Sadakat islami Forum

BİLİM VE TEKNOLOJİ => BİLİM VE TEKNOLOJİ DÜNYASI => Konuyu başlatan: enfa - 03 Eylül 2008, 18:59:58

Başlık: Cep telefonunun çeyrek yüzyıllık serüveni
Gönderen: enfa - 03 Eylül 2008, 18:59:58
Çalışmalarına 1982 yılında başlanan cep telefonunun hikayesi, kablo döşeme sıkıntısı yaşayan ülkelerin alternatif arama çabasıyla başladı. İlk cep telefonu görüşmesi 1991 yılında Finlandiya’da yapıldı. İlk kısa mesaj ise 1992 yılında atıldı.

Daha önceki denemeler sayılmazsa Graham Bell, 10 Mart 1876’da telefonu icat ettiğinde iletişim devriminin önünü açtığının farkında değildi. Yaklaşık 100 yıl boyunca gelişen ama kablosu olduğu için her zaman bir yere bağlı olarak kullanılan telefon, kablo döşeme sıkıntısı yaşayan ülkelerin alternatif arama çabasıyla kablosuz hale geldi.
Finlandiya ve İsveç gibi yüzlerce kilometre fiyort ve binlerce adaya sahip Kuzey Avrupa ülkeleri, söz konusu yerlere coğrafi koşullar yüzünden kablo döşemekte sıkıntı yaşayınca alternatif iletişim yöntemleri aramaya başladı. Bu ülkelerin imdadına Avrupa Telekomünikasyon Standartları Komitesi yetişti ve GSM’in ilk adını veren Groupe Speciale Mobile’i 1982 yılında oluşturdu. GSM konusunda yapılan çalışmalar, 1984 yılında Avrupa Komisyonu tarafından onaylandı.

Avrupa Birliği 1986 yılında cep telefonlarının 900 Mhz specturumunda çalışmasına karar verdi ve bir yıl sonra GSM sisteminin temel standartları imzalandı. 1987’de 13 ülkenin GSM Memorandum of Understanding (MoU) ya da bir başka deyişle GSM tabanlı hücresel ağların gerçekleştirilmesi ile ilgili şartnameyi imzalamasıyla cep telefonu, gelişme yolunda büyük adım attı.

Özellikle Avrupa’da 1988 ve 1989 yıllarında yoğun çalışmalar yapıldıktan sonra 1991 yılında Finlandiya’nın yerel GSM operatörü Radiolinja üzerinden Nokia’nın 1011 modeli ile ilk cep telefonu görüşmesi gerçekleştirildi.

İlk görüşmenin bir yıl sonrasında, Telecom Finlandiya, İngiliz Vodafone ile ilk roaming anlaşmasını yaptı ve iki ülke arasında cep telefonu görüşmeleri mümkün oldu. 1992 yılında ilk SMS de (Kısa Mesaj Servisi) gönderildi. Yaşanan yoğun talebin ardından 1993 yılında 18 ülkeden 32 GSM ağı hizmet verirken, bir yıl sonra MoU’yu imzalayan abone sayısı 100’e yükseldi ve GSM abone sayısı da 1 milyona ulaştı.

Bugün milyonlarca kişi tarafından kullanılan ön ödemeli telefon kartı 1996 yılında piyasaya çıktı. Aynı yıl ABD’de 15 GSM ağı 1900 Mhz üzerinden yayına çıkarken üç bantla çalışan cep telefonu da yine 1997 yılında piyasaya sürüldü. 1998 yılında GSM abone sayısı 100 milyona ulaştı. İlk WAP, hemen ardından GPRS (Genel Paket Radyo Servisleri) sözleşmeleri imzalandı.

MİLENYUM
Hem üretici hem de yazılımcılar milenyum ile çalışmalarını hızlandırırken, ilk ticari GPRS servisi 2000 yılında hizmete girdi ve 3G için ilk ihale ilanı gerçekleştirildi. Japon NTT DoCoMo 1 Ekim 2001’de ilk ticari 3G (Üçüncü nesil) hizmetini piyasaya tanıtarak GSM sektörüne yeni bir dinamizm getirdi.

Yeni yüzyılın ilk yılında, ayda atılan SMS sayısı 5 milyon civarındaydı, bir yıl sonrasında bu rakam 50 milyona ulaştı. Toplam GSM abone sayısının 500 milyona ulaştığı 2001 yılında GSM kullanıcıları ilk renkli ekranlı cep telefonu ile tanıştı.

2002 yılı GSM sektörü için birçok yeniliği de beraberinde getirdi. Kullanıcıların birbirlerine SMS’e ek olarak fotoğraf ya da video klibi göndermesine imkan tanıyan İlk MMS (Multimedia Messaging Servis) devreye sokuldu. Yılda 400 milyar SMS atılırken, aboneler de ilk kameralı cep telefonuna sahip olmak için raf önlerinde uzun kuyruklar oluşturdu.

Bir yıl sonrasında ilk EDGE (Enhanced Data Rates for Global Evolution - Global Gelişme için Geliştirilmiş Data Hızları) devreye girdi. GSM cihazı üretimi de yıllık 500 milyona ulaştı.

1 TRİLYON SMS
1994 yılında 1 milyona ulaşan toplam GSM abonesi sayısı sadece on yıl içinde bin kat artarak 2004 yılında 1 milyara ulaştı. Tüm dünyada 50’den fazla operatör 3G ağı kurdu.

Herkes bu artışı konuşurken bir yıl sonra abone sayısı 1,5 milyarı da geçti ve kablosuz cihaz pazarının yüzde 75’i, GSM ile ilgili cihazlardan oluştu.

2005 yılının bir başka önemli olayı, kullanıcıların yüksek hızda internet erişimine ulaşmasını sağlayan HSDPA (High Speed Downlink Packet Access) sisteminin hayata geçmesi oldu. Bu yıl içinde 3G’ye geçen şirket sayısı 100’ü aştı, bir yıl içinde atılan SMS sayısı 1 trilyonu geçti.

1 MİLYAR TELEFON
Takvimler 2006 yılını gösterirken GSM abone sayısı iki milyara ulaştı. 60 ülkede 3G hizmeti sunan 130 şirket, 100 milyon aboneye yüksek hızlı internet erişimi imkanı sağladı. Yıl sonuna kadar ticari HSPDA ağ sayısı 85’i geçti ve 1 milyar telefon satıldı.

Aboneye doymayan GSM sektörü, 2,5 milyar aboneye geçtiğimiz yıl ulaştı. Mobil hızlı internet hizmeti sunan operatör sayısı 150’yi geçerken, dünya aboneleri, Türkiye’de ilk defa bu yıl Turkcell tarafından hizmete sokulan Turkcell MSN Windows Live Messenger hizmeti ile tanıştı. Yakın Alan İletişimi (NFC) kullanan cep telefonları ödeme mekanizması olarak 2007 yılında kullanılmaya başladı. Bu yıl sona ermeden GSM abone sayısı 3 milyar barajını geçti ve dünyanın yarısı iletişimde mobil hale geldi.

TÜRKİYE
Türkiye’de ilk GSM operatörü 1994 yılının Mart ayında hizmete başlayan Turkcell oldu. Turkcell’i iki ay sonra hizmete başlayan Telsim takip ederken, AVEA 2001 yılının Mart ayında hizmete girdi.

Turkcell ilk ismini korurken, Telsim, Vodafone tarafından satın alındı, AVEA ise Aycell ve Aria’nın birleşmesi ile hizmete girdi.

Türkiye’de, aktif olarak kullanılan sim kart sayısı da 60 milyonu geçti.

AA
Başlık: Cepten Konuşma Çılgınlığı Bitsin
Gönderen: Tuğra - 27 Ekim 2008, 21:48:48
GSM operatörleri, abonelerin konuşma alışkanlığını artırıcı kampanyalarına son vermeye çağrıldı.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Sedat Gülşen, GSM operatörlerinin abonelerin konuşma alışkanlığını artırıcı kampanyalara son verilmesini isteyerek, " EMO olarak kampanyalara ilişkin yargı yoluna başvurabiliriz" dedi.

Gülşen, yaptığı açıklamada, günde 6 dakikadan fazla cep telefonu kullanılmamasının sağlık açısından önem taşıdığını, ancak GSM operatörlerinin kampanyalarının bu sürenin uzamasına yol açtığını savundu.

GSM operatörlerince hayata geçirilen ucuz görüşme kampanyalarının bazı sakıncaları beraberinde getirdiğini bildiren Gülşen, şunları kaydetti:

"Uzun süreli cep telefonu kullanımı hem insan sağlığı açısından zararlı, hem de baz istasyonlarının hattını meşgul ediyor. Özellikle ücretsiz hatlardan, telefonun bulunuş ve kullanım amacına aykırı konuşmalar yapılıyor.

Sonuç olarak da baz istasyonu yetersiz geldiği için bölgeye ikinci baz istasyonu kuruluyor. Operatörlerin, insan sağlığına verdikleri önemi, ücretsiz hatları sonlandırarak göstermeleri gerekiyor. Konuşma çılgınlığı gün geçtikçe artıyor."

Nuri Sedat Gülşen, bir baz istasyonunun en fazla 8-10 mobil cihazı aynı anda haberleştirebildiğine işaret ederek, insanların, baz istasyonlarının bulunduğu noktalara tepki göstermesini istedi.

Aktif Haber
Başlık: Telefonunuz orjinal mi değil mi?
Gönderen: devran - 27 Mart 2009, 15:55:24
Telefonunuz orjinal mi değil mi?

Telefonunuzun kalitesini hatta hangi ülkede üretildiğini üzerindeki birkaç numaraya bakarak öğrenebilirsiniz
Cep telefonunuzun orjinalliğini öğrenmek artık çok daha kolaylaştı. Hatta bununla kalmayıp kesin olarak hangi ülkede imal edildiğini bile öğrenebiliyorsunuz.

Tek yapmanız gereken ise *#06# tuşlayıp çıkan IMEI numaranızı öğrenmek.

Çıkan numaraları aşağıdaki gibi ayrırarak kaliteli mi orjinal mi sorularınıza cevap bulabilirsiniz.

IMEI KODU:

Örneğin seri numaramız: 346389/10/975941/6 Buna göre karşılaştırma yapın...

XXXXXX / YY / ZZZZZZ / A

XXXXXX = önemli değil

YY = ülke kodu

ZZZZZZ = seri numarası

A = önemli değil

10 = Finlandiya
20 = Almanya
30 = Kore
40 = Çin
50 = Brezilya Amerika Finlandiya
60 = çinmeksika
70 = Finlandiya
80 = Macaristan - Azerbaycan


Ülke kodunuz:

02 veya 20 ise kötü kalite demek

08 veya 80 ise Almanya üretimi Normal kalite

01 veya 10 ise Finlandiya malı Kaliteli üretim

13 ise Macaristan Azerbaycan üretimi kalitesiz ve tehlikeli üretim olarak geçiyor.

haberturk sitesinden alıntı-
Başlık: Ynt: Cep telefonunun çeyrek yüzyıllık serüveni
Gönderen: Fatihan - 27 Mart 2009, 15:59:25
02 kötü kalite üretim  çıktı  ona da şükür 13 de olabilirdi :)
Başlık: Cepten İnternete Dikkat
Gönderen: Tuğra - 06 Nisan 2009, 11:19:10
Mobil kullanıcılar, ne tür IT güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olduklarını ve nasıl kendilerini koruyabileceklerini bilmiyorlar.

Kaspersky Lab Mobil Çözümleri Ürün Müdürü Victor Dronov, PC kullanıcılarının internetten gelen tehditlere karşı oldukça bilinçli olduklarını belirterek, ''Ancak mobil kullanıcılar, ne tür IT güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olduklarını ve nasıl kendilerini koruyabileceklerini bilmiyorlar'' dedi.   
Victor Dronov,yaptığı açıklamada, 2010'a kadar kurumsal mobil kullanıcılarının 269 milyonu aşmasının beklendiğini, dünyadaki mobil cihaz sahiplerinin yüzde 20-25'inin akıllı telefon kullanıcısı olduklarını bildirdi.

(http://www.haberajans.com/resimler/haber/9053.jpg)

Bilgisayar kullanıcılarının tehditleri bildiklerini dile getiren Dronov, ancak mobil akıllı telefon kullanıcılarının ise ne tür IT güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olduklarını ve nasıl kendilerini koruyabileceklerini bilmediklerini söyledi.

Dronov, akıllı telefon kullanıcılarının karşı karşıya kalacağı tehlikeleri şöyle sıraladı:
''En büyük tehdit, akıllı telefonların kaybedilmesi veya çalınmasıdır. Akıllı telefonlar küçük olduğu için kaybolma ihtimali çok yüksek... Mesela ABD'de 250 binden fazla cihaz hava alanlarında bırakılıyor. Gene aynı şekilde yaklaşık 100 bin cihaz her sene Londra metrosunda unutuluyor. Aynı şekilde sayısını bilemediğimiz hırsızlık olayları, veri kaybı, SMS spamlar ve mobil kötü amaçlı programlar, akıllı telefonların ana tehditleridir.

Yeni işletim sistemlerinin özelliklerine sahip cep telefonlarına daha kolay saldırı yapılabilmesi siber suçluların işini kolaylaştırıyor ve bu şekilde kolay para kazanabilmelerini sağlıyor. Örneğin bu işletim sistemlerini hedefleyen 'Trojan', akıllı telefona yüklenince 'premium SMS' denilen ve kullanıcıların mobil hesabından yüksek kontör ve dakikaya mal olan SMS'ler atıyor.''

Dronov, kullanışlı ve ilginç programlar olarak görünen Trojan'ların mobil kullanıcı tarafından cazip karşılanarak telefonlara yüklenmesinin tehdidi artırdığını dile getirdi.

Özellikle belli bölgelerde sıklıkla görülen SMS spamların mobil kullanıcılar için çok rahatsız edici bir boyuta ulaştığına işaret eden Dronov, akıllı telefonlara gelen SMS spamların, bazı dünya ülkelerinde çok daha fazla yaygınlaştığını, Hindistan'da gönderilen 3 mesajdan 1'inin (yüzde 30) SMS spam olduğunu söyledi.

Kötü amaçlı programları içeren MMS eklerini de örnek veren Dronov, ''Comwar'' adlı bir solucanın, yeni işletim sistemlerini hedeflediğini ve akıllı telefonlara yerleşerek cihazdaki tüm kontak listesine MMS mesaj yolladığını belirterek, ''Bu da o telefondan diğer akıllı telefonlara bu virüsün bulaşmasına ve kullanıcının yüksek MMS bedeli ödemesine neden oluyor'' diye konuştu.

Dronov, herhangi bir işlem yapılmadığı halde açık kalan Bluetooth'ların da kötü amaçlı programların dağılmasına neden olabildiğini ifade etti.

-TEHDİTLERE KARŞI ÇÖZÜM ÜRÜNLERİ-

Bu tehditlere ve kötü amaçlı yazılımlara karşı, bireysel kullanıcılar için Kaspersky Mobile Security 8.0, kurumsal kullanıcılar için Kaspersky Mobile Security 8.0 Enterprise Edition ürünlerini geliştirdiklerini vurgulayan Dronov, ürünlerinin özelliklerini şöyle anlattı:

''Mobil cihaz kaybolunca veya çalınınca esas kullanıcının kendi numarasına SMS atmasıyla telefon kilitlenebiliyor. Ardından telefonun kilitlenip kilitlenmediğine yönelik bir rapor gönderiyor. Kullanıcı tarafından daha önce belirlenen bir şifreyle de telefon kilidi kaldırılabiliyor.

Kaybolan cihazın telefon numarasına gönderilen mesaja, cihazın nerede olduğuna ilişkin koordinat veya Google Maps linkinin yer aldığı yanıt geliyor. Böylece mobil cihazın yeri tespit edilebiliyor.

Telefonun kilitlenmesinin haricinde uygulanabilecek bu fonksiyonla özel bilgilerin başkalarının eline geçmemesi için mobil cihazdaki ve karttaki hafıza silinebiliyor. Bu çok önemli, artık akıllı telefonda insanlar kişisel veya şirketlerin özel bilgilerini kaydediyor. Bu bilgilerin mesaj yoluyla silinmesinin tüketici için çok önemli olduğuna inanıyorum.''

Dronov, şarjın bitmesi veya cihazın kapanması halinde ''anti-theft (çalınmaya karşı)'' fonksiyonlarının GSM üzerinden çalıştığı için etkin olmadığını kaydetti.

SMS-Block (kilitleme) ve SMS-Clean (verileri silme) fonksiyonlarının ancak cihaz açık ve orjinal kart takılıyken çalışabildiğini vurgulayan Dronov, ancak SIM ''Watch'' fonksiyonunun orijinal kart olmadan bilgilere ulaşılmasının engellendiği dile getirdi.

Dronov, ''SIM kart bir yenisiyle değiştirildiğinde ise değiştiren kişinin haberi olmadan SIM Watch'ın esas kullanıcıya cihazın başka biri tarafından kullanıldığına yönelik bir mesaj gönderiyor ve yeni kart numarasını vererek kullanıcıyı bilgilendiriyor. Bu fonksiyon, polise telefon numarasının verilmesini de sağlayarak suçlunun bulunmasını kolaylaştırıyor'' diye konuştu.

-TELEFONLARDA GÜVENLİĞİ YÜKSEK ŞİFRELİ DOSYALAR-

Victor Dronov, akıllı telefonlarda güvenliği yüksek şifreli dosyalar oluşturulabildiğini ve hafıza kartı PC'e takıldığında, daha önce esas kullanıcı tarafından belirlenen şifre girilmeden bu dosyalara ulaşılamadığını bildirdi.

Mevcut spam kaynaklarına ait telefon numaralarının, yanlış numaralar ya da istenmeyen kelime veya cümlelerin ''kara listeye'' eklenebildiğini anlatan Dronov, böylece benzer mesajların her zaman bloke edilebildiğinin altını çizdi.

SMS, MMS ve eposta mesajlarının, kullanıcının zamanını kendilerinin ayarladıkları dönemlerde otomatik olarak kötü amaçlı programlara karşı taranabildiğini ifade eden Dronov, virüslü bir veri belirlendiğinde ise ya karantina dosyasına gönderildiğini ya da silindiğini belirtti.

Dronov, çocukların kullandığı akıllı telefonlarda ebeveynler tarafından güvenlik ayarları yapılandırılabildiğini de kaydederek, ''Aranan ve gelen telefon numaraları, cihaza gelen ve de gönderilen tüm SMS, MMS numaraları önceden belirlenebiliyor. Ebeveyn çocuğunun nerede olduğunu bilmiyorsa ya da kayıpsa akıllı telefonun SMS-Find fonksiyonu ile adresini tespit edebiliyor'' dedi.

-KURUMSAL KULLANICILARA GÜVENLİK-

Kurumsal kullanıcılar için geliştirdikleri üründe ise ''Ebeveyn Kontrolü ve Encryption/Şifreleme'' haricinde tüm özelliklerin mevcut olduğunu dile getiren Dronov, şöyle devam etti:

''Kullanıcılar IP güvenlik duvarı seviyelerinden birini seçebilirler. Belirlenen seviyeye göre kullanıcı güvenliği açısından bağlantılar sınırlandırılabiliyor. Telefonların dinlenmesine yönelik oluşturulan kötü amaçlı programlar olduğu bilinmektedir. Bunların akıllı telefona Bluetooth veya MMS ile gelmesi, yüksek güvenliğe ayarlanmış mobil cihazlarda mümkün değildir.

Kaspersky Administrative KitMerkezleştirilmiş yönetim: Kaspersky Administration Kit, tüm ağ üzerinde merkezileştirilmiş yönetim ve kontrol sunar. Bu aracı ile bireysel akıllı telefonlar için antivirus taramanın parametrelerini 'configure' etmek, raporları oluşturmak, lisans anahtarlarını yüklemek, antivirus tabanlarını güncelleştirmek, kara ve beyaz listeler oluşturmak mümkün olabiliyor.''

Dronov, ürünlerinin yeni versiyonlarını nisan ayı sonunda internet üzerinden indirilebileceğini, Kaspersky Mobile Security 8.0 beta sürümünün ''http://www.kaspersky.com.tr/yuklemeler.html'' linkinden ücretsiz denenebileceğini sözlerine ekledi.

AA
Başlık: Ynt: Cep telefonunun çeyrek yüzyıllık serüveni
Gönderen: Günbatımı - 06 Nisan 2009, 11:49:50
Alıntı yapılan: devran - 27 Mart 2009, 15:55:24
Telefonunuz orjinal mi değil mi?

Ülke kodunuz:

02 veya 20 ise kötü kalite demek

08 veya 80 ise Almanya üretimi Normal kalite

01 veya 10 ise Finlandiya malı Kaliteli üretim

13 ise Macaristan Azerbaycan üretimi kalitesiz ve tehlikeli üretim olarak geçiyor.


Bende 27 çıktı ama bu sonuçla ilgili bilgi yok! :(

Başlık: İşte cep telefonu hataları
Gönderen: Tuğra - 10 Nisan 2009, 10:34:43
Asla 'mükemmel bir cep telefonu' üretilmeyecek, artık bunu kabullendik.

Nokia ve Sony Ericsson gibi büyük üreticiler bile hata yapıyor. Ama bu aksaklıklar gerçekten de olmak zorunda mı?

Üreticiler yeni ürünlerini test merkezlerinde aylarca işkence altında tutuyorlar. Bu süreçte hataların büyük bir kısmı ortadan kaldırılıyor. Fakat bazı problemler vardır ki, ancak ürün dağıtılmaya başlanıp birçok müşteri tarafından kullanıldığında ortaya çıkar.

Tasarım denemeleri

Hep daha fazla cihaz, daha yenilikçi fikirler derken genellikle cihazın içindeki yazılımı test etmeye fazla zaman kalmıyor. Bu sefer de yazılım ya çok yavaş çalışır ya da sürekli çökmesiyle sizi kuşkulandırır. Peki, tasarım kararları alınırken kimler kullanıcının isteklerini düşünür? Ufak tuşlar, kullanışsız girişler ve batarya altına yerleştirilmiş bellek kartı slotları... Olmaması gereken birçok hatayı daha önceden gördük.

İlerleyen sayfalarda güncel cep telefonu problemlerini bir araya getirdik. Eğer sizin de gözünüze çarpan farklı cep telefonu bug'ları varsa forum başlığımız altında bizimle paylaşın.

Nokia: Üst segmentte zayıflıklar

Yüzlerce dolar sayıp aldığınız telefondan elbette büyük beklentileriniz olur özelikle de üreticinin meşhur üst seviye modelleri söz konusu ise. Nokia sonunda burada da duvara tosladı.

N95: Büyük aralıklar

N95'in ilk serisi yeni çıktığı zamanlarda kullanıcılarda çok iyi bir izlenim bırakmıştı. Kısa bir süre sonra sallanan kızaklar ve özellikle düzenli kullanımda cihazın ek yerlerinde ortaya çıkan boşluklardan şikâyetçi olundu. Nokia, N95 8GB modeliyle daha iyisini yaptı ve kasayı tamamen yeniden elden geçirdi.

N76: Cila problemleri olan cazibe

N76 da işçilik konusunda hayal kırıklığında uğratmıştı. Daha çıktıktan birkaç gün sonra kullanıcılar cihazın köşelerinden pul pul dökülen ciladan şikâyetçi olmaya başlamıştı. Bu tip aşınma belirtileri bir senelik normal kullanımdan sonra bile ortaya çıkmamalı. Bu durumda ancak telefonu bir kılıfın içine yerleştirmek çare oluyordu fakat bu da kapaklı bir cep telefonu için hiç de pratik bir çözüm değildi.

Prism ve tasarım denemeleri

Şüpheli bir klavye konseptine sahip cep telefonunun pek de kolay kullanılamaması bariz bir durumdur. Fakat Nokia buna rağmen inatçı davranıp 7500 Prism modeline karo biçiminde bir klavye ve süngerimsi bir joystick koydu. Müzik cep telefonu N78 yapılan testlerde iyi bir puan elde etmiş olsa da sağ alt tarafa yerleştirilmiş ufak tuşları yüzünden eksi puanlara katlanmak zorunda kaldı.

Sony Ericsson: Problemli çocuk

Sony Ericsson'un UIQ akıllı cep telefonlarının olmadığı bir piyasa düşünülemese de sorun hep aynı: Çalışma hızı.

Symbian UIQ işletim sistemini kullanan ilk Sony Ericsson akıllı telefonu P800 2003'te çıktı. Daha sonra 2006'da UIQ serisi genişletildi, P-serisinin yanında M ve W serisine de giriş yapıldı. Aralarında P1i ve W960i'nin de bulunduğu telefonlar güncel UIQ akıllı telefonları temsil ediyor. Tüm güncel cihazlar özellikle multimedya konusunda frenleyici olan 208 MHz'lik bir işlemciyle idare etmek zorunda. Gerçi P1i'de daha fazla RAM kullanılmış ama bazı uygulamalar başlamak için yine birkaç saniyeye ihtiyaç duyuyor. Bunun dışında P1i'nin menü hızı ve eşitleme temposu da bu eksikliğin cefasını çekiyor.

S500i: Materyal hatası

Kötü işçilik ve yanlış materyal seçimi S500i'nin imajını zedeledi. Cep telefon sitesi Mobile Review telefon piyasaya sürüldükten kısa bir süre sonra kullanılan materyal yüzünden ortadan ikiye ayrılan tuşların haberini yapmıştı. Sallanan kızak ve cihazın bıraktığı ucuz izlenim sebebiyle geri kalan işçilik de asla kimseyi ikna edemedi.

Fastport: İstenmeyen geniş ekran

Tüm güncel Sony Ericsson cep telefonları Fastport ismindeki aynı sistem bağlantısını kullanıyor. Bu porta masaüstü şarj cihazı ve müzik istasyonu gibi birçok aksesuar takılabiliyor. Güncel cihazların birçoğunda bu girişin yan taraflarda sunması ise çok kötü olmuş. Sonuç olarak cihazını bir istasyona bağlayanlar istenmeyen bir geniş ekran görünümüne katlanmalı ve kafasını 90 derece çevirmeli hiç de pratik değil. Gerçi bazı cihazlarda yatay görünümü de destekleyen tümleşik medya menüsü kullanılıyor fakat geri kalan menü kalıpları için bu kullanışlı fonksiyon sunulmuyor.

Motorola: Alıcı problemleri

Bir cep telefonuyla her şeyden önce düzgün bir şekilde telefon görüşmesi yapılabilmeli şebeke sinyallerinin zayıf olduğu yerde de. Motorola modelleri bu konuda bazı sorunlar ortaya çıkarıyor.

MOTOROKR Z6 kullanıcıları telefon görüşmesi sırasında vasat ses kalitesinin yanında zayıf bir alım gücüyle de baş etmek zorunda kalıyor. Bu durum kızaklı telefonun tasarımından kaynaklanıyor olabilir: Kullanıcı telefon görüşmesi sırasında cihazın tam olarak anteninin bulunduğu yere dokunuyor ve bu da alım gücünü etkiliyor. Bunun dışında telefon sürekli yazılım çökmeleriyle negatif bir izlenim bırakıyor. Ancak yeni bir firmware ile yazılım çökmelerinden kurtulabiliyorsunuz.

MOTORAZR maxx V6: Sallanıyor gibi

Özel bir materyalle iyi bir şekilde işlenmiş ama V6 yine de kullanım konusunda ikna edemiyor. Sebep: Kapaklı telefonun menteşesi sallanıyor.

RAZR2 V9: Sıralama problemleri

Telefon rehberine çokça isim kaydedenlerin soyadına göre sıralama göre yapması beklenir. Aynı şekilde telefonunu iş amaçlı kullananlar da bu tip bir düzenlemeyi tercih edebilir. Fakat V9'da böyle bir seçenek yok. Tek çözüm: Adı ve soyadı tek bir kutuya kaydetmek ki, bu da yine PC ile eşitleme konusunda sorunlar çıkaracaktır. Bu konuda V9 yalnız değil Nokia ve Samsung cihazları da bu durumdan muzdarip.

Bir kez daha Z6: Toz

Z6'da ekranın altında arada sırada toz birikebiliyor. Bu da Z6'nın diğer birçok cep telefonu üreticisiyle paylaştığı bir problem. Ekler arasında daha kısa mesafe ve kasada daha az açık bölge bırakılarak bu durumun önüne geçilebilir.

Samsung: Para tuzağı internet tuşu

Samsung da tüketicilerin senelerdir yaptığı şikâyetleri göz ardı etti. Merkezi navigasyon tuşu birçok modelde hala direkt internete götürüyor. Bir veri tarifesi kullananlar kolayca bu maliyet tuzağına düşebilir.

G600: Birçok eksik

G600'de de orta tuş internet tuzağına doğru götürüyor. 5 Megapiksel kameralı kızaklı-telefon bu tuşa basıldığı anda kullanıcı onayı almadan internete giriyor. Acınacak durumdaki kullanıcı kılavuzunda ise bu fonksiyonu devre dışı bırakmanın bir yolu anlatılmıyor. Fakat G600 farklı problemlerden de muzdarip: Menüler çok yavaş tepki veriyor ve bu da uzun listeler içinde gezinmeyi zorlaştırıyor. Ayrıca kullanıcı güvenilir olmayan pil göstergesinden de şikâyet ediliyor. Uzun süre boyunca üç çubuk gösterilirken, iki çubuğa düşüldüğü anda batarya kapasitesi asimetrik bir hızda düşüyor.

i550: Topla kontrol

i550'nin merkezi kontrol öğesi bir iztopu. Fakat testlerde bu topçuk başparmak tepkilerine çok kötü tepki verdi. Bu konuda Samsung kullanıcıdan çok daha fazla parmak ucu hissi bekliyor.

G800: Optimizasyon lazım

G800 mobil fotoğraf çekimine odaklanmış bir cep telefonu. 5 Megapiksel kamerayla beraber optik bir zum da söz konusu oluyor ki, bu pek sık rastlanan bir durum değil. Yine de kamera yapılan testlerde ikna edemedi, donuk ve kontrastsız resimler çekti. Bunun sebebi ise zayıf otomatik çekim modu. Manüel ayarlamalar ile daha iyi sonuçlar elde edilebiliyor, fakat bu tip bir cihazda buna gerek kalmamalı. Samsung başka bir konuda da tasarruf yaptı: Müzik çaların bir ekolayzırı yok, hâlbuki artık orta seviye cihazlarda bile standart bir fonksiyon.

Apple, Windows ve daha fazlası

Fenomen bir cep telefonu olsun ya da olmasın: iPhone 3G de belirgin zayıflıklar gösteriyor. Dokunmatik cep telefonu kullanım konusunda etkilemeyi başarırken donanım konusunda hayal kırıklığına uğratıyor.

Mesela iPhone'da multimedya mesaj (MMS) desteği yok ve kamera hayal kırıklığına uğratıyor. Zayıf resimlerin yanında video çekme yeteneği yok ve görüntülü konuşma yapmak da mümkün değil. Durum böyle olunca bu tip eksikliklerin ancak 3.0 numaralı firmware ile telefonun çıkışından tam üç sene sonra giderilmiş olması da pek işe yaramıyor.

Windows Mobile: Eksik özellikler

Windows Mobile yüklü akıllı telefonların en büyük zafiyeti çalışma tempolarından kaynaklanıyor. Gerçi üreticiler daha güçlü işlemciler kullanarak bu durumun üstesinden gelebilir. Fakat sistemde eksik olan özellikleri dengelemek neredeyse mümkün değil, genellikle kullanıcının ek yazılım satın alması gerekiyor. Bir diğer eksiklik ise çevre profilleri. Üreticiler bu konuda da takviye yapmak zorunda kalıyor. Sörf sırasında ortaya çıkan veri yığınını denetleyen bir sayacın da olması gerekir ama burada durum aynı: Namevcut.

Çift SIM: İyi fikir, geliştirilebilir

Çift SIM kartlı telefonlar yakında moda olabilir. Eğer özel bir hattın yanında işte kullandığınız farklı bir hat daha varsa iki cep telefonu taşımak zorunda kalmıyorsunuz. Çift SIM kartlı cep telefonları iki SIM kartını aynı anda aktif olarak kullanabiliyor: Her aramadan önce hangi hattı kullanmak istediğini seçiyorsunuz. Matsunichi D620 bu tip telefonlar arasında popüler olanı. Aslında avantaj olması gereken durum, günlük kullanımda dezavantaj haline geliyor: İki hattı da aynı kullanmak zorundasınız, SIM kartlardan birini kapatmak (mesela akşamleyin iş hattını veya toplantılar sırasında özel hattı) mümkün değil.

Şüpheyle bakılacak eğilimler

Şu an cep telefonu pazarındaki eksiklikler iki genel başlık altında toplanıyor: Parlak cilalı yüzeyler ve "müşteriyi beta testçisi yerine koyma".

Sinir bozucu parmak izleri

Mobil alanda da gün geçtikçe cihazların daha iyi gözükmesi ve tüketiciye kutuyu açtığında hayretler içinde "Vaay" dedirtmesi gerekiyor. Bu sebeple üreticiler güncel modellerde yoğun bir şekilde parlak cilalı yüzeyler kullanıyor. Kısa bir süre önce gerçekleşmiş fuarlarda tanıtılan cep telefonları da parlaklıklarıyla kullanıcıyı etkilemeye çalışıyordu. Güzel ve iyi. Fakat cep telefonları yapıları gereği günlük kullanıma elverişli olmalı. Durum böyle olunca bir kısa mesaj yazımı sonrasında cihazın her bir yanında parmak izleri belirmeye başlıyor. Sonuç olarak titiz kullanıcılar yanlarında sürekli bir temizlik bezi bulundurmak zorunda kalıyor, yoksa cep telefonları hemen yağlı ve kirli gözüküyor. Temizlemeyle uğraşmak istemeyenler klasik gümüş cihazlara yönelmeli.

Geniş çapta beta testi

Bir cep telefonu çıktıktan aylar sonra bile genellikler şu soru sorulur: Acaba bazı üreticiler tüketiciyi beta testçi olarak mı kullanıyor? Bu, cep telefonu üreticilerine has bir durum değil, bilakis cihazlarını aceleyle piyasaya çıkarmış firmalarda ve uzun süre geciktirilen üretimlerde de ortaya çıkıyor. Sony Ericsson'un UIQ serisinde (P990i) ve artık üretim yapmayan (BenQ-)Siemens ürünlerinde bazı örnekler mevcut. Bu tip cihazlar piyasaya çıktıktan sonra alelacele firmware güncellemeleri yayımlanır ki, bu birçok tüketiciyi kızdırır ve aşırı yorar.

Sonuç: Cep telefonu sürekli "yapım aşamasında"

Work in Progress: Türkçe karşılığı ise "Bazı telefonlar asla tamamlanamaz". Geliştiricilere gittikçe daha az zaman kaldığı için üreticiler genellikle güncellemeler ile takviye yapmak zorunda kalıyor.

Önceki sayfalarda gösterdiğimiz problem listesi asla her şeyi kapsamaz. Aynı zamanda çoğu kullanıcıda hiçbir problemin çıkmadığı ve cihazların genellikle sorunsuz çalıştığı durumlar da mevcut.

Özellikle fazla fonksiyonellik sunan ve üst seviye segmentinde bulunan cihazlarda sorunlar ortaya çıkar. Bu cihazları satın alan tüketiciler elindeki cihazdan maksimum seviyede yararlanan ve yüksek performans bekleyen kişiler olduğu için bu cihazların üretim hataları da çabucak ortaya çıkıverir.

Bu sebeple üreticiler cihazları alelacele piyasaya sürmemeli, çok ufak tuşlu şüpheli tasarım denemelerine bulaşmamalı ve çok fazla parlak cila kullanmamalı. Zira bunu yaptıklarında hiçbir kullanıcıya uzun vadede fayda sağlamıyorlar ve kullanım izlerini belli eden cihazların yeniden satma değeri de kaçınılmaz bir şekilde düşüyor.

CHIP
Başlık: Temmuz'da görüntülü konuşma devri başlıyor
Gönderen: devran - 01 Mayıs 2009, 15:16:21
Üçüncü Nesil sözleşmesi imzalandı. Devlet bu ihaleden yaklaşık 2 milyar TL gelir elde edecek

Üçüncü Nesil sözleşmesi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Turkcell, Vodafone ve Avea yetkilileri arasında imzalandı. Sözleşme gereği peşin alınacak ihale bedeli ile devlet 3N ihalesinden yaklaşık 2 milyar TL gelir elde edecek.

Üçüncü Nesil sözleşmesi (3N) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Turkcell, Vodafone ve Avea yetkilileri arasında imzalandı. Sözleşme gereği peşin alınacak ihale bedeli ile devlet 3N ihalesinden yaklaşık 2 milyar TL gelir elde edecek.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, BTK Başkanı Tayfun Acarer, Turkcell, Vodafone ve Avea yetkililerinin katıldığı törenle 3N sözleşmesi imzalandı. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, 3N lisansları yetkilendirmesiyle ilgili önemli bir aşamayı gerçekleştirdiklerini belirterek, “3N için Bakanlar Kurulu kararı Eylül 2008’de çıktı ve süreç başladı. 28 Kasım’da ihale gerçekleşti. A-B-C diye nitelendirilen üç lisans 2.2 milyar liraya üç işletmeye verildi. Daha sonra Danıştay onayladı. Paralarını da ödediler. Sözleşmelerini imzalayacağız ve gün saymaya başlayacaklar” dedi.

TEMMUZ’DA CEPTE GÖRÜNTÜLÜ KONUŞMA DÖNEMİ BAŞLIYOR

Temmuz ayının başından itibaren görüntülü telefon diye bilinen 3N kullanılır hale geleceğinin altını çizen Yıldırım, 3N sadece konuşanların birbirini yüzünü görmesinden daha fazla imkanlar sağladığını kaydetti. Yıldırım, “3N telefon demek bizim internet otoyollarına havadan yeni otoyollar ilave etmek anlamına geliyor. Gittikçe artan internet kullanımı olacak. Rekabet daha gelişmesi ve hizmetlerden seçenekler artması nedeniyle daha fazla daha kolay ekonomik şartlarda istifade edebilecek” diye konuştu.

-“BİR KEREDE DEVLETİN KASASINA 2 MİLYARIN ÜZERİNDE PARA GİRDİ”-

İşletmelerin eline yeni bir araç ve oyuncak verdiklerini dile getiren Yıldırım, yeni katma değerli hizmetleri üretmek suretiyle irili ufaklı firmaya yeni iş alanları sağladıklarını anlattı. “Kriz ortamında çok hayırlı bir iş” diyen Yıldırım, bir kerede 2 milyar liranın üzerinde paranın devletin kasasına girdiğini vurguladı. Üç yılda her işletme 500 tane mühendis alacağını ifade eden Yıldırım, bilişim sektörü pazarına yeni bir heyecan ve açılım getirdiklerini söyledi.

-BAKAN’DAN "REKABET YIKICI DEĞİL, DOSTÇA OLSUN" UYARISI-

Uygulanan takvimin Türkiye şartlarına uygun olduğunun altını çizen Yıldırım, alt yapının iyice hazırlandığını kaydetti. 10 Mayıs’tan itibaren şehir içinde telefonları da rekabete açacaklarını dile getiren Yıldırım, rekabeti yıkıcı değil, dostça olmasını temenni etti.
BTK Başkanı Tayfun Acarer, üç ay sonra vatandaşın hızlı internet ve görüntülü konuşma imkanına kavuşacağını belirterek, “Üç kuruluşun rekabeti vatandaşın lehine oluyor” dedi.

“BU TEKNOLOJİ YENİ BİR BİLİŞİM DÖNEMİ AÇTI”

Konuşmaların ardından BTK Başkanı Acarer ile Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Vodafone Genel Müdürü Serpil Timuray ve Avea Ceo’su Cüneyt Türktan 3N sözleşmelesini imzaladı. Sözleşmelerin imzalanması sırasında konuşma yapan Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv Türkiye için çok önemli bir gün olduğunu belirterek, 3N sayesinde Türkiye’nin iletişim teknolojisinde hız kazanacağının altını çizdi. Ciliv, “Bu teknoloji yeni bir bilişim dönemi açtı. Turkcell olarak yeni teknolojiyi en hızlı şekilde 81 ilde vatandaşlara kavuşturmak için çalışacağız. 1 milyar liralık kısmı kriz ortamında devlete kaynak olarak veriyoruz” diye konuştu.
Vodafone Genel Müdürü Serpil Timuray, Vodafone olarak 3N’yi Türkiye’nin yaşam kalitesinin artması için önemsediklerini kaydetti.

“Allah BEREKET VERSİN”

Avea Ceo’su Cüneyt Türktan ise 3N’nin gelmesinin 65 milyon kullanıcının hepsinin internete dönüşmesinin cep telefonlarının bilgi toplumu açısından çok önemli olduğunu ifade ederek, vergi konusunda çok önemli adım atıldığını kaydetti. Türktan, mobil internet kullanımında verginin yüzde 25’den yüzde 5’e düşmesi kullanıcı sayısını arttıracağını vurguladı. GSM operatörleri sembolik çeklerini Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a sundu. Çeklerin teslimi sırasında Yıldırım, “Allah bereket versin” dedi.

İHALE BEDELİ PEŞİN ÖDENİYOR

Sözleşme gereği ihale bedelleri peşin olarak ödenecek. Operatörlerin sözleşmelerin imzalanmalarının ardından üç ay içinde tesislerini kurup işletmeye başlaması gerekiyor. Kasım ayında yapılan 3N ihalesinde devlet, Turkcell'den KDV dahil A lisansı için 858 milyon TL, Vodafone B lisansı için 600 milyon TL, C lisansı için Avea ise 512 milyon TL vermişti.

3N'NİN GETİRDİKLERİ

-Hızlı ve kaliteli mobil görüşülebilecek.
-Hız ve kalite A, B, C, D lisanslarına göre değişiklik gösterecek.
-En hızlı ve en kaliteli görüntü A lisansında olacak.
-Internet 72 kat daha hızlı olacak.
-Cep telefonundan veri, müzik dosyaları indirmek
kolaylaşacak.
-Görüntülü telefon görüşmeleri başlayacak.
-Cep telefonlarından televizyon izlenebilecek.
-Cep telefonlarından her yerde multiplayer karşılıklı
oyun oynanabilecek.
-Video konferans yapılabilecek.


ANKA
Başlık: SMS niye 160 karakter
Gönderen: Ay Iıığı - 06 Mayıs 2009, 14:06:33
SMS gönderirken 160 karaktere sığmakta zorlanıyorsanız bunun suçlusu ile tanışmaya hazırlanın.

Kısa mesaj günümüzde özellikle genç kullanıcıların vazgeçemedikleri bir özellik. Fakat bir de şu 160 karakter sınırı olmasa... Sırf bu yüzden pek çok kullanıcı kısaltmalar kullanmak zorunda kalıyor. Ama neden kısa mesaj 160 karakter ile sınırlı? Niye 150 veya 200 değil de 160? Bunun sebebinin teknik bir zorunluluk ile ilgili olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat işin gerçeği, bu 160 karakter sınırının herhangi bir teknik sebebi yok. Bunun tüm suçlusu Friedham Hillebrand adlı bir Alman.

1985 yılında, iletişim araştırmacısı olan Friedham Hillebrand ve bir kaç meslektaşının önemli bir görevi vardı. Görevleri taşınabilir telefonların görüntüleyebilecekleri metin tabanlı mesajlar ile ilgili standartları oluşturmaktı. Hillebrand bir mesajın en fazla kaç karakter içerebileceğine karar vermeliydi. Daktilosunun başına oturdu ve yazmaya başladı. İnsanların bir kısa mesajda yazmaları muhtemel rastgele notlar ve sorular yazarak bütün bir kağıdı doldurdu. Sonra bu notların hepsini okudu. Görünüşe göre 160 karakter her kullanıcı için fazlasıyla yeterli olacaktı ve o günden sonra 160 karakter standart olarak kabul edildi.

İşte 160 karakter ile sınırlı kısa mesajın kısa tarihi...

hurriyet.com.tr
Başlık: Nokia telefonlara televizyon desteği
Gönderen: Tuğra - 07 Mayıs 2009, 09:23:03
Endüstrinin en önemli oyuncularından olan Nokia, bir kez daha kullanıcılarını sevindirmeyi hedefliyor. Telefonunuzda TV desteği yoksa üzülmeyin, Nokia'nın yeni aksesuarı sizi sevindirebilir.

Nokia, dokunmatik ekran kategorisine dair attığı sağlam ısınma turları diyebileceğimiz 5800 XpressMusic modeliyle ciddi satış rakamına ulaştı. N96 modeli ile beklediği rakamları yakalayamayan Nokia, dokunmatik ekranın en ciddi temsilcisi ve amiral gemisi N97 için de şu sıralar gün saymaya başladı.

Tabi bunun yanı sıra müşteri kitlesini memnun edecek türden çalışmalarına da hız kesmeden devam ediyor. Nokia'nın bu kez getirdiği yenilik bir Mobil TV alıcısı olarak karşımıza çıkıyor. SU-33W kod adıyla sunulan ürün, Nokia telefonunuza DVB-H TV alıcısı özelliğini kazandırıyor.

DVB-H televizyon formatı Avrupa Birliği tarafından tercih edilen mobil TV formatı olarak göze çarpıyor. Bizdeki yeni nesil karasal yayınları mobil olarak alması beklenen DVB-H sisteminde şu an için 6 kanal bulunuyor. Ancak yakın gelecekte antenlerin ve uyduların yerini alacak olan DVB-T sistemlerinin yaygınlaşmasıyla kanalların sayısı bir anda artacak.

Bluetooth ile TV aktarımı

İstediğiniz yerde gönlünüzce televizyon izlemenize olanak tanıyan bu cihaz, yayını mobil cihazınıza Bluetooth üzerinden aktarıyor. İlgi çekebilecek bir ürün olarak gördüğümüz bu cihaz, uyumlu bir yazılım ile sunulacak ve ilk etapta Symbian destekli Nokia cihazlarda desteklenecek.

Ahmet Gözütok -shiftdelete.net
Başlık: 1 Temmuz'da yasaklanacak cepler
Gönderen: Tuğra - 20 Mayıs 2009, 23:42:48
Bir çok telefon bildiğiniz gibi Türkçe karakterleri desteklemiyor. İşte o telefonların ithali 1 Temmuz'da yasaklanıyor.

Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İşadamları Derneğinden (MOBİSAD) yapılan açıklamada, 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren Türkçe harfleri desteklemeyen cep telefonlarının ithaline izin verilmeyeceği bildirildi.

Yazılı açıklamada, ''Kısa Mesaj Hizmetlerinde Türkçe Karakter Kullanımına Dair Yönetmelik'' in Resmi Gazete'de 16 Mayıs 2009 tarihinde yayımlandığı, yürürlük tarihinin ise 1 Temmuz 2009 olduğu hatırlatıldı.

''Bu düzenleme, tüketici nezdinde gerek kullanımdan gerekse ücretlendirmeden kaynaklanan önemli bir sorunu ve mağduriyeti tamamen bertaraf etmektedir'' denilen açıklamada, bazı üretici ve ithalatçıların sorunun çözümüne yönelik adımlar attığı da kaydedildi.

Açıklamada, yönetmeliğin, 1 Temmuz 2009 gününe kadar ithalatı gerçekleştirilmiş cihazların piyasaya arzını ve satışını etkilemediği ancak bu tarihten itibaren Türkçe harfleri desteklemeyen cep telefonlarının ithaline izin verilmeyeceğine dikkat çekildi.

İnternet Haber