Sadakat islami Forum

Uzay aracı bir yıldan fazladır yörüngesinde dolaştığı Ay'a çarptırılarak indirilecek.
Japon uzay aracı, bir yıldan fazla süredir yörüngesinde dolaştığı Ay'a bugün çarparak indirilecek.



Japon uzay kurumu JAXA, Kaguya sondasının TSİ 21.00'de Ay'ın güney kutbu yakınına çarparak inmesinin beklendiğini bildirdiler.

Eylül 2007'de fırlatılan sondanın planlanan gözlemlerini tamamlandığı, sondanın halen Ay yüzeyinden 10 kilometre uzaklıkta bulunduğu belirtildi.

Bir JAXA yetkilisi, Kaguya'nın 1 derecenin altındaki bir açıyla Ay'a ineceğini belirterek, "Kendi haline bırakılsaydı Kaguya eninde sonunda Ay üzerine düşecekti, ancak JAXA bu düşüşü kontrol etmek ve böylece son bir gözlem yapmak istedi" dedi.

Ana uzay modülüne bağlı iki uydudan oluşan Kaguya sondası, Ay'ın ayrıntılı haritasını çıkarmak, Ay toprağındaki mineral ve diğer elementlerin dağılımını belirlemek, toprak yüzeyi ve alt katmanların yapısını incelemek için fırlatılmıştı.

Tıme Turk

Kendi özel vasıtamızla gidilemiyor mu acaba?

Hacca gittikte..

Amerikan uzay kurumu NASA, Spitzer Uzay Teleskobu'nun genç bir yıldızın yörüngesindeki iki gezegenin büyük bir hızla çarpışmasının kanıtlarını bulduğunu bildirdi.



NASA'dan yapılan açıklamaya göre, astronomlar, biri Ay diğeri ise en az Merkür gezegeni büyüklüğünde iki kayalık gezegenin, kozmik standartlara göre kısa bir süre olan birkaç bin yıl önce çarpıştıklarını belirterek, çarpışmanın daha küçük olan gezegeni imha ettiğini, büyük miktarda kayayı buharlaştırdığını ve uzaya dev sıcak lav bulutlarının yükselmesine yol açtığını kaydetti.

NASA açıklamasında, Spitzer teleskobunun kızılötesi dedektörlerinin buharlaşmış kaya ile birlikte "tektite' adı verilen donmuş lav parçalarını tespit edebilme özelliğinin altını çizdi.

Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı'ndan Carey Lisse, "Kayayı böylesine buharlaştıran ve eriten bu çarpışma çok şiddetli ve büyük bir hızla meydana gelmiş olmalı. Bu çok ender görülebilecek ve kısa süre önce yaşanmış, Dünya benzeri gezegenler ve ayların oluşumunda kritik bir olay. Kısa bir süre önce meydana gelen bu olaya tanıklık ettiğimiz için şanslıyız" diye konuştu.

Lisse ve meslektaşları, bu kozmik çarpışmanın, 4 milyar yıl önce Mars ve Dünya büyüklüğünde iki gezegenin çarpışmasıyla Ay'ın oluşmasının benzeri olduğunu kaydetti.

NASA'nın Pasadena'daki Jet Motorları Laboratuvarı'nın idaresindeki Spitzer teleskobunun yaptığı buluş Astrophysical Journal dergisinin 20 Ağustos sayısında yayımlanacak.

Haber Aktüel

Mars'ta, yüksek çözünürlüklü kameralarla çekilen görüntülerde tesadüf eseri ortaya çıkan dikilitaş, tüm dünyadaki komplo teorisyenlerini heyecanlandırdı.



İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, Kızıl Gezegen'in yörüngesindeki Mars Reconnaissance Orbiter'ın (MRO) özel yüksek çözünürlüklü kamerasıyla 270 kilometre uzaklıktan geçen yıl çektiği ve yeni yayınlanan görüntülerdeki dikilitaş biçimli kaya, uzayla ilgilenenler arasında heyecan yarattı.

Monolit biçimli gizemli taş ilk bakışta anlaşılmazken, Lunar Explorer Italia adlı bir internet sitesi, bir bölgeye zum yaptıktan sonra uzun gölgesi bulunan tuhaf dörtköşe yapıyı ortaya çıkardı.



Uzmanlara göre Arizona Üniversitesi tarafından çekilen orijinal HiRISE uydu görüntüsünde Mars yüzeyinde taşa/monolite benzeyen bir cismin yakın görüntüsü var.

"2001: Uzay Macerası" filminin kilit sahnelerindeki siyah dikilitaşı hatırlatan monolit taşla ilgili eski Montreal radyo programcısı olan David Tyler, blogunda, "Mars'ta eskiden bir uygarlık mümkün mü? NASA'nın bunun yanıtını biliyor olması olası mı? Bu yakınlaşma için bir işaret mi?" diye sordu.

Ay'da yürüyen ikinci insan Buzz Aldrin de geçen hafta bir televizyon programında, "Mars'ın aylarını ziyaret etmeliyiz. Mars'ın çevresinde 7 saatte bir dönen Phobos'ta patates biçimli alışılmadık bir yapı bir dikilitaş var. Kim koydu bunu oraya?" dedi.



KIZIL GEZEGENDE GÖKTAŞI

Öte yandan, NASA'nın Mars'taki çalışkan ikiz robotlarından Opportunity, Kızıl Gezegen'de şimdiye dek bulunan en büyük göktaşı olduğu sanılan büyük bir kaya parçası keşfetti.



Daha uzaktan alınan bu görüntüde daire içerisi dikdörtgen şeklindeki cisim tespit edildiği yere tekabül ediyor.

NASA'nın Pasadena'daki Jet Motorları Laboratuvarı'ndan yapılan açıklamada, 60 santimetre genişliğindeki kayanın kimyasal bileşimini anlamak için Opportunity'nin spektrometresiyle yaptığı incelemede, bunun bir meteorit (göktaşı parçası) olduğu ve robotun 1 yıl boyunca incelediği 800 metre genişliğindeki Victoria Krateri'nin oluşumuna yol açan göktaşının bir parçası olabileceği kaydedildi.



Viking uzay aracı tarafından 1976'da gönderilen fotoğrafta Mars yüzeyinde insan yüzüne benzer bir görüntü var

Tıme Turk

Mars'ta görüntülenen dikilitaş gezegende hayat olduğuna dair bir kanıt olarak sunulmaya başlamıştı ancak gerçek anlaşıldı...

NASA’NIN Mars gezegenine gönderdiği Mars Reconnaissance Orbiter (MRO) uzay aracının yolladığı fotoğraflarda Kızıl Gezegen’in yüzeyinde taş bir anıta benzeyen bir yapı fark edilmişti. Uzay meraklıları gölgesi net bir şekilde seçilebilen bu yapının “Mars’ta hayat olduğuna dair bir kanıt olabileceği” teorileri üretmeye başlamıştı.

Ancak görüntüyü inceleyen Arizona Üniversitesi uzmanları bunun bir taş anıt değil, ana parçadan kopmuş bir kaya olduğunu açıkladı. Uzay aracının sorumlusu Arizona Üniversitesi‘nden Ari Espinoza, 2008 yılında gezegenin 270 kilometre uzağından çekilen görüntüler hakkında yaptığı açıklamada, “Bilim kurgu hayranları görüntüyü yanlış yorumluyor. Kuzey tarafından bakıldığında bunun güneş ışığını yansıtan iri bir kaya parçası olduğu görülebilir” dedi.

Kaynak: İHA

Geçenlerde ben de haberi görünce heyecanlanmıştım ki; bir sonraki açıklama ile biraz şaşırdığım için paylaşamamıştım, teşekkürler Tuğra:)

Bilim adamları inat ve ısrarla arıyorlar. Arayan bulur:)

Yeni nesil uzay taşıma sistemi Ares I-X roketinin montajını tamamlayan Amerikan uzay kurumu NASA, roketin test uçuşunu Ekimde yapacak.



NASA'nın gelecekteki uzay seyahatlerinin kilit bir unsuru olan ve uzay mekiklerinin "emekliye ayrılmasından" sonra insanlı uzay uçuşlarında kullanılacak Orion kapsülünü fırlatmaya yarayacak Ares I roketinin insansız test versiyonunun montajı, Kennedy Uzay Merkezi'ndeki araç montaj binasında (VAB) tamamlandı.

99 metre yüksekliğindeki füzeye ait ilk görüntüleri yayımlayan NASA, test uçuşunu 31 Ekimde yapmayı öngörüyor.

2010'da uzay mekiklerini emekliye ayırmayı planlayan NASA'nın Ares-Orion sistemini en erken 2015'te tamamlaması bekleniyor.

-ŞİŞME ISI KALKANI-

Öte yandan, NASA, dün yaptığı denemede, bir uzay aracının, Dünya'nın atmosferine girişinde yavaşlamak ve kendisini korumak için şişme ısı kalkanı kullanabileceğini gösterdi.

Şişme Atmosfere Giriş Aracı Deneyi dün sabah NASA'nın Virginia'daki Wallops Adası Uçuş Tesisi'nden fırlatılan küçük bir roketle yapıldı. Testte, kalkıştan birkaç dakika sonra mantar şeklinde, nitrojenle şişirilen ve çok katmanlı silikon kaplı endüstriyel kumaştan üretilen yaklaşık 3 metre çapında bir ısı kalkanı kullanıldı.

Bilim adamları, aslında bir dalgıç tüpünün büyütülmüşü olan ve esnek bir hava midyesi gibi olan sistemin hatasız çalıştığını belirttiler.

Yaklaşık 70-75 km irtifada ve uçuşun 6. dakikası civarında yapılan gözlemde, deney aracı atmosfere girdiğinde şişme ısı kalkanında oluşan basınç azami noktasında 30 saniye süreyle ölçüldü.

Tıme Turk

Uzayda heyecan verici gelişme. Bilim adamları Mars'ta hayat izin ararken asıl haber Wild 2 kuyruklu yıldızından geldi. NASA'ya ait Stardust uzay aracının Wild 2 kuyruklu yıldızından getirdiği örneklerde, yaşamın temel yapı taşlarından glisin amino asidi bulundu.

Amerikan uzay kurumu NASA'ya ait Stardust uzay aracının Wild 2 kuyruklu yıldızından getirdiği örneklerde, yaşamın temel yapı taşlarından glisin amino asidi bulundu.



NASA'nın Maryland eyaletindeki Goddard Uçuş Merkezinden Jamie Elsila, kuyruklu yıldızda buldukları glisinin yaşayan organizmalar tarafından protein üretmekte kullanılan bir amino asit türevi olduğunu belirtti ve ilk kez bir kuyruklu yıldızda amino asit bulunduğuna dikkat çekti.

Çalışmalarını Meteoritics and Planetary Science adlı bilimsel dergide yayımlayacak ekibin başında yer alan Elsila, keşiflerinin, "yaşamın bazı unsurlarının uzayda oluştuğu ve Dünya'ya uzun zaman önce göktaşı ve kuyruklu yıldız çarpmasıyla taşındığı" yolundaki teoriyi destekler nitelikte olduğunu söyledi.

Araştırmada yer alan NASA'nın Astrobiology Enstitüsü Direktörü Carl Pilcher da, bir kuyruklu yıldızda amino asit türevi glisin keşfinin yaşamın temel yapı taşlarının uzayda bulunduğu ve evrende yaşamın ender olmakta öte yaygın şekilde bulunabileceği görüşüne destek sağlayabileceğini kaydetti.

Araştırmanın sonuçları, American Chemical Society kuruluşunun Washington'daki toplantısına Pazar günü sunuldu.

internet haber

 
Nasa'nın Mars keşif aracı, Edge of Hale kraterindeki su kanallarına ait son fotoğraflar dünyaya geçti.İşte o fotoğraflardan kareler













tıme turk

Uluslararası Uzay Ajansı, Mars'a 'gitmiş kadar olacak' gönüllüler arıyor.

Beş yabancıyla, sınırlı bir alanın içinde 18 aylık uzay macerasına var mısınız? Kulağa korkunç bir dayanıklılık testi gibi geliyor olabilir, ama Avrupa Uzay Ajansı bunu yapacak gönüllüler arıyor.

2010'dan itibaren altı kişilik uluslararası bir mürettebat gezegen yüzeyinde 30 günlük konaklama dahil olmak üzere 520 günlük bir Mars yolculuğuna çıkacak. Daha doğrusu çıkmış gibi yapacak!

Gerçekte söz konusu mürettebat, Rusya'nın başkenti Moskova'da kapalı bir tesiste uzun süreli bir uzay misyonunun psikolojik ve tıbbi etkilerini araştırmak üzere yaşayacak ve çalışacak. Aslında bu uçun süreli bir Biri Bizi Gözetliyor yarışmasına benziyor. Zira katılımcılar bu süre içinde kameralarla izlenecekler.

Mürettebat, tecrit halinin çeşitli psikolojik ve fizyolojik etkilerinin (stres, hormon düzeni, bağışıklık, uyku kalitesi, ruh hali ve beslenme durumunun etkinliği) değerlendirilmesi için birtakım bilimsel testlere de tabi tutulacaklar.

Mürettebat, özel bir laboratuvarda kendi sebzelerini yetiştirecek, kapsül şeklinde odalarda uyuyacak ve tesisi sadece 'yüzeye' olan yolculukları sırasında terk edebilecekler.

250 günlük bir Mars yolculuğu programını takip edecekler, 30 gün Mars yüzeyinde keşif yapacaklar ve 240 gün de Dünya'ya dönüşleri sürecek.

Uluslararası Uzay Ajansı'nın temmuzda tamamladığı 105 günlük bir öncü çalışma başarılı oldu. Bunun üzerine Ajans, 2010 ortasından sonra 4 aylık yoğun bir eğitimin ardından başlaması planlanan 520 günlük yeni program için gönülller arıyor.

Programa katılmak, 20 ila 50 yaş arasında olmak, sağlık durumunun iyi olması, istekli olmak ve 1 metre 82 santimetreden uzun olmamak koşullarını gerektiriyor. Ayrıca katılımcıların İngilizce ya da Rusça bilmeleri gerekiyor.

Adayların ayrıca tıp, biyoloji, yaşam destek sistemleri, mühendislik, bilgisayar mühendisliği, elektronik mühendisliği ya da makine mühendisliği alanlarında bilgi sahibi olmaları ve iş tecrübelerinin bulunması da gerekiyor.

İlgilenenlerin eğitim düzeylerine ve eğitim geçmişlerine, profesyonel tecrübelerine, tıbbi durumlarına ve sosyal alışkanlıklarına bakılacak.

Ancak hepsinden önce, Uluslararası Uzay Ajansı'nın insanlı uçuş programına dahil ülkelerden birinden gelmeniz gerekiyor.

Malesef bu nedenle Türkiye'den kişiler katılamıyor. Zira program sadece İrlanda, Kanada, Avusturya, Belçika, İsviçre, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Danimarka, İspanya, Fransa, Yunanistan, İtalya, Norveç, Hollanda ve İsveç vatandaşlarına açık.

Yine de koşulları yerine getirebilenler, Uluslararası Uzay Ajansı'nın resmi sitesinden 5 Kasım 2009'a kadar başvuruda bulunabilirler.

veteknoloji.com

Alıntı YapUluslararası Uzay Ajansı, Mars'a 'gitmiş kadar olacak' gönüllüler arıyor.

Gitmiş kadar olduk sağolsun :)

Amerikan uzay çalışmaları kuruluşu NASA'nın Mars'ta Nisan'dan beri kuma saplanmış vaziyette bulunan "Spirit" adlı robotu kurtarma çalışmalarının ilk aşaması başarılı oldu.

NASA, 2004'te ikizi Opportunity ile Kızıl Gezegen'e sadece 3 aylık görev için indirilmesine karşın hala faal olan Spirit'in tekerleklerinin ileriye doğru döndüğünü ve hafifçe öne hareket ettiğini açıkladı.

Hareketin çok hafif olduğunu, bu nedenle kapana kısılan robotun artık serbest olduğunu söyleyebilmenin mümkün olmadığını belirten NASA, robotu kurtarma çalışmalarının Şubat ayına kadar devam edeceğini, eğer kurtarılamazsa bundan sonra ne yapılacağına karar verileceğini bildirdi.

Robot, geçen nisan ayında geri hareket ederken talk pudrası inceliğinde bir kuma saplanmış, tekerlekleri kurtulmaya çalıştıkça daha da derine saplanmıştı. Dünyada kurulan benzer ortamlarda yapılan denemeler sonucunda NASA, sonunda aracı bu bataktan çıkarmanın yolunu bulduğunu açıklamıştı.

timeturk

Mars'ın yeni ayrıntılı haritası, geçmişinde yağışlarla birlikte nemli bir iklime ve büyük bir okyanusun varlığına tanıklık eden ekvator çevresindeki vadi sistemlerini gösteriyor.



Journal of Geophysical Research dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, Amerikalı bilim adamları tarafından yeni bir bilgisayar programı ile hazırlanan bu harita, bu vadilerin tamamının önce yapılan haritadan en az 2 kat daha geniş olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılardan North Illinois Üniversitesi'nden jeoloji profesörü Wei Luo, yeni haritadaki vadi sistemleri analiz edilerek elde edilen tüm verilerin Kızıl Gezegen'in geçmişteki iklim senaryosunu kanıtlar nitelikte olduğunu belirtti.

Tüm bu nehir ve akarsuların beslenmesi için yağmur ve bir okyanusun varlığının gerektiğini belirten Amerikalı bilim adamı, bu okyanusun Dünya'nın üçte biri kadar bir alana sahip kuzey yarıkürenin büyük bölümünü kapladığını kaydetti.

Bilim adamları, Mars'taki vadi sistemlerinin Dünya'dakilerle bazı benzerlikleri bulunduğunu, bunun da Kızıl Gezegen'in geçmişinde şimdi olduğundan çok daha sıcak ve çok daha nemli olduğunu düşündürdüğüne işaret ettiler.

Haber Aktüel

Mars' bir milyar yıl kadar önce varolduğu düşünülen denizin aslında dev bir okyanus kadar büyük olduğu sonucuna varıldı.

Mars yüzeyindeki vadi ve oyukların en detaylı haritasını oluşturan bilimciler, gezegenin bir zamanlar tahmin edilenden çok daha büyük bir okyanus ve onu besleyen nehirlerle kaplı olduğu sonucuna vardı.

İlk olarak 1971’de varlığı tespit edilen vadilerin dağılım ve sırası analiz edildi ve gezegenin kuzey yarım küresinin büyük bölümünün suyla kaplı olduğu belirlendi. Vadilerin oluşturduğu ağı inceleyen bilimcilere göre, yaklaşık bir milyar yıl önce gezegenin ekvator ve güneyinde yoğunlaşan nehirlerin taşıdığı su neredeyse tüm kuzeyi kaplayan dev bir okyanusa dökülüyordu.

O zamanlar karasal iklimin hakim olduğu düşünülen gezegende düzenli yağmurlar vardı. Bilimciler, bu kadar çok su dolaşımı bulunan bir ortamın canlı organizmalar için elverişli olduğunda hemfikir.

Mars’taki yer şekillerinin haritası daha önce 1990’larda uydulardan elde edilen görüntülerden yararlanılarak elle çizilmişti. Yeni haritaysa özel geliştirilen yazılımla, son görüntülerin detaylı analizi yapılarak çıkarıldı.

Journal of Geophysical Research bülteninde yayımlanan raporda, Mars’taki vadi ağının Dünya’daki kadar karmaşık olduğu vurgulandı. Araştırma, Northern Illinois University bünyesinde gerçekleştirildi.

 
Bilimsel  bir araştırma için de söylenebilir mi bilinmez, ama "Her işte bir hayır vardır" desek yeridir.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) Mars'taki keşif robotu Spirit altı ay önce kuma saplandığında bilim insanları Kızıl Gezegen'de su arayışlarının da duvara tosladığını düşünerek hayal kırıklığına uğramıştı.

Ama şimdi Spirit'in Mars'ın yumuşak kumsu yüzeyine saplanmasının Mars görevinde meydana gelen en iyi şey olarak görülüyor. Zira, NASA Spirit'i kumdan çıkarmak için hummalı çalışmalar yürütürken, yumuşak yüzeyin daha da derinlemesine kazılmasına yol açtı. Bu sırada kazılan yüzeyden ilginç parlak yumuşak bir materyal ortaya çıktı. 

NASA uzmanları, bu materyali daha yakından incelemeye karar verdi. İnceleme sonucunda, bunun sadece Dünya'da suda bulunan sülfat mineralleri olduğu ortaya çıktı.

Washington Üniversitesi'nden Ray Arvidson, "Buluşun ortaya çıkması için Spirit'in saplanması gerekiyormuş. Robotun kurtarma çalışmaları sırasında dönen tekerlekleri, yüzeysel kabuğu kırarak kazdı ve bizim son derece ilginç bir bulguya ulaşmamızı sağladı" diyor.

Üstelik uzmanlar, robotun inanılmaz bir şekilde tam da sülfat zengini toprakla genel toprak arasındaki sınırda durduğunu da farketti.

Sülfatlar Mars üzerinde eskiden meydana gelen 'patlamaların' kanıtı olarak görülüyor. Milyarlarca yıl önce patlayan volkanlardan püsküren sülfür buharları ve lavın izlerinin Mars yüzeyinde kaldığı düşünülüyor. Dr. Arvidson, bu tür alanların yaşam ihtimalini kuvvetlendirdiğini kaydediyor.

Ayrıca toprağın yapısı da vaktiyle her birkaç yüz milyon yılda bir Mars'ta yağış olduğunu öne süren iklim dolaşımı teorisini de kuvvetlendiriyor.

Arvidson, "Robot, sülfat materyalin en üst yüzeyinin sert olduğunu ortaya çıkardı. Eskiden kalma sülfat muhtemelen milyonlarca yıl içinde Mars'ın yörüngesindeki değişimlerle bağlantılı çekişli iklimsel çeşitliliklere uygun olarak bu kabuğu oluşturdu" diyor.

Spirit'i kurtarma çalışmalarının ilk aşamasının geçen ay başarılı olduğu açıklanmıştı.

NASA, 2004'te ikizi Opportunity ile Kızıl Gezegen'e sadece 3 aylık görev için indirilmesine karşın hala faal olan Spirit'in tekerleklerinin ileriye doğru döndüğünü ve hafifçe öne hareket ettiğini açıklamıştı.

Robot, geçen nisan ayında geri hareket ederken talk pudrası inceliğinde bir kuma saplanmış, tekerlekleri kurtulmaya çalıştıkça daha da derine saplanmıştı. Dünyada kurulan benzer ortamlarda yapılan denemeler sonucunda NASA, sonunda aracı bu bataktan çıkarmanın yolunu bulduğunu açıklamıştı.

veteknoloji.com