Gönderen Konu: Zeytinyağı Mucizesi  (Okunma sayısı 9407 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

zaman_1453

  • Ziyaretçi
Zeytinyağı Mucizesi
« : 19 Ağustos 2007, 17:22:56 »

Zeytinyağı Mucizesi
 

ZEYTİN, Kur’an-ı Kerim’de birçok defa zikredilir ve insanlara çeşitli faydalar sağladığı kaydedilerek, bunda düşünen kimseler için ders olduğu hatırlatılır (Abese 29, Nahl 10). Tin sûresine ise incir ve zeytine yeminle başlanması dikkat çekicidir.

Hakikaten zeytin, yaprağından yağına kadar şaşırtıcı ve hayranlık verici pek çok özelliğe sahiptir.

Kurak iklimlerde ve sığ topraklarda dahi hayatta kalabilen zeytin ağacı sert ve dayanıklıdır. Kesimden sonra yeniden hayata dönebilme özelliğiyle 3000 yıl yaşayabilme kapasitesine sahiptir. Bir ağaç öldüğünde kökünden yeni ağaç filizlenmeye başlar.



Zeytinin ve zeytinyağının sağlığımıza sayısız faydalar kattığını biliyoruz. Yemeklere verdiği o nefis lezzetin yanı sıra, bu narin meyve ve yağ; kolesterolü düşürür, kalp hastalıklarını, kireçlenmeyi ve barsak hastalıklarını önler.

Bunların yanında zeytinyağını gerek yemeklerde kullanmanın gerekse içmenin (kaşıkla veya bardakla) ihtiva ettiği A, D, K ve E vitaminleri sayesinde yaşlanmayı geciktirdiği bilinir. Zeytinyağı kalp atışlarının düzenlenmesine ve hücrelerin yaşlanmasını geciktirmeye yardım eden antioksidan maddeler içerir. Sindirime yardımcı olur, kabızlığı ve hemoroid (basur) hastalığını önler. Vücuda kalsiyum alınışını kolaylaştırır. Cildin hem görünüşünü hem de yapısını güzelleştirir. Ayrıca kanser riskini azaltır, yüksek tansiyonu düşürür.

Zeytinyağı dıştan sürmekle de pekçok faydalar verir. Tam bir zeytinyağı sevdalısı olan Amerikalı yazar Carol Firenze, tecrübelerini “Zeytinyağı Tutkusu” (Ledo Yayıncılık 2007) adlı kitabında bir araya getirmiş. “Rengine, tadına, kıvamına, çeşidine, mistikliğine, kokusuna, her yerde kullanılabiliyor olmasına; kısacası her şeyine hayranım” diye başladığı kitabında zeytinyağı ile hayatı güzelleştirmenin 101 yolunu anlatmış.

İşte Firenze’nin sözünü ettiği zeytinyağını dıştan sürmekle elde edilen faydalardan bazıları:


• Cilde ve saça inanılmaz güzellik katar. Kuru cildi canlandırır, kırışıklıkları azaltır. Zeytinyağı cildi yumuşatır ve esnek, pürüzsüz bir görünüm verir.

• Uzun süre ayakları üzerinde kalanlar için müjde: Zeytinyağı yorgun ayakları dinlendirir ve canlandırır. Zeytinyağının mükemmel yumuşatma ve nemlendirme kapasitesi vardır. Çatlak ve kuru ayakları tedavide birebirdir.

• Vücut masajı zeytinyağı ile yapıldığında kan dolaşımını artırır ve dokulara oksijen taşır.

• Zeytinyağı sabunu doğal, saf bir temizleyicidir ve vücudu nemlendirir. Yumuşatıcı ve rahatlatıcı etkisi sayesinde cildi ve saçları temizlerken yumuşatır, nemlendirir. Aynı zamanda her tür hassas cilt için bile güvenlidir.

• Zeytinyağı traş edilecek bölgeyi yumuşatma ve rahatlatmada birebirdir.

• Kurumuş ve çatlamış dudak için merhem olarak kullanılabilir.

• Kurumuş saçların dayanıklılığını ve esnekliğini artırır.

• Saçtaki kepeği ve dökülmeyi engeller. Saçı parlatır.

• Tırnakları güzelleştirir ve güçlendirir.

• Banyo suyuna katıldığında canlandırır ve yumuşaklık sağlar.

• Zeytinyağı ile doğum çatlakları azaltılabilir.

• Emzirenler için en iyi göğüs ucu bakımı zeytinyağı ile yapılır.

• Bebeklerin poposundaki pişiğe ve başlarındaki konak problemlerine çok iyi gelir.

• Bebeğe zeytinyağı ile uygulanan masaj sağlıklı ve canlandırıcıdır.

• Ellerdeki, derideki veya saçtaki boyayı çıkarmakta kullanılır.

• Soğuktan donmaya karşı koruyucudur.

• Kesiklerde ve su toplanmasında faydalıdır. Acılı güneş yanıklarında kızarmış deri zeytinyağı ile ovularak rahatlatılabilir.

• Kuru ve çatlak ciltlere yararlıdır.

• Kas kramplarını tedavi eder.

• Sivrisinekler zeytinyağı sürülmüş cildi ısırmazlar.

• Keneleri etkisiz hale getirir.



Peygamberimiz (sav) “Zeytinyağı yiyin ve onunla yağlanın! Zeytinyağıyla tedavi olun! Çünkü o, bereketi bol ve mübarek bir ağacın meyvesinde çıkartılmaktadır” buyurmuştur. Hadiste zeytinyağını sadece yememiz değil sürülmemiz de ayrıca tavsiye edilmiştir. Biz söz konusu kitaptan yalnızca sürülmekle istifade edilen hususların bazılarını sıraladık.

Aradan 14 asır geçmesine ve kozmetik olarak binbir türlü merhem, jel ve likit ortaya çıkmasına rağmen, zeytinyağı yine revaçtadır, üstelik değeri giderek daha da artmaktadır.

Çevrimdışı ay-yüzlüm

  • yazar
  • ****
  • İleti: 641
Zeytinyağı Mucizesi
« Yanıtla #1 : 20 Ağustos 2007, 14:13:11 »
elinize sağlık çok güzel bilgiler RABBİM keremine ne kadar şükretsek azdır biz insanlar için neler neler yaratmış..
Yürü dünya yürü bu yol dergaha gider.
Bu yol gama,kedere,acıya,aha gider.
Çıkablirsen eyer bu yokuşu zirveye,
Hüzünlenme o zaman sonu felaha gider.

Çevrimdışı ay-yüzlüm

  • yazar
  • ****
  • İleti: 641
Zeytinyağı Mucizesi
« Yanıtla #2 : 20 Ağustos 2007, 14:40:26 »
başka bir forumdada bu bilgilere rastladım sizlerle paylaşmak istedim...

SAĞLIK İÇİN ZEYTİNYAĞI

*Bugün dünyanın en önemli kanser ilacı köpek balığı kıkırdağıdır. Köpekbalığından çikan sgualene adlı madde sızma zeytinyağında bol miktarda bulunur Günde 100 cl . zeytinyağı tüketimiyle köpekbalığı kıkırdağından alınacak kadar sgualene alınır. Zeytinyağı kanser riskini % 50'ye yakın azaltmaktadır.
* Zeytinyağı hücreleri korur. Zeytinyağının içinde bulunan Oleiprine adlı madde sayesinde hücreler yenilerek kansere karşı hücreleri korur.
*Zeytin yağı üretim aşamasında ısıyla temas etmemesi gerekiyor. Bu nedenle sağlıklısı Riveriya değil, Sızma olanıdır. Aslında en doğrusu, kokusuna alışıp mümkün olduğunca az veya hiç rafine edilmemişi kullanmaktır.
*Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden birisidir, doğal bir ilaçtır.

DERİ TAHRİŞLERİNE KARŞI ZEYTİNYAĞI

*Yiyeceğin yanısıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan losyondurda.
*Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya iritasyonunda ve enfeksiyonlara karşı faydalıdır.

SİNDİRİM İÇİN ZEYTİNYAĞI

*Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asitini azaltır. Yemek öncesi veya sonrası alınan bir kaşık zeytinyağı, mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğu da azaltır.
*Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışmasını düzenler.
Isıtılmış olsun yada olmasın zeytinyağı gastrik asiditeyi azaltabilmektedir. Tahriş giderici etkileri ülsere karşı koruma sağlar. Bağırsaklardan yiyecek geçişini kolaylaştırmak suretiyle konstipasyona engel olur.

SAFRA KESESİ SAĞLIĞI İÇİN ZEYTİNYAĞI
*Zeytinyağı safra kesesinin kontraksiyonlarını (kasılma) ve safra salgılanmasını uyararak safra taşı oluşum riskini azaltır, hazmı kolaylaştırır. Dalakta taş oluşumunu önler. Sarılığa ve karaciğer sancılarına iyi gelir.
Oruç tutanlar, sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içerse safra kesesi ve barsakları rahatlatacaktır.

BASURA KARŞI ZEYTİNYAĞI

*Sabah kahvaltıdan önce alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı -basit kronik kabızlığa - iyi gelir (daha iyi netice için suyla karıştırılabilir). Basur şikayetlerini giderir; sıcak olarak içilir.
*Anne sütündede bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur. Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelere özellikle yararlıdır.
*Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hemde beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir.

YÜKSEK TANSİYONA KARŞI ZEYTİNYAĞI

*Yüksek tansiyonu düşürür; yaprakları ve dallarından çay yapılır. Taze yada kuru zeytin yaprağını 300 gr. suda 15 dakika kaynatıp, süzdükten sonra şeker ilave edrek 15 gün boyunca her sabah akşam sıcak içmek faydalıdır.

KAN ŞEKERİ İÇİN ZEYTİNYAĞI

*Kan şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder.
*Ağrı, romatizma, burkulma ve adale incelmelerinde; zeytinyağı sürülür veya 200 gr taze çiçek ve yaprak, 100 gr sarı papatya ile 1 kg zeytinyağını arada sırada karıştırarak iki saat 'benmari' içinde kaynattıktan sonra içindekileri süzüp ağrı veren yerler ovulur. Kapalı yanıklarda zeytinyağı sürülerek kullanılır.

KOLESTROL İÇİN ZEYTİNYAĞI

*Kötü kolesterol LDL'yi azaltırken, iyi kolesterol HDL'yi artırır.(Yüksek LDL kolesterolü seviyesine bağlı olarak yükselen kolesterol seviyesinin aterosklerotik kalp hastalığında nedensel rol oynadığı kuşkusuzdur.Epidemiyolojik veriler koroner kalp hastalığı vakalarındaki düşüşün total veya LDL kolesteroldeki düşüş ile beraber olduğunu göstermektedir.)
*Diyetle alınan doymuş yağ asitlerinin (DYA) total kolesterol seviyesini yükseltettiği iyi bilinmektedir. DYA ile tetiklenen kolesterol yüksekliği çoğunlukla LDL kolesterolündeki yüksekliğe bağlıdır. DYA ve hayvansal yağdan zengin diyetler HDL kolesterolü ve apo A-1 de de yükselmeye yol açar.
*Yüksek karbonhidratlı ve düşük yağlı diyet tüketen toplumlarda düşük HDL kolesterol ile düşük LDL kolesterolün birlikte bulunması koroner riski artırmazken, yüksek DYA içeren diyete bağlı olarak LDL'nin yükseldiği toplumlarda daha yüksek HDL seviyesine rağmen koroner riski yüksektir.Yüksek hayvansal yağ içeren diyetlerin LDL- HDL oranını, düşük yağ içeren veya çoklu doymamış yağ asitinden (ÇDYA) zengin diyetlere kıyasla daha fazla yükselttiği görülmüştür.
Laurik, miristik ve palmitik asit birlikte tüm DYA ların başında gelirken, mistrik asit tereyağında, hurma çekirdeğinin yağında, hindistan cevizinin yağında bulunmaktadır.Son ikisi aynı zamanda çok yüksek oranlarda laurik asitte içerirler.Bu üç yağdan hangisinin kolesterol yükseltme potansiyelinin en fazla olduğu hala tartışma konusudur. Her üçününde LDL kolesterolünü yükselttiği yapılan çalışmalarda gözlenmiştir.
DYA yerine linoleik asit konulduğunda total kolesterolde düşüşe neden olmaktadır.
Diyetteki başlıca tekli doymamış yağ asidi oleik asittir.Oleik asit zeytinyağında hakim olan yağ asididir.
Düşük yağlı, yüksek karbonhidratlı diyetler total ve LDL kolesterol konsantrasyonlarını anlamlı olarak düşürürken aynı zamanda kesinlikle HDL seviyesinde de düşüşe neden olur.

LİPİD DÜŞÜRMEK İÇİN ZEYTİNYAĞI


Zeytinyağı sağlıklı lipid düşürücü diyete yararlı katkıda bulunur.
*Kalp dostu;zeytinyağı hayvansal yağların tersine kandaki kolesterol miktarını ve dolayısıyla kalp krizi riskini azaltır. Kan plateletlerinin toplanmasına engel olarak kan pıhtılaşması riskini de yok eder.

BEBEKLER VE ÇOCUKLAR İÇİN ZEYTİNYAĞI

*İçerdiği linoleik asit yüzdesi nedeniyle anne sütüne benzeyen zeytinyağı, inek sütüne katıldığında anne sütüne yakın değer elde edilir. Sütü kesilen anneler yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katıp bebeğe verilebilir.
*Günde birkaç damla zeytinyağı bebeğin gelişimine büyük katkı sağlar.
*İçerdiği E, A, K vitaminleri ile her yaştaki çocuğun gerekli ihtiyacına yanıt verir. Bu vitaminler kemiklerin doğal gelişimine ve mineralleşmeye yardımcı olup, güçlenmesini hızlandırır. Her yaştaki insan için yararlıdır.
*Böbreklerin ıslahında, taşları düşürmede, bağırsak kurtlarını düşürmede, karın ağrısında sıcak su ile içilmesi iyi gelir.
*Çocukları raşitizmden korur. Siyatik, mafsal ağrılarına iyi gelir; zeytinyağı tortusu sürülür.

AĞIZ SAĞLIĞI İÇİN ZEYTİNYAĞI


*Ağızda çalkalandığında ,dişlerin beyaz olmasını sağlar,diş etlerini korur, diş çürümelerini önler.
*Zeytinyağı sağlık ve güzellik kaynağıdır. Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Cildi besler, korur ve yumuşatır.
Yürü dünya yürü bu yol dergaha gider.
Bu yol gama,kedere,acıya,aha gider.
Çıkablirsen eyer bu yokuşu zirveye,
Hüzünlenme o zaman sonu felaha gider.

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Ynt: Zeytinyağı Mucizesi
« Yanıtla #3 : 11 Ağustos 2009, 05:46:20 »
Saçları ile sorunu olanlar için saf sızma zeytinyağı tavsiye ediliyor.
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı setre

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1146
  • Hâzâ Tezülü
Ynt: Zeytinyağı Mucizesi
« Yanıtla #4 : 11 Ağustos 2009, 11:08:11 »
Bilgiler için teşekkürler.Zeytin çekirdeği ve hurmada Allah lafzı yazılı olduğu için yere,çöpe atılması uygun görülmemiş atıldığı takdirde bereketsizliğe sebep olduğunu duymuştum.Bu durumda zeytin ve hurma çekirdeklerini toprağa gömüyoruz.
Hep ertelediğim zaman,bir türlü varamadığım diyardı...

Çevrimdışı ENE 67

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 290
Ynt: Zeytinyağı Mucizesi
« Yanıtla #5 : 18 Ağustos 2009, 18:32:36 »
Kalbi korur kanseri önler...
Zeytin ve zeytinyağı sağlık için olduğu kadar güzellik için de vazgeçilmez besinler arasında.Zeytin ve Zeytinyağı Üreticileri Dernek Başkanı Ahmet Gezgin, sahip olduğu besin değeri ile insan sağlığını koruyucu özelliğe sahip zeytinden günde 6 adet veya zeytinyağından 140 gram tüketilmesini tavsiye etti.

DÖKÜLMEYİ ÖNLER

Gezgin, zeytin yağının içerdiği antioksidanlar sayesinde kalp-damar hastalıkları ve kansere karşı da koruyucu bir etki gösterdiğini söyledi. 30 yıldır zeytincilik yaptığını ifade eden Gezgin, bir insanın günde 6 adet zeytin veya 140 gram zeytinyağı tüketmesi gerektiğini söyledi.

Saç dökülmesi ve kepeğe karşı sızma zeytinyağı öneren Gezgin, "Banyodan 20 dakika önce saçlarımızın diplerine ulaşacak şekilde zeytinyağını başımıza ovuşturarak sürüyoruz ve sonra banyoda güzelce yıkıyoruz. Haftada iki defa yapılırsa saçlarımızdaki değişimi görebiliriz. Zeytinyağlı sabun da kullanabiliriz" dedi.

KURU CİLDİN İLACI

Cildi besleyen ve saçları koruyan zeytinyağının iç organların yanı sıra krem gibi kullanılarak vücudu gençleştirdiğini ifade eden Gezgin, "Cilde ve saça inanılmaz güzellik katar. Kuru cildi canlandırır, kırışıklıkları azaltır. Çatlakları tedavide birebirdir. Zeytinyağı tıraş edilecek bölgeyi yumuşatma ve rahatlatmada da birebirdir. Kurumuş ve çatlamış dudak için merhem olarak kullanılabilir" diye konuştu
SIKINTI VE HUZURSUZLUK MUTLAKA BIR GÜNAHIN CEZASI,HUZUR ISE BIR IBADETIN KARSILIGIDIR
HZ.Mevlana

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Zeytinyağını üretiyoruz ama yemeyi bilmiyoruz
« Yanıtla #6 : 04 Ocak 2011, 04:20:42 »
Mutfaklarımızın vazgeçilmezi olan zeytinyağını bilinçli tüketmiyoruz. Ege Üniversitesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ulvi Zeybek, Türkiye'de son yıllarda üretimine paralel olarak tüketimi de hızla artan zeytinyağını, toplumun sağlıklı şekilde yemediğini söylüyor.

Zeybek, sağlıklı yaşam için rafine üretim yerine sızma zeytinyağını tavsiye ediyor. Prof. Dr. Zeybek'in verdiği bilgiye göre bir insanın sağlıklı olarak tanımlanması, vücudunun fizyolojik etkinliklerini sürdürebilmesi için gerek duyduğu doğal maddelerin dengeli olarak bulunmasına bağlı. Vücudun üretemediği, beslenme yoluyla temin edilebilen madde grupları 'elzem maddeler' olarak isimlendiriliyor. Yağların yapısında, elzem yağ asitlerinden omega3 ve omega6, ayrıca omega9 bulunuyor. Vücut tarafından üretilebilmekle beraber omega9'un en önemli kaynaklarının başında zeytinyağı geliyor.

Zeytinin soğuk pres tekniğiyle sıkılmasıyla elde edilen yağın 'sızma' olarak bilindiğini belirten Zeybek, bu yöntemle çok az yağ çıktığını fakat kalitesinin yüksek olduğunu ifade ediyor. Sızma zeytinyağının, elzem yağ asitlerinin yanında E vitamini bakımından da zengin olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Zeybek, şunları söylüyor:

"Yapısında bulunan ve yağın büyük bölümünü oluşturan mono doymamış yağ asitlerinin, sindirim kanalında kalın bağırsak kanseri oluşumunda rol oynadığı var sayılan safra asitlerinin üretimini azalttığı da bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Sızma yağları, yemeğin pişmesi sırasında değil, ocağın altı kapatıldıktan sonra ilave etmek ya da salatalarda, kahvaltıda kullanmak daha akılcı olur." Zeytinyağı'nın kızartma yağı olmadığını hatırlatan Zeybek, Aynı yağı süzüp birkaç defa kullanmak ise sağlık açısından oldukça mahzurludur. Yanan yağda, yapı bozunmasına bağlı kanserojen maddelerin oluşma ihtimali yüksektir." diyor.

zaman

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Zeytinyağı alırken dikkat!
« Yanıtla #7 : 04 Ocak 2011, 16:20:14 »
Prof. Dr. Ahmet Aydın, 7'den 70'e zeytinyağı konusunda bilmemiz gerekenleri anlatıyor...

zeytinyağı konusunda bilmemiz gereken noktalar:

Her yönden mükemmel bir yağ olan zeytinyağı ülkemizde neden az tüketiliyor?
Evet, lezzet derseniz ondan daha lezzetli başka bir sıvı yağ yok; sağlık derseniz zaten tartışması bile olmaz. Türkiye önde gelen zeytinyağı üreticisi ülkeler arasında. Türkiye’de son yıllarda yeni dikilen ağaçlarla 150 milyon civarında zeytin ağacı bulunuyor. Bu da tüm dünyadaki zeytin ağaçlarının yüzde 10’unu kapsıyor. Gerçi son yıllarda zeytinyağına ilgi çok arttı ama Türkiye’deki kişi başına tüketim yılda 2 kg bile değil.

Tüketim de ağırlıklı olarak üretim bölgeleri olan Ege, Marmara Bölgelerinde yoğunlaşıyor; Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu, zeytinyağını neredeyse hiç tüketilmiyor. Hâlbuki bu rakam Yunanistan’da 22 kg, İtalya’da 12kg, İspanya’da 10kg ve Suriye’de 6.2kg. Zeytinyağını az tüketilmesinin nedeni pahalı olması ve iyi tanınmaması (1).

Ülkemizde bitkisel yağ ihtiyacı daha çok çoğunlukla ayçiçeği, mısır ve biraz da fındık yağından karşılanıyor. Oysa bu bitkisel kaynaklı bu yağların hiç birisi zeytinyağının özelliklerine sahip değil. Bunlar daha önce de anlattım yüksek sıcaklık ve basınca maruz bırakılan yağlar. Kendine özgü kokuları ve tatları yok. Zaten piyasaya sürülürken olabildiğince kokusuz ve tatsız hale getirilmeye çalışılıyor. Çünkü henüz ham yağ iken tatları ve kokuları o kadar kötü ki, doğrudan tüketilmeleri mümkün değil. Bu nedenle uygulanan rafinasyon işlemimin hedefi yağın rengini açmak, kokusunu ve tadını gidermek.

Zeytinyağı kendine özgü tadı ve kokusu olan ve bu lezzet unsurlarıyla tanınan, özellikle bunun için tüketilen bir yağ. Dolayısıyla yemekte kullanıldığında, yemeğe ve salatalara daha özel lezzet katıyor. Bazı yemekler zeytinyağı özelliklerine göre yapılıyor. Bunlara zeytinyağlı yemekler deniyor. Ayçiçeği yağlı, mısır yağlı, fındık yağlı diye bir yemek çeşidi yok. Zeytinyağı insanları daha sağlıklı kılıyor. Başta kalp- damar hastalıkları ve kanser olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu olduğu birçok araştırmada ortaya konmuş.

Hocam piyasada kaç çeşit zeytinyağı var?
Temel olarak üç çeşit zeytinyağı var; Natürel, rafine ve bunların karışımı olan Rivyera (1).

1-Natürel Zeytinyağları: Bunlar zeytin ağacı meyvesinden, doğal özelliklerini değiştirmeyecek bir sıcaklıkta sadece mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen, berrak, yeşilden sarıya değişebilen renkte, kendine özgü tat ve kokuda olan doğal halinde gıda olarak tüketilebilen yağlar.

Natürel zeytinyağlarının da asitlik derecesine göre üç çeşidi var;

a) Natürel Sızma Zeytinyağı: Kokusu ve tadında kusur olmayan, serbest asitlik derecesi (oleik asit cinsinden) en çok % 1 olan natürel zeytinyağı. Meyvenin bütün vitamin ve minerallerini içeriyor. Natürel sızma zeytinyağı her tür yemeklere uygun olmakla beraber salatalar için ideal. En pahalı zetinyağı bu.

b) Natürel Birinci Zeytinyağı: Kokusu veya tadında çok hafif kusurları bulunabilen, serbest asitlik derecesi en çok % 2 olan natürel zeytinyağı.

c) Natürel İkinci Zeytinyağı: Kokusu veya tadında tolere edilebilen kusurları bulunan, serbest asitlik derecesi (oleik asit cinsinden) en çok % 3.3 olan natürel zeytinyağı.

2- Rafine Zeytinyağı: Zeytin ham yağının yapısında değişikliğe yol açan metotlarla (yüksek basınç, yüksek sıcaklık) rafine edilmesi sonucu elde edilen, sarının değişik tonlarında rengi olan kendine özgü tat ve kokuda bir yağ. Serbest asitlik derecesi en çok % 0.3 ‘tür. Bu yağ daha çok kızartma yağı olarak kullanılıyor.

3- Riviera Zeytinyağı: Rafine zeytinyağı ile doğal halinde gıda olarak tüketilebilecek natürel ikinci zeytinyağlarının karışımından oluşan, yeşilden sarıya değişen renkte, kendine özgü tat ve kokuda bir yağdır. Serbest asitlik derecesi en çok % 1.5‘dir. Zeytinyağının canlı ve kuvvetli kokusuna pek alışık olmayanlar bu tip zeytinyağını tercih ediyor.

Sızma ve Riviera zeytinyağı arasında ne fark var?
Sızma zeytinyağı daha önce de anlattığım gibi zeytinlerin taş baskısı ile elde ediliyor. Bu nedenle vitamin ve diğer besleyici unsurları zarar görmüyor. Halbuki Riviera zeytinyağında, mevcut zeytinden maksimal yağı çıkartmak için yüksek sıcaklık ve basınç uygulanıyor. Tabii bu durumda fiyat ucuzluyor ama zeytinyağının bütün olumlu özellikleri de nerdeyse yok oluyor. Üstelik zararları da oluyor. Türkiye’de 100 bin ton zeytinyağı tüketiminin yüzde 40’ı natürel sızmadan oluşuyor. Bilinçli tüketici giderek sızmaya yöneldiği için tüketimi artıyor.

Son zamanlarda bir de kolon yağı diye bir zeytinyağı adı duyduk. Nedir bu kolon yağı?
Son yıllarda en sağlıklı zeytinyağı olarak bilinen sızma zeytinyağına olan talep aşırı arttı. Bu nedenle zincir market sektöründe kıran kırana bir rekabet var. Fakat maalesef Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın, üretim ve satış yasağına rağmen, piyasada satılan her iki sızma zeytinyağından birini, “çakma” olarak adlandırılan yüksek asit oranı kolon yöntemiyle düşürülmüş yağlar oluşturuyor.

Kolon sızması olarak adlandırılan zeytinyağları vakum altında ve yüksek sıcaklıkta işlem görüyor. Yemeklik olarak değerlendirilemeyen asidi yüksek(3’den fazla), kötü koku ve görüntüye sahip natürel zeytinyağlarının asitleri düşürülerek (0.8’in altı) sızma zeytinyağı haline getiriliyor. Kolon yağları işlem görmesi nedeni ile natürel zeytinyağında bulunan meyve aroması ve kokusunu yitiriyor. Kötü tat ve kokusu alınsa dahi, kısa sürede oksidasyona uğrayabiliyor.

Bu yağların fiyatı ile natürel sızma zeytin yağından ortalama yüzde 30 daha düşük olması nedeniyle özellikle marketlerde promosyon amaçlı kullanılıyor. Zincir marketlerin, kendi markaları altında ürettirdikleri zeytinyağlarının çoğu kolon yağı. Bir zeytinyağının doğal yöntemlerle mi yoksa kolon yöntemiyle mi sızmaya dönüştürüldüğü de ancak, laboratuar ortamında yapılan testler sonucunda belirlenebiliyor. Bunun için de bazı özel cihazların olması gerekiyor. Bu yağlar piyasadan toplanıp, analizleri yapılamadığı için market raflarında sızma zeytinyağı diye satılabiliyor.

Bakanlığın bu konuda tebliğ yayınlamış olması, tek başına bir şey ifade etmiyor. Burada en önemli konu denetimlerin yapılması. Şikayet üzerine yapılacak denetimden öte düzensiz aralıklarla da denetimler yapılmalı. Tespit edilen ürün ve markalara ciddi yaptırımlar uygulanmalı.

Zeytinyağı alırken nelere dikkat etmeliyiz?
Zeytinyağı alırken en dikkat edilecek unsur zeytinyağının karışık (tağşiş) olup olmaması. Zeytinyağı en çok ayçiçeği, kanola ve mısır yağları ile karıştırılıyor. Böylesi tağşişlere marketlerde de rastlanabiliyor. Ama daha çok yol kenarlarında yağ satanlara, denetimden uzak yerlerde rastlanıyor. Zeytinyağı tüketimine alışık olanlar, bir yudum yağı ağızlarına aldıklarında kaliteyi hemen fark ettikleri için kül yutmuyorlar. Bu tür satıcılar daha çok turizm mevsimlerinde ucuz ve halis zeytinyağı almak isteyenleri acemileri sömürüyorlar.  Öyle ki tatil yörelerinde, üretim döneminden aylar sonra büyük miktarlarda halis (!) zeytinyağı satılıyor. Gerçek bir zeytinyağı tüketicisi olmayan biri için böylesi bir karışımı tadarak anlamak pek kolay değil.

Zeytinyağı alırken şu noktalara da dikkat etmek lazım. Adi plastik kaplarda tutulan zeytinyağı, plastik hammaddesini kolaylıkla çözebilir ve temelde petrol ürünü olan bu maddeler ciddi kanser riski taşıyor. Zeytinyağını raflardan almak lazım. Sokaktan, pazardan değil. Çünkü zeytinyağı,  hassas, güneş ışığı ve ısıya fazla tahammülü yok. Tercihan cam şişede, ışık geçirmemeli, ağzı sıkıca kapatılmış ve her kullanımdan sonra kapatılabilecek şekilde kapak takılmış olmalı.

Bazı evlerde yemekler sadece zeytinyağı ile pişiriliyor. Buna ne diyorsunuz?
Zeytinyağı gibi tekli doymamış yağlar makul miktarlarda alındığında oldukça yararlı. Evet zeytinyağı çok iyidir ama, tek yağ olarak kullanılmamalı. Çok aşırı miktarda oleik asit (zeytinyağı ve kanola yağında bulunan tekli doymamış yağ) hücre düzeyinde dengesizliklere sebep olabiliyor. Prostaglandin üretimine de engel olabiliyor. Zaten ninelerimiz yemeklerde tek tip yağ kullanmamışler, sıcak yemekleri hayvani doymuş yağlarla, soğuk yemekleri ve salataları ise zeytinyağı ile hazırlamışlar. Yani işin doğrusunu yapmışlar!

KAYNAKLAR

1.http://www.tarimmerkezi.com/yazar_kose.php?hid=48
2.http://www.zae.gov.tr/zeytinyagi/1.asp
3.Erkan Çelebi Sızma zeytinyağında ‘kolon’ alarmı var. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15712764.asp?yazarid=18&gid=61

〰〰〰〰🐠

mazhar

  • Ziyaretçi
Zeytinyağı Meğer Masum Değilmiş
« Yanıtla #8 : 29 Ekim 2013, 00:02:57 »
Zeytinyağı Meğer Masum Değilmiş
“Zeytinyağı sağlıklıdır diye ezberlediğimiz bir kavram var. Hatta ilaç mertebesine çıkardılar. Ama o kadar basit değil”

Diyabet ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. M.Temel Yılmaz, "sorumsuz diyet reçeteleri"ndeki tehlikeye dikkat çekerek, "Beslenme reçetelerinin denetimi yapılmazsa, 10 yıl içinde kalp ve damar hastalıkları patlayabilir" dedi. "Önce gözünüzü doyurun. Günde 6 öğün beslenin. Yemeğe salata ile başlayın. Yuvarlak değil düz tabak tercih edin" diyerek beslenme tavsiyelerinde bulunan Yılmaz, zeytinyağı ile ilgili de ezber bozdu: Yıllarca zeytinyağı sağlıklıdır diye ezberlediğimiz bir kavram var. Hatta ilaç mertebesine geldi. Tamam, yağlar içinde ilk tercih zeytinyağı olmalı. Ancak az kullanılmalı. Sadece zeytinyağı değil, ayçicek yağının da, fındık yağının da 100 gramında 880 kalori var. Yağla birlikte vücuda giren kalori miktarı arttığı için fazlası obeziteye sebep olmakta."
Şişmanlığın estetik bir problem değil, başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere birçok hastalığın kaynağı olduğunu söyleyen Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, kilo kontrolünde alınan yağ miktarının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Toplumda zeytinyağı ile ilgili yanlış bilgiler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Zeytinyağı ve fındık yağı, ayçiçek yağı, mısır yağı gibi diğer sıvı yağlar, kalorisi en yüksek besinlerdir. Nasıl olsa zararsız diyerek sınırsız tüketmek şişmanlığa yol açar" dedi. Sağlıklı beslenme modelinde ve kilo kontrolünde vücudun ihtiyaç duyduğu kadar yağ alınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz "Bizim toplumumuz, ağırlıklı olarak yağlı beslenmeyi sever. Yiyeceklerde katı yağların yerine sıvı yağların ve özellikle de zeytinyağının kullanımı konusunda toplumda bir bilinç oluştu. Ancak burada da bir aşırıya kaçış var. Halk zeytinyağını ilaç niyetine kullanmaya başladı. Bu da şişmanlık oranlarını artırıyor" dedi. Zeytinyağının son derece yararlı olduğunu ve beslenmede bütün yağlar içinde birinci seçim olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Aşırıya kaçtığınız takdirde zeytinyağı da zararlı olabilir. 100 gramında 880 kalori bulunmaktadır. Zeytinyağının da sınırlı olarak tüketilmesi gerekir" dedi.

TÜRKİYE.Habervaktim.com.05 Ekim 2013 Cumartesi 18:57

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Ynt: Zeytinyağı Mucizesi
« Yanıtla #9 : 29 Ekim 2013, 00:42:34 »
Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in sabah ve akşam olmak üzere 2 öğünü olurmuş.  İbn-i Sina El-Kanun fi't-Tıb'ta "iki öğün sağlık, üçüncü öğün hastalıktır." demiş.  Müslüman topluluklara 3’üncü öğün son yüzyılda yerleştirilmiş. Şimdi "6 öğün yiyin" diyorlar. Ne günlere kaldık yahu?