EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK > ÇOCUK EĞİTİMİ

Bebek Bakımı-Sağlığı

(1/8) > >>

Kahraman:
Hamilelikte beslenme tarzı bebeği etkiliyor

 
Hamilelik döneminde çiğ köfte gibi iyi pişirilmeyen et ürünlerinin tüketilmesi anne karnındaki bebeğe zarar verebiliyor. Uzmanlar hamilelik döneminde sucuk, salam, sosis, pastırma ve çiğ köfte gibi çiğ et ürünlerinin tüketilmesinden uzak durulması gerektiği uyarısında bulunuyor.

Hamilelik dönemi bir kadının hayatındaki en önemli dönemlerin başında geliyor. Hamile kadınların, bu dönemlerinde özellikle dikkat etmeleri gereken konuların başında sağlıklı beslenme geliyor.

Hamile kadının beslenme tarzı hem annenin hem de doğacak bebeğin sağlığı üzerinde doğrudan etkili oluyor. Bu nedenle anne adaylarının gebeliğin getirdiği ihtiyaçları karşılayacak biçimde ve dengeli beslenmesi gerekiyor.

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şefi Doç.Dr. Serhan Cevrioğlu, ortalama 60 kilogram ağırlığındaki ve günde 2 bin 300 kalori'lik gıda tüketen bir kadının gebelikte 300, emzirme döneminde ise 500 kalori ek enerji sağlayacak şekilde gıda alımını arttırması gerektiğini söyledi.

Tüm gebelik boyunca alınması önerilen ortalama vücut ağırlığı artışının 12-13 kilogram olduğunu anlatan Cevrioğlu, "Aşırı kilolu bayanlarda bu değer 8-9 kiloya kadar indirilebilir. Gebelik bulantı kusmalarının fazla olduğu ilk 3 ay içinde genellikle belirgin kilo artışı olmazken 4. aydan sonra ayda ortalama1,5-2 kiloluk bir artış beklenir." dedi.

BEBEĞİN GELİŞİMİ İÇİN HAFTADA İKİ PORSİYON BALIK TÜKETİN

Gebelik döneminde beslenme aralıklarının 3 ana ve 3 ara öğün (atıştırma) tarzında sıklaştırılması, aralarda daha çok mevsim meyvelerinin de birer adet tüketilmesi ve akşam öğünlerinde genellikle sebze yemeklerinin yenmesinin faydalı olacağına dikkati çeken Cevrioğlu, şunları söyledi; "Gebeliğin ikinci yarısında günlük kalsiyum ihtiyacı 1 gramdır. Bu miktar 2 bardak süt, 1 kase yoğurt ve 1 dilim kaşar peynirinden karşılanabilir. Artan kan hacmine bağlı oluşan kansızlığı önlemek için, gebeliğin ikinci yarısında özellikle kansızlık saptanan gebelerde ek demir desteği verilmesi önemlidir. Demir pekmezden ziyade siyah et ve maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzelerde daha fazla bulunuyor. Gebenin artan protein ihtiyacını karşılamak için hayvansal ve bitkisel protein kaynaklarının benzer oranlarla tüketilmesini öneriyoruz. Bebeğin gelişimine katkıda bulunan omega türü yağlardan zengin olan balığın haftada 2 porsiyon tüketilmesi yararlıdır."

ÇİĞ ETTEN UZAK DURUN

Gebelikte oluşabilecek kabızlığı önlemek için kuru kayısı, yulaf ezmesi, kepekli ekmek gibi lifli gıdaların ve zeytinyağlı gıdaların tüketilmesi gerektiğini belirten Cevrioğlu, anne adaylarının çiğ köfte gibi pişirilmemiş et ürünlerinden, sigara ve alkolden kesinlikle uzak durması gerektiğine dikkati çekti.

Cevrioğlu, bu tür maddelerin tüketiminin anne karnındaki bebeğe zarar vereceği uyarısında bulundu.
 

Lika:
Bebeğinizin odasını donatırken dikkat edin!

Medical Park Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Tatar; sağlıklı ve güzel bebek odasında metal malzemeden çok, ahşap mobilya tercih edilmesini tavsiye etti. İşte metal malzemelerin bebeğe zararları..

Tatar, "Yapılan araştırmalar; metal malzemelerin manyetik alan üreterek, insan organizmasını olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymuştur.

Metal, bebeğin de kendisini yorgun hissetmesine ve buna bağlı olarak uyku düzensizliklerine neden olabiliyor. Bu nedenle bebeğin odasında büyük metal mobilyalar yerine ahşap tercih edilmeli." dedi.

Zaman

Lika:
Bebek mamasında, roket yakıtında kullanılan kimyasal çıktı

ABD'de toz bebek mamasında, roket yakıtında kullanılan bir kimyasalın kalıntılarına rastlandı.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerindeki bilim adamlarının yaptığı araştırma, farklı markalardaki toz bebek mamalarında rastlanan perklorat kimyasalının, mamanın karıştırıldığı suda da bu kimyasalın yer alması halinde yetişkinler için güvenli olan dozu aşabileceğini gösterdi.

Sonuçları geçen ay belli olan, ancak bugün Çevre Çalışma Örgütü tarafından yayımlanan araştırmada, inek sütünden elde edilen mamalarda bu kimyasalın yüksek miktarda bulunduğu belirtildi.

Bilim adamları, bu kimyasalın bulunduğu mama markalarını açıklamazken, sadece birkaç örneğin incelendiği, bu nedenle tüm mama kutularındaki perklorat seviyelerini bilmenin zor olduğu kaydedildi.

Bilim adamları, önemli ölçüde perkloratın, metabolizmanın ayarlanmasına yardımcı olan tiroid fonksiyonunu etkileyebileceğini belirtiyor. Tiroid fonksiyonlarındaki bozulmanın, ceninin ve bebeğin beyin gelişimi üzerinde etkisi olabileceği biliniyor.

Amerikan hükümetinin, mamaların perkloratın etkilerini geçersiz hale getiren iyot içermesini talep ettiği belirtildi.

Perkloratın, ABD'nin bazı kentlerinde içme suyunda ortaya çıktığı, bu kimyasalın suda doğal olarak bulunabileceği, ancak en fazla perklorat kirliliğinin, savunma ve uzay çalışmalarının yürütüldüğü bölgelerle bağlantılı olduğu bildirildi.

aa

Lika:
Demir eksikliğinin sonuçları...

Çocuklarda iştahsızlığa, huzursuzluğa, uyku düzensizliğine, ilerlemiş haliyle zeka parametrelerinde düşüşe neden olan demir eksikliği, ilerleyen yaşlarda kalıcı hastalıkları da beraberinde getiriyor.


Çocuklarda özellikle 6 ay ve 1.5 yaş arasında demir eksikliğine rastlandığını ve demir eksikliğinin genellikle ek gıdalara başlanma döneminde görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, "Mutlaka beslenmede ebeveynler dikkatli olmalı" uyarısında bulunuyor.

Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Özcan, çocuklarda ek gıdalara geçiş döneminde anne sütünün az verilmesi ve ek gıdaların da yeterli oranda tüketilmemesi dolayısıyla demir eksikliğinin ortaya çıktığını kaydetti. Uzm. Dr. Özcan, çocuğun ek gıdalara geçtikten sonra da bu gıdaları yeterince tüketmemesinin ve fazla oranda süt içmesinin demir eksikliğine neden olduğunu, çocuklara bu nedenle günde yarım litreden fazla süt verilmemesi gerektiğini dile getirdi. Özcan, "Demir eksikliği çocuklarda iştahsızlığa, huzursuzluğa, uyku düzensizliğine, ilerlemiş haliyle ise zeka parametrelerinde düşüşe neden olabilir. Demir eksikliği bulunan çocuğun zayıf olması gerekmiyor. Çocuk aldığı bazı gıdalardan dolayı kilolu olabilir ancak çocukta yine de demir eksikliği görülebilir. Doktor tarafından demir eksikliği olduğu tespit edilen çocuğa, bu ihtiyacını karşılaması için demir takviyesi yapılır. Ailelerin de çeşitli gıdalarla bu eksikliğin giderilmesine destek olabileceği unutulmamalı. 7 ve 8. aydan itibaren çocuklara demir eksikliğine karşı belirli oranda kırmızı et, mercimek ve pekmez verilebileceğini, bu yiyeceklerin çocuğun demir eksikliğini gidermesi açısından önemli olduğunu anneler iyi bilmeli." dedi.

(CİHAN)

Lika:


Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan "Aile Eğitim Rehberi"nde, "anne-babanın yüzüne bakamayan ve gülümsemeyen 6-8 haftalık bebeklerde görme özründen şüphelenilmesi gerektiği" uyarısı yapıldı.
 

Bütün çocukların doğumda görme düzeyinin düşük olduğuna işaret edilen rehberde, görme işlevinin gelişimini doğumdan sonra sürdürdüğü, 6 yaşında olgun görme seviyesine ulaşıldığı anlatılıyor.

Bu süreçte, çocuğun görmesinin kullanılabilir düzeye gelmesi için sürekli ve kaliteli uyarılmaya ihtiyacı olduğu ifade edilen rehberde, görme için algılama yeteneklerinin de gelişmesi ve görüntülerin beyinde anlamlandırılmasının gerektiği kaydediliyor.

Rehberde, "Yeni doğan bebeğin göz bebeklerinin siyah olması gerekirken beyaz olması, gözün alışılmışın dışında küçük, çok büyük veya gelişmemiş olması, çocuğun yüzünü ışık kaynağına dönmemesi ve 6-8 haftalık bebeğin anne-babasının yüzüne bakamaması ve gülümsememesi" gibi durumlarda çocuklarda görme özründen şüphelenilmesi gerektiği bildiriliyor.
   
-GÖRME DUYUSUNUN GELİŞİM AŞAMALARI-
   
Görme duyusunun gelişim aşamaları rehberde şöyle sıralanıyor:

"Normal çocuklarda 0-1 ayda başını ve gözünü ışık kaynağına döndürme; 6-8 haftada gözün içine bakış "Sosyal Gülüşme"; 3-6 ayda kendi ellerini seyretme, ileri uzanma; 1-2 yaşında ise yüz ifadeleri ve vücut dili, sesli uyaranlara bağlanma, olayların akışına bağlantı kurma gibi bazı davranışların sergilenmesi gerekir.

Görme özürlü çocuklarda ise 0-3 ayda göz bebeğinin titreşmesi; 3-6 ayda şaşılık, göz tembelliği, başını tutamama, emekleyememe; 7-12 ayda görsel takip yapamama; 1-2 yaşında ise görsel haberleşme eksikliği gibi durumlar gözlenebilir."
   
-ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ-
   
Rehberde, çocuğun görme özrünün birçok nedeni olabileceğine işaret edilerek, ülkemizde genetik-kalıtım ve akraba evliliğinin göz hastalıklarının temel sebebi olduğu bilgisiyle, göz hastalıklarının erken teşhis edilerek tedavisine ve rehabilitasyonuna başlanması gerektiği vurgulanıyor.

Rehberde, "göz ve görme işlevleri", "ailenin görme özürlü bireye karşı tutum ve davranışları, karşılaştıkları sorunlarla baş etme yolları", "özürlü bireyin eğitimi, hakları ve ulaşabilecekleri kaynaklar" gibi konularda da bilgiler veriliyor.
AA

habervaktim

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git
Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek