Çizilmeyen CD Üretildi.!
İngiliz Scratch Less firması çiziklere karşı dayanıklı CD üretti.
İngiliz 'Scratch-Less' firması, üzerindeki kasisler sayesinde çizilmelere karşı dayanıklı CD üretti.
Günlük hayatta geniş bir kullanımı olan disklerin (CD, DVD) en önemli sorunu kolayca çizilmeleri ve taşıdıkları bilgileri kaybetmeleri.
Özellikle düz bir yüzeyde, yüzüstü duran bir diskin çizilme riski daha da yüksek.
Bu sorundan yola çıkan İngiliz Scratch-Less firması yeni bir disk üretti.
Çizilmeyen disk adı verilen CD'nin üzerinde bulunan 20 adet küçük hava kasisi CD'nin zeminle temasını engelliyor.
Bu sayede disk, düz bir zeminde bile aslında yüzeyle temas etmiyor ve zemin nedeniyle çizilme sorunlarından uzaklaşıyor.
Yüksekte durduğu için düz bir zeminden CD'yi almak da diğer CD'lere göre çok daha kolay oluyor.
Polimerle Güçlendirilmiş
Diskler ayrıca yüksek kaliteli polimer kullanılarak güçlendirilmiş.
Kalemle ya da kumaş gibi yumuşak zeminlerde kalması durumunda çizilmesi de böylece engellenmiş.
Disklerin yüzeyi, plastikten çok cama benziyor.
Yüzeyi plastikten çok cama benzeyen diskler ABD ve İngiltere'de satışa sunuldu.
Disklerin İngiltere'de satış fiyatı 10'luk paketler halinde 5.35 sterlin.
ALINTIDIR.
CD ALMAKTAN BIKMIŞTIM BU İYİ İŞTE..
güzel
Susuz Çalışan çamaşır Makinesi
Airwash adlı teknoloji ile çamaşır makinelerinde su ve deterjan kullanılmadan temizlik mümkün olacak. İşlem şu aşamaları içeriyor: Makinede bulunan fan üzerinden temiz hava içeri alınıyor ve ısıtıcıdan geçiriliyor. Kazana verilen sıcak hava, kıyafetlerdeki bakterileri, zararlı mikroorganizmaları ve kötü kokuları ayrıştırıyor. Son adımda hava, boşaltma kanalı ile dışarıya atılıyor. Makinenin fiyatı ise 3 bin 600 YTL.
Küresel ısınmayla birlikte ortaya çıkan susuzluk tablosu, beyaz eşya üreticilerini de harekete geçirdi. Birçok firma, yüksek maliyete rağmen artık daha az enerji sarf eden ürünler üzerinde çalışıyor. Ar-Ge yatırımları için yıllık 5,3 milyar dolarlık bir bütçe ayıran Samsung, deterjan kullanmadan, hatta susuz çamaşır yıkayan bir makine üretti. Sabancı Grubu tarafından geliştirilen yeni nesil klimalar, ozon tabakasına zarar vermiyor. Arçelik ise Ekolojist adını verdiği daha az su ve enerji tüketen bulaşık makinesi ile tasarruf sağlıyor.
Samsung Tüketici Elektroniği Birim Müdürü Özlem Koçdar, beyaz eşya sektöründe boy gösteren birçok şirketin artık su ve enerji tasarrufu sağlayan ürünler üzerinde çalıştığını söyledi. Yakında piyasaya çıkacak makinelerin doğal yollarla temizlik sağlayacağını belirten Koçdar, "Sadece sıcak su kullanmadan temizlik yapabilen makineler bile yüzde 30 enerji tasarrufu sağlıyor." dedi.
Küresel ısınmanın etkisiyle mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık, susuzluğu da beraberinde getirdi. Birçok hükümet, acil eylem planı çerçevesinde su tasarrufuna yöneldi. Sivil toplum kuruluşları yürüttükleri reklam kampanyaları ile vatandaşı bilinçlenmeye çağırıyor. Bu anlamda bulaşıkların makinelerde yıkanması tavsiye ediliyor. Daha az enerji harcayan A ve B sınıfı klimaların satın alınması öneriliyor.
Markaların yeni nesile yönelik geliştirdiği buluşlardan biri elektrik ve su tasarrufu sağlayan çamaşır makineleri. Söz konusu çamaşır makinesinin rezistansları kireç tutmuyor. Böylece deterjanın yanında ek bir ürün kullanmak gerekmiyor. Bu sayede ürünlerin ömrü uzarken, yüzde 30 oranında da enerji tasarrufu sağlanıyor.
Özlem Koçdar, ürünlerinde darbelere, güneş ışınlarına ve paslanmaya karşı koruyan Silver Nano teknolojisini kullanmaya başladıklarını ifade etti. Söz konusu teknoloji çamaşır makinesi dışında diğer ürünlerde kaplama olarak kullanılıyor. Çamaşır makinelerinin içinde gümüş bir hazne bulunuyor. Gümüş, nano boyuta indiriliyor. Bu, saç telinin 75 bin kat daha incelmiş haline denk geliyor.
Gümüş teknoloji, çamaşırlara ve kıyafetlere kadar işleniyor. Temizlik gümüş ile sağlanıyor ve sıcak su kullanmaya gerek kalmıyor. Sistem sayesinde 30 derecelik suda yıkanan bir çamaşır 90 derecede temizlenmiş gibi oluyor. Enerji tüketimi de yaklaşık 10 kat daha azalıyor. Silver nano teknolojisinin kullanılmadığı durumlarda çamaşırları bakteri, küf, mantar ve mikroplardan arındırmak için sıcak su kullanmak gerektiğini belirten Koçdar, enerji tasarrufu için en iyi yöntemin sıcak su kullanmamak olduğunu dile getirdi.
Buzdolabında kullanılan TwinCooling adlı yeni bir teknoloji de yüzde 30 enerji tasarrufu sağlıyor. Bunun için buzdolabının buzluğuna ve alt bölümüne ayrı ayrı soğutucu fan yerleştiriliyor. Böylece iki ayrı bölmenin ihtiyacı olan ısı ve nem miktarı dengeleniyor ve enerjiden tasarruf ediliyor.
Tasarruflu ampul ile yılda 400 milyon yeni lira cepte kalır
Dünya genelinde elektriğin yüzde 19'u aydınlatma için kullanılıyor. Türkiye'de harcanan bu rakam ise toplam elektrik tüketiminin 25'ini oluşturuyor. Türk Philips Aydınlatma Yürütme Komitesi Başkanı Özkan Şengil, tüketicilerin normal ampullerini enerji tasarruflu ampullerle değiştirerek çevreye katkıda bulunabileceğini söyledi. Bu konuda herkesi duyarlı olmaya çağıran Şengil, "Her evdeki 3 tane normal ampul enerji tasarruflu olanlarıyla değiştirilebilir. Bu bize yıllık 3 bin 200 GWh enerji ya da 400 milyon yeni liralık tasarruf demektir. Bu küçücük değişimle bile 88 milyondan fazla ağacın temizleyebileceği miktara eşdeğer karbondioksit salınımı da engellenir." dedi.
Şengil ayrıca, evde alınacak birkaç basit yöntemle, küresel ısınmayla başa çıkılabileceğini de ifade etti. Özkan Şengil'in verdiği bilgilere göre bunun için, daha az sıcak su tüketmek, eşyaları ve perdeleri radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirmek, buzdolabında oluşan buz tabakasını düzenli olarak çözmek, bahçeye ve çevreye ağaç dikmek yeterli.
Çevreci ürünler yüzde 70 daha az enerji harcıyor
Samsung: Airwash (Çamaşır mak.)
İklimsa: Sigma (Klima)
Arçelik: MultiF (Klima)
Profilo: BD4305 ANFE (Soğutucu)
Bosch: Domino (Ocak)
Vestel: CR 5311MW Inox (Fırın)
Electrolux: Visi (Bulaşık makinesi)
Blomberg: A sınıfı (Buzdolabı)
Zaman
yakında kıyfetleri asmamızada gerek kalmicak onada bulunur bi çare :? :D
Bu Cep Telefonu Sözünüzü Dinliyor
Tamamen ses ile yönetebileceğiniz bir cep telefonu artık hayal değil. İşte ilk örnek: Zumba...
Zumba" ismindeki cihaz, yönetiminin çoğunun ses ile yapıldığı bir cep telefonu. Bir BBC videosu cihazın dış görünüş olarak iPhone 3G'ye benzediğini ve Nokia 3650'yi andıran bir rakam klavyesine sahip olduğunu gösteriyor. Telefonun arka tarafında ses ile yönetim işleminin gerçekleştirilmesini sağlayan bir mikrofon takımı var.
Özel bir yazılım ses tanıma özelliğinin hatasız bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Eğer kullanıcı bir SMS oluşturmak istiyorsa metni yazmak yerine sadece okuyor. Gelen mesajlar istenirse sesli bir şekilde okutulabiliyor. Kaybolma durumunda kayıtlı verilerin başka kişilerin eline geçmemesi için tüm veriler cep telefonu yerine güvenli bir sunucuya kaydediliyor. Zumba, IA Technology ismindeki ufak bir İngiliz firma tarafından üretiliyor.
kaynak:Chip (http://www.chip.com.tr/konu/Zumba-Siz-soyleyin-cebiniz-yapsin_10792.html)
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. H. Turgut Şahin, ABD'de Wisconsin Üniversitesi danışmanlığında, plazma teknolojisini kullanarak nanometrik ölçekte kağıt yüzeyini modifiye ettiklerini ve su geçirmeyen kağıt ürettiklerini bildirdi.
Şahin, AA muhabirine, ABD'de Wisconsin Üniversitesinde Prof. Dr. Raymond A. Young danışmanlığında yürüttüğü çalışma konusunda bilgi verdi.
Wisconsin Üniversitesi'nde, dünyanın en büyük plazma araştırma laboratuvarlarından birinde çalışmalarını tamamladığını kaydeden Şahin, insan ve çevre sağlığı için uyumlu, çevreyi kirletmeyen teknolojiler kullanarak yeni kağıt üretim ve kağıt özelliklerini geliştirme programları üzerine yoğunlaştığını anlattı.
Nanometrik yöntemle kağıt yüzeyini modifiye ederek ürettikleri kağıdın suyu ittiğini bildiren Şahin, şunları söyledi:
"Çalışmalarımız sonucunda, plazma teknolojisini kullanarak su geçirmeyen tamamen hidrofobik özellikte kağıt ürettik. Bu tamamen nanoteknolojiyle ilgili. Kağıdın yüzeyini nanometrik ölçekte su geçirmeme özelliği kazandıracak florin ve slikon içeren kimyasal maddelerle ince bir film şeklinde kapladık.
Geleneksel yöntemlerde uygulanan toksik özellikteki kimyasalları kullanılmadan, sadece florin ve silikon gruplarını içeren kimyasal maddeleri kağıt üzerine yapıştırdık. Kağıdın normal görünümünde herhangi bir değişiklik oluşmadan suyu geçirmeyen, suyu iten hidrofobik özellikte kağıt elde ettik."
Çalışma sırasındaki öncelikli amaçlarının çevreyle dost kağıt üretmek ve kağıt yüzeyini değiştirmek olduğunu dile getiren Şahin, kullandıkları yöntemde zehirli kimyasalların yer almadığını ifade etti.
Normal üretimde 4-5 aşamada gerçekleştirilen kağıt yüzey özellikleri değiştirilmesi işlemini, plazma teknolojisi yardımıyla, kapalı ortamda tek aşamada gerçekleştirdiklerini anlatan Şahin, "Birkaç dakikada kağıdın yüzeyini modifiye ediyoruz. Kağıdın yüzeyine yapıştırmak istediğimiz kimyasal maddeyi gaz ortamında plazma reaktörünün içine veriyoruz ve yüksek enerji yardımıyla tek aşamada kağıdın yüzeyine sağlam bir şekilde yapışmasını sağlıyoruz. Böylece iş gücü kaybı ve kimyasalların çalışanlar ve çevreye olan etkisi minimum düzeyde kalıyor" diye konuştu.
Kağıdın kullanıma sunulması
Doç. Dr. Şahin, kullandıkları sistemin en büyük dezavantajının, yüksek miktarda seri üretime uygun kağıt üretilememesi olduğunu vurguladı. Bu kağıdı laboratuvar ortamında ve plazma reaktörünün kapasitesine göre deneme aşamasında, ilk planda 30'a 30 santimetre boyutlarında ürettiklerine işaret eden Şahin, su geçirmeyen (Hidrofobik) kağıdın kullanıma sunulabilmesi için, daha büyük ve kesintisiz üretim yapabilecek reaktörlere ihtiyaç olduğunu bildirdi. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim çalışma grubumuzun amacı, laboratuvar ortamında çevre ve insan sağlığına zararlı etkisi bulunmayan, düşük enerji ve iş gücü kullanarak ekonomik kağıt üretmekti. Kağıdın kullanıma sunulması için farklı mühendislik alanlarının çalışması gerekiyor. Makine, elektrik, kimya ve diğer mühendislikler, şimdi bu sistemi üretken ve daha kullanılabilir hale getirecek makineler üretmeye çalışıyorlar. Bu makinelerin yapılmasıyla, makul fiyatlara bu kağıtlar piyasaya arz edilebilecek."
Plazma tekniğinin tekstil ve kimya endüstrisinde de yoğun biçimde kullanılması üzerine çalışmalar yapıldığını anlatan Şahin, su geçirmeyen kumaşların laboratuvar ortamında üretildiğini ve gerekli makinelerin üretilmesiyle bu kumaşların kitle üretimine sunulması üzerine yol alındığını vurguladı. Şahin, plazma teknolojisini kullanarak seri kağıt üretilmesi süreçlerinin henüz tamamlanmadığını ve bu nedenle sistemin şimdilik uygulanamadığını belirtti.
Su geçirmeyen kağıttan para
Su geçirmeyen kağıdın birçok alanda kullanılabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Şahin, "Kağıt ürünlerinden su geçirmezliğin istendiği birçok alanda, paketleme işlemlerinde, yüksek ve özel evrakın saklanmasında, ticari değer taşıyan belgelerde kullanılabilir" dedi.
Su geçirmeyen kağıttan para yapımının da gündemlerinde olduğunu dile getiren Şahin, plazma teknolojisi kullanarak para üretiminde bazı ilerlemeler sağlamakla birlikte, güvenlik sorunlarından dolayı henüz önemli bir netice alamadıklarını sözlerine ekledi.
cnnturk
Amerikalı bir mühendis, uçak, otomobil ve kamyonların yakıt tüketimini azaltan bir yöntem geliştirdi.
"upi.com" internet sitesinde yer alan habere göre, St. Louis'deki Washington Üniversitesi'nden Ramesh Agarwal, sürtünmeyi azaltmanın aracın hareket ederken hava direncine karşı koymak için gerek duyduğu yakıt miktarını azaltacağına işaret ederek, taşıtların yüzeylerinde belirli noktalara yerleştirilecek "aktüatörlerin" (hareket vericiler), direnci azaltacak şekilde hava akımını düzenleyeceğini, bunun da önemli yakıt tasarrufu sağlayacağını belirtti.
Agarwal ve ekibi, bu yöntemi uçak kanadı ve otomobiller ile kamyonlarda başarılı biçimde tatbik etti.
"En iyi aktüatörler, uçak kanadı gibi gövde yüzeyine iliştirilen ve sentetik jet ya da salınımlı jet aktüatörü adı verilenler. Bunlar yüzeyden periyodik biçimde akışkan maddeyi enjekte ederek veya vakumlayarak çalışıyor" diyen Agarwal, yöntemin uçaklarda yüzde 15, otomobil ve kamyonlarda yüzde 18'e kadar yakıt tasarrufu sağladığını belirtti.
Henüz ticari olarak ortaya konmayan yöntem, dünya çapındaki uçak ve otomobil üreticisi şirket tarafından inceleniyor.
timeturk
İsviçreli saat firması Borgeaud, Hindistan'daki yerel astrolojik takvimden, falcılardan ve Hint mitolojisinden faydalanarak ilginç bir projeye imza attı. Borgeaud'un ürettiği saatler, insanın o anki ruhsal durumunu hissedip, yapılması gerekenleri 'alarm çalarak' bildiriyor.
Merkezi İsviçre'nin meşhur saat üretim bölgesi Neuchatel'de bulunan Borgeaud, Hindistan'daki bazı ürünlerinde 'Panchangram' isimli yerel astrolojik takvim ve bazı kâhinlerden yararlanıldığını duyurdu.
Sınırlı sayıda üretilen saatlerin üzerinde küçük bir bölüm bulunduğunu kaydeden Borgeaud yetkilileri, Panchangram'a göre buradaki renklerin değiştiğini ve renklerden değişik anlamlar çıkarıldığını kaydetti.
Saatin tasarımcısı Chitra Subramaniam Duella, Hint basınına verdiği demecinde, "Örneğin bölüm kahverengiye dönüşürse, saati kullanan kişi bir süre sonra bir sıkıntıyla karşılaşabilir" dedi. Duella'ya göre, rengin değişmesinde 'karanlık ruhsal güçler' etkili oluyor ve kişinin üzerindeki kötü enerji geçene kadar renk beyaza dönüşmüyor. Hintli girişimci, herhangi bir 'şanssızlığın' yaklaşması durumunda saatin alarmının çaldığını aktardı.
Söz konusu küçük bölmede, 'Rahu periodu' başladığında ise, saati kullanan kişinin işlerine ara vermesi ve kendisini dinlemesi tavsiye ediliyor. Rahu, Hint mitolojisinde 'güneşi ve ayı yutarak, tutulmalara neden olan şeytan' olarak nitelendiriliyor. Saatin üzerindeki bu özel bölme her gün değişik zamanlarda 90 dakikalık bir vakit aralığında çalışıyor. Renklere göre saati kullanan kişi, kendisini "yeniden düşünme ve kontrol etme" fırsatı yakalıyor.
Firmanın diğer yetkilisi Marc Aeschbacher ise, "Tamamen yeni bir mekanik sistem oluşturduk. Dünyada ilk kez böyle bir saat üretildi" diye konuştu.
19 Mart'ta Hindistan'ın Bangalore kentinde ilk kez gösterilen ve türünün tek örneği olan saatlerin ünlü kişilere, politikacılara ve sanatçılara hazırlandığı, 150'si erkek, 500'ü kadınlar için olmak üzere toplam 650 adet üretildiği açıklandı. Saatlerin her birinin 2 bin 200 dolar civarında olacağı öngörülüyor.
(CİHAN)
:S
İstanbul Tekstil ve Hazır Giyim Araştırma ve Geliştirme Merkezi (İTA) koordinatörlüğünde, üniversite-sanayi işbirliğiyle üretilecek solar liflerle, dokuma ya da örme kumaştan elektrik üretilmesi planlandığı bildirildi.
İTA Ar-Ge Departman Yöneticisi Ramazan Erdem ve Ar-Ge Tekstil Birimi Sorumlusu Nilgün Tülü'den aldığı bilgiye göre, Türk tekstil sektörünün ekonomik gelişimini, ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmak, üniversite-sanayi işbirliğiyle yüksek kalite ve daha uygun maliyetlerde üretilebilecek ürünlerin, Türkiye'de üretilmesi yoluyla ithalatın azaltılması ve Türk ekonomisine pozitif katkı sağlanması amacıyla çeşitli projeler üretiliyor.
Bu çerçevede oluşturulan ''Solar Lif Üretimi ve Ticarileştirilmesi'' adlı projeyle de solar enerjiyle elektrik üretimini hemen her yüzeyde mümkün kılmak hedefleniyor.
Günümüzde kullanılan, ancak elastikiyet yetersizliğinden dolayı kullanım alanları çok kısıtlı olan ''Solar hücreler''in, maliyet yüksekliği nedeniyle de kullanımının yaygınlaştırılamadığını belirten yetkililer, güneş enerjisini elektrik enerjisine çevirecek yapıda lifler üretmenin, bu sıkıntıyı ortadan kaldırmaya aday göründüğünü ifade etti.
Yetkililer, fosil yakıtların azalması, sera gazlarının artışı ve hızla artan dünya nüfusunun, alternatif ve yeni enerji üretim tekniklerinin kullanımını neredeyse zorunlu hale getirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Günümüzdeki teknolojiler yeterince kullanıcı dostu ve her alanda uygulanabilir olmadığı gibi aynı zamanda henüz yeterince uygun fiyatlarla pazarlanamıyor. Solar liflerin üretimiyle elektrik üretiminin uygulama alanları çok genişleyecektir. Solar lifler perdeler, şemsiyeler, hazır giyim ürünleri, döşemelik kumaşlar, çadırlar, dizüstü bilgisayar çantaları, ilan panoları, bot, otomobil, uçak gibi araçların yüzeyinde kullanılabilir.''
Solar liflerin, dokuma ya da örme kumaş olarak üretildikten sonra istenilen şekilde kullanılabilecek hale getirilebileceğini belirten yetkililer, projenin hayata geçirilmesi durumunda, cep telefonunu şarj edebilecek ceket ve dizüstü bilgisayarı şarj edebilecek çadır gibi ürünlerin üretilebileceğini bildirdi.
Time Turk
İnternette dolaşan bu ilginç haber önce heyecan, sonra büyük bir hayal kırıklığı yarattı...
(http://www.haberaktuel.com/images/news/45421.jpg)
Haberimizde yer alan resimde gördüğünüz helikopter sizi yanıltmasın. Aslında sıradan bir helikopter görünümüne sahip olan Mil-V12, aslında hem dünyanın en büyük helikopteri, hem de dünyanın ilk uçan oteli olma özelliğine sahip.
Oda servisinden eğlence sistemlerine kadar 5 yıldızlı bir otelden beklediğiniz hemen her şeye sahip olan Mil-V12, 42 metrelik bir uzunluğa ve 14 metrelik bir yüksekliğe sahip. Saatte 255km/saat hız yapabilen bu devasa helikopter, her açıdan bir ilk...
Buraya kadar her şey büyüleyici. Ama işin aslı, böyle bir helikopter yok; olmayacak da... Bu helikopter internet üzerinde dolaşan bir hoax'tan, yani internet yalanından başka bir şey değil. İşin içinde ise, havalanı otelleri zinciri Yotel olduğu konuşuluyor....
Hürriyet
bari yalanları yazmayalım...........
Dünyanın ilk robot bilimadamı iş başı yaptı.
Ardında kocaman ekipler olmadan tek başına deney yapıyor, bu deneyden bilimsel sonuçlar çıkarıyor, sonuçları değerlendirerek bilimsel keşiflere ulaşıyor. Karşınızda robot bilim insanı Adam!
İngiliz araştırmacılar, tek başına deney yaparak bu deneyden bilimsel sonuçlar çıkarabilen bir laboratuvar robotu geliştirdi. Science dergisinde yer alan habere göre, Galler’deki en eski üniversitelerden Aberystwyth ve Cambridge Üniversitesi’ndeki araştırmacıların geliştirdiği, dünyanın ilk ‘robot bilim insanı’ olan, Adam, insan müdahalesi olmadan bir araştırmanın birçok etabını yürütebiliyor.
Robotun yapumcılarından Prof. Ross King, Adam’ın yapay zekâsı sayesinde, deney yaparak, sonuçları bir araya getirerek, sınıflandırarak ve değerlendirerek bilimsel keşifler yapabildiğini söyledi. Maya mantarının gen haritası konusunda çalışmalar yapan Adam’ın ulaştığı sonuçlar daha sonra araştırmacılar tarafından kontrol edildi.
Biyolojik organizmaların yapısının çok karmaşık olduğunu belirten King, “Biyolojik deneylerin detaylarının en ince ayrıntısına kadar kaydedilmesi büyük önem arz ediyor. Bu, insan için çok zor ve zahmetli, ancak bir robot için çok kolay bir iş” diyor. Adam’ın bir prototip olduğunu söyleyen King, yakında sıtma gibi bulaşıcı hastalıklar için ilaç geliştirmek üzere çalışmalar yapmaya programlanmış Eve adlı laboratuvar robotunun da işleve geçeceğini açıkladı.
Haber3
Evinizin çatısına yaptıracağınız güneş pili ve rüzgar gülü sayesinde bir günlük elektrik ihtiyacınızı kendiniz üretebilirsiniz..
Elektriğe gelen zamlar ve doğal kaynakların giderek azalması, insanları alternatif enerji kaynaklarına yönlendiriyor. Konya'da ithalatçı bir firma, evin çatısına yerleştirdiği bir güneş pili paneli, bir rüzgar gülü ve dönüştürücü ile bir evin bir günlük elektrik ihtiyacının karşılanmasını sağlayabiliyor.
Firmanın müdürü Hasret Güler, yurt dışından getirdikleri ürünler sayesinde insanların kendi evlerinin veya işyerlerinin elektriğini masrafsız bir biçimde üretebileceklerini belirtti.
İnsanların artık elektriğe yüksek paralar vermek istemediğini dile getiren Hasret Güler, "Bize gelen müşterilerimize kullanım alanı ve enerji ihtiyacına göre çeşitli alternatifler sunuyoruz. Ama bizim müşterilerimize ilk önerimiz hibrit modeli dediğimiz ürün modeli. Bu modelde evin çatısına bir adet güneş pili paneli, bir adet rüzgar gülü, yükseltici bulunuyor ve bu ürün paketi sayesinde 4 kişilik bir ailenin bir günlük elektrik ihtiyacı karşılanabiliyor" dedi.
Güler, ürünlerin yurt dışından gelmesi nedeniyle fiyatının biraz yüksek olduğunu da dile getirerek, "2 KW'lık bu ürün paketimizin maliyeti montajıyla birlikte 8 bin euro civarında. Başta biraz yüksek geliyor ancak bu ürün kendini 4 yıl içinde amorti ediyor. Elektriğe gelebilecek zamları da düşünürsek bu süre daha da kısalabilir" şeklinde konuştu.
Haber Aktüel
Bu fotoğraf bilim adamları tarafından çok özel bir yöntemle elde edildi.
(http://www.haber3.com/images/news/264168.jpg)
İnsan gözünün göremediği bu fotoğraf doğal bir olaydan. Bilim adamlarının özel bir yöntemle elde ettiği bu görüntü bakın aslında neye ait?
İlk kez görüntülenene bu sahne bir volkan patlamasından. Bilim adamları ilk kez bir yanardağın patlaması nedeni ile oluşan bulutlarda meydana gelen elektriğin oluşturduğu şimşek çakmasını görüntülediler.
Bilim adamları bu görüntüyü elde etmek için aylar öncesinden Alaskan’nın Redoubt dağındaki volkanı yakınına “Şimşek Haritalandırma Dizimi” adı verilen yeni bir sitem kurdular. 22-23 Mart’ta volkan faaliyete geçince de işte bilim adamları bu görüntüyü yakaladı.
Milliyet
Rus bilim adamları yaptı... Amaç uzayda tamir derdinden kurtulmak. Bu kaporta kaza sonrasında kendini tamir ediyor...
Rus bilim adamları, geleceğin uzay araçları ve uzay istasyonları için küçük çarpışmalardan sonra kendini onaran bir kaporta geliştirdi.
Rus The Gazeta gazetesinin haberine göre, Mekanik Mühendislik Araştırma Enstitüsünden uzmanlar, özellikle bir uzay çöplüğüne dönüşen yörüngedeki başıboş parçacıkların çarpması olasılığına karşı geliştirilen kaporta, çarpma tehlikesine karşı uzay istasyonlarının yörünge seviyesinin düzeltilmesi zorunluluğunu ortadan kaldıracak.
Uzay çöplerinin çarpma tehlikesine karşı güvenilir bir koruma bulunmadığını belirten Rus Uzay Kontrol Merkezinden Nikolai İvanov, 30 gram ağırlığında bir cismin uzay istasyonu ile çarpışmasının saatte 100 km hızla giden bir kamyonun enerjisinden daha güçlü etki yaratacağına dikkati çekti.
Uzay çöplerinin 10 cm'den büyük parçacıklar olduğunu belirten Rus yetkililer, çarpışma olasılığından 2 gün önce alarm verildiğini, geçen yıl Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) için 266 uyarı yapıldığını kaydetti.
Çarpışma olasılığı artınca UUİ'nin yörünge düzeyi değiştiriliyor veya mürettebatı tahliye ediliyor.
İnternet Haber
iPod için geliştirilen lüks aksesuarlara bir yenisi daha eklendi..
Amerikan DEOS firması iPod için geliştirilmiş aksesuar yelpazesini genişletti. Modaya önem veren bir iPod kullanıcısı renkli ekler ile kulaklığını süsleyebilir.
(http://www.haber3.com/images/news/264932.jpg)
Değiştirilebilir ekler dört farklı fiyat sınıfında sunuluyor. Renkli elmaslarla süslenmiş titan kalıplı sürüm en pahalısı oluyor, fiyatı ise 60.000 dolar.
Renkli olmasından vazgeçebilenlerden ise siyah veya beyaz elmaslı sürüm için 4.500 dolar talep ediliyor. Bunu pahalı bulanlar renkli Swarovski kristalleri ile süslenmiş ucuz sürümü 110 dolar karşılığında satın alabilir.
Daha ufak bütçeye sahip iPod kullanıcıları da nasibini alabilir: Alüminyum kaplamalı sürümün fiyatı 20 dolar.
Haber3
Televizyon sektöründe devrim yaratan LED TV serisini tanıtılarak, düz ekran TV (FPTV) pazarındaki son gelişmeleri değerlendirildi.
(http://www.timeturk.com/images/news/44344.jpg)
Tüketici elektroniği ve ileri teknoloji çözümleri konusunda dünyanın öncü şirketi Samsung Electronics ve Türkiye'deki ana distribütörü Anadolu Elektronik ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısı ile televizyon sektöründe devrim yaratan LED TV serisini tanıtarak, düz ekran TV (FPTV) pazarındaki son gelişmeleri değerlendirdiler.
Tüm dünyayı etkileyen ekonomik durgunluğa rağmen Türkiye'de olduğu gibi dünyada da 2008'i lider konumda tamamlayan Samsung Electronics, liderliğini 2009'un ilk 3 ayında da sürdürdü. Son 10 çeyrektir adet bazında yeni bir rekora imza atan ve ardarda 12 çeyrektir de ciro bazında birinci olan Samsung; bu performansıyla dünya pazarındaki liderlik konumunu da pekiştirmiş oldu. Uluslararası araştırma şirketi DisplaySearch'ün raporuna göre, 2008 yılının dördüncü çeyreğinde rekor sayılacak bir satış gerçekleştiren Samsung 10.2 milyon adetlik TV satışı ile 6.73 milyar USD'lık ciroya ulaştı. Bu rakamlarla, satış hacmi bazında pazar payı yüzde 17.7, ciro bazında pazar payı ise yüzde 22 oldu.
Anadolu Grubu Otomotiv ve Elektronik Grup Başkanı, Anadolu Elektronik Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Eser, Samsung Electronics Türkiye Genel Müdürü C.S.Lee, Anadolu Elektronik Genel Müdürü Serdar Güray'ın katılımı ile gerçekleşen toplantıda açılış konuşmasını yapan Kamil Eser; küresel ekonomik şartlara rağmen 2009 ve sonrası için kendilerine iddialı hedefler koyduklarının altını çizerek, 2011 yılında ciro hedeflerinin 1 Milyar TL olarak belirlendiğini söyledi. Bu başarı hikayesinin ardında Samsung'un kalite ve teknolojisinin yanı sıra Anadolu Grubu'nun gücü ve yönetim becerisinin de bulunduğunu ifade eden Kamil Eser; Samsung Türkiye ekibine desteklerinden dolayı teşekkür etti.
2008 yılında Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Ortadoğu ve Afrika bölgesinde Samsung'un konumunu daha da güçlendirdiğini ifade eden Samsung Electronics Türkiye Genel Müdürü C.S.Lee; 2009 yılında da LED TV serisi ile şirketin bu başarısını pekiştirmeyi hedeflediğini söyledi.
C.S.Lee, "Küresel ekonomideki belirsizliklerin yol açtığı zorlayıcı pazar koşullarına rağmen, Samsung markalı TV'lerin ve özellikle LCD TV'lerin satışlarında Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Ortadoğu ve Afrika bölgesinde güçlü bir büyüme kaydedildi.
Bu artan talep, tüketicilerin Samsung'u yüksek kalitesi ve yenilikçi ürünleri için tercih ettiklerinin açık bir göstergesidir. Bugün pazara sunduğumuz ve 'tüm dünyada görüntü kalitesinde yeni bir çığır açacak' light emitting diode aydınlatma teknolojisini içeren ultra ince LED TV serisi ile tüketicilerimizin bu güvenini pekiştirmeyi umuyoruz." şeklinde konuştu.
Konuşmasında Samsung Electronics'in Türkiye'deki bu çok önemli başarısına büyük katkısı bulunan Anadolu Elektronik'e de ayrıca teşekkür eden C.S Lee; "Değerli iş ortağımız Anadolu Elektronik ile süregelen verimli işbirliğimiz paralelinde nice başarı hikayelerini birlikte yazmaya devam edeceğimize yürekten inanıyoruz" dedi.
Literatürde "Mega" olarak adlandırılacak, yüksek seviyede dinamik kontrast oranları ve çığır açan aydınlatma kaynağı ile öne çıkacak LED TV'ler ile Samsung'un 2009 yılını da pazar lideri olarak tamamlayacağına inandığını dile getiren Anadolu Elektronik Genel Müdürü Serdar Güray da, ekonomideki tüm olumsuz koşullara rağmen 2009'un ilk 2 ayındaki verilere göre Samsung'un sektör liderliği konumunu korumaya devam ettiğini söyledi.
Güray, Anadolu Elektronik'in 300 milyon TL. olan 2008 cirosunu, 2009 yılında 400 milyon TL. ve 2008 yılında yüzde 20 olan pazar payını da yüzde 23 olarak hedeflediklerini vurguladı. FPTV üreticileri arasında yüzde 6.7'lik ÖTV indirimini tamamen tüketicilere yansıtan tek marka olduğunu hatırlatan Güray, Samsung LED TV serileri ile de tüketicilere eşsiz fırsatlar sunmaya devam edeceklerini belirtti.
Serdar Güray "Halihazırda 80 adet olan Samsung Digital Plazalarımızı, 2009 yılı sonuna kadar 100 adede ulaştırmayı hedefliyoruz. Son olarak İskenderun'da bir Samsung Digital Plaza açtık, sırada Batman var. Bu yıl içinde hedefimiz Türkiye'nin hemen her noktasında bir Samsung Digital Plaza açarak, tüm tüketicilerimizi, Samsung sahibi olma ayrıcalığından faydalandırmaktır" şeklinde konuştu
Tıme Turk
İstediğiniz kitap artık 5 dakikada elinizde. İtalyancada 'hızlı' anlamına gelen 'espresso' kelimesiyle anılan makine, bir dakikada 105 sayfa, 5 dakikada bir kitap basıyor.
(http://www.timeturk.com/images/news/45077.jpg)
İngiltere'deki Blackwell kitabevi, birkaç dakika içinde istenilen kitabı basan bir "Espresso Kitap Makinesi" kullanmaya başladı. "On Demand Books" şirketi tarafından geliştirilen makine, hafızasındaki kitaplardan veya bir harici kaynaktan seçilen kitabı birkaç dakika içinde basıyor.
İçindeki A4 kâğıdı kitabın gerçek boyutunda kesen ve bir dakikada 105 sayfa basan makine, sayfaları kapaklayarak çıkarıyor.
Kitap makinesinin, özellikle piyasada bulunması zor olan kitapları basmak için kullanılacağı ve makinede basılan kitapların, gerçek satış fiyatıyla satılacağı belirtiliyor.
Kitap makinesinin hafızasında şu anda 400 bin kitap bulunurken, Blackwell kitabevi bu sayıyı yaza kadar 1 milyona çıkarmayı hedefliyor. Blackwell, makine sayesinde, kitabevleriyle rekabet eden "süpermarket ve internetteki kitap satış sitelerinden intikam alacaklarını" belirtti.
Blackwell yetkilileri, makineyi şimdilik yalnızca Londra'daki bir şubelerinde kullanacaklarını, ancak yeterli talep olması halinde diğer şubeler için de alabileceklerini söyledi.
"Espresso Kitap Makinesi" Time dergisi tarafından 2007'nin en iyi icatları listesine dahil edilmişti. Makineyi daha önce de New York Halk Kütüphanesi kullanmaya başlamıştı.
Tıme Turk
ABD'nin dünyaca ünlü bilim dergisi Discovery'de yayınlanan bir rapora göre, optik bilim uzmanları dünyanın en hızlı fotoğraf makinesini icat etti.
(http://www.timeturk.com/images/news/45597.jpg)
Hızıyla adeta dudak uçuklatan yeni nesil fotoğraf makinesi bir saniyede tam 6 milyon 100 bin fotoğraf çekebiliyor. STEAM (serial time - encoded amplified microscopy) adı verilen makine, kızıl ötesi ışınlardan faydalanarak çalışıyor.
Makineyi geliştiren bilim adamlarından Keisuke Goda, bunun dünyanın en hızlı fotoğraf makinesi olduğunu söyledi. STEAM adlı makine 163 nanosaniyede bir fotoğraf çekebilme özelliğine sahip. Makinenin pozlama süresi ise (shutter speed) saniyede 440 trilyon.
Kamera, yanma, lazer kesim ve her türlü hızlı değişen ve tahmin edilemeyen sistemler üzerinde kullanılabilecek. Japon bilim adamı Goda, ''STEAM, her bilimadamı için yararlı olabilir diye düşünüyorum'' diye konuştu.
(CİHAN)
Bilim adamları, çikolata atıklarından üretilen yakıtla çalışan yarış otomobili geliştirdi.
(http://www.timeturk.com/images/news/46152.jpg)
Independent gazetesinin haberine göre dünyanın en hızlı biyoyakıtla çalışan aracı olması beklenen otomobil, çikolata fabrikalarının atıkları ve nebati yağdan elde edilen yakıtla çalışıyor.
Otomobilin direksiyonu havuç ve diğer kök sebzelerin liflerinden, koltukları da keten lifi ile soya fasulyesi yağı köpüğünden yapıldı. Otomobilin kaportası da yine bitki liflerinden üretildi.
Warwick Üniversitesi bilim adamları, bu otomobilin biyoyakıtla çalışanlar içinde en hızlısı olmasının, hızının saatte 145 kilometreye ulaşmasının ümit edildiğini belirtti.
Warwick proje müdürü James Meredith, geliştirdikleri otomobilin, hem hızlı hem verimli hem de çevreye dost bir modelin mümkün olduğunu gösterdiğini söyledi.
Tıme Turk
Vodafone Türkiye, ilk tıklanabilir ekranlı BlackBerry modeli BlackBerry Storm’u hem kurumsal hem bireysel müşteriler için yakında piyasaya sunacak.
(http://www.populergazete.com/wp-content/uploads/2009/05/blackberry.jpg)
Hem bireysel hem kurumsal müşterilerin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere tasarlanan BlackBerry Storm, yazı yazmada kolaylık sağlayan ve gerçek bir klavye gibi tepki veren dünyanın ilk “tıklanabilir” dokunmatik ekranına sahip. BlackBerry Storm, aynı anda tek ve çoklu dokunuşları takip ederek ekranda etkin dolaşım sağlıyor.
BlackBerry Storm’un geniş parlak ekranı ve gerçek dokunma hissi veren arayüzüyle hem bireysel hem kurumsal kullanıcılara hitap ettiğini belirten Vodafone Türkiye Satış ve Müşteri Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinan Kızıldağ şu şekilde konuştu:
“BlackBerry Storm’u, çok yakında bireysel kullanıcıların ve şirketlerin kullanımına sunacak olmaktan gurur duyuyoruz. Tıklanabilir dokunmatik ekranıyla tüm dünyada devrim yaratan BlackBerry Storm, internette gezinme, müzik dinleme ve video izleme, uydu bağlantısıyla sokak sokak yön bulma, mesajlaşma ve sosyal iletişim ağlarına erişim gibi fonksiyonlar için üstün kullanım kolaylığı sağlıyor.”
DOKUNUŞLARI HİSSETTİRİYOR
Akıllı telefon BlackBerry Storm’un yenilikçi dokunmatik ekranına parmakla dokunulduğunda, o noktada belli belirsiz bir çökme meydana geliyor, bırakıldığında ise ekran eski haline dönüyor. Bu hareket hafif bir tıklama sesiyle kullanıcıya bir klavyenin veya bilgisayar faresinin tuşlarına dokunma hissi veriyor. Böylece kullanıcı yapmak istediği işlemin cihaz tarafından algılandığını gösteren fiziksel bir tepki almış oluyor. Bu ise dokunmatik arayüzün kullanımının çok daha etkin olduğu bir yazı yazma deneyimi sunuyor.
BlackBerry Storm’un içinde bulunan bir hareket algılayıcı, cihaz döndürüldüğünde dokunmatik ekranın otomatik olarak düşey veya yatay konuma geçmesini sağlıyor. Ekran düşey konumdayken RIM’in SureType® klavyesi, yatay konumda ise komple Q klavye görünüyor. Sadece bir dokunuşla gerçekleştirilebilen kesme ve yapıştırma gibi diğer kullanışlı işlemler de BlackBerry Storm’un zengin, akıllı telefon deneyimine dahil.
DAHA HIZLI GEZİNTİ
Vodafone’un sunduğu BlackBerry Storm 9500 ise (2100Mhz) UMTS/HSPA ve dört bant EDGE/GPRS/GSM şebekelerini destekliyor. Kullanıcılar, BlackBerry Storm ile ister düşey ister yatay konumda kullanabilecekleri yüksek performanslı, tüm özelliklere sahip bir HTML tarayıcıya sahip oluyor. İnternette kolayca gezinmeyi sağlayan dokunmatik ekrana parmakla çift darbe uygulandığında ekran görüntüsü yaklaşıyor, parmak ekran üzerinde kaydırıldığında ise ekran görüntüsü de düşey veya yatay doğrultuda hareket ediyor.
Ekran görüntüsünün alt kenarına dizilmiş ikonlar internet sitelerine hızlı erişimi, “Sayfa Görüntüsü”nden “Sütun Görüntüsü”ne geçmeyi ve “Yatay Kaydırma” ile “İmleç” arasında geçiş yapmayı sağlıyor. Güçlendirilmiş tarayıcı internetten dosya indirmeye, müzik dinlemeye ve video izlemeye ve RSS desteği sayesinde aynı desteğe sahip internet sitelerinden yenilenen içerikleri otomatik olarak cihaza çekmeye olanak tanıyor.
SÜREKLİ BAĞLANTI
BlackBerry Storm, sektörün önde gelen mobil e-posta ve mesajlaşma çözümünün tüm gücünü olduğu gibi kullanıcısına aktarıyor. En yaygın tüketici ve şirket platformlarında kişisel ve iş amaçlı e-posta ve kısa mesajları (SMS), çoklu ortam mesajları (MMS), ve anlık iletiler (IM) desteklerken, popüler sosyal iletişim ağlarına da kolayca erişim sağlıyor.
(ntvmsnbc)
Çikolata atıkları ile çalışan arabadan İsra'nın haberi var mı ki:))
Doğru tahmin ettiniz gözümden kaçmış=)
Çok ilginç bişey ama çikolat atıklarıyla araba nasıl çalışır?
Bence bir tek cevabı var araba da çikolatının cazibesine dayanamıyor e58))
Kol saatinin tüm özelliklerini içinde barındıran saat Amerika'da satışta
(http://www.haberturk.com/2009/05/20/resim/manset_ic_147689.jpg)
Tırnağın üzerine takılan saatle bir kol saatinin tüm özelliklerinden faydalanabiliyorsunuz. Saatin ekran rengi ise kendi isteğinize göre ayarlanabiliyor. TX54 adındaki tırnak saat, Amerikalı tasarımcıların bir konsepti olarak yer alıyor.
haberturk
Alıntı yapılan: İsra - 19 Mayıs 2009, 03:58:43
Bence bir tek cevabı var araba da çikolatının cazibesine dayanamıyor e58))
Güzel tespit &))
..
Tırnak saati bir müslüman için pek kullanışlı olmasa gerek e58))
Samsung, 14.1 ve 31 inç ekran boyutlarında yeni nesil OLED teknolojisiyle geliştirilmiş televizyonlar üzerinde çalışıyor.
(http://www.internethaber.com/images/news/50818.jpg)
Samsun Mobile Displays tarafından yapılan açıklamada, firmanın 14.1 ve 31 inç ebatlarında OLED ekranların seri üretimi yolunda düğmeye basıldığı bildirildi.
Henüz dünyanın tek OLED (Organic Light Emitting Diode / Organik Işık Yayan Diyot) TV'si olan Sony XEL-1, teknolojinin tüketicilere 11 inç boyutunda ulaşmasını sağlıyor. Samsung'un yaptığı açıklama, bu teknolojinin önümüzdeki günlerde daha geniş ekranlarda pazara gireceğini gösteriyor.
Samsung yaptığı açıklamada, Fine Metal Mask teknolojisi adıyla geliştirdiği bir yöntem sayesinde, OLED ekranların daha uygun fiyatlarla üretilebildiğini duyurdu. Bu sayede daha büyük ekranların seri üretimi mümkün hale geliyor.
Firmanın 14.1 inç ebadında ürettiği geniş ekran paneller, 1366x768 piksel çözünürlüğüne ve OLED'in 1 milyona bir kontrast oranı ve 2.7 milimetre kalınlık gibi tüm özelliklerine sahip.
31 inç ebadında üretilen OLED ekran ise tam yüksek tanım (Full HD) 1920x1080p piksel çözünürlüğü ve 1 milyona bir kontrast oranına sahip. Ancak bu ekranın kalınlığı 8.9 milimetre boyutunda.
İnternet Haber
(http://www.dunyabulteni.net/images/news/63445.jpg)
Çocuklar artık bilgisayar oyunu oynadıktan sonra dişçi koltuğuna oturup hiç korkmadan tedavi olabilecek.
Yeni bir alet sayesinde anestezi gerektiren tıbbi bir operasyon geçirmesi gereken minikler, bilgisayar oyunu oynadıkları sırada oyun konsolundan gelen astezik gaz sayesinde sakinleştirilebilecek ya da uyutulabilecekler.
Parlak renkli plastik kulaklığı olan Pedisedate adlı alet, medikal ya da dişle ilgili işlemler öncesinde korkan çocukları rahatlatmak için tasarlandı.
Çocuklar oyuna odaklanmışken, uyutucu gaz şnorkel benzeri bir tüpten salınıyor.
Kulaklık hayati solunum fonksiyonlarını gözlemliyor ve bir uzman çocuk cerrahi müdahaleye hazır olunca sistemi kapatıyor.
Yöntemi geliştiren Massachusetts üniversitesi'nden Dr. Geoffrey Hart "İnteraktif oyun teknolojisi ile anestezinin solunum yoluyla alınması yöntemini birleştirdik. Böylece özellikle cerrahi müdahaleler öncesinde korkan çocukların artık daha rahat olmaları sağlanabiliyor" diyor.
Kaynak: Aajanslar