Gönderen Konu: Zihninizi Filtreleyin  (Okunma sayısı 2869 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Aslıhal

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 271
  • Sadece,halin aslı
Zihninizi Filtreleyin
« : 22 Kasım 2010, 00:44:34 »

Yazar: Yunus Özen   

Bin bir güçlükle bilgiye ulaşmaya çalışırken büyüyüp yaşlananların çocukları olan bizler, bugün üzerimize doğru gelen bilgi selinde boğulmamak için mücadele etmeye çalışıyoruz. Doğruluğundan bile emin olmakta zorlandığımız bu kadar çok bilgi ile cebelleşirken filtrelerimizi nasıl ayarlayalım ki, aşırı bilgi sendromundan korunmuş olalım?

Kalp hastalıklarının başlıca sebeplerden biri olan aşırı yüklenmenin de çeşitleri var. Hiç spor yapmayan bir kişi iseniz kaçırdığınız belediye otobüsüne yetişmek için yapacağınız kısa bir koşu veya elinizde pazar filesi ile merdiven çıkmanız bile sizin için aşırı yüklenme olabilir. Bu, fiziki aşırı yüklenmedir. Büyük bir mali kayıp, işten ayrılma, borç yükü, bir yakının kaybı gibi olağan dışı stresler ise duygusal aşırı yüklenmedir.
Sabah uyanır uyanmaz e-postaların kontrol edilmesi ile başlayan, arabadaki navigasyon sisteminden telefonumuzdaki onca uygulamaya kadar devam eden teknoloji alışkanlığı ise, gittikçe kontrolü imkânsız bir bilgi yüklenmesine yol açıyor. İşte bu çağın hastalığının ismi de aşırı bilgi yüklenmesi (Information Overload).
Aşırı Bilgi Analiz Yeteneğini Öldürüyor
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (OGÜ) Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya’ya göre aşırı bilgi yüklenmesi, insanların bağışıklık sistemini zayıflatarak hasta ediyor. Olay ve bilgilerin, zihni-mizdeki hızlı akışını ve meydana getireceği karmaşayı insan beyni kaldıramıyor ve beynin analiz gücü kırılıyor.
Aşırı bilgi yüklenmesinin bir diğer etkisi de üreticiliği ve stratejik düşünmeyi baskı altında tutmasıdır. Büyük çoğunluğu doğrulanmamış yoğun bir bilgi bombardımanı ile karşı karşıya kalan insan, bu bilgilerin hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu kavramakta zorluk çeker. Ortaya çıkan aşırı yüklenmenin sebep olacağı sıkıntılar fiziksel ve duygusal aşırı yüklenmenin meydana getireceği sıkıntılardan daha az değildir.
Aşırı yüklemenin en fazla görüldüğü alan internettir. İnternet, hem yazılan hem okunan yapısı sayesinde, televizyon ve radyo ile kıyaslandığında kullanıcılarının izleyici değil de katılımcı olabildiği bir ortamdır. Bilgisayarı açmanın yanlış olarak internete bağlanmak anlamına geldiği günümüzde her kullanıcının birer katılımcı olarak ürettiği içeriği ile bu alan adeta büyük bir kentin çöplüğü misali çığ gibi büyüyor. Ortaya çıkan devasa boyutlardaki içeriği saklamak, kategorize etmek, ilişkilendirmek ve arandığında bulunur hale getirmek için sürekli yeni teknolojiler geliştirilse de, bu çöplüğü idare edecek bekçiler bulmak hiç kolay olmuyor.
Nerelere Filtre Konulmalı?
New York Üniversitesi’nden Clay Shirky, 2008 yılında yaptığı bir konuşmada “Bu bir aşırı bilgi yüklenmesi sorunu değil, filtre-leme sorunudur” diyerek bilgiye ulaştığımız araçları kullanırken kendimiz için filtreler oluşturmanın gerekliliğine dikkat çekiyor.Bilgiye erişmek için ortaya çıkan yeni yollar bize eski filtrelerimizin işe yaramayabileceğim, yeni filtreler geliştirmemiz gerektiğini işaret ediyor. Örneğin:
• Anlık ve yeni bilgi üretiminin her geçen gün artıyor olması ile bilgi analizine,
• Bilginin forumlar ve bloglar aracılığıyla kolayca tekrarlanması ile kopya bilgilere,
• Bilgiye ulaşmaya yarayan yolların çeşitliliği (e-posta, telefon, messenger gibi anlık mesajlaş-ma programları, bloglar …) ile tek bir         yol takibi ile,
• Birbiri ile ilişkilendirilme-miş ve ilişkilendirilmesi imkânsızlaşmış bilgi için hedefe gidilen yoldan ayrılmama,
• Farklı bilgilerin karşılaştırılması ve işlenmesi için çok gelişmiş ve başarılı araçların henüz geliştirilememiş olması, bizim kendi                 filtrelerimizi kendi kendimize yapmamızı gerektirmektedir.
Filtreleme Teknikleri
Aşırı bilgi ile baş edebilmek için geliştirebilecek bazı örnek filtre teknikleri var. Ama internet, doğası gereği filtrelerimizi aşmak için yeni yollar bulsa da biz yine ipi elden bırakmamalıyız. • Başımızı ilk olarak e-posta hesabımız ağrıtmaya başlıyor. İstemediğimiz adreslerden, görmekten hoşlanmayacağımız, adına spam denilen mesajları ısrarla işaretleyip “istenmeyen mail” olarak bildirmemiz gerekiyor. Kendi arkadaşlarımızdan gelen, çoğu gereksiz ya da yanlış bilgi içeren maillerin bize gönderilmemesi için arkadaşlarınıza rica edebilirsiniz.
• E-postalarımızı gün içerisinde sürekli kontrol etmeyelim. Günün belirli zamanlarında kontrol edelim. Sık sık e-posta kontrolü                   yapmak hem vaktimizi çalar, hem de iş verimini düşürür.
• Facebook, Youtube gibi sosyal paylaşım sitelerinde alacağınız bir şey yoktur. Bu gibi güvensiz alanlardan uzak durun. Daha önce           kullanıyorsanız gerekli ayarları yaparak sadece görmek istediğiniz bilgiye ulaşın.
• Arama motorlarından bulduğunuz bilgileri çapraz kontroller yaparak test etmeye çalışın.
• Bilgi elden kaçırmaktan kork-mayalım, eğer bir şey gerçekten çok önemliyse takip ettiğimiz başka bir kanaldan onu duyacağız ne           de olsa…
Aşırı bilgi ile başetmek kolay değildir.

Amerika’da bir öğrencinin söylediği gibi, “bilgi gerçekten önemliyse beni bulacaktır”


• MSN Messenger gibi anlık haberleşme programları, gerektiği zamanda ve gerekli grupla-maları, kısıtlamaları yaptığımız takdirde işimizi kolaylaştırır. Aksi halde en fazla zaman tüketen ve bilgi bombardımanı yapan uygulamalar anlık haberleşme programlarıdır.


• Türkiye’de internet kullanıcıları interneti en çok haber okumak için kullanıyorlar. Haberleri gün içinde anlık takip etmek çoğu kimse için gereksizdir. Özet haber gönderen servislere abone olup günde bir defa e-posta ile almak yeterli olacaktır. Sevdiğimiz köşe yazılarını ve haberleri RSS okuyucu programlarla kolayca takip edebiliriz.


• Hem eğlenmek, hem çalışmak, hem de paralelinde televizyon izlemek aslında mümkün değildir. Dikkatimiz hızlıca bu veri kaynakları arasında gider gelir ve kısa zamanda yorulur. Bilgisayarınızın başından uzaklaşıp 10 dakika farklı bir şeyler yaptıktan sonra dönüp kaldığınız yerden işinize devam etmeniz daha uygun olacaktır.


Aşırı bilgi ile yüklenmeye yol açan en önemli faktör kişinin kendisidir. Yapılacaklar listenizi, fikirlerinizi, hatırlatmalarınızı, iletişim listelerinizi ne kadar düzenli tutarsanız o kadar sorunu azaltırsınız. Dinlenmek hem vücut, hem de ruh sağlığımız için önemlidir. Dinlenmeye, düşünmeye, arkadaşlarınıza ve

ilimle meşgul olmaya zaman ayırın.


Yazar: Yunus Özen   İnsan Ve Hayat

Bârını gerden-i ahbâba edenler tahmîl
Ne kadar olsa sebük-ruh olur elbette sakîl
 

Mahi

  • Ziyaretçi
Ynt: Zihninizi Filtreleyin
« Yanıtla #1 : 01 Şubat 2011, 18:47:40 »
Teşekkürler.