Yüz yılın DENEYİ dün başladı
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_1.jpg)
Dünyanın en büyük fizik deneyi, bugün İsviçre-Fransa sınırında yerin 100 metre altında yapılacak.
Bilimadamları, evrenin oluşumu sırasında meydana gelen büyük patlamadan sonraki şartları laboratuvar ortamında yeniden yapılacak.
İŞTE DÜNYANIN KONUŞTUĞU DENEY
Dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısı "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı" (LHC), maddenin sır perdesini aralayabilmek için çarşamba günü faaliyete geçiriliyor.
Aralarında Türklerin de bulunduğu 5 binden fazla fizikçi ve mühendisin 10 yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığı proje, son yılların en büyük bilim projesi olarak gösteriliyor.
Kısaca LHC olarak anılan laboratuvarı inşa eden Avrupa Nükleer Araştırma Kurumu (CERN) Genel Müdürü Robert Aymar, Büyük Hadron Çarpıştırıcısının "dünya görüşümüzü ve kainata bakışımızı değiştirebilecek sonuçlar üreteceğinden emin olduğunu" belirtti. LHC, Fransa-İsviçre sınırında, Cenevre yakınlarında, yerin 100 metre altında 27 kilometrelik dairevi bir tünel olarak inşa edildi.
Deney başladıktan sonra, tünel çevresinde bulunan 4 büyük algılayıcıdan ikisi Atlas ve CMS, "Higgs bozonunun izini sürecek." Bu parçacığın diğer bazı parçacıklara kütle kazandırdığı düşünülüyor. Bu deneyde Higgs bozonu tespit edilemezse teorik fizik alt üst olabilir.
CERN Müdürü Aymar, Higgs'den başka bilinenlerden çok daha ağır, çok daha fazla sayıda parçacık bulunacağını düşünüyor ve "Biz bu parçacıklara karanlık madde diyoruz" dedi. Aymar'a göre, LHC kainatın yüzde 23'ünü oluşturan bu karanlık maddenin "ne menem bir şey" olduğunun anlaşılmasını sağlayacak. Bilim adamlarına göre, evrenin yüzde 4'ü bildiğimiz maddeden meydana geliyor, kalan bölüm ise karanlık enerjiden ibaret.
LHCb adı verilen üçüncü algılayıcı ya da gözlem istasyonu, Büyük Patlama anında maddeyle eşit miktarda olduğu düşünülen antimaddenin nereye gittiğini bulmaya çalışacak. Alice algılayıcısı da kurşun iyonlarının çarpışmasıyla ilgilenecek ve kainatın ilk mikrosaniyeleri sırasında, daha protonlar oluşmadan ortaya çıkan "kuark ve glüon çorbasını" bir lahza için de olsa yeniden yaratmaya çalışacak. Çarşamba günü ilkin ilk ışın huzmesi için 100 milyar protonluk paketler hızlandırıcıya atılacak. Birincisinin tersi istikamette olacak şekilde ikinci demetin devreye sokulmasıyla çarpışma başlayacak.
DÖRT TEMEL SORU
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinin yanı sıra ABD, Hindistan, Rusya ve Japonya'nın da iştirak ettiği 3,76 milyar Avro'luk proje, minik parçacık fiziğinin yıllardır kafa patlattığı dört büyük soruya cevap bulmaya çalışacak. Bu sorular şunlar: Higgs bozonunu bulmak, süpersimetrinin sırrını ortaya çıkarmak, madde ve antimaddeyi anlamak ve Büyük Patlamadan hemen sonra saniyenin binde birindeki sürede ortaya çıkan şartları yeniden yaratmak.
- Higgs bozonu: İstikrarsız karaktere sahip parçacığa, adeta "ilahi parçacık" gözüyle bakılıyor, zira birçok araştırmacı bu parçacığı teorik olarak inceledi, ama şimdiye kadar hiç kimse onu göremedi. Bozon, onu 1964 yılında "tümdengelim" (dedüksiyon) yöntemiyle ortaya çıkaran İngiliz fizikçisi Peter Higgs'in adını taşıyor. Bozonun varlığını deneyle kanıtlamak, parçacık fiziğinde bilinenleri özetleyen "standart modelin" eksik halkasını bulmak anlamına gelecek.
Higgs bozonu, kütlenin nasıl kazanıldığının anlaşılmasını sağlayacak. Bazı parçacıkların niçin kütleden mahrum olduğu da böylelikle anlaşılabilecek.
- Süpersimetre: Bu kavram, son yılların en esrarengiz keşiflerinden biriyle ilgili. Şöyle ki, görünen madde evrenin sadece yüzde 4'ünü oluşturuyor. Kainatın yüzde 23'ü karanlık madde, kalan yüzde 73'ü de karanlık enerjiden teşekkül ediyor. Bu konunun aydınlatılması; karanlık maddenin, "nötralino" adı verilen süpersimetrik parçacıklardan oluştuğunu gösterebilecek.
- Madde ve antimaddenin esrarı: Enerji maddeye dönüşürken, bir parçacık ve zıt kutuplu elektrik yüküne sahip bir yansıması, bir başka deyişle antiparçacığı oluşuyor. Parçacık ve antiparçacık bir araya gelecek olursa birbirlerini yok ediyor ve enerji ortaya çıkıyor. Mantık, madde ve antimaddenin evrende eşit miktarda bulunması gerektiğini söylese de, antimadde nadir bulunuyor.
- Büyük Patlamadan sonra saniyenin binde birindeki şartları yeniden oluşturmak: O sırada madde, kuark ve glüonlardan oluşan bir çeşit "yoğun ve sıcak çorba" olarak ortaya çıktı. Çorba soğuyup yoğunlaşırken, kuarklar; protonlar, nötronlar ve diğer kompozit parçacıkları oluşturdu. LHC, ağır iyonları birbirleriyle çarpıştırarak bir anlık da olsa, Güneş çekirdeğindekinden 100 bin kat daha yüksek sıcaklık elde etmeye çalışacak. Bu çarpışmalar sırasında kuarklar ortaya çıkacak. Araştırmacılar, serbest kalan kuarkların maddeyi oluşturmak için ne şekilde ve nasıl birleştiklerini gözlemleyebilecek.
SONSUZ KÜÇÜK VE SONSUZ BÜYÜK
- LHC çarpıştırıcısı "hadron" ailesinden hidrojen protonlarını, ışık hızının yüzde 99,999'uyla 27 kilometrelik tünele fırlatacak.
- Yerin 100 metre altında saniyede 1 milyar proton çarpışması meydana gelirken, yer üstündeki 3 bin bilgisayar saniyede 100 kadar çarpışmayı analiz edecek. Toplanacak veriler, değişik ülkelerde CERN'le bağlantılı araştırma merkezlerine anında iletilecek.
- Tünel dünyanın en soğuk "buzdolabı" olacak, zira süper iletken mıknatısları eksi 271,3 dereceye kadar soğutuldu. Eksi 273,15 mutlak sıfır kabul ediliyor.
- Tünel boyunca sıralanan dört çarpıştırıcı devasa boyutlarda. En büyükleri Atlas, 25 metre çapında, 46 metre boyunda bir silindir. Ağırlığı 7 bin ton kadar. 3 bin kilometreyi bulan kablolarla sarmalanmış halde. Silindirin yerleştirilebilmesi için, 300 bin ton taş ve toprak kazıldı, 50 bin ton beton döküldü. Atlas, bir yıl içinde, dünyanın en büyük kütüphanesi olan Kongre Kütüphanesindeki 3 milyar kitaptakinden 160 kat fazla veri toplayacak.
- Proton huzmesi, 10 saatte tünel içinde 10 milyar kilometre kadar yol almış olacak ki, bu, Yer'den Neptün'e gidiş geliş mesafesine eşit. Tam yoğunluğa erdiğinde, her proton huzmesi, saatte 1600 kilometre hız yapabilen bir otomobil için gerekli enerjiyi üretir hal gelecek.
- Çarpışmalar 14 "tera elektron volt" enerji ortaya çıkaracak. Bu, çok yoğun enerji demek. Bu sayede bir an için de olsa, Güneş'tekinden 100 bin kat fazla sıcaklıklar elde edilebilecek.
samanyolu haber
konu hakkında samanyoluhaber den birkaç yorum:
100 yılın sonu
arkadaşlar merak edilen her şeyin cevabı kuran-ı kerimde acıklanmaktadır.Kuran-ı Kerim'de dünyanın oluşumu anlatılmaktadır.Bu deneyle yuksek zararklı hava gazları meydana cıkacak buda bizim yaralı azon tabakasını daha cok delcek ve dünyanın sonu gelmesinin sonuncu saece meraklı insanlarımz olacak Allah zaten merak edilen her konuyu Kuran-ı Kerim'de acıklamaktadır.Zaten Kuran Kerim'de kıyametin alametlerindende ve nasıl gercekleşeceklerindende bahsetmiştir.Bunlar boş düşünce ve bş deneyler inşAllah olmaz ve gercekleşmez bu deney
..
Yeni çağ başlayacak bence
anladığım kadarıyla big bangı tekrar ediyolar, hıggs olayını bulmaya çalışıyolarmış, maddeye kütleyi higgs olayı veriyomuş. big bangle alakası bile olamaz bu deneyin. Dünya yoktan var edilmiştir. Kütleyi katan higgs falan filan değildir. Big bangın zerresi olamaz bu deney. Çok yeni teorilerin çıkacağına ve dünyanın teknolojik alanda çok değişeceğine eminim, kara delik oluşacağına inanmıyorum, herşeyden önce havasız bi ortam olması lazım bence, ve yerçekimi oranının uzayınkiyle aynı olması lazım, yani dünyada karadelik yapabileceklerine inanmıyorum.Fizik matematik.. birçok alanlarda devrim olacağına ve yeni asrın Büyük Hadron Çarpıştırıcısı çağı olarak geçeceğini düşünüyorum :D
..
aman dikkat
dikkat edin de kaş yapalım derken göz çıkartmayın bir deney yüzünden dünyayı patlatmayın aynı filmlerdeki gibi olmasın
..
yok
ya saçmalamasınlar bu kadar güzel bi deneye karşı çıkmak çok saçma dünya nüfusu git gide artıo sonumuz zaten yakın gözüküyor eğer başarılı olursa ki olucak çünkü 10 yıl werildi bu deneye ozzaman insanlık için çok güzel bişey olucak
Evrenin sırları burada çözülecek!
Bilim tarihinin en büyük deneyini bu temmuz ayında gerçekleştirecek olan Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü'nün (CERN), İsviçre’nin Fransa sınırı yakınlarında bulunan, yeraltındaki gizemli tesisi...
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_1.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_2.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_3.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_4.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_5.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_6.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_7.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_8.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_9.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_10.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_11.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_12.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_13.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_14.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_15.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_16.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_17.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_18.jpg)
(http://resim.samanyoluhaber.com/resim/garip_tesis_19.jpg)
haber, yorum ve fotoğraflar samanyoluhaber.com sitesinden alınmıştır.
haberi resimlerle desteklediğiniz için ayrıyetten teşekkür ederiz...bende bu haberi tv den izlerken derin düşüncelere daldım elin adamları (içinde türk bilimadamları da var:)) neylerle uğraşıyor neye kafa yoruyorlar diye..sonrada rotayı kemdime yada bize çevirdim...ya biz neyle uğraşıyoruz ?..tamda negatifleşmişken aman dedim zaten bizim dünyayla bir sorunumuz yokki olanlar dert yansın dedim ve hemen kendimi akladım :oops: .
şaka bi yana inşAllah bu deneyin sonucunda tabi eğer bir sonuca varılabilecekse bu durum birileri için hayırlara vesile olur yani okadar masraf okadar emek boşa gitmesin değil mi :music
Haber için tşkler Lika usta s4))
Lakin benim yorumum şu olucak kendimi bildim bileli bu deney yapılıcaktı vede okuduma görede bugün roketmidir füzemidir neyse artık fırtatılmış sanki büyük bir marifet yapılmış gibi za1)) Bilim adamlarının dünyayla ne alıp vermedini bi türlü anlamadım normal insanlar gibi oturp kıymaeti beklesler ölücekler sanki yada bizi bu yaptıkları deneylerle kara deliklere sokucaklar bu gidişle e44)) Hakkımızda Hayırlısı Ne diyelim :kart :vic
Yorum, ilgi ve katkılarınız için teşekkür ederim rését ve duha. :vic
rését sana ayrıca hoşgeldin diyorum :)Değerli yorum ve katkılarını özlemiştik, artık seni daha sık aramızda görmek isteriz l5))
Hakikaten deneyle ilgili birçok haber ve yazı okudum hala da okuyorum.Birkaçını sizlerle yine paylaşacağım İnşaAllah.Hakkımızda hayırlara vesile olsun İnşaAllah.Büyük emek ve çabalar var.Lakin zihnimi karıştıran birsürü soru var.Acaba cidden sadece kainatın ilk anına yolculuk adına mı bu kadar çaba?Atom bulunurken yararlı dendi, sonra atom bombasına dönüştü, insanlığın felaketi oldu.
Bilimsel çalışmalar hakikaten çok önemli, birçoğu da insanlığın faydası adına çok önemli.Yüz yılın deneyi ise çok heyecan verici gerçekten.Görelim Mevlam Neyler..
Alıntı yapılan: rését - 11 Eylül 2008, 04:26:08
haberi resimlerle desteklediğiniz için ayrıyetten teşekkür ederiz...bende bu haberi tv den izlerken derin düşüncelere daldım elin adamları (içinde türk bilimadamları da var:)) neylerle uğraşıyor neye kafa yoruyorlar diye..sonrada rotayı kemdime yada bize çevirdim...ya biz neyle uğraşıyoruz ?..tamda negatifleşmişken aman dedim zaten bizim dünyayla bir sorunumuz yokki olanlar dert yansın dedim ve hemen kendimi akladım :oops: .
şaka bi yana inşAllah bu deneyin sonucunda tabi eğer bir sonuca varılabilecekse bu durum birileri için hayırlara vesile olur yani okadar masraf okadar emek boşa gitmesin değil mi :music
rését, hakikaten bu çabaları hakikati bulmaları adına ise cidden alkışlanacak cinsten.Aslında dediğin gibi umarız dünya adına bu yolculukları hakikati bulmalarına vesile olurda çabaları boşuna gitmez.Bilim adamı olup da inat gözlüğünü çıkaran her bir bilim adamı bunca delilden sonra bunca araştırmadan sonra hala sorular soruyorsa o ayrı acınası bir durum.Umarım bu fiili bir duadır, hayırlara vesile olur...
Alıntı yapılan: duha - 11 Eylül 2008, 04:54:08
Haber için tşkler Lika usta s4))
Lakin benim yorumum şu olucak kendimi bildim bileli bu deney yapılıcaktı vede okuduma görede bugün roketmidir füzemidir neyse artık fırtatılmış sanki büyük bir marifet yapılmış gibi za1)) Bilim adamlarının dünyayla ne alıp vermedini bi türlü anlamadım normal insanlar gibi oturp kıymaeti beklesler ölücekler sanki yada bizi bu yaptıkları deneylerle kara deliklere sokucaklar bu gidişle e44)) Hakkımızda Hayırlısı Ne diyelim :kart :vic
evet, duha dan da duhaca bir yorum ;) duha, umarım bu karadelikler mevzuu sadece bir komplo teorisi olmanın ötesine geçmez e52))
Asrın deneyi yapıldı
(http://www.yeniasya.com.tr/2008/09/11/resim/16a.jpg)
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde yapımı yıllar süren ve kâinatın yaratılış sırlarını ortaya çıkarmayı amaçlayan dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısı “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” başarıyla çalıştırıldı. California Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Ünel, yeni hızlandırıcı üzerinden 10-15 yıl veri toplamanın planlandığını, deneylerin süreceğini söyledi. Öte yandan, İngiltere’de yayın yapan The Independent, deneyin yolunda gitmemesi ihtimaline karşı okuyucularına “Bir sonraki evrende görüşmek üzere” sözleriyle veda etti.
DünyanIn en büyük parçacık hızlandırıcısı “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” (LHC), 13,7 milyar yıl önce meydana geldiği düşünülen Büyük Patlama’dan hemen sonraki başlangıç şartlarını oluşturarak maddenin sır perdesini aralayabilmek amacıyla faaliyete geçirildi. Aralarında Türklerin de bulunduğu 5 binden fazla fizikçi ve mühendisin 10 yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığı proje, son yılların en büyük bilim projesi olarak gösteriliyor. LHC, Fransa-İsviçre sınırında, Cenevre yakınlarında, yerin 100 metre altında 27 kilometrelik dairevi bir tünel olarak inşa edildi. Deney başladıktan sonra, tünel çevresinde bulunan 4 büyük algılayıcıdan ikisi Atlas ve CMS, “Higgs bozonunun izini sürecek”. Bu parçacığın diğer bazı parçacıklara kütle kazandırdığı düşünülüyor. Bu deneyde Higgs bozonu tespit edilemezse teorik fizik alt üst olabilir. “Bir dahaki evrende görüşürüz”İngİltere’de yayın yapan The Independent, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) bugün yapılacak deneyin yolunda gitmemesi ihtimaline karşı okuyucularına veda etti. Bazı bilim adamları, CERN’deki deneyin güvenli olmadığını savunuyor. Bilim adamları deneyin kontrolden çıkması halinde meydana gelebilecek küçük kara deliklerle insanlığın sonunun geleceğini iddia ediyor. CERN ise deney ortamının güvenli olduğunu savunuyor. Bazı bilim adamlarının “kara delik oluşabilir” endişesini eleştiren The Independent, bununla birlikte okuyucularına da veda etmeyi ihmal etmedi. Gazete, “Tarihte hiçbir bilimsel gelişme, biraz risk almadan sağlanmadı. Ancak deney sırasında galaksimizde bir kara delik açılabilme ihtimaline karşılık okuyucularımıza veda etmek istiyoruz. Bir sonraki evrende görüşmek üzere.” dedi.
/ Cenevre - Londra
11.09.2008
Yeni Asya
Evrenin ilk anına yolculuk başladı
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde, uluslararası işbirliğinin ve 15 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak inşa edilen "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı"nda, evrenin oluşumuna ışık tutması beklenen büyük deney başarıyla başlatıldı.
Deneyde 2 milyar proton, saniyede 300 bin km olan ışık hızına çok yakın bir hızda, 27 kilometrelik tüneli, saniyenin 10 binde biri gibi bir zaman parçasında döndü.
İSVİÇRE-Fransa sınırındaki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’de evrenin yeniden oluşumunu canlandıracak deney, "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı"nın (Large Hadron Collider-LHC) çalışmasıyla dün başladı. Saat 09.30’da CERN Direktörü Dr. Robert Aymar, "Başlatalım" dediği anda LHC proje lideri Lyn Evans düğmeye bastı. O anda 2 milyar proton, saniyede 300 bin kilometrelik ışık hızının yüzde 99.999’u bir hızla 27 kilometrelik tünele fırlatıldı. Deney boyunca tünele her 40 saniyede bir 2 milyar proton gönderildi. 27 kilometreyi, saniyenin 10 binde birinde dönen protonlardan yavaşlayanlar, özel bir dedektörle çarpıştırıcıdan atılıyor. Deney, protonların hızının ışık hızına yakın bir hızla sürerek, ışık hızının tünelin uzunluğuna bölünmesiyle elde edilen rakama, yani saniyede 11 bin kez dönecek hıza ulaşmayı planlıyor.
Serseri proton
"Büyük patlama"nın oluşması için belli bir yönde hareket eden protonlardan birinin düzeni bozması gerekiyor. Yani bir "serseri proton" ortaya çıkıp diğerine çarptığında büyük patlama meydana gelecek. Bilim insanları bunun ne zaman olabileceğini bilmiyorlar.
LHC’nin başlangıç gününü CERN’de çalışan bilim insanlarıyla birlikte dünyanın dört bir yanından gelen gazeteciler izledi. CERN’in simgesi olan küre biçimindeki yapı, tamamen basına ayrıldı. Saat 07.30’da küreye alınan basın mensuplarına yaklaşık iki saat brifing verildi. Deneyin başlamasına 20 saniye kala dev ekranda "Right Here Right Now" şarkısı (Fatboy Slim’in ünlü parçası) eşliğinde geri sayım başladı.
(http://www.hurriyet.com.tr/_np/1432/6401432.jpg)
Protonları sekiz dedektör izliyor
İçİ eksi 271 dereceyi bulan 27 kilometrelik tünele fırlatılan protonları izleyen sekiz dedektör var. Mini "big bang"leri gözlemleyerek evreni oluşturan maddeleri ayrıştıracak "Alice", protonların hızını eşitleyen "Momentum" bunlardan ilk ikisi. Üçüncü dedektör, hızlandırıcının hızını kontrol ediyor. Protonlar buradan "kara madde"yi gözlemleyecek "CMS" dedektörüne geçiyor. Beşinci durak "Dump"da (çöp) ise protonların gücü kontrol ediliyor ve hızı düşenler ayıklanıyor. Altıncı dedektörde hızlandırıcı temizleniyor. Yedinci dedektör ise büyük patlama sonrasında görünen maddeleri sıralayacak "LHCB" dedektörü. Sonuncu dedektör ise Atlas adını taşıyor.
Şu anda sonuçla değil başlangıçla ilgiliyiz
LHC’nin çalışmasıyla başlayan büyük deneyin ardından CERN Direktörü Dr. Robert Aymar, LHC proje lideri Lyn Evans’la basın mensuplarına açıklama yaptı. LHC’yi "keşif makinesi" olarak niteleyen Dr. Aymar, "Keşif makinesini çalıştırdık. Bu deney evrendeki bilinmeyenleri görmemiz ve değişimine şahit olmamız için mükemmel bir araştırma programı olacak" dedi. Dr. Aymar, deneyin ne zaman sonuçlanacağı yönündeki soruya, "Buna yanıt vermek çok zor. Şu anda sonuçla değil başlangıçla ilgileniyoruz. Başarılı bir kalkış yaptık. Sonuçta neye ulaşacağımızı bilmiyoruz, sadece evreni daha iyi anlayacağımızı vurguluyarak söylüyorum. Anti madde, kara delik gibi tartışmalara defalarca cevap verdim. Biz buradayız ve deney başladı. Sonucu önümüzdeki zaman gösterecek" dedi.
"Deney sonunda insanlığa faydalı sonuçlar çıkacak mı?" sorusuna ise Dr. Aymar, "Bugün insanların hayatını kolaylaştıran hemen hemen tüm cihazlar bilim insanlarının elinde doğmuştur ve hepsinin arkasında bir deney yatar. Biz burada bilinmeyeni arıyoruz. Onu faydalı kullanabilmek için tanışmamız gerekiyor" yanıtını verdi. LHC Proje Lideri Lyn Evans, "Evrenin değişimine şahit olmayı ve onu daha iyi anlamayı dört gözle bekliyorum" dedi.
Hawking’e Nobelli fizikçiden yanıt
FİZİKÇİ Stephen Hawking’in, dün başlayan çarpıştırma deneyiminde ’Higgs Bozonu" adı verilen parçacıkların bulunamayacağı yönündeki açıklaması CERN’de tepkiyle karşılandı. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nın (Large Hadron Collider-LHC) çalışması nedeniyle düzenlenen basın toplantısında Hawking’e yanıt veren Nobelli Fizikçi Carlo Rubbia, "Bu deney milyarlarca dolara mal oldu. O 100 dolara bahse girmiş çok değil" dedi. Bu sözler salonda gülüşmelere yol açtı.
Atlas’ın adını Engin Hoca koydu
CERN’deki 8 dedektörden biri olan Atlas’ın adını, 2007 Kasım ayında Isparta’da düşen uçakta Prof. Dr. Fatma Şenel Boydağ, Araş. Gör. Berkol Doğan, yüksek lisans öğrencisi Engin Abat, Araş. Gör. Mustafa Fidan ve Doç. Dr. İskender Hikmet ile birlikte yaşamını yitiren Prof. Dr. Engin Arık koymuştu. Atlas’ta görev yapan Yrd. Doç. Dr. Bilge Demirköz, "Engin hocamız ve kazada kaybettiğimiz arkadaşlarımızın yanımızdaolmasını çok isterdim" dedi.
Yeliz ÖZ/CENEVRE
Hürriyet
Hawking:Bahse girerim Higgs parçacığını bulamazlar
Ünlü İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking, İsviçre’deki CERN laboratuvarında bugün yapılacak çarpıştırma deneyinde, kozmik bilimin "Kutsal Kase"si olarak adlandırılan Higgs parçacığının bulunamayacağına dair 100 dolarına bahse girebileceğini söyledi.
Atom protonlarının, yerin altındaki 27 kilometrelik Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (LHC) ışık hızına yakın bir seviyeye ulaşarak çarpıştırılacağı deneyde ortaya çıkacak enerji sayesinde Higgs parçacığının bulunacağı düşünülüyor. Hawking, mevcut düşünceye göre bunun bulunabileceğini, ancak bulunmamasının daha heyecan verici olacağını, böylelikle bilim aleminin evrenin oluşumuyla ilgili sırları araştırmaya devam edeceğini söyledi ve "100 dolarına bahse girerim ki, Higgs parçacağını bulamayacaklar" dedi.
Bilim dünyası, maddeye kütlesini kazandırdığı varsayılan ve adını İngiliz fizikçi Peter Higgs’ten alan Higgs parçacığının bulunması halinde evrenin sırlarının çözüleceğini düşünüyor. Çünkü evrenin başlamasında, madde ve anti-madde şeklinde bir simetri olması gerekiyordu. Ancak antimadde yok oldu. Asimetrik bir düzende sadece madde kaldı. Bu nedenle de evrendeki parçacıkların kütlelerini nasıl kazandığı konusu bir sır olarak kaldı. Teoriye göre bunların kütle kazanması için Higgs parçacığının varlığı gerekiyordu. O parçacık olmasa evren olmazdı. Higgs’in bugüne kadar bulunamamasının nedeni de büyük ihtimalle, kütlesi ağır olduğu için o enerjiye ulaşılamamasıydı.
Hürriyet
Deney başladı ama kafalar hálá karışık
İsviçre - Fransa sınırındaki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’in büyük deneyi başladı. Ancak, Cenevre’de konuştuğumuz hemen herkesin kafası hálá karışık.
BÜYÜK deney öncesi Cenevre’nin en çok satan gazetesi "Tribune de Geneve" ’CERN’in makinesi dünyayı değiştirecek’ manşetiyle yayınlandı. Tribune de Geneve gazetesine önceki gün konuşan CERN Direktörü Dr. Robert Aymar ise sakinliğini koruyor. LCH’nin gücüne ve keşif kabiliyetine güvendiğini vurgulayan Dr. Aymar, "Korkuyor musunuz?" sorusuna "Beş yılımı bu işe verdikten sonra gördüklerime dayanarak açıkça söylüyorum ki herhangi bir şüphem yok. CERN’de çok değerli bir ekiple çalışıyoruz ve bu deneyin işe yarayacağını düşünüyorum" yanıtını verdi. Dr. Aymar, "LHC’de bir hata oluşur da hiç bir şey bulamazsanız ne olacak" sorusuna ise "LHC bizim dünyaya bakışımızı genişletmek üzere geliştirildi. İnsanlığın bilincini artıracak. Amacımız tek şey bulmak değil çünkü biz sadece bir şey aramıyoruz, birçok şey arıyoruz mutlaka bir şeyler bulacağız" dedi.
Deney öncesi üniversite öğrencileriyle, burada yaşayan Türklerle, İsviçre ordusundan askerlerle konuştuk ve konuştuğumuz hemen herkesin kafasının son derece karışık olduğunu gördük. "Büyük deneyden korkuyor musunuz?" sorusuna verdikleri yanıtlar şöyle:
Tesauri Claise Lise (60 yaşında-Cenevre doğumlu. 23 yıldır Cenevre-Versoix’da pansiyon işletiyor) Aslında anlatılanlara inanmak istemiyorum çünkü çok korkunç. Korkuyor muyum? Korkmuyorum. Fakat CERN’deki bilim insanları sonuçta iyi bir şeye ulaşacaklarını söylüyorlar. Atom da keşfedildiğinde heyecan vericiydi, mükemmel diye tanıtılmıştı. Ama atomu kullanarak geliştirilen atom bombası felaket getirdi. Bu deneyin sonucunda bulacakları madde ya da enerji iyi yollar için mi yoksa insanlığa zarar vermek için mi kullanılacak? Bu soru cevaplanmalı.
Jaspal Mohammed (19 yaşında Cenevre Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okuyor) Çok korkmuyorum ama spekülasyonlar karşısında kafam karmakarışık. Kara deliklerin dünyayı yutacağı söyleniyor, bunun gerçekleşeceğine inanmıyorum hatta bilim insanlarının dünyaya bunu yapacaklarına inanmak istemiyorum.
Joel Buntschu (24 yaşında İsviçre ordusunda asker. Zürih’te yaşıyor. Bilişim uzmanı) Deneyle değil sonucuyla ilgileniyorum. Sonucu tabii ki bilmiyoruz ama heyecan veren de bu. Kara delik olasılığından çok korkmuyorum. Belki bu deneyle bilişimde ya da orduda işimize yarayacak yöntemler bulunur.
İbrahim Akbaba (50 yaşında Makine Mühendisi, 28 yıldır Cenevre’de yaşıyor. Kebap İstanbul’un sahibi) Niye korku olsun ki, dünyada bütün kullandığımız araç gereçler, deneylerle elde edildi. İlahi bir güç değil. Bunu yapan insanlar, dünyayı ayakta tutan, sana bana yaşam kolaylığı sağlayan tüm aletleri bulan insanlar. El yordamıyla bir şey yapılmıyor, bilimsel bir deney bu.
Mathiew Poncet (19 yaşında Cenevre Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar okuyor) CERN’dekilerin hepsi çılgın. Kara deliklerin açılacağını bile bile bu deneyi yapıyorlar. Daha yaşacak çok zamanım var. Bu insanların bizi öldürmesine izin verilmemeli.
Yeliz ÖZ / CENEVRE
Hürriyet
Yüzyılın deneyinde tüyler ürperten adım
Dünyanın sonu' mu geldi?
Cern'de bugün başlayacak olan insanlık tarihinin en büyük deneyi ile ilgili endişeler artarken, deneye katılan bilim adamlarından tüyler ürperten bir adım geldi.
CERN'in bazı çalışanları deneyin başlamasından bir gün önce düzenledikleri partiye, tüm endişeleri haklı çıkarırcasına "Dünya'nın Sonu" adını verdi.
Deneye katılan bilim adamları tüm açıklamalarında, söz konusu deneyin hiçbir risk taşımadığını vurgulasa da partiye verdikleri isim tüyleri ürpertmeye yetti.
'Evrenin sırrı çözülecek, teknolojik devrim yaşanacak'
Türk Fizik Derneği Genel Başkanı İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Nükleer Fizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Baki Akkuş, İsviçre'de bulunan CERN'de (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) yapılacak insanlık tarihinin en büyük deneyi hakkında soruları yanıtladı.
Deneyin amacı nedir?
CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) projesinin amacı, "büyük patlama" sonrasında yaşanan yüksek enerji ve yüksek yoğunluğu oluşturmaktır.
Ne elde edilecek?
Bu deney 3 soruya yanıt arayacak:
Birincisi, maddeye kütle kazandıran parçacık olan "Higgs parçacığı"nı bulmak, "Büyük Patlama" teorisini ispatlamak.
İkincisi "karanlık madde"nin ne olduğunu anlayabilmek. Evrenin yaklaşık yüzde 30'unun "karanlık madde"den oluştuğunu biliyoruz. Fakat ne olduğunu, içeriğini bilmiyoruz. Buradaki amaç yüksek enerjiye ulaşıp "karanlık madde"yi deneylerde ortaya çıkarıp özelliklerini ölçmek.
Üçüncü olarak da, fizik kanunlarına göre evrenin yarısının anti maddeden oluşması gerekiyor. Ama evrende anti madde yok denecek kadar az. Çünkü her parçacığın bir anti maddesi var. Evren bu kanunun üzerine kurulmuş. "Büyük patlama"dan sonra bu anti maddeye ne oldu? Bu sorunun yanıtı aranacak. Maddenin ve evrenin nasıl oluştuğu anlaşılacak.
Parçacıkların neden kütlesi olduğu, bu kütlenin varlığının sağladığı düşünülen "Higgs parçacığı"nın keşfedilmesi ve evrenin yüzde 96'lık bilinmeyen kısmının ne olduğu gibi sorular cevabını bulacak.
Deneyin başka nelere, örneğin teknolojiye katkısı ne olacak?
Fizik kanunları değişebilir, gelişebilir veya yeni kanunlar ortaya çıkabilir. Hatta birçok yeni parçacıkların da ortaya çıkması bekleniyor. Önce en küçük parça olarak atomları biliyorduk. Sonra çekirdeği bulundu. Sonra çekirdeğin içinde nötron, protonların var olduğunu öğrendik.
Bilimsel merak bu kez de proton ve nötronların içinde kuarklar ve gluonların var olduğunu buldu. Şimdi onların içinde de neler olduğu ortaya çıkabilir. Bilgisayar, elektronik, nanoteknoloji, süperiletkenler, yeni malzemelerin geliştirilmesi, enerji teknolojisi, savunma ve uzay sanayiinde çok büyük teknolojik gelişmelere yol açacak. Bilindiği gibi internetin de çıkış yeri CERN'dir. Hatta şimdiden bilgisayar teknolojisinde çok yeni gelişmeler oldu bile.
Deneyin maliyeti ne olacak?
10 milyar doları bulması bekleniyor.
Bu deney hangi aşamada?
Yarın (bugün) LHC'nin içine 100 milyar civarında proton içeren bir paket verilecek ve hızlandırılmaya başlanacak.
Bu protonlar saat ibresi yönünde döndürülerek hızlandırılmaya başlanacak. 1 veya 2 ay sonra eğer şartlar uygunsa bu sefer, başka bir proton paketi bu kez saat ibresinin tam tersi yönde LHC'ye verilecek ve hızlandırma işlemi devam edecek. Teknik olarak şartlar uygunsa çarpışma işlemi gerçekleştirilecek. Yani çarpışma olayı tahminlere göre önümüzdeki ekim veya kasım ayında gerçekleşecek. Hem saat yönünde, hem aksi yöndeki protonlar, LHC'nin hızı 7 trilyon elektron volta ulaştığı zaman çarpışma gerçekleştirilecek. Bu çarpışma sonucunda açığa çıkacak enerji yoğunluğuyla, "büyük patlama"dan sonraki enerji yoğunluğu oluşturulmuş olacak.
Bulgulara ulaşmak ne kadar sürer?
Maddeye kütle kazandıran "Higgs parçacığı"nın bulunmasının 2 yıllık bir süre alacağı tahmin ediliyor. Toplam deneylerin süresi ise 10 yıl olarak planlanıyor. LHC'nin üzerinde farklı yerlerde 4 adet dedektör bulunuyor. ATLAS ve CMS dedektörleri, "Higgs parçacığı"nı bulmaya çalışacak. LHCb dedektörü, "büyük patlama" anında madde ile eşit miktarda olduğu düşünülen anti maddeyi bulmaya çalışacak. ALICE dedektörü ise, "büyük patlama"dan hemen sonra evrenin ilk mikro saniyelerinde daha protonlar oluşmadan ortaya çıkan kuark ve gluonları dedekte edecek. Çarpışmalar bu dedektörlerin içinde olacak.
Deney tehlikeli mi?
Bu deneyde çarpışma sonucunda açığa çıkacak enerji, "büyük patlama" anından sonraki kısa bir zaman dilimindeki enerji yoğunluğuna karşılık gelecek. Bu enerjinin dünyayı içine alacak bir kara delik oluşturması ve dünyayı yutması mümkün değil. Bunun gerçekleşebilmesi için kabaca 10 üzeri 48 elektron voltluk (trilyon kere trilyon kere trilyonluk) bir enerji gerekmektedir. Bu da mümkün değil.
Deneye hangi ülkeler destek veriyor?
Bu deneye Avrupa ülkelerinin yanı sıra ABD, Rusya, Çin, Hindistan, Japonya da katılıyor. Ciddi paralar harcanıyor. Bu deneyler sırasında bilinmeyenler elde edilirken, kullanılan alet ve cihazlar da yeni deneniyor.
Deneye katkı veren ülkeler, teknolojik gelişmelerden büyük yararlar sağlayacak. Buradaki gelişmeleri kendi ülkelerine transfer edecekler. Ülkeler ileri teknolojiyi kullanabilmek ve refah düzeylerini artırmak için de bu deneylere destek veriyorlar. Bu çalışmalara destek vermeyen, ileri teknoloji üretmeyen ülkelerin varlıklarını sürdürmeleri mümkün değil.
Türkiye bu deneyin neresinde?
CERN'e tam üye olmadığımız için biz bu deneyde söz sahibi değiliz. Fakat deneye Türk fizikçileri de katkı sağlıyor.
10.Eylül.2008 10:56:25
samanyoluhaber
Bence çok heyecan verici bir olay.Projenin içinde olan bilim adamlarından biri olmak isterdim.Neticelerini ömrümüz varsa Allahın izniyle yaşayarak göreceğiz.Sonuç olarak herşey Allahımızın elinde.O dilemezse hiç bir şey olmaz.
kafalar karışık.aslında insanlar tam olarak ne olacağını kavramış değil.göreceğiz
İlgi, yorum ve katkılarınız için çok teşekkür ederim Himmet ve ihvan kardeşlerim.:)
Himmet kardeşim yorumlarına katılıyorum.Hakikaten bu önemli proje heyecan verici ve içinde olabilmeyi isterdik.
İhvan kardeşim dediğin gibi şu zihinler epey bir karışık ama baskın olan kanaat bilimsel alanda güzel gelişmelere vesile olacağı yönünde.
Risk alınmadan bu tür gelişmelerin olabilmesi imkansız gibi..
Maddenin derinliğine yolculuk çok heyecan verici.Bu bir yerde "yaratlış hakikati" adına sayısız ipucu anlamına geliyor ki; bu harika bir gelişme..
Geçmiş yıllarda kuantum fiziği üzerinden hikmete yolcuk yapmaya çalıştığım dönemlere gittim yine sanki bu haberle.Ve inanıyorum ki; bu projenin içindeki ferasetli bilimadamları çok daha fazlasını göreceklerdir İnşaAllah.
Konu ile ilgili bir makaleyi paylaştım başka bir başlıkta:
Mini Karadelikler 9 boyutlu evren ve CERN deneyi (http://www.sadakat.net/forum/haber-saati/basindan-makaleler-t17061.0.html;new#new)
bence çok şey değişecek bu deneyle. mesela bir yerden bir yere ışık hızıyla gidilebilecek.(tabi dünyanın ömrü yeterse). teşekkürler paylaşım için.
İlgi ve yorumunuz için teşekkür ederim maslak kardeşim.Bakalım Mevlam neyler..Bu gelişme dünyada büyük yankılar uyandırdı halen de devam ediyor.Ama ülkemizde pek o kadar ilgi görmemiş gibi..Emre Aköz'ün deneye ilgi ve alaka konusunda vatikan ve diyaneti karışılaştırdığı yazısı çok ilginçti..Vatikan tam desteklerken, diyanetten hiç tepki yok...Proje çok yönlü ve birçok gelişmeye gebe gibi..Karadelik mevzuunu da gündeme getirenler var, olamaz diyenlerde..Tabi herşey Rabbimiz'in izni ile oluyor.
The Independent'in "birsonraki evrende görüşmek üzere" sözü belkide sansasyon adına insanların ilgisini çekmek adına bir reklamda olabilir..Terside..Hawking'i 100 dolara "Higgs parçacığını bulamazlar" şeklinde iddiaya girmesi, milyarlarca dolara malolan prjenin aslında umut verdiğine ince bir nükte de olabilir..Hasılı bekleyip göreceğiz, tabi dünya bir karadelikle yokolmazsa t3))
Yüzyılın deneyinde şok gelişme...
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde (CERN) çalıştırılan parçacık hızlandırıcısı, elektrik arızası yüzünden bugün durduruldu.
CERN sözcüsü, yerin 100 metre altındaki 27 km'lik dairevi tünelin soğutma sisteminin elektrik arızasından etkilendiğini bildirdi.
Sözcü, AFP muhabirine "Bu çok karmaşık bir aygıt; deneme sürecindeyiz, böyle arızalar normal" dedi ve arızanın gün içinde giderilebileceğini ve sistemin tekrar çalıştırılacağını söyledi.
Bir hafta önce çalıştırılan "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı" adlı dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısında, proton huzmeleri ışık hızına yaklaştırılarak çarpıştırılacak ve çarpışma sonucu mikrosaniyeler içinde ortaya çıkıp kaybolacak parçacıklar incelenerek madde ve kainatın sırrı aydınlatılmaya çalışılacak.
Haber için teşekkürler enfa..Geçen gün de
Asrın deneyini gerçekleştiren CERN'in bilgisayar sisteminde "kara delik" çıktı, hackerler dalgasını geçti.
haberini okuduğumda deney şimdiden fireler vermeye başladı diye düşünmüştüm..İŞte sanırım insan bazen acizliğini anlaması gereken noktalarda böylesi ikazlar insanı kendine getiriyor..
Rabbimiz'in izni olmadıkça onun mülkünde hiç kimsenin tasarruf imkanı yok...
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) gerçekleştirilen ''Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider-LHC)'' deneyine katılan Bursalı doktora öğrencisi Sezen Sekmen'in ODTÜ'lü araştırmacı arkadaşlarıyla birlikte, en çok tartışılan ve üzerinde spekülasyon yapılan ''Kara delik''ler konusunda görev aldığı bildirildi.ODTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nde lisans ve lisans üstü eğitiminin ardından doktora öğrencisi olan Sezen Sekmen (27), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki çeşitli üniversitelerden 50-60 bilim insanının katıldığı LHC'de ODTÜ grubu olarak CMS deneyinde yer aldıklarını belirtti.
Sekmen, CERN'in temel amacının bin yıllar önce başlayan maddenin yapısını anlama serüvenini günümüzde en uç noktalarda sürdürmek olduğunu ifade ederek, bu çalışmaların parçacık hızlandırıcıları denilen makinelerde kurulan dedektörlerde yapıldığını vurguladı.
“CERN’in gündemindeki en önemli proje”
CERN'in şu anda gündemindeki en önemli projenin 4 milyar dolar bütçeli LHC projesi olduğunu ve çok sayıda ülkeden bilim insanı, mühendis ve teknisyenin, deneyin alt gruplarında görev aldıklarını anlatan Sekmen, yüksek enerjili proton hüzmelerinin, yerin 50-175 metre derinliğinde, çevresi 27 kilometre olan bir halkada ışık hızına çok yakın hareket ettirileceğini ve protonların saniyede 11 bin 245 dönüş gerçekleştirerek 40 milyon kez çarpışacaklarını ifade etti.
Sekmen, LHC'de proton çarpıştırmalarında ulaşılacak enerji ve parçacık demetlerinin yoğunluğu ve çarpışma sıklığının bugüne kadar ulaşılmış en yüksek değerler olacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Deneyde biz çarpışmaları sağlayarak büyük bir enerji yoğunluğu oluşturuyoruz. Burada çok önemli bir nokta var, büyük bir enerji miktarı değil, büyük bir enerji yoğunluğu oluşturuyoruz. Yani aslında 2 proton birbirine çarptığı zaman ortaya çıkan enerji, en fazla bir kibriti çaktığınızda çıkan enerji kadardır. Fakat bu deneyin yaptığı, bu enerjiyi çok çok küçük bir hacme sıkıştırmak ve bu enerjiyi bu küçük hacme sıkıştırdığınız zaman ise şu anda evrenimizde doğal olarak var olmayan parçacıklar üretiyoruz. Bu temel parçacıklar aslında evren ilk oluştuğu zaman büyük patlamadan hemen sonra varlardı ve evren genişlemeye başladı. Bu genişlemenin ilk zamanlarında evren çok sıcaktı ve bu sıcaklıkta değişik parçacıklar oluşup oluşup yok oluyorlardı. Ama şu anda evren soğuk ve bu parçacıkların doğal olarak oluşturabilecek enerjiye sahip değil. Biz bunları yapay olarak dünyada üretip bu parçacıkların özelliklerini inceliyoruz. Özelliklerini de inceleyerek evrenin oluştuğu ilk zamanlara dair bilgi ediniyoruz.''
Bu deneyin bir tek amacı var. Bu deney evrendeki en temel parçacıkların ne olduğunu ve bu temel parçacıkların birbirleriyle nasıl etkileştiklerini araştırıyor. Bunları bularak evrendeki en temel fizik kuralları nedir, yani bütün maddeyi, var oluşu yönlendiren fizik kuralları nedir? Bunu araştırmaya çalışıyor ve bazı somut soruların yanıtları aranıyor.''
“Kara Delik”ler tartışması ve ODTÜ
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK), Türk araştırmacıları desteklediğini belirten Sekmen, ODTÜ'lü arkadaşları ve hocalarıyla birlikte katıldığı deneyde, kendisinin de kuramcı ve deneyci olarak görev aldığını belirtti.
Sekmen, burada elde edilen verilerin hangi kuramı doğruladığını ya da hangi kuramı işaret ettiğini tespit ettiklerini ifade ederek, şöyle konuştu: ''ODTÜ'nün üstlendiği kısım ile ilgili önemli bir nokta da var. Bu deney yapıldığı zaman, bir 'kara delik' oluşup dünyanın yok olacağından bahsediliyor. Böyle bir şey yok, ilk başta bunu söyleyelim. Zaten her yerde de söylendi. Konuyla ilgili aslında şu anda bir uzman görüşü iletiyorum size, çünkü ilginçtir ki bu konuyla ilgili çalışmaların büyük bir kısmı ODTÜ tarafından yapıldı. Biz oradaki arkadaşlarımızla beraber gerçekleştirdik tabii. Bu kara delikler oluşabilir, yalnız yutmaları imkansız. Eğer bu kara delikler oluşursa deneyde gözlemlenmeleriyle ilgili çalışmayı ODTÜ gerçekleştiriyor.''
Sekmen, bu konuda yapılan spekülasyonlara üzüldüğünü, bazı yayın organlarında çıkan haberleri, internette yapılan yorumları dikkati çekici bulduğunu dile getirdi.
Milli gazete
Tartışmalarla beraber CERN'de yarım yüzyıla yakın bir süredir devam eden teknolojik deneyler yeni bir teknolojinin de kapılarını açtı.
EGEE teknolojisi aynı adlı konferansla Harbiye Askeri Müzede önceki gün başladı. Konferansa 53 ülkeden 600 bilimadamı katılıyor. CERN'de yürütülen deney sonuçlarının tüm dünyadaki bilimsel kuruluşlarla hızlı ve güvenli paylaşımı için oluşturulan Grid teknolojisi, konferansla tanıtılıyor. Katılımcı bilim adamlarına göre bu hızla giderse 10 yıla kadar dünya internetin çok ötesinde yeni bir bilgi ağı ile tanışacak.
ÇIĞIR AÇAN YENİ BİR BULUŞ
CERN'de yıllardır devam eden bilimsel çalışmalar dünyaya yeni bir teknolojinin de kapılarını açtı. Bilgisayarların hesaplama ve veri depolama kaynaklarını internet üzerinden paylaşmak amacı ile oluşturulan bir servis olan Grid adlı sistem, şu an kullanılan internetten milyonlarca defa daha hızlı işlem yapmaya imkân sunarken, kapasite olarak da çığır açacak nitelikte. Gigabayt'ın üstü olan Terabayt ve onun üstü olan petabyte hünüz kullanımda değil. Grid teknolojisi petabyte olarak dev bir kapasite kullanımına sahip.
Kanser ve AIDS gibi hastalıkların tedavisi kısa sürede çok sayıda deney gerektireceğinden bu yeni teknoloji bu süreçte tedaviyle yıllar kazandıracak. O kadar ki Gridle yapılan bir yıllık deney çalışmaları, günümüz teknolojisi ile yürütülen deney çalışmaların 10 yılına denk geliyor.
- yenişafak
İsviçre'deki bilim adamlarının Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın ne zaman çalıştırılacağına yarın yapacakları son toplantıyla karar vermeleri bekleniyor.
İngiliz The Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, geçen Eylülde çalıştırıldıktan sonra büyük bir arıza meydana gelen "Big Bang" (Büyük Patlama) makinesini inşa eden Avrupa Nükleer Araştırmalar Kurumu (CERN) yetkilileri, atom çarpıştırıcısının ne zaman yeniden çalıştırılacağı konusunda hafta içinde toplantılar yaptı.
CERN yetkililerinin bu konudaki nihai kararlarını yapacakları toplantıda almaları bekleniyor.
Atom çarpıştırıcısındaki büyük arızanın yanlış elektrik bağlantısından kaynaklandığı tahmin ediliyor. Arıza nedeniyle 27 kilometre uzunluğundaki yer altı tünelinde bulunan makinenin çevresindeki atom altı parçacıkları hızlandırmakta kullanılan mıknatısların 53'ü onarım veya temizlik için yeryüzüne çıkarılmak zorunda kalmıştı.
timeturk.cım
Dünyanın en büyük deneyi CERN'de bir problem çıkmıştı. İki bilim adamı işte bu problemin nedenini buldu. İnanan inanır;Japon ve Danimarkalı iki fizikçi, CERN'nin inşa ettiği 'Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın kendi geleceği tarafından sabote edildiğine inanıyor.
AVRUPA Nükleer Araştırma Örgütü'nün (CERN) inşa ettiği, dünyanın en büyük ve en pahalı fizik deneyi 'Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın "dünyanın sonunu getireceği, zaman yolculuklarına imkân tanıyacağı" öne sürülüyordu. İki fizikçi ise çarpıştırıcıyla ilgili daha tuhaf bir teori ortaya attı.
İKİ FİZİKÇİ SÖYLEDİ
DANİMARKA'DAKİ Niels Bohr Enstitüsü'nden H. Bech Nielsen ve Japonya'daki Yukawa Fizik Teorisi Enstitüsü'nden Masao Ninomiya tarafından yazılan ve fizik sitesi arXiv.org adresinde yayımlanan iki farklı makaledeki teori şöyle: Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın çalışmalarında araştırmaları sonuçsuz bırakan olaylar talihsizlik değil. Çarpıştırıcı geleceği tarafından sabote edildi.
DÜNYA İÇİN...
ARAŞTIRMANIN gelecekteki güçler tarafından engellendiğini iddia eden iki fizikçi, bu durumun dünyayı korumak adına yapıldığını da söylüyor. Dr. Nielsen ve Dr. Ninomiya'nın talihsizlik olduğuna inanmadığı olaylar, 1993'te başlıyor.
O yıl, ABD'de yürütülen benzer bir proje iptal edilmişti. 2008'de çalıştırılan "Hadron Çarpıştırıcısı" ise iki mıknatıs arasındaki bağlantının kopması sebebiyle kapatılmış ve 1 yılı aşkın süre kapalı kalmıştı. Çarpıştırıcı aralıkta çalıştırılacak ve komplo teorileri test edilebilecek.
internet haber
:happy_166:
(http://www.dunyabulteni.net/images/news/73797.jpg)
N'de Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC)'nın içine ekmek parçası kaçtığı için, deney yapılamamış.
Cuma, 06 Kasım 2009 18:23
Yüzyılın en büyük deneyinin gerçekleştirileceği CERN'de Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC)'nın içine ekmek parçası kaçtığı için, bazı bölümlerinin aşırı ısınma sonucu bozulduğu açıklandı.
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC), bir kuşun düşürdüğü ekmek parçası yüzünden tamamen durduruldu. Hızlandırıcının proton çarpışmasına sahne olacak tünel kısmı dışındaki aksamın bir bölümünde meydana gelen olay ertesinde, LHC'de ek güvenlik önemleri alınmasına karar verildi.
Popular Science dergisinin haberine göre olay meydana geldiğinde hızlandırıcı bekleme modundaydı. Ancak hassas dedektörlerle donatılmış bulunan hızlandırıcıya düşen ekmek parçası, bazı bölümlerde normalin üstünde ısınmaya yol açtı.
LHC yetkilileri, küçük kazanın LHC'nin bu ay sonunda planlanan deneyi geciktirmeyeceğini açıkladı. Ancak dünyanın en karmaşık ve büyük makinesi olarak nitelendirilen LHC'deki güvenlik önlemlerinin derecesi bir kez daha tartışma konusu oldu.
Kaynak: Ntvmsnbc
Yüzyılın en büyük deneyi olarak kabul edilen, Büyük Patlama ortamının yapılacağı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (BHÇ), 14 ay aradan sonra tekrar çalıştırıldı.
Deneyi yürüten Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinden (ANAM-European Organization for Nuclear Research (Cern)) sözcüsü James Gillies, BHÇ'ye proton parçacıkları yüklenmesi için yapılan ilk denemenin başlatıldığını söyledi.
Gilles, her şeyin yolunda gitmesi halinde bir parçacık demetinin çarpıştırıcıya ev sahipliği yapan 27 km uzunluğundaki tünelde birkaç dakika döndürüleceğini belirtti.
Bu denemelerin başarılı olması halinde deneyin ne zaman yapılacağı açıklanmadı.
Deney sırasında tünel boyunca ayrı yönlerde iki proton hüzmesi verilecek. Bu ışın demetleri ayrı istikametlerde, ışık hızına yakın bir süratle halka şeklindeki tünelde yol alacak. Proton ışınlarının birbiriyle büyük bir enerjiyle çarpışmasının ardından bilim adamları, kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor.
14 milyar yıl önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılan Büyük Patlama ortamını oluşturmayı amaçlayan 10 milyar dolar değerindeki Hadron Çarpıştırıcısı, ilk geçen yıl çalıştırılmış, ancak bir ton helyumun tünele sızmasına yol açan elektrik bağlantısı arızası yüzünden sistem kapatılmıştı.
Bu ay başında da bir kuşun düşürdüğü ekmek parçası veya kırıntılarının BHÇ'de "küçük" bir ısınmaya yol açan bir kısa devreye neden olduğu belirtilerek, bunun üzerine sistemin kendini kapattığı açıklanmıştı.
Kaynak: Ajanslar
CERN'de yıllardır beklenen proton çarpışmalarının ilki başarıyla gerçekleştirildi... ve Dünya yok olmadı!
Büyük Patlama ortamının oluşturulması amacıyla yürütülen yüzyılın en büyük deneyinde düşük enerjili ilk proton çifti birbiriyle çarpıştırıldı. Yaklaşık bir yıl tamir geçiren çarpıştırıcının yeniden çalıştırılmaya başlanmasından sadece üç gün sonra gerçekleşen çarpışma, deneyi yapan ve izleyen yüzlerce bilim insanı arasında büyük heyecana neden oldu.
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (European Organization for Nuclear Research - CERN) Genel Direktörü Rolf Heuer, ilk parçacık çarpışmalarının bugün öğleden sonra gözlemlenebildiğini belirterek, "Bu kadar kısa zamanda bu kadar yol almak büyük başarı" dedi.
Deneyin sözcülerinden Jurgen Schukraft da, "Kontrol merkezi çok kalabalıktı ve herkes ilk çarpışmalar görüldüğünde sevinç çığlıkları attı" dedi. Cern'in bir başka sözcüsü Andrei Golutvin de, gözlemledikleri parçacık çarpışmalarının yarattığı izlerin muhteşem olduğunu söyledi.
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda (Large Hadron Collider - LHC) bulunan dev dedektörlerden Atlas, ilk çarpışmayı TSİ 15:22'de kaydetti. Diğer dedektörlerden CMS çarpışma göremezken, Alice ve LHCb TSİ 19:00'dan sonra başka çarpışmalar tespit etti.
Çalışmaları ve hazırlıkları 20 seneye yakın bir süredir devam eden LHC'deki ilk çarpışmalardan dedektörlerin topladığı verilerin kapsamı ve niteliği izleyen haftalarda analiz edilecek. LHC'nin yüksek enerjili proton çarpışmasına sahne olması için henüz erken olduğu, en şiddetli çarpışmaların 2010 sonunda veya 2011 başlarında gerçekleşeceği belirtiliyor.
TIKIR TIKIR İŞLİYOR
CERN yetkilileri bir yıl aradan sonra geçen cuma yeniden çalıştırılmaya başlayan çarpıştırıcısının hızı ve işleyişinden çok memnun olduklarını da ekledi.
Geçen yıl beş gün çalıştırılan LHC'den o zaman elde edilen verilerden çok daha fazlasını sadece 1-2 saat içinde aldıklarını söyleyen hızlandırıcı direktörü Steve Meyers, arıza giderilmesi için de olsa deneye bir yıl ara vermenin faydalı olduğu yorumunu yaptı. Meyers, geçen bir yıl içinde bazı teçhizatın daha yeni olanlarıyla değiştirildiğini ve kullanılan bazı yazılımların da güncellendiğini söyledi.
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, 14 ay aradan sonra tekrar çalıştırılmış ve bu denemelerin başarılı olması halinde deneyin ne zaman yapılacağı açıklanmamıştı.
Deney sırasında tünel boyunca ayrı yönlerde iki proton hüzmesi veriliyor. Bu ışın demetleri ayrı istikametlerde, ışık hızına yakın bir süratle halka şeklindeki tünelde yol alıyor. Proton ışınlarının birbiriyle büyük bir enerjiyle çarpışmasının ardından kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıkların görülmesi bekleniyor.
14 milyar yıl önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılan Büyük Patlama ortamını yaratmayı amaçlayan 10 milyar dolar değerindeki Hadron Çarpıştırıcısı, ilk geçen yıl çalıştırılmış, ancak bir ton helyumun tünele sızmasına yol açan elektrik bağlantısı arızası yüzünden sistem kapatılmıştı.
Bu ay başında da bir kuşun düşürdüğü ekmek parçası veya kırıntılarının LHC'de "küçük" bir ısınmaya yol açan bir kısa devreye neden olduğu belirtilerek, bunun üzerine sistemin kendini kapattığı açıklanmıştı.
Kaynak: Ajanslar
(http://www.veteknoloji.com/resimler/haberler/20100223074254_karadelik.jpg)
Minik kara deliklerin oluşması bildiğimiz mekan ve zaman boyutlarının dışında başka boyutların varlığına bağlı.
Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi CERN'in 27 kilometrelik yeraltı tünellerinde fizikte yeni açılımlar için umutların bağlandığı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) yeni bir arızadan kaçınmak için yarım güçle çalışıyor. Dolayısıyla parçacıklara kütle kazandırdığı düşünülen kuramsal Higgs parçacığının gerçekten var olup olmadığını öğrenmek için biraz daha bekleyeceğiz.
Ancak, iki fizikçinin yüzlerce bilgisayar kullanarak yaptıkları hesaplar tartışmalı başka bir sorunun yanıtını vermiş görünüyor. LHC deneyinde protonların ışık hızının eşiğinde çarpışmasıyla kara delik oluşur mu?
Einstein'ın genel görelilik kuramının bir öngörüsü olan kara delikleri oluşturmanın yolu, bir yıldızın çökmesinde olduğu gibi, yeterli kütlede madde ya da enerjiyi yeterince küçük bir hacme sıkıştırmak.
Genel göreliliğe göre kütle ve enerji, uzay ve zamanın özdeşleştiği dokuyu, yanı uzay-zamanı bükerek bizim kütleçekimi olarak algıladığımız etkiyi yaratıyor. Eğer yeterince büyük ölçeklerde kütle ya da enerji yeterince küçük bir alana sıkıştırılırsa bu bükülme öylesine aşırı olur ki, bu kütleçekim "kuyu"sundan ışık bile kaçamaz. Böylelikle bir kara delik ortaya çıkmış olur.
kara delik oluşturmanın bir başka yolu da iki parçacığı yeterli enerjiyle çarpıştırmak. Fizikçiler iki parçacığın Planck enerjisi denen çok yüksek bir sabit değerin üzerinde çarpışmasıyla mini kara delikler ortaya çıkabileceği görüşündeydi. Bu nedenle bazı fizikçiler daha LHC tamamlanmadan deneyde oluşacak bir karadeliğin Dünya'yı yutacağı iddiasıyla deneyin yasaklanmasını talep etmişlerdi.
Buna karşın CERN yetkilileri, bir kara delik oluşsa bile mikroskopik ölçeklerde ortaya çıkacağından saniyenin çok küçük kesirleri içinde "Hawking ışınımı" denen süreçle kütlesini yitirip yok olacağı görüşünü savunmuştu. Ama her iki taraf da LHC'nin mini kara delikler oluşturup oluşturamayacağı konusunda kesin bir şey söyleyemedi.
Şimdiyse Kanada'daki Vancouver Üniversitesi'nden Matthew Choptuik ile ABD'nin ünlü Princeton Üniversitesi'nden Frans Pretorius'un, genel göreliliğin tüm karmaşık matematiksel denklemlerine göre gerçekleştirdikleri bilgisayar benzetimleri (simulasyon), iki parçacığın çarpışmasıyla bir minikaradeliğin gerçekten oluşabileceğini gösteriyor. Hem de Planck enerjisinin üçte biri düzeyinde bir enerjiyle gerçekleşecek bir çarpışmayla.
LHC'de bazı deneyler, bu mini-kara delikleri aramak için kurgulanıyor. Peki bu kara delikler LHC'de gerçekten gözlenebilecek mi? Science dergisine çalışmayı özetleyen Choptuik, "kesin değil" yanıtını veriyor. Çünkü Planck enerjisi, çok büyük bir değer. LHC'de ulaşılabilecek 14 trilyon elektronvoltluk maksimum enerjinin bir kentilyon, yani milyar kere milyar katı!
Böyle olunca fizikçiler LHC'de minikara deliklerin ancak uzayın bildiğimiz üç mekan ve bir de zaman boyutunun dışında ek boyutlara sahip olması halinde ortaya çıkabileceği görüşündeler. Bazı kuramlara göre bizim duyularımızla algılayamadığımız, ancak bir parçacık hızlandırıcısında gözlemlenebilecek bu fazladan boyutlar uzay-zaman dokusuna örülmüş küçük halkalar içinde saklı.
Aynı kuramlara göre fazladan boyutlar, Planck enerjisinin değerini büyük ölçüde düşürebilir. Dolayısıyla Dünyamızı yutmayacak ve varlıkları bozundukları parçacıkların dev detektörlerde saptanmasıyla anlaşılabilecek mini-kara deliklerin ortaya çıkması, aynı zamanda fazladan boyutların varlığını da kanıtlamış olacak.
ntvmsnbc
Fizikte yepyeni açılımlar için umutların bağlandığı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider – LHC)’nin, büyük hedefine ulaşmak için tam güçle çalışmasına olanak sağlayacak iyileştirmelerin gerçekleştirilebilmesi için gelecek yılın sonunda tatile sokulacağı açıklandı.
İsviçre-Fransa sınırı altında 27 km uzunluğundaki halka biçimli hızlandırıcı, atomaltı ölçeklerdeki etkileşimleri betimleyen “Standart Model” i tamamlayacak olan Higgs bozonu adlı parçacığın gözlenebilmesi için 13,7 milyar yıl önce evreni ortaya çıkaran Büyük Patlama’nın ilk anlarında varolan koşulları oluşturmak üzere tasarlanmış bulunuyor. Kuramda tüm öteki parçacıklara kütle kazandırdığı varsayılan ve fizikçilerin “tanrı parçacığı” diye adlandırdığı Higgs bozonunun bu muazzam enerji düzeylerinde kendini göstereceği düşünülüyor.
Ancak, 5,5 milyar dolar harcanarak protonları yerin 100 metre altındaki halkasal tünelde 14 trilyon elektronvolt (14 TeV) enerjiyle çarpıştırmak üzere inşa edilmiş olan LHC 2008 yılının Eylül ayında ilk çalıştırılışından 9 gün sonra, protonları ışık hızının eşiğine kadar hızlandıracak süperiletken mıknatıslar arasındaki elektrik bağlantılarından birinin arızalanması üzerine 14 ay süreyle kapatılmıştı.
Onarımın ardından tesisi “fazla zorlamamak” için yarı kapasiteyle yeniden devreye alan Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN), bu yılın sonuna kadar LHC’deki çarpışma enerjisi düzeyini tam kapasitenin %70’ine yükseltmeyi planlamaktaydı.
Ancak yeni karara göre bu yıl ve 2011’de LHC %50 enerji düzeyinde çalıştırıldıktan sonra “dizayn iyileştirmeleri” için 2012 yılı boyunca durdulacak. CERN mühendisleri, bu sürenin sıvı helyumla “mutlak sıfır” (eksi 273 santigrat derece) yakınlarına kadar soğutulacak olan binlerce süperiletken mıknatıs arasındaki bağlantıları kaplayan bakır kılıfların yenden tasarımı için yeterli zaman sağlayacağını söylüyorlar. Bu kılıflar süperiletkenlerden birinin ısınması halinde elektrik yükünü üstlenen bir güvenlik sistemini oluşturuyor.
Ancak CERN yetkilileri, tesisin yarı güçle çalışırken bile merak edilen bazı egzotik parçacıkların ortaya çıkabileceği enerji düzeylerini üretebileceğini belirtiyorlar. Proton çarpışmalarında ortaya çıkabileceği düşünülen yeni parçacıklar arasında, Standart Model’e rakip “süpersimetri” adlı bir kuramca öngörülenler de bulunuyor.
LHC’nin tatile girmesi, CERN’in ABD’deki ezeli rakibi olan Fermi Ulusal Hızlandırıcı Laboratuarı’nı (Fermilab) Higgs’i bulma yarışında yalnız bırakacak gibi. Tevatron adlı emektar hızlandırıcılarının maksimum enerji gücünün, LHC’ninkinin yedide biri olmasına karşın Fermilab fizikçileri rakiplerinin peşini bırakmayan aksaklıklardan yararlanarak Higgs’i daha önce bulmak hevesindeler. Bu nedenle 27 yıllık makinenin devreden çıkarılmasını erteleten Fermilab araştırmacıları, Tevatron’u 2012 yılında da işbaşında tutacak yeni bir erteletme talebi için kararsız görünüyorlar. Nedeni, “azalan verimler kanunu” nedeniyle, uzatmalara rağmen elde edilen yeni verilerin giderek azalması.
Fermilab fizikçilerinden Dmitri Denisov, “Aman, işte fırsat: bize 2012 yılını da bağışlayın diye kendimizi sokağa atmıyoruz” diyor, ama ekliyor: “Ee, tabii, böyle bir imkanı da elimizin tersiyle itecek değiliz”.
ntvmsnbc
haber7
bunlar bir dunya daha mı(haşa)yaratmak istiyorlar,zaman boşa..masraf boşa..uğraş boşa..
Alıntı yapılan: aydeniz - 14 Mart 2010, 09:25:10
bunlar bir dunya daha mı(haşa)yaratmak istiyorlar,zaman boşa..masraf boşa..uğraş boşa..
aynen katılıyorum. güya dünyayı iki şakk edecekler gibime geliyor...Allah izin verirse tabiiki..
demek ki dünyanın sonunu insanlar hazırlayacak....felan &))
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) uzmanları, 30 martta parçacık çarpıştırıcısında "büyük patlamayı" gerçekleştirmeye çalışacak.
İnternetin mucitleri CERN araştırmacılarının açıklamasına göre, kozmosu oluşturduğu düşünülen "büyük patlama" Fransa-İsviçre sınırında 27 km uzunluğundaki dairevi yeraltı tünelinde yeniden oluşturulmaya çalışılacak.
Yerin 100 metre altındaki tünelde, 7 Tev (terraelektronvolt) gücündeki ışık huzmeleri ters istikametlerden gönderilerek çarpıştırılacak.
CERN yetkilisi Steve Myere, "İki huzmeyi çarpıştırmak başlı başına zorlu bir iş. Bu, okyanusun ortasında çarpıştırmak üzere Atlantik'in iki kıyısından birer toplu iğne fırlatmak gibi bir şey aslında..." dedi.
Bilim adamları, "büyük patlama" deneyinde kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor. Bir mikro saniye sürecek çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce meydana gelen "büyük patlama" anındaki koşulların oluşturulması öngörülüyor.
Uzmanlar, çarpışma sırasında, özellikle teorik fizikteki kütle kavramının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığının (Tanrı parçacığı) kanıtını göreceklerini umuyor.
Peki bu deney neyi amaçlıyor ?
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) isimli parçacık hızlandırıcısında, atom çekirdeğindeki protonlar çok yüksek enerjiyle çarpıştırılacak. Şimdiye kadar inşa edilen en büyük ve en yüksek enerjili parçacık hızlandırıcısı olan LHC’deki çarpışma sonucunda ortaya çıkacak parçacıkların evrenin işleyişindeki rolleri incelenecek.
LHC’de protonlar, tünelin çevresine de yerleştirilen süper iletken mıknatıs parçaları tarafından yönlendirilecek. Böylece zıt yönlerde dönen iki proton ışını üretilecek. Bilim dünyası, çarpışmalar sonunda şimdiye kadar keşfedilmemiş yeni parçacıkların açığa çıkmasını bekliyor. Deney, evrenin başlangıcını oluşturan "Büyük Patlama"dan (Big Bang) sonra ortaya çıkan büyük enerji yoğunluğunu tekrar yaratarak parçacıkların yine ortaya çıkmasını sağlayacak.
Böylece fizik modellerinin temelini oluşturan ve parçacıklara kütle özelliğini veren "Higgs" parçacığı da tekrar ortaya çıkarılıp gözlemlenebilecek. CERN, 12 Avrupa ülkesi tarafından 1954 yılında kurulan ilk parçacık araştırma laboratuvarı.
ODTÜ CMS’TE YER ALIYOR
ODTÜ’lü araştırmacılar, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN)çalışmaya başlayacağı ilan edilen Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider-LHC) deneylerinden Compact Muon Solenoid’de (CMS) görev alıyor.
Çarpışmalarla “Bin Bang”den sonraki ilk saniyenin milyarda biri kadar zamanlardaki sıcaklık şartlarına yaklaşılacak ve parçacıkların varlığı deneylerde ölçümlerle bulunacak.
Hızlandırıcılarda daha önce uygulanmış deneylerde bu şartlara ulaşılmamış olması LHC projesini ilginç kılıyor.
Sadece yüksek teknoloji kullanarak bilimsel çalışmalar yapmak amacındaki projenin CERN’ün bağımsız yetkililere hazırlattığı güvenlik raporlarında da bilimsel ve teknik olarak açıklandığı gibi insanlığa hiç bir zararı bulunmuyor.
LHC’ye Türkiye’den bilim adamı ve öğrenciler de katılıyor. ODTÜ grubu LHC deneylerinden CMS deneyinde yer alıyor.
CERN LHC PROJESİ
Cenevre’de 12 Avrupa ülkesinin 1954 yılında kurduğu CERN’e 20 Avrupa ülkesi üye olarak katılıyor.
Türkiye, CERN’de gözlemci statüsünde bulunuyor. CERN’ün temel amacı bin yıllar önce başlayan maddenin yapısını anlama serüvenini günümüzde en uç noktada sürdürmek.
Bu çalışmalar, parçacık hızlandırıcıları denilen makinalarda kurulan detektörlerde yapılıyor. CERN’ün şu anda gündemindeki en önemli proje, yaklaşık 4 milyar dolar bütçeli LHC projesi.
Bu araştırma merkezinde yapılan deneyler, büyük bütçeli ve çok fazla sayıda ülke, bilim insanı, mühendis ve teknisyenin katıldığı mega bilim projeleri olarak göze çarpıyor.
CERN’deki parçacık fiziği araştırmaları, bilim ve teknolojiye, insanlığın hizmetine çok değerli buluş ve kolaylıkları da sunuyor ve 50 yıldan fazla bir süredir Nobel ödülleri ile değerlendiriliyor.
LHC çalıştığı zaman 7 TeV’lik yüksek enerjili proton hüzmeleri, yerin yaklaşık 50-175 metre derinliğinde çevresi 27 kilometre olan bir halkada ışık hızına çok yakın hareket edecek. Protonlar, saniyede 11 bin 245 dönüş gerçekleştirecek ve 40 milyon kez çarpışacaklar.
LHC’de proton çarpıştırmalarındaki ulaşılacak enerji ve parçacık demetlerinin yoğunluğu ve çarpışma sıklığı bugüne kadar ulaşılmış en yüksek değerler olacak.
LHC’de protonlar, halkanın etrafına yerleştirilmiş yaklaşık 10 bin süper iletken mıknatıs tarafından yönlendirilecek ve zıt yönlerde dönen protonlar, kütle referans sisteminde 14 TeV’de çarpışacaklar.
(http://www.timeturk.com/images_1/news/230320101650432034461_3.jpg)
-271 derecede çalışacak mıknatıslar 7 TeV’lik proton hüzmelerini 27 kilometrelik halkada tutabilecek. Bu ölçekte süper iletken teknolojisinin kullandığı bir başka proje dünyada bugüne kadar gerçekleşmedi.
Çarpışma noktalarındaki dev algılayıcılar, bu çarpışmaları izleyecek ve kaydedecek. Parçacık fiziği deneylerinde, küçük kütleli oluşları ve yüksek enerjileri nedeniyle çok uzun mesafelere gidebilen parçacıklar gözlenmeye çalışılacak.
LHC’deki çalışmalar ATLAS, CMS, ALICE, LHCb, TOTEL ve LHCf olmak üzere 6 deneyde yapılacak.
TEHLİKELİ OLUP OLMAMASI TARTIŞILIYOR
LHC’de ulaşılacak enerjilerin ve parçacık demetlerinin yoğunlukları nedeniyle bu çalışmaların tehlikeli olup olmadığı, bilim çevrelerince tartışılıyor. LHC’de kontrollü gerçekleştirilecek yüksek enerjili parçacık çarpışmaları dünyaya ve diğer gezegenlere milyarlarca yıldır yağan kozmik ışınım yağmurları ile karşılaştırıldığında çok mütevazı kalıyor.
Bu kapsamda sözü edilen bir başka olay olan minyatür kara delikler ise ağır yıldızların çöküşleri ile oluşan ve çok büyük gravitasyonel çekim kuvveti oluşturan kara deliklerden çok farklı özelliklere sahip.
LHC enerjilerinde, çarpışma sonucunda oluşacağı varsayılan minyatür kara deliklerin Hawking’in yasalarına göre çok kısa zaman içinde buharlaşıp, bozunacağı biliniyor.
Bu yapıların anlaşılması ancak bozunum ürünlerinin incelenmesi ile mümkün olabilecek.
Kaynak: Ajanslar
Yüzyılın en büyük deneyi olarak kabul edilen ve Büyük Patlama ortamının yaratılacağı Büyük Çarpıştırıcısı'nda (BHÇ), madde ile antimadde arasındaki etkileşimin doğasını gün ışığına çıkarması umulan deneyde, ilk alt tanecik tespit edildi. Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinin (CERN) Cenevre kentinde İsviçre ile Fransa sınırının altında bulunan dev atom çarpıştırıcısındaki deneyde parçacığa bilim adamları "güzellik" ya da "alt tanecik" adını veriyor. CERN'den fizikçi Christine Sutton, deneyde en çok ölçümünü yapmak istedikleri "parçacık dilek listesinin" başında yer alan bu "güzellik taneciğini" tespit etmelerinin , maddi ile antimadde arasındaki etkileşim veya yeni parçacıklar keşfetme yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi.
Bunun üretim yolunda ilk adım olduğunu söyleyen İngiliz araştırmacı, "Bildiğiniz ve sevdiğiniz parçacıkları keşfedebilmek deneyin nasıl yürüdüğünü göstermesi açısında önemli" diye konuştu. Alt tanecikler ilk kez 1977'de keşfedilmişti.
"Güzellik taneciği" ya da "alt taneciğin" tipinin "B " olduğunu belirten bilim adamları, bu parçacığı bulmak için 10 milyon kez yapılan proton çarpışmalarında toplanan verilerin değerlendirildiğini kaydettiler. CERN'deki Atlas deneyinde "W parçacığı" adı verilen ilk atom altı parçacıkların da ölçümü yapıldı. İlk W parçacıklarının 1 Nisanda tespit edildiği belirtildi. B alt tanecikleri gibi W parçacıkları da fiziğin standart modelinin bir bölümü olarak önceden biliniyordu. Araştırmacılar, temel parçacıklar arasındaki etkileşimleri açıklamaya çalışıyorlar. W parçacıkları ilk kez CERN'de Carlo Rubbia ve Simon van der Meer adlı fizikçiler tarafından gözlenmişti.
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda yaklaşık iki hafta önce 10 milyon kez atom altı parçacık çarpışması yapılmıştı. 27 kilometrelik oval tünelde hızlandırılarak, bugüne kadarki rekor düzeyde, 7 TeV enerjiyle, ışık hızına yakın bir hızla yol alırken çarpıştırılan parçacıkların parçalanma anlarının kayda alınmasında da aşama kaydedilmişti. Önceki deneylerde çarpışma anları saniyede 50 milyon kez görüntülenirken, deneyin bu aşamasında bu sayı, saniyede 100 milyon keze yükseltilmişti. Deneyin 2013 yılında 14 TeV enerjiyle yapılması öngörülüyor
Kaynak:Akşam
Kozmosun sırlarını çözmek için yürütülen Büyük Patlama deneyinde çalışan bilim adamları, evrenin özü ve oluşumuyla ilgili beklenmedik buluşlara da ulaşıyor.
Deneyi yürüten Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nin (CERN) araştırmacıları, 10 milyar dolar değerindeki Büyük Hadron parçacık çarpıştırıcısının ilk yüksek güçle çalışmasının iki aylık dönemini değerlendirdiler.
Yeraltındaki tünelde çarpışmaları kaydeden atom çarpıştırıcısının 6 detektöründen birinin sorumlusu Oliver Buchmueller, bu aşamada ekstra geniş boyutlar, sicim kuramı ve aşırı yavaş yüklü parçacıklar gibi egzotik konularda keşiflerde bulunabileceklerini belirtti.
Buchmueller, İsviçre ile Fransa arasındaki sınırda yeraltında yapılmakta olan deneyde bu tip keşiflerin, evrendeki varlığının açıklanması istenen, Tanrı parçacığı diye de adlandırılan Higgs boson parçacığını ve karanlık maddenin varlığına dair kanıtlar sunabilecek süper simetrik-parçacıklarını bulma çabalarına paralel gittiğini söyledi.
CERN'ün hızlandırıcı ve teknoloji direktörü Steve Myers da deneyin çok iyi gittiğini belirterek, bundan sonra artık atom çarpıştırıcısına çok dikkat etmeleri gerektiğini ve daha önce teknik sorunlar yüzünden kapatılmak zorunda kalınan makinanın bir kez daha devre dışı kalmasının en son istedikleri şey olduğunu kaydetti.
Hadron çarpıştırıcısının son derece ileri teknoloji ürünü detektörleri, fizikçilerin "standart model" diye adlandırdıkları ve geçmişte yapılan deneylerde elde edilen unsurları tespit etmişti.
Bu çalışmalarda, yüzyılın en büyük deneyi olarak kabul edilen ve Büyük Patlama ortamının yaratılmaya çalışıldığı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda, madde ile antimadde arasındaki etkileşimin doğasını gün ışığına çıkarması umulan deneyde, ilk alt tanecik belirlenmişti.
Dev atom çarpıştırıcısındaki Atlas deneyinde tespit edilen parçacığa bilim adamları "beauty quark-güzellik parçacığı" ya da "alt tanecik" adını veriyorlar.
Alt tanecikler ilk kez 1977'de keşfedilmişti.
"Güzellik taneciği" ya da "alt taneciğin" tipinin "B " olduğunu belirten bilim adamları, bu parçacığı bulmak için 10 milyon kez yapılan proton çarpışmalarında toplanan verilerin değerlendirildiğini kaydetmişlerdi.
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda geçen ay 10 milyon kez atom altı parçacık çarpışması yapılmıştı. 27 kilometrelik oval tünelde hızlandırılarak, bugüne kadarki rekor düzeyde, 7 TeV enerjiyle, ışık hızına yakın bir hızla yol alırken çarpıştırılan parçacıkların parçalanma anlarının kayda alınmasında da aşama kaydedilmişti.
Önceki deneylerde çarpışma anları saniyede 50 milyon kez görüntülenirken, deneyin bu aşamasında bu sayı, saniyede 100 milyon keze yükseltilmişti. Deneyin 2013 yılında 14 TeV enerjiyle yapılması öngörülüyor
Kaynak:Haber7
Türkiye'nin Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi'ne (CERN) üyelik sürecini görüşmek üzere Türkiye'yi ziyaret eden CERN heyetinin Başkanı Dr. Sergio Bertolucci, Türkiye'nin yakın zamanda CERN'e üye olacağını düşündüğünü kaydederek, ''Bu CERN için de büyük bir avantaj olacaktır'' dedi.
Bertolucci başkanlığındaki heyet Ankara'daki temasları kapsamında dün Ankara Üniversitesi, ODTÜ, DPT, TÜBİTAK'ı ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da kabul edilen heyet, bugün İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi'ni ve bazı sanayi kuruluşlarını ziyaret edecek.
Ziyaretlerini AA muhabirine değerlendiren CERN Araştırma ve Bilgisayar Teknolojileri Direktörü Sergio Bertolucci, CERN'in ''Temel araştırmalar'', ''İnovasyon'' ve ''Genç beyinler'' üçgeni eksenine kurulu olduğunu söyledi.
Bu üçgenin içinde 90 ülkeden araştırmacıların yer aldığı bir takımın bulunduğunu ifade eden Bertolucci, ''Dünyada bu şekilde çalışan tek yer CERN. Çünkü bilimde oyunun kuralı paylaşım. Hepimiz bilim insanları olarak aynı oyunu oynuyoruz. CERN'de ideoloji, din, kültürel farklılıklar yok, herkes bilim için çalışıyor'' diye konuştu.
TÜRKİYE'YE YENİ FIRSATLAR SUNACAK''
Türkiye'nin en büyük avantajının genç nüfus ve genç araştırmacılar kitlesi olduğunu kaydeden Bertolucci, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de gençlerle birlikte iyi bir eğitim sistemi, araştırmalara ayrılan kaynaklar ve bunların iyi yönetimi bir araya geldiğinde iyi bir bilimsel ortam ortaya çıkıyor. Türkiye'nin yakın zamanda CERN'e üye olacağını düşünüyorum. Bu CERN için de büyük bir avantaj olacaktır. Üyelik Türkiye'ye, yalnızca fizik konularında değil, mühendislik, tıp, bilgi teknolojileri konularında da büyük fırsatlar oluşturacak. Üyelikle, CERN'deki çalışmalara araştırmacıların yanı sıra mühendisler ve öğrenciler de katılabilecek. Öğrenciler, çeşitli eğitim programlarında yer alabilecek.''
CERN'e üyelik başvurusu yapan İsrail, Sırbistan ve Slovenya ile Kıbrıs'ın Rum Kesimi'ne de çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını anlatan Bertolucci, Eylül'de toplanacak CERN Konseyi'nin aday ülkelerin üyeliklerine ilişkin durumu değerlendireceğini bildirdi. Bertolucci, CERN'e üyeliklerle ilgili Aralık ayında bir karara varılacağını umut ettiğini dile getirdi.
''CUMHURBAŞKANI GÜL, ÜYELİĞE GÜÇLÜ DESTEK VERİYOR''
CERN'in aday olmayan ülkelerle ilişkilerinden sorumlu Dış İlişkileri Direktörü John Ellis de yaptığı açıklamada, Türkiye'nin CERN'e üyelik sürecinin iki aşamalı olduğunu belirtti.
Birinci aşamada ülkenin bilimsel, teknolojik ve endüstriyel olarak var olan potansiyelinin önem kazandığını kaydeden Ellis, ikinci aşamayı ise CERN'e üye olan ülkelerin Türkiye'nin üyeliği konusundaki düşüncelerinin oluşturduğunu söyledi.
Ellis, ''Her iki konuda da bir problem görmüyorum. Benim kişisel görüşüm, Türkiye'nin bilimsel gelişmesinin çok pozitif olduğu yönünde. CERN'e üye ülkelerin de Türkiye'nin üyeliğinden son derece memnun olacaklarını düşünüyorum. Bu yılın sonunda, CERN'in Türkiye'nin üyeliği konusunda olumlu bir karara varacağını umut ediyorum. Türkiye'nin CERN'e üye olmasından ve CERN'deki çalışmaların içinde etkin olarak yer almasından büyük bir memnuniyet duyacağız'' dedi.
Ellis, Cumhurbaşkanı Gül'ün CERN konusunda oldukça bilgili olduğunu ve Türkiye'nin CERN'e üyeliği konusunda güçlü bir destek verdiğini de kaydetti.
CERN'e üyelik başvurusu konusunda ülkeler arasında bir yarış olduğunu düşünmediğini dile getiren Ellis, bilimin politik sorunları görmezden gelip birlikte çalışmayı gerektirdiğine işaret etti.
''TÜRKİYE'NİN HEDEFİ HIZLANDIRICIYA KAVUŞMAK''
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ da CERN tarafından oluşturulan delegasyonun, üyelikle ilgili kurumlarla görüşme yapmak üzere Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirterek, heyetin dün Ankara Üniversitesi, ODTÜ, TAEK, DPT ve TÜBİTAK yetkilileriyle bir araya geldiğini bildirdi.
Taluğ, ''Türkiye'nin bilimsel kapasitesi çok önemli, üyelik için büyük bir istek var. CERN heyeti, Türkiye'nin bilimsel kapasitesinden ve üyelik isteğinden çok etkilendi'' diye konuştu.
Ankara Üniversitesi bünyesinde DPT'nin desteğiyle kurulacak Türk Hızlandırıcı Merkezi'ne ilişkin hazırlıkların sürdüğünü kaydeden Taluğ, merkezde ilk olarak küçük boyutta bir hızlandırıcının bulunacağını belirtti. Taluğ, ''Türkiye'nin bu proje kapsamında asıl hedefi, 2023 yılında bir hızlandırıcıya kavuşmak'' dedi.
''İZLENİMLER ÇOK YAPICI''
Doğuş Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Serkant Ali Çetin de Türkiye'de TAEK bünyesinde kurulan CERN Bilim Komitesi'nin son 5 yıldır aktif olarak çalıştığını ve bu komitede ceşitli üniversitelerden öğretim üyelerinin görev aldığını anlattı.
CERN heyetinin Türkiye ziyaretini organize etmek için Prof. Dr. Metin Arık'ın başkanlığını yaptığı 5 kişilik bir ekibin görev aldığını belirten Çetin, heyetin bugün İstanbul'da da çeşitli temaslarda bulunacağını bildirdi.
Prof. Dr. Çetin, CERN heyetinin Türkiye ziyaretinde edindiği izlenimin çok yapıcı olduğunu da sözlerine ekledi.
AA
haber7