Gönderen Konu: Zambaklar en ıssız yerlerde açar!  (Okunma sayısı 6119 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı huzuru islam

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 8
Zambaklar en ıssız yerlerde açar!
« : 18 Nisan 2011, 13:46:14 »

Zambaklar en ıssız yerlerde açar! Yüzün Hakk’a dönmeden ihsanı arzularsın…

Zamanı gelmeden çiçek açmaz meyve olgunlaşmaz. Yüce Rabbimiz her şeyin kemâle ermesini belli sebeplere belli bir zamana bağlamıştır.

İnsan için de durum aynı. Özünde hayvanî duygularla melekiyyet özelliklerini taşıyan insan birini terk etmeden diğerini kazanamaz. Allah dostlarından Niyazi-i Mısrî bu düşünceleri şiirinde şöyle anlatıyor.

Nâdânı terk etmeden yarânı arzularsın

Hayvanı sen geçmeden insanı arzularsın

Cahilleri terk etmeden gerçek dostlara kavuşmayı istiyor hayvanî duygulardan vazgeçmeden insanî değerleri arzuluyorsun. Bu mümkün mü?

Men arafe nefsehu fekat arefe Rebbehu

Nefsini sen bilmeden Sübhanı arzularsın.

“Nefsini bilen Rabbini bilir” buyuruyor Sevgili Peygamberimiz (s.a.v). Kendini bilmek niçin yaratıldığının şuuruna ermek kâniatın yaratılışındaki sır ve hikmetleri Cenâb-ı Hakkın azamet ve kudretini idrak edebilmek... İşte Sübhan olan Allah’a giden yol...

Yüce bir davanın manevi yükünü omuzlayabilmek için kemâlât lazım.

Ehlullahtan Yusuf b. Hüseyin İsm-i âzam duasını öğrenebilmek için Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin hizmetine girmiş. Bir sene iki sene üç sene dört sene... Zünnûn bir türlü ismi azâm duasını öğretmiyor. Yusuf bin Hüseyin iyice daralmış. Beşinci senenin sonunda Zünnûn eline bir kutu vererek Yusuf’a “Bu emaneti Nil nehrini geçerek filan zâta götür” demiş. Nil’i geçerken kutunun içinde birtakım hareketler duymuş. Merakla paketi açınca içindeki fare kaçmış. Boş paketi götürdüğü zât şöyle demiş: Yâ evlâdım. Sen daha bir fareyi muhafaza edemiyorsun İsm-i âzam emanetini nasıl taşıyacaksın.

Sen bu evin kapısın henüz bulup açmadan

İçindeki kenz-i bigâyânı arzularsın.

Kalp arşullahtır Rahmanın sonsuz hazinesidir. Oraya girmeden gönlün derinliklerine inmeden gönül ehillerinin manevî iklimine dahil olmadan o hazineye ulaşabilmek mümkün mü?

Taşna üfürmek ile yalazlanır mı ocak

Yüzün Hakka dönmeden ihsanı arzularsın

Başka yöne üflemekle ocaktaki ateş alevlenir mi? Yüzünü Hakka dönüp o yolda gayret sarfetmeden ihsan mertebesine ulaşılabilir mi?

Vusulsüzlük usülsüzlüktendir. Her işte başarı uygulanan usül ve metodun doğruluğuna bağlı. Testiyi çeşmenin tam altına koymadan dolduramazsın.

Çeşmelerde bardağın

Doldurmadan kor isen

Bin yanında durusa

Kendi dolası değil

Dağlar gibi kuşatmış benlik günahı seni

Günahın bilmeden gufranı arzularsın

Fahr-i Kainat Efendimiz (s.a.v) “Kişinin kendini beğenmesi ona günah olarak yeter” buyuruyor. Benlik duygusu birçok kötü huyların kaynağı Allah’la kul arasındaki en büyük engel.

Allah’ın rahmetine giden yol insanın kusurunu bilmesinden tevbeden acziyetini idrak etmekten tevazudan geçiyor.

Cevizin yeşil kabını yemekle tat bulunmaz

Zahir ile ey fakih Kur’an’ı arzularsın

İslam insanların şekline dışına değil içine özüne gönlüne önem verir. Kabukta şekilde kalmak işin derinliğine özüne sırrına ermemek bizi yolda koyar.

Kur’an evimizin duvarını süslemek için değil ruhumuzu süslemek için dünya ve ahiret hayatımızı mesûd kılmak için gelmiştir. O’nu okumak huzur ve huşû ile okumak O’nu anlamak hayatımızda yaşamaktır asıl olan...

“Evliyadan Habib-i Acemî ümmî idi. Kur’an okumasını bilmiyordu. Böyleyken yanında Kur’an okunduğu zaman gözlerinden iplik iplik yaş dökülüyordu. Sordular:

— Sen Arapça bilmediğin ve zâhiri mânâsını anlamadığın halde Kur’an dinlerken ağlamana sebep ne?

— Lisanım anlamıyor amma dedi; kalbim anlıyor.”

Gurbet ayrılık belâ ve sıkıntılar insanın olgunlaşmasına vesiledir. Efendimiz (s.a.v) ve ashabın hayatını incelediğimiz zaman bunun en canlı örneklerini görürüz. İşkence zulüm ayrılık gurbet... Ancak çekilen bu çileler onları yeryüzünün yıldızları yapmış örnek bir nesil haline getirmiştir.

Başsız kabak gibi bir tekerleme söz ile

Yunus’leyin Niyazî irfanı arzularsın

Niyazi-î Mısrî hazretleri tevazuan kuru söz ve taklitle marifet denilen Allah’ı tanıma ilmine ulaşılamayacağını ifade ediyor.

“Sırr-ı Sakatî (k.s) şöyle buyuruyor:

— Marifet kuş gibi yukarıdan aşağıya doğru iner ve daima utanç hayâ sahibi gönülleri arar ve onlara konar.”

Abdullah Yolcu
 
 


Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: Zambaklar en ıssız yerlerde açar!
« Yanıtla #1 : 18 Nisan 2011, 18:03:57 »
“Evliyadan Habib-i Acemî ümmî idi. Kur’an okumasını bilmiyordu. Böyleyken yanında Kur’an okunduğu zaman gözlerinden iplik iplik yaş dökülüyordu. Sordular:

— Sen Arapça bilmediğin ve zâhiri mânâsını anlamadığın halde Kur’an dinlerken ağlamana sebep ne?

— Lisanım anlamıyor amma dedi; kalbim anlıyor.”

Teşekkürler...
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

Çevrimdışı insirah

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1090
Ynt: Zambaklar en ıssız yerlerde açar!
« Yanıtla #2 : 19 Nisan 2011, 07:42:55 »
Alıntı
Allah’ın rahmetine giden yol insanın kusurunu bilmesinden tevbeden acziyetini idrak etmekten tevazudan geçiyor.
Allah razı olsun kardeşim
Hayat başladığı noktaya, bittiğinde geri döner! Hayatta her şey noktayla başlar, noktayla biter... Sümeyra Denizli

Çevrimdışı gülçiçek

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 391
Ynt: Zambaklar en ıssız yerlerde açar!
« Yanıtla #3 : 20 Nisan 2011, 21:52:42 »
Allah razı olsun
mum  olmak kolay değildir, ışık saçmak için evvela yanmak gerek.

Çevrimdışı huzuru islam

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 8
Ynt: Zambaklar en ıssız yerlerde açar!
« Yanıtla #4 : 22 Nisan 2011, 00:50:40 »
Amin,ecmain olsun inşAllah...

Çevrimdışı yku20

  • okur
  • *
  • İleti: 56
Ynt: Zambaklar en ıssız yerlerde açar!
« Yanıtla #5 : 27 Nisan 2011, 09:02:04 »
Allah razı olsun