Dünyada ilk kez geliştirilen EM CARE perdelerinin TÜBİTAK tarafından da test edilerek elektromanyetik radyasyonu zararsız seviyeye düşürdüğünün onaylandığı kaydedildi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik-Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Işık'ın geliştirdiği ve seri üretimine yılbaşından sonra başlanarak piyasaya sunulacak elektromanyetik radyasyonu yutan ve yansıtan perde, özellikle baz istasyonlarının etkilerini evlerinde en aza indirmek isteyenler için bir alternatif oluşturacak.
Işık, yıllar önce kendisini Denizli'den arayan 3 çocuklu bir annenin evinin yakınında kurulan baz istasyonu karşısında yaşadığı tedirginliğin kendisini çok etkilediğini belirterek, gerçekleştirdiği akademik çalışmaları topluma yansıtamadığı ve toplum için çözüm üretemediği sürece bundan rahatsızlık duyduğunu, annenin baz istasyonlarıyla ilgili arayışının böyle bir ürünün geliştirilmesi konusunda tetikleyici olduğunu söyledi.
Elektromanyetik dalgaların önüne bir engel konulduğunda güneş ışığının engellenmesine benzer bir durumun söz konusu olduğuna işaret eden Işık, böyle bir engellenmenin iletkenlerin oluşturduğu kafesin gelen dalgalara karşı iletken yüzey etkisi oluşturduğu ve arkasına geçemediği ''Faraday Kafesi'' teknolojisiyle yapılabildiğini, piyasada buna ilişkin alternatif ürünler bulunduğunu belirtti.
Piyasadaki ürünlerin Avrupa menşeli olduğunu ve güncel hayatta kullanılan perdeden farklı, mikro ölçekte dokunmuş tel ağ gibi perde olduğunu anlatan Işık, ''Benim geliştirdiğim bir adım ötesi...
Dalgayı yansıtmasının yanı sıra bir miktar da yutmaktadır. Temel çıkış noktamız, normal perdelere benzeyen, vatandaşlarımızın alıştığı, günlük normal perde ihtiyacını karşılayacak, ayrıca önlem de sunabilecek bir perde olabilir mi sorusuydu. Bu şekilde başlayan bir çalışmaydı. Bu çalışmanın sonucunda bu ürün ortaya çıktı. Patent başvurumuzu yaptık. Araştırma raporları geldi, hepsi olumlu. Perde, dışardan gelen radyasyonun tamamını yansıtırken, içerden gelen radyasyonu da büyük miktarda yutuyor'' şeklinde konuştu.
''AYNI TEKNİK YORGAN, YASTIK VE YATAK ASTARINDA DA KULLANILACAK''
Patent koruması altındaki ürünün şu anda Ahsen Tekstil firması tarafından stok üretimi aşamasında olduğunu ifade eden Işık, perdenin satış ve pazarlamasının ise Somrey Tekstil tarafından yapılacağını, elektromanyetik radyasyonu yutan ve yansıtan perdenin model ve desen bazında birtakım iyileştirme çalışmalarının yapıldığını, bu çalışmanın da son aşamaya geldiğini belirtti.
Perdenin İtalya ve İspanya'daki bazı firmalara kartela bazında gönderildiğini belirten Işık, yabancı firmaların da ürünün stok üretimine geçmesini beklediğini söyledi.
İnsanlarda stres, gerginlikler ve duygu yüklenimlerinin sinirsel sisteminde birtakım elektrik birikmelerine neden olduğuna dikkati çeken Işık, perdede kullanılan tekniğin yorganda, yastıkta ve yatakta da kullanılacağını, üretilecek astarın ortama yayılan tüm elektromanyetik radyasyona karşı olduğu gibi stres nedeniyle vücutta oluşan elektrostatik enerjiyi azaltacağını ifade etti.
Işık, söz konusu ürünlerin deneme üretimlerinin yapıldığını ve önümüzdeki aylarda seri üretimi yapılarak piyasaya çıkacağını bildirdi.
''YÜZDE 30 İLE 50 ARASINDA FİYAT FARKI OLABİLİR''
Perdeyi Bursa'daki fabrikasında üretecek olan Ahsen Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ömer Lütfi Kış da Türkiye'de 300 noktaya mal sattıklarını ve perdenin seri üretiminin ardından bu noktalara satış yapacaklarını söyledi.
Kış, perdenin fiyatının modeline, desenine ve kalitesine göre değiştiğini, buna göre diğer perdelere oranla yüzde 30 ile 50 arasında fiyat farkı olabileceğini belirterek, ''Çok gösterişli, üst seviye ürünleri Telamor markamızla, diğerlerini de Nenis markası adı altında satacağız'' dedi.
Elektromanyetik radyasyonu yutan ve yansıtan perde için yaklaşık bir yıldır çalıştıklarını ve en iyi şekilde piyasaya çıkmak istediklerini dile getiren Kış, seri üretime yılbaşından sonra başlayacaklarını, reklam ve tanıtım çalışmalarına seri üretimin ardından başlayacaklarını ifade etti.
Ömer Lütfi Kış, gelen geri dönüşler doğrultusunda üretecekleri perdeyi özellikle annelerin ve hamile bayanların çocuk odalarına almak isteyeceklerini tahmin ettiklerini kaydetti.
İspanya ve İtalya'ya ilk üretimleri gönderdiklerinin altını çizen Kış, ''Onlar da ilk desenlerimizi merak edip bekliyorlar. Oralarda da distribütörlerimiz var. Bu ülkelere perdeyi distribütörler aracılığıyla satacağız'' dedi.
Timeturk
Türk bilimadamları tamamen yerli madenlerden radyasyon kalkanı yaptılar.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi araştırmacıları, TÜBİTAK desteğiyle yürüttükleri proje kapsamında, tamamen yerli kaynaklarla doğal taşlardan radyasyon geçirmeyen kalkan üretti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Kaya, Prof. Dr. Turgay Onargan'la ortak yürüttükleri ''Radyasyona Karşı Geçirimsiz Doğal Malzemelerden Yapılmış Kompoze Taş Plaka Üretimi'' projesine ilişkin bilgi verdi.
Projelerinde tamamı Türkiye'de bulunan madenlerden, radyasyon tutuculuğu özellikleri ile bilinen doğal taşlar kullanarak radyasyon geçirimsizliği sağlayan yeni bir kompoze malzeme üretildiğini bildiren Kaya, ürüne ilişkin şu bilgileri verdi:
''Bu ürün, radyasyon ışımalarına karşı özellikle hastanelerde kalkan malzemesi olarak kullanılan kurşun levhaların yerini alacak alternatif bir yapı kaplama malzemesidir. Hastanelerde bu amaçla kullanılan kurşun levhaların zehirleyici ve pahalı olduğu, çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz etkilerinin olduğu biliniyor.
Radyasyon kalkanı özelliğine sahip bu kompoze yapı malzemesinin radyasyon zırhlama performansı, radyasyon kaynağı ve malzeme kalınlığına göre değişen, fakat radyasyon tutma amacıyla kullanılan kurşun levhalara eşdeğerdedir.''
Ürününün ulusal patent başvurusunun yapıldığını bildiren Kaya, ürünün geliştirilmesi sırasında barit ve selestit isimli doğal taşlar kullandıklarını anlattı.
Prof. Dr. Erol Kaya, kompoze taş plakaların fayans şeklinde nihai olarak duvarlara kaplanmasının planlandığını da bildirdi.
Ürünlerin çevre, sağlık ve ekonomik yönden kurşun levhalara göre daha avantajlı olduğunu dile getiren Kaya, ''Ülkemizin doğal taş kaynakları katma değeri daha yüksek işlenmiş ürün olarak değerlendirilebilecektir'' dedi.
Prof. Dr. Kaya, dünyada ilk kez radyasyon tutucu özelliğe sahip barit ve selestit isimli doğal taşların kullanıldığı kompoze plaka ürünün, radyasyon geçirimsizlik testlerinin Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve Ege Üniversitesi tarafından yapıldığını da bildirdi.
Kaya, patentinin alınmasının ardından ürünü ticari olarak üretilmesi konusunda, bazı kurumlarla görüşmelerin sürdüğünü dile getirdi.
Prof. Dr. Turgay Onargan da ürünün hastanelerde radyoloji odaları (röntgen ve x-ışını odaları gibi), nükleer enerji tesisleri, askeri binalar ve sığınaklar, üniversite ve özel kurumlar, nükleer araştırma odalarında potansiyel olarak kullanılabileceğine işaret etti.
Ürünün yüksek enerji seviyelerinde yüksek performans göstermesi nedeniyle nükleer enerji tesislerinde de kullanımının mümkün olduğunu bildiren Onargan, ''Son yıllarda artan nükleer enerji tartışmaları radyasyon kalkanı özelliği gösteren bu kompoze plaka ürünün önemini daha da artırmaktadır'' diye konuştu.
veteknoloji.com