Yarı derviş,yarı deli bir düşbaz bir rüya görür.Bir sarayın içinde çoğunun yüzü peçeli,ağırbaşlı kimseler oturuyormuş.
Odaya "beşeriyet" adında sefil bir adam girmiş.Etrafındakiler:
Ey beşeriyet! Otur,rahat et sorunu sor demişler.
Beşeriyet hıçkırıklarla ağlamaya başlamış.Ben alçağın biriyim,intihar bile edemedim demiş.
Beşeriyet,yalvarmış:
Lütfen bana söyleyin,merhamet edin.Madem ki hayattan tiksiniyorum,ama onsuz da yapamıyorum bana MUTLULUĞUN tarifini
söyleyin demiş. Etrafındakiler cevaplamaya başlamışlar.
Hz İBRAHİM:Mutluluk;çalışıp kazanmak ve kazanılanları başkalarıyla paylaşmaktır.
Hz MUSA;Mutluluk;nefsi,Firavun'un tutkuları gibi tutkulardan kurtarmaktır.
Hz ADEM;Mutluluk;şeytana ve Havva'ya uymamaktır.
Konfüçyüs:Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktır.
Platon:Daima yüce şeyleri düşünmektir.
Aristo:Mantık! işte mutluluk!
Zerdüşt:Mutluluk,karanlıkta kalmamaktır.
Brahma:Mutluluk mu? Zannedilen şeyin aksidir.
Hz İSA:Mutluluk;maziyi unutmak,içinde bulunulan anı en iyi değerlendirmek,geleceği düşünmemekle mümkündür.
LOKMAN HEKİM:İnsanlar bu kelimeyi bütün dertlerini bir sözle ifade etmek için icat etmişlerdir.
HIZIR (A.S):Mutluluk,tutkuların giremediği gönüllerde aniden görülen bir hayalettir.
Bu sözler üzerine Buda öfke ile ayağa kalkıp:Ey Beşeriyet! Mutluluk,yok olmanın güzel isimlerinden biridir.
Beşeriyet yorgun bir şekilde hangisi ? Hangisi? diye söylendi.
İşte o zaman başkan ayağa kalktı:
"EY BEŞERİYET! MUTLULUK ,HAYATI OLDUĞU GİBİ KABUL EDİP,İNSANA YÜKLEDİĞİ YÜKLERE RAZI OLMAK VE DAHA İYİ
OLMASI İÇİN GAYRET ETMEKTİR", dedi.
Beşeriyet ayağa kalktı,toparlandı ve
Ey Fahr-i Alem Efendimiz! Beşeriyet'in dertlerini anlayan ve ilacını bulan yalnızca sensin! dedi.
A'mak-ı Hayal'den