EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK > EVLİLİK VE AİLE
Bebeklerde Eğe veya İye Kemiğinin Batması ve Çözümü
Mücteba:
Bebeklerde Eğe veya iye Kemiğinin Batması ve Çözümü
Belirtiler
1- Bebek canı yanar gibi acıklı ağlar,
2- Bir ayağını çeker,
3- Sırtüstü yatmaktan hoşlanmaz,
4- Ayakta sallanmaktan hoşlanmaz.
Kontrol 1:
1- Bebeğin üstü çıkarılıp sırtüstü yatırılır.
2- Çapraz olacak şekilde sol memesinden göbek deliği hizalanarak sağ kasığı karışla ölçülür.
3- Sağ memesinden göbek deliği hizalanarak sol kasığı karışla ölçülür.
4- Ölçüm sonucu uzun olan taraftaki bacağın eğe kemiği batmış olabilir.
Kontrol 2:
1- Bebek yüzüstü yatırılır,
2- Çapraz olacak şekilde sağ el yumruğu ile sol ayağın topuğu birbirine değdirilmeye çalışılır.
3- Sol el yumruğu ile sağ ayağın topuğu birbirine doğru çekilerek değdirilmeye çalışılır.
4- Arasında mesafe olan veya değmekte zorlanan taraftaki bacağın eğe kemiği batmış olabilir.
Uygulama:
1- Bebek sırtüstü olarak kol üzerine alınır, (Bebeğin bacakları havada olacak)
2- Eğe kemiğinin batmış olduğu bacağın çaprazındaki omuz kavranır,
3- Eğe kemiğinin batmış olduğu bacak tarafındaki poposundan yavaş yavaş masaj yapıyormuş gibi itilir,
4- Bebek yüzüstü yatırılır,
5- Çapraz olacak şekilde sağ el yumruğu ile sol ayağın topuğu birbirine değdirilmeye çalışılır. (Birkaç defa tekrarlanır.)
6- Sol el yumruğu ile sağ ayağın topuğu birbirine doğru çekilerek değdirilmeye çalışılır.(Birkaç defa tekrarlanır.)
7- Bebeğin koltuk altlarından başlayarak aşağıya doğru sırtı hafif hafif masaj yapılarak ovulur.(Masajda zeytinyağı kullanımı tavsiye edilir.)
8- Bebek ayaklarından hafifçe kaldırılarak başaşağı olarak 5-10 saniye tutulur.
9- Tekrar kontrol (Kontro 1 veya 2 ile) edilir.
Mücteba:
Çocuklarda Ateş ve Ateşi Düşürme Metodları
Ateş düşürmek için asla kolonya, alkol, sirke, buz ve soğuk su kullanmayın. bunlar damarları ani olarak büzer ateş düşer gibi olur. sonrasında ise damarlar genişler ve ateş daha fazla yükselir. . özellikle küçük bebeklerde havale riskini arttırır.
Öncelikle Ateşin çocuğunuz için bir savunma mekanizması olduğunu unutmayın. Her çocuğun ateşi çıkar. Bu vücudun savunma mekanizmasıdır. Önemli olan çıkan ateşi kontrol altında tutmaktır. Öncelikle Ateşli Çocukta yapılmaması gerekenleri maddeler halinde anlatacağım
1. Çocuk ateş nedeniyle titrer. aile eli ayağı buz gibi başı yanıyor çocuğumun der. Bu tamamen ateşin doğası ile ilgili bir durumdur. Kan dolaşımının fazla olduğu baş ve vücut kısmı daha sıcak kan dolaşımının az olduğu el ve ayaklar soğuk olacaktır.
2. Çocuğunuz Ateşliyken,titrese,morarsa bile Asla ve asla üzerini örtmeyin.(Çocuğun üzerini örtmekle yangına odun atmak arasında bir fark yoktur)
3. Ateş düşürmek İçİn asla kolonya, alkol, sirke, buz ve soğuk su kullanmayın. bunlar damarları ani olarak büzer ateş düşer gibi olur. sonrasında ise damarlar genişler ve ateş daha fazla yükselir. . özellikle küçük bebeklerde havale riskini arttırır.
4. İki üç tane tane havluyu veya temiz bezi soğuk olmayan yaklaşık 35-36 derece sıcaklıkta su dolu bir leğene koyun. ondan sonra bir havluyu hastanın alnına yerleştirin, diğer havlular ile bilek içlerini, koltukaltlarını, karın ve kasık bölgelerini silin. bezleri en fazla 3 dakika da bir suya sokun. bir havluyu ıslatıp alna koymanın ateş düşürmeye bir yararı olmayacaktır. 20-30 dakika boyunca havluları sık sık ıslatarak sürekli değiştirmeniz lazım. bu arada bol bol su içirin. eğer bu yeterli gelmezse hastayı 35-36 derece sıcaklıkta su dolu küvete sokun ve en az yirmi dakika bekleyin. soğuk su ile 1-2 dakika duş yapmanın yararı yoktur, tam tersine zararı vardır.su sıcaktan soğuğa dek kademeli olarak soğutulabilir ama ani soğutmayınız.
5. Bu arada ateş 38 c yi görüyor veya 39-40 C ise öncelikle Ibuprofen etkili şuruplara yönelin
bunlar(Dolven,Pedifen,Ibufen,.... ) gibi şuruplardır. Yüksek ateşte 4 saatte bir bu şuruplardan verilebilir.Bu ilaç verme periyotları arasında hala ateş 38,2 nin atına düşmüyorsa araya Parasetamol içeren şuruplarla araya girilir. (Calpol,Tylol,Volpan,Minoset etc) ve asla unutmayın ki saati sektirir veya uyuya kalırsanız ateş yine yükselecektir.
Demek ki ıbufen ve parasetamol kombinasyonu ilk seçenektir.
Örnek olarak:
10 kg'lık bir çocukta ateşi düşürmek için
4 saatte bir 1+1/4 ölçek Ibuprofen (ibufen,Ibuprofen,Pedifen, Dolven,vs.) verilir .
Ateş 4 saat dolmadan 38,5 u geçerse araya 1 ölçek Parasetamol(Calpol,Tamol,Parol,Tylol vs.) ile girilir.
15 kg'lık çocuk için 1+1/2 ölçek Ibuprofen verilir .
Ateş 4 saat dolmadan 38,5 u geçerse Ibuprofen ve 4 saat arayla 1,5 ölçek Parasetamol(Calpol,Tamol,Parol,Tylol vs.) verilir
20 kg'lık çocuk için 2 ölçek Ibufen verilir .
Ateş 4 saat dolmadan 38,5 u geçerse Ibuprofen ve 4 saat arayla 1,5 ölçek Parasetamol verilir
bunun yanında yine soğuk uygulamaya devam edilir .
PERİFERİK SOĞUTMA (Anlına,vücuduna,kasık aralarına bez koyma veya yeterli gelmezse ılık duş, )
ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ VERME
SU KAYBINI ÖNLEMEK VE ATEŞİ DÜŞÜRMEK İÇİN BOLCA SIVI VERİNİZ.
Biz bu metoda PAS Metodu diyelim aklımızda kalsın
Not :Bunlara rağmen ateş düşmüyorsa Metamizol içeren Novalgin Şurup veya damla her zaman olmamak kaydıyla kullanılabilir.
UNUTMAYINIZ !!! ATEŞ VÜCUDUN EN ÖNEMLİ SAVUNMA MEKANİZMASİDIR... ÇOCUĞUNUZUN ATEŞİNİN YÜKSELMESİ DOĞAL BİR ENFEKSİYONA KARŞI SAVAŞ SONUCUDUR. ÖNEMLİ OLAN ATEŞİ KONTROL ALTINA ALMAKTIR....
Ibuprofen (ibufen,Ibuprofen,Pedifen, Dolven,vs.) kullanırken dikkatli olunmalı ve çocuğun tok olmasına özen gösterilmelidir. Aksi halde mide kanamasına sebebiyet verebilir...
Mücteba:
Prof. Dr. Ahmet Aydın semineri: Antibiyotiksiz Çocuk Yetiştirmek
Geçen hafta Ht Hayat’ın seminerinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Metabolizma ve beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Ahmet Aydın’ın konuşacağını öğrendiğimde Taksim’e nasıl koşarak gittim anlatamam. Yıllardır kitaplarını okuduğum, televizyonda izlediğim ve www.beslenmebulteni.com sitesinden takip ettiğim Hocamızı canlı dinleme imkanı bulacaktım. Seminer beklediğimden bile güzel geçti, evet bilgiler zaten bildiğim bilgilerdi ama kendisinden dinlemek ve sorular sorabilmek harikaydı. Şimdi sizlere seminer notlarımı aktarıyorum.
Gıdalarda eskiden olduğu gibi vitamin ve minareller yok. Herşeyi mahvettiler. Kuş gribi dediler tüm tavukları itlaf ettiler. Tavuklar korkunç. 25-30 dakikada nasıl tavuk pişer? Cinsi öyle diyorlar. Allah Allah köylüler bulamıyor bu cinsi de bunlar buluyor. Tavuklar diyabetli ve romatizmalı yaşam koşullarından ve verilenlerden.
Günümüzde neler kötüye gitti?
Omega 3, sızma yağ, hayvani yağ, sebze ve meyve tüketimi azaldı.
Omega 6, margarin, trans yağ, rafine şeker ve beyaz un tüketimi arttı.
Ne yediğimiz çok önemli. Çok ekmek tüketilmesin. Ekşi hamurdan yapılmış köy ekmeği en sağlıklısı. Türkiye’de çok fazla ekmek tüketiliyor. Unlu ve şekerli gıdaları fazla yemeyin. Fermente şeyler çok faydalı. Mesela lahanadan daha faydalıdır lahana turşusu. Ev yapımı yoğurt, boza, şıra, turşu.
Çelik ve cam kullanmak sağlıklı.
Neler yiyelim?
Küçük balıkları tercih edelim büyük balıklar toksinli olabilir. Hamsi, sardalye, lakerda, Norveç somonu. Karadeniz ve Marmara pis ama yine de balık yemek çok faydalı.
Kefir: faydalı hazırlar da fena değil ama meyvalı olmasın. Kefir yoğurttan azıcık daha üstün.
ev yapımı yoğurt: çok faydalı. Mutlaka yenmeli
Hangi takviyeleri alalım?
Her gün D vitamini ve balık yağı takviyesi alınmalı. İçinde Epa dHa olmalı. (Balık yağı için Hocama marka söylemesi için çok ısrar ettik, Ocean, Carlson ve Möellers dedi)
Eviniz nemli olsun. Klimalar zararlı.
Prof. Ahmet Aydın bağırsakların vücuttaki en önemli organ olduğunu ve pek çok hastalığın buradaki sorunlardan kaynaklandığını düşünüyor. Alzheimer, Otizm bunların arasında. Erişkin bir insanın bağırsağında 100 trilyon yani 1,5 kilo faydalı bakteri ve mantar bulunur. Bu rakam insan hücre sayısının 10 katı kadardır.
Bebeğin bağırsak sağlığı normal bir doğumla doğarak başlar. Böylelikle doğum kanalından geçerken annesinin faydalı florasını da alarak doğar. Sezaryen ile doğan bebek bundan faydalanamıyor ve hayata 0 flora ile başlıyor. Artık hastane ortamında ne olursa.
Tabii biz anneler hemen “ama hocam zorunlu sezaryen olanlar ne yapacak?” diye atıldık.
Prof. Ahmet Aydın burada çok radikal bir çözüm önerdi.
“Eğer sezaryen olmak zorunda kaldıysanız doğumdan hemen sonra bir gazlı bezi alın ve vajinanızdan içeri sokun, çıkarın ve yeni doğmuş bebeğinizin ağzına koyun!” evet yanlış okumadınız. Düşününce bebek normal doğmuş olsaydı oradan çıkacaktı ve çıkarken ağzı her yere dokunacaktı. Bilemiyorum ama bunu yapacak bir Türk annesi zor bulunur. Açıkçası eğer ben bunu daha önce Prof. Aydın’dan duymuş olsaydım iki zorunlu sezaryenimde de bunu yapardım.
Çocuklarımızın sağlığı için başka neler yapabiliriz?
2 yaşa kadar emzirin, ek gıdalara zamanında geçin ama sadece evde yaptığınız yemekleri ezerek verin. Hazır bir şey almayın.
Yoğurdunuzu evde mayalayın. Mayalarken eczaneden toz probiyotik alıp koyabilirsiniz. Koymasanız da olur. Sütü bir taşım kaynatın.
Türk kadınlarında D vitamini eksikliği var. Bunu önlemek için D vitamini takviyesi almalılar. Her kilo için günde 100 Unite (1 damla) D vitamini takviyesi alınmalı. D vitaminini sadece öğlen güneşinden alabilirsiniz. Güneşe çıkarken akıllı olun. Birden çok çıkmayın. İlk gün 10 dk. yavaş yavaş arttırın ve güneş kremi sürmeyin. D vitamini takviyesini tatile gitmeden alın. Kadınlar hem hamilelikten önce hem de hamilelik boyunca, hem de emzirirken D vitamini almalı.
Çocuklarınıza demir ve Devit damlalarını verin. İçinde evet zararlı paraben olsa da risk fayda analizinde verilmesi daha faydalı.
Baharatlar ve bitkisel destekler faydalı ama mucize beklemeyin. Zerdeçal çok faydalı ve mutlaka kullanılmalı. Tız zencefil de faydalı. Çocuklaa az az baharat verebilirsiniz.
Antibiyotik sadece ne zaman kullanılacak?
1. Zatürre
2. Menenjit
3. Beta
Kulak iltihabında gerek yok. Kulağa zeytinyağı, anne sütü veya fesleğen yağı damlatabilirsiniz.
Antibiyotikler zararlı çünkü bağırsak florasını bozuyor, enfeksiyon uzuyor hastalık kötüleşiyor. Hasta dinlenecek, burnunu tuzlu suyla açın. Ateş düşürücü vermeyin.
Aşılar
Aşı olayı çok karışık ve büyük sorumluluk. Bence sadece ölümcül hastalıklar için olanlar yaptırılmalı. Çok sorulan Meningekok aşısını yaptırmazdım.
Bunlar tabii ki Prof. Ahmet Aydın’ın anlattıkları. Çoğunu onaylıyorum ve uyguluyorum ama aşılar ve ateş düşürücü hiç vermeme konusunda kendisine katılmıyorum. Siz de öncelikle mutlaka sizi ve çocuğunuzu tanıyan doktorunuzu dinleyin.
http://www.hassasanne.com/2014/01/25/prof-dr-ahmet-aydin-semineri-antibiyotiksiz-cocuk-yetistirmek/
Mücteba:
Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları, Nezle, Grip, Geniz Akıntısı, Sinüzit vs. İçin En Ucuz ve Etkili Tedavi Yöntemi
Burun ve geniz yollarını evde hatırlayabileceğimiz bir solüsyonla yıkayarak bu tür rahatsızlıkların hafiflemesine bazen de geçmesini sağlayabiliriz.
Toplu yerlerde yaşayan yada toplu taşıma kullananların bilhassa ortamda hapşıran öksüren birileri varsa ara sıra bu işlemi yapması bu tür hastalıkların önüne geçebilir.
Malzemeler:
1- Bir su bardağı (200 cc) içme suyu (kaynayıp soğumuş),
2- Bir çay kaşığı Doğal Tuz (Deniz kuyu, Kaya tuzu, Himalaya Tuzu vs.),
3- Bir çay kaşığı Karbonat (Yemek sodası).
Hazırlanışı:
Tuzu ve karbonatı suyun içine koyarak iyice karıştırın.
Kullanımı:
1- Solüsyonu 40-42 derecede ısıtın,
2- Solüsyonu şırınga yada sinüs yıkama şişesine doldurun,
3- Ayaktayken başınızı öne lavaboya doğru eğin, solüsyonu burnunuza basınçlı bir şekilde sıkın.
4- 5-6 defa basınçlı bir şekilde sümkürün,
5- 3. adımdan itibaren 3 kere tekrarlayın.
7- Sümkürme esnasından burnunuzu kapatıp sümkürmeyin. Aksi halde solüsyon orta kulağa kaçabilir.
- Eğer çocuk, çok küçükse ve müsaade etmiyorsa burun spreylerinin içini boşaltıp bu solüsyonu doldurarak burun deliklerine bol miktarda sıkın.
Kullanım Süresi
Şikayetleriniz devam ettiği sürece dışarıya çıkmayacağınız zamanlarda (akşamları ve yatmadan önce) günde 3-5 kez uygulayın.
Mücteba:
--- Alıntı yapılan: Mücteba - 11 Aralık 2015, 01:39:15 ---Alkollü Ağız Gargaraları ve Spreyleri Yerine Kekik Suyu Gargarasını Tavsiye Ediyoruz.
Kekik ağız sağlığı açısından tavsiye edilir. (Ağız kokusu, boğaz şişkinlikleri, antiseptik)
Diş etinizde sorun varsa, (çekilme, kanama v.b.) adaçayı kullanın. Sorun yoksa genel manada bakım için kesinlikle kekik öneriyoruz.
Bilhassa kış mevsiminde, üst solunum yolları ve ağız yaralarına karşı kalkan olacaktır.
Kekik Suyu Ağız Gargarası Hazırlanışı
Doğal yollarla elde edilmiş kekik suyunu (köylülerden yada güvenilir bir aktardan) alınız.
Bir Kahve fincanının içerisine 1 yada 2 yemek kaşığı kekik suyu ilave edinip üzerine de kaynayıp soğumuş sudan ilave ederek sertliğini (dayanabildiğiniz derecede) ayarlayınız.
Kekik Gargarası Nasıl Kullanılır?
Bu karışımı hazırlayıp sabah öğle akşam kullanın.
Kekik gargarasıyla, ağız içi, önü arkası, dilaltı, dil üstü, diş önleri ve arkalarına gelecek şekilde bir kez çalkalama yapın.
15- 20 saniye süreyle çalkalamayı sürdürün.
Genzinizi yakacak sertlikte ve yoğunlukta değilse yutabilirsiniz. Herhangi bir zararı yoktur.
Kekik Gargarası Ne İşe Yarar?
Bu tarifteki kekik çayı ağız gargarası olarak kullanılır.
Dişeti hastalıklarına iyi gelir.
Ağız içi yaraları geçirir.
Ağız hijyeni sağlar.
Antiseptiktir.
Şişkinliği ve gazı alır.
Boğaz ağrısını alır.
Öksürüğü alır.
Özellikle kışın boğazı korur.
Tadı adaçayı ağız gargarasına nispeten yakıcıdır.
Kekik gargarası, diş beyazlatmadan çok, diş ve ağız sağlığı ile ilgili doğal çözüm arayanlar için idealdir.
Kekik Suyunu Kendiniz de Hazırlayabilirsiniz!
Malzemeler
1.5 Yemek kaşığı kekik
2 su bardağı su
Hazırlanışı
Cezveye 2 su bardağı su koyup iyice kaynatın.
Kaynarken içine kekiği atın.
Ocaktan alıp, üzerine plastik olmayan kapakla kapatın.
Oda sıcaklığına geldiğinde çay iyice demlenmiş ve rengi koyulaşmış olacaktır.
Gargara olarak kullanacağımız çayı ince tülbent gibi geçirgenli kumaşla süzün
Gargara olarak kullanacağınız uygun şişeye koyun.
Nasıl Kullanılır?
Sabah öğle akşam kullanın.
Koyduğunuz şişe kabağından küçük bir yudum alın.
Kekik gargarasıyla, ağız içi, önü arkası, dilaltı, dil üstü, diş önleri ve arkalarına gelecek şekilde bir kez çalkalama yapın.
15- 20 saniye süreyle çalkalamayı sürdürün.
Ardından suyu ağzınızdan boşaltın.
Dikkat: Bu tarifte yapılan kekik çayı miktar bakımından yoğun olduğu için içilmesi halinde genzi yakabilir. Bu nedenle içilmesini önermiyoruz.
FOTOĞRAF: Kekik suyu ağız gargarasını yaptıktan sonra, daha önce kullandığınız ağız çalkalama suyuna ait kutuya koyabilirsiniz. Ya da evde uygun bir şişeye koyarak kullanabilirsiniz. Günde 3 defa olmak üzere, 1 haftalık kullanıma yetecek miktarda yapın. Fazlası bozulmasın. Bozulmayı tattaki değişiklikten anlayabilirsiniz.
NOT:
Birkaç kullanımda lavaboda sarımtırak iz oluşacaktır.
Daha sık temizlik gerekebilir.
Kullanım sonrası ağzınızı normal suyla çalkalamayınız. Zira normal su kekik suyunun tedavi edici etkisini azaltır.
--- Alıntı sonu ---
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
Tam sürüme git