Yüz Yılın Deneyi

Başlatan Lika, 11 Eylül 2008, 03:53:36

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

iniz_hay

#30
Alıntı yapılan: aydeniz - 14 Mart 2010, 09:25:10
bunlar bir dunya daha mı(haşa)yaratmak istiyorlar,zaman boşa..masraf boşa..uğraş boşa..
aynen katılıyorum. güya dünyayı iki şakk edecekler gibime geliyor...Allah izin verirse tabiiki..
demek ki dünyanın sonunu insanlar hazırlayacak....felan &))

Lika

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) uzmanları, 30 martta parçacık çarpıştırıcısında "büyük patlamayı" gerçekleştirmeye çalışacak.

İnternetin mucitleri CERN araştırmacılarının açıklamasına göre, kozmosu oluşturduğu düşünülen "büyük patlama" Fransa-İsviçre sınırında 27 km uzunluğundaki dairevi yeraltı tünelinde yeniden oluşturulmaya çalışılacak.

Yerin 100 metre altındaki tünelde, 7 Tev (terraelektronvolt) gücündeki ışık huzmeleri ters istikametlerden gönderilerek çarpıştırılacak.

CERN yetkilisi Steve Myere, "İki huzmeyi çarpıştırmak başlı başına zorlu bir iş. Bu, okyanusun ortasında çarpıştırmak üzere Atlantik'in iki kıyısından birer toplu iğne fırlatmak gibi bir şey aslında..." dedi.

Bilim adamları, "büyük patlama" deneyinde kozmosun doğasını kavramaya yarayacak yeni parçacıklar görmeyi umuyor. Bir mikro saniye sürecek çarpışmada, temel element parçacıkları, atom çekirdeklerini oluşturmak için birleşmeye başlamadan önce meydana gelen "büyük patlama" anındaki koşulların oluşturulması öngörülüyor.

Uzmanlar, çarpışma sırasında, özellikle teorik fizikteki kütle kavramının temelini oluşturan veya kara maddenin neden yapıldığını anlamaya yarayacak Higgs parçacığının (Tanrı parçacığı) kanıtını göreceklerini umuyor.

Peki bu deney neyi amaçlıyor ?

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) isimli parçacık hızlandırıcısında, atom çekirdeğindeki protonlar çok yüksek enerjiyle çarpıştırılacak. Şimdiye kadar inşa edilen en büyük ve en yüksek enerjili parçacık hızlandırıcısı olan LHC’deki çarpışma sonucunda ortaya çıkacak parçacıkların evrenin işleyişindeki rolleri incelenecek.

LHC’de protonlar, tünelin çevresine de yerleştirilen süper iletken mıknatıs parçaları tarafından yönlendirilecek. Böylece zıt yönlerde dönen iki proton ışını üretilecek. Bilim dünyası, çarpışmalar sonunda şimdiye kadar keşfedilmemiş yeni parçacıkların açığa çıkmasını bekliyor. Deney, evrenin başlangıcını oluşturan "Büyük Patlama"dan (Big Bang) sonra ortaya çıkan büyük enerji yoğunluğunu tekrar yaratarak parçacıkların yine ortaya çıkmasını sağlayacak.

Böylece fizik modellerinin temelini oluşturan ve parçacıklara kütle özelliğini veren "Higgs" parçacığı da tekrar ortaya çıkarılıp gözlemlenebilecek. CERN, 12 Avrupa ülkesi tarafından 1954 yılında kurulan ilk parçacık araştırma laboratuvarı.

ODTÜ CMS’TE YER ALIYOR

ODTÜ’lü araştırmacılar, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN)çalışmaya başlayacağı ilan edilen Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider-LHC) deneylerinden Compact Muon Solenoid’de (CMS) görev alıyor.

Çarpışmalarla “Bin Bang”den sonraki ilk saniyenin milyarda biri kadar zamanlardaki sıcaklık şartlarına yaklaşılacak ve parçacıkların varlığı deneylerde ölçümlerle bulunacak.

Hızlandırıcılarda daha önce uygulanmış deneylerde bu şartlara ulaşılmamış olması LHC projesini ilginç kılıyor.

Sadece yüksek teknoloji kullanarak bilimsel çalışmalar yapmak amacındaki projenin CERN’ün bağımsız yetkililere hazırlattığı güvenlik raporlarında da bilimsel ve teknik olarak açıklandığı gibi insanlığa hiç bir zararı bulunmuyor.

LHC’ye Türkiye’den bilim adamı ve öğrenciler de katılıyor. ODTÜ grubu LHC deneylerinden CMS deneyinde yer alıyor.

CERN LHC PROJESİ

Cenevre’de 12 Avrupa ülkesinin 1954 yılında kurduğu CERN’e 20 Avrupa ülkesi üye olarak katılıyor.

Türkiye, CERN’de gözlemci statüsünde bulunuyor. CERN’ün temel amacı bin yıllar önce başlayan maddenin yapısını anlama serüvenini günümüzde en uç noktada sürdürmek.

Bu çalışmalar, parçacık hızlandırıcıları denilen makinalarda kurulan detektörlerde yapılıyor. CERN’ün şu anda gündemindeki en önemli proje, yaklaşık 4 milyar dolar bütçeli LHC projesi.

Bu araştırma merkezinde yapılan deneyler, büyük bütçeli ve çok fazla sayıda ülke, bilim insanı, mühendis ve teknisyenin katıldığı mega bilim projeleri olarak göze çarpıyor.

CERN’deki parçacık fiziği araştırmaları, bilim ve teknolojiye, insanlığın hizmetine çok değerli buluş ve kolaylıkları da sunuyor ve 50 yıldan fazla bir süredir Nobel ödülleri ile değerlendiriliyor.

LHC çalıştığı zaman 7 TeV’lik yüksek enerjili proton hüzmeleri, yerin yaklaşık 50-175 metre derinliğinde çevresi 27 kilometre olan bir halkada ışık hızına çok yakın hareket edecek. Protonlar, saniyede 11 bin 245 dönüş gerçekleştirecek ve 40 milyon kez çarpışacaklar.

LHC’de proton çarpıştırmalarındaki ulaşılacak enerji ve parçacık demetlerinin yoğunluğu ve çarpışma sıklığı bugüne kadar ulaşılmış en yüksek değerler olacak.

LHC’de protonlar, halkanın etrafına yerleştirilmiş yaklaşık 10 bin süper iletken mıknatıs tarafından yönlendirilecek ve zıt yönlerde dönen protonlar, kütle referans sisteminde 14 TeV’de çarpışacaklar.



-271 derecede çalışacak mıknatıslar 7 TeV’lik proton hüzmelerini 27 kilometrelik halkada tutabilecek. Bu ölçekte süper iletken teknolojisinin kullandığı bir başka proje dünyada bugüne kadar gerçekleşmedi.

Çarpışma noktalarındaki dev algılayıcılar, bu çarpışmaları izleyecek ve kaydedecek. Parçacık fiziği deneylerinde, küçük kütleli oluşları ve yüksek enerjileri nedeniyle çok uzun mesafelere gidebilen parçacıklar gözlenmeye çalışılacak.

LHC’deki çalışmalar ATLAS, CMS, ALICE, LHCb, TOTEL ve LHCf olmak üzere 6 deneyde yapılacak.

TEHLİKELİ OLUP OLMAMASI TARTIŞILIYOR

LHC’de ulaşılacak enerjilerin ve parçacık demetlerinin yoğunlukları nedeniyle bu çalışmaların tehlikeli olup olmadığı, bilim çevrelerince tartışılıyor. LHC’de kontrollü gerçekleştirilecek yüksek enerjili parçacık çarpışmaları dünyaya ve diğer gezegenlere milyarlarca yıldır yağan kozmik ışınım yağmurları ile karşılaştırıldığında çok mütevazı kalıyor.

Bu kapsamda sözü edilen bir başka olay olan minyatür kara delikler ise ağır yıldızların çöküşleri ile oluşan ve çok büyük gravitasyonel çekim kuvveti oluşturan kara deliklerden çok farklı özelliklere sahip.

LHC enerjilerinde, çarpışma sonucunda oluşacağı varsayılan minyatür kara deliklerin Hawking’in yasalarına göre çok kısa zaman içinde buharlaşıp, bozunacağı biliniyor.

Bu yapıların anlaşılması ancak bozunum ürünlerinin incelenmesi ile mümkün olabilecek.


Kaynak: Ajanslar
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Lika

Yüzyılın en büyük deneyi olarak kabul edilen ve Büyük Patlama ortamının yaratılacağı Büyük Çarpıştırıcısı'nda (BHÇ), madde ile antimadde arasındaki etkileşimin doğasını gün ışığına çıkarması umulan deneyde, ilk alt tanecik tespit edildi. Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinin (CERN) Cenevre kentinde İsviçre ile Fransa sınırının altında bulunan dev atom çarpıştırıcısındaki deneyde parçacığa bilim adamları "güzellik" ya da "alt tanecik" adını veriyor. CERN'den fizikçi Christine Sutton, deneyde en çok ölçümünü yapmak istedikleri "parçacık dilek listesinin" başında yer alan bu "güzellik taneciğini" tespit etmelerinin , maddi ile antimadde arasındaki etkileşim veya yeni parçacıklar keşfetme yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi.

Bunun üretim yolunda ilk adım olduğunu söyleyen İngiliz araştırmacı, "Bildiğiniz ve sevdiğiniz parçacıkları keşfedebilmek deneyin nasıl yürüdüğünü göstermesi açısında önemli" diye konuştu. Alt tanecikler ilk kez 1977'de keşfedilmişti.

"Güzellik taneciği" ya da "alt taneciğin" tipinin "B " olduğunu belirten bilim adamları, bu parçacığı bulmak için 10 milyon kez yapılan proton çarpışmalarında toplanan verilerin değerlendirildiğini kaydettiler. CERN'deki Atlas deneyinde "W parçacığı" adı verilen ilk atom altı parçacıkların da ölçümü yapıldı. İlk W parçacıklarının 1 Nisanda tespit edildiği belirtildi. B alt tanecikleri gibi W parçacıkları da fiziğin standart modelinin bir bölümü olarak önceden biliniyordu. Araştırmacılar, temel parçacıklar arasındaki etkileşimleri açıklamaya çalışıyorlar. W parçacıkları ilk kez CERN'de Carlo Rubbia ve Simon van der Meer adlı fizikçiler tarafından gözlenmişti.

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda yaklaşık iki hafta önce 10 milyon kez atom altı parçacık çarpışması yapılmıştı. 27 kilometrelik oval tünelde hızlandırılarak, bugüne kadarki rekor düzeyde, 7 TeV enerjiyle, ışık hızına yakın bir hızla yol alırken çarpıştırılan parçacıkların parçalanma anlarının kayda alınmasında da aşama kaydedilmişti. Önceki deneylerde çarpışma anları saniyede 50 milyon kez görüntülenirken, deneyin bu aşamasında bu sayı, saniyede 100 milyon keze yükseltilmişti. Deneyin 2013 yılında 14 TeV enerjiyle yapılması öngörülüyor

Kaynak:Akşam
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Lika

Kozmosun sırlarını çözmek için yürütülen Büyük Patlama deneyinde çalışan bilim adamları, evrenin özü ve oluşumuyla ilgili beklenmedik buluşlara da ulaşıyor.

Deneyi yürüten Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nin (CERN) araştırmacıları, 10 milyar dolar değerindeki Büyük Hadron parçacık çarpıştırıcısının ilk yüksek güçle çalışmasının iki aylık dönemini değerlendirdiler.

Yeraltındaki tünelde çarpışmaları kaydeden atom çarpıştırıcısının 6 detektöründen birinin sorumlusu Oliver Buchmueller, bu aşamada ekstra geniş boyutlar, sicim kuramı ve aşırı yavaş yüklü parçacıklar gibi egzotik konularda keşiflerde bulunabileceklerini belirtti.

Buchmueller, İsviçre ile Fransa arasındaki sınırda yeraltında yapılmakta olan deneyde bu tip keşiflerin, evrendeki varlığının açıklanması istenen, Tanrı parçacığı diye de adlandırılan Higgs boson parçacığını ve karanlık maddenin varlığına dair kanıtlar sunabilecek süper simetrik-parçacıklarını bulma çabalarına paralel gittiğini söyledi.

CERN'ün hızlandırıcı ve teknoloji direktörü Steve Myers da deneyin çok iyi gittiğini belirterek, bundan sonra artık atom çarpıştırıcısına çok dikkat etmeleri gerektiğini ve daha önce teknik sorunlar yüzünden kapatılmak zorunda kalınan makinanın bir kez daha devre dışı kalmasının en son istedikleri şey olduğunu kaydetti.

Hadron çarpıştırıcısının son derece ileri teknoloji ürünü detektörleri, fizikçilerin "standart model" diye adlandırdıkları ve geçmişte yapılan deneylerde elde edilen unsurları tespit etmişti.

Bu çalışmalarda, yüzyılın en büyük deneyi olarak kabul edilen ve Büyük Patlama ortamının yaratılmaya çalışıldığı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda, madde ile antimadde arasındaki etkileşimin doğasını gün ışığına çıkarması umulan deneyde, ilk alt tanecik belirlenmişti.

Dev atom çarpıştırıcısındaki Atlas deneyinde tespit edilen parçacığa bilim adamları "beauty quark-güzellik parçacığı" ya da "alt tanecik" adını veriyorlar.

Alt tanecikler ilk kez 1977'de keşfedilmişti.

"Güzellik taneciği" ya da "alt taneciğin" tipinin "B " olduğunu belirten bilim adamları, bu parçacığı bulmak için 10 milyon kez yapılan proton çarpışmalarında toplanan verilerin değerlendirildiğini kaydetmişlerdi.

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda geçen ay 10 milyon kez atom altı parçacık çarpışması yapılmıştı. 27 kilometrelik oval tünelde hızlandırılarak, bugüne kadarki rekor düzeyde, 7 TeV enerjiyle, ışık hızına yakın bir hızla yol alırken çarpıştırılan parçacıkların parçalanma anlarının kayda alınmasında da aşama kaydedilmişti.

Önceki deneylerde çarpışma anları saniyede 50 milyon kez görüntülenirken, deneyin bu aşamasında bu sayı, saniyede 100 milyon keze yükseltilmişti. Deneyin 2013 yılında 14 TeV enerjiyle yapılması öngörülüyor

Kaynak:Haber7
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Lika

#34
Türkiye'nin Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi'ne (CERN) üyelik sürecini görüşmek üzere Türkiye'yi ziyaret eden CERN heyetinin Başkanı Dr. Sergio Bertolucci, Türkiye'nin yakın zamanda CERN'e üye olacağını düşündüğünü kaydederek, ''Bu CERN için de büyük bir avantaj olacaktır'' dedi.

Bertolucci başkanlığındaki heyet Ankara'daki temasları kapsamında dün Ankara Üniversitesi, ODTÜ, DPT, TÜBİTAK'ı ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da kabul edilen heyet, bugün İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi'ni ve bazı sanayi kuruluşlarını ziyaret edecek.

Ziyaretlerini AA muhabirine değerlendiren CERN Araştırma ve Bilgisayar Teknolojileri Direktörü Sergio Bertolucci, CERN'in ''Temel araştırmalar'', ''İnovasyon'' ve ''Genç beyinler'' üçgeni eksenine kurulu olduğunu söyledi.

Bu üçgenin içinde 90 ülkeden araştırmacıların yer aldığı bir takımın bulunduğunu ifade eden Bertolucci, ''Dünyada bu şekilde çalışan tek yer CERN. Çünkü bilimde oyunun kuralı paylaşım. Hepimiz bilim insanları olarak aynı oyunu oynuyoruz. CERN'de ideoloji, din, kültürel farklılıklar yok, herkes bilim için çalışıyor'' diye konuştu.

TÜRKİYE'YE YENİ FIRSATLAR SUNACAK''

Türkiye'nin en büyük avantajının genç nüfus ve genç araştırmacılar kitlesi olduğunu kaydeden Bertolucci, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de gençlerle birlikte iyi bir eğitim sistemi, araştırmalara ayrılan kaynaklar ve bunların iyi yönetimi bir araya geldiğinde iyi bir bilimsel ortam ortaya çıkıyor. Türkiye'nin yakın zamanda CERN'e üye olacağını düşünüyorum. Bu CERN için de büyük bir avantaj olacaktır. Üyelik Türkiye'ye, yalnızca fizik konularında değil, mühendislik, tıp, bilgi teknolojileri konularında da büyük fırsatlar oluşturacak. Üyelikle, CERN'deki çalışmalara araştırmacıların yanı sıra mühendisler ve öğrenciler de katılabilecek. Öğrenciler, çeşitli eğitim programlarında yer alabilecek.''

CERN'e üyelik başvurusu yapan İsrail, Sırbistan ve Slovenya ile Kıbrıs'ın Rum Kesimi'ne de çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını anlatan Bertolucci, Eylül'de toplanacak CERN Konseyi'nin aday ülkelerin üyeliklerine ilişkin durumu değerlendireceğini bildirdi. Bertolucci, CERN'e üyeliklerle ilgili Aralık ayında bir karara varılacağını umut ettiğini dile getirdi.

''CUMHURBAŞKANI GÜL, ÜYELİĞE GÜÇLÜ DESTEK VERİYOR''

CERN'in aday olmayan ülkelerle ilişkilerinden sorumlu Dış İlişkileri Direktörü John Ellis de yaptığı açıklamada, Türkiye'nin CERN'e üyelik sürecinin iki aşamalı olduğunu belirtti.

Birinci aşamada ülkenin bilimsel, teknolojik ve endüstriyel olarak var olan potansiyelinin önem kazandığını kaydeden Ellis, ikinci aşamayı ise CERN'e üye olan ülkelerin Türkiye'nin üyeliği konusundaki düşüncelerinin oluşturduğunu söyledi.

Ellis, ''Her iki konuda da bir problem görmüyorum. Benim kişisel görüşüm, Türkiye'nin bilimsel gelişmesinin çok pozitif olduğu yönünde. CERN'e üye ülkelerin de Türkiye'nin üyeliğinden son derece memnun olacaklarını düşünüyorum. Bu yılın sonunda, CERN'in Türkiye'nin üyeliği konusunda olumlu bir karara varacağını umut ediyorum. Türkiye'nin CERN'e üye olmasından ve CERN'deki çalışmaların içinde etkin olarak yer almasından büyük bir memnuniyet duyacağız'' dedi.

Ellis, Cumhurbaşkanı Gül'ün CERN konusunda oldukça bilgili olduğunu ve Türkiye'nin CERN'e üyeliği konusunda güçlü bir destek verdiğini de kaydetti.

CERN'e üyelik başvurusu konusunda ülkeler arasında bir yarış olduğunu düşünmediğini dile getiren Ellis, bilimin politik sorunları görmezden gelip birlikte çalışmayı gerektirdiğine işaret etti.


''TÜRKİYE'NİN HEDEFİ HIZLANDIRICIYA KAVUŞMAK''

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ da CERN tarafından oluşturulan delegasyonun, üyelikle ilgili kurumlarla görüşme yapmak üzere Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirterek, heyetin dün Ankara Üniversitesi, ODTÜ, TAEK, DPT ve TÜBİTAK yetkilileriyle bir araya geldiğini bildirdi.

Taluğ, ''Türkiye'nin bilimsel kapasitesi çok önemli, üyelik için büyük bir istek var. CERN heyeti, Türkiye'nin bilimsel kapasitesinden ve üyelik isteğinden çok etkilendi'' diye konuştu.

Ankara Üniversitesi bünyesinde DPT'nin desteğiyle kurulacak Türk Hızlandırıcı Merkezi'ne ilişkin hazırlıkların sürdüğünü kaydeden Taluğ, merkezde ilk olarak küçük boyutta bir hızlandırıcının bulunacağını belirtti. Taluğ, ''Türkiye'nin bu proje kapsamında asıl hedefi, 2023 yılında bir hızlandırıcıya kavuşmak'' dedi.

''İZLENİMLER ÇOK YAPICI''

Doğuş Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Serkant Ali Çetin de Türkiye'de TAEK bünyesinde kurulan CERN Bilim Komitesi'nin son 5 yıldır aktif olarak çalıştığını ve bu komitede ceşitli üniversitelerden öğretim üyelerinin görev aldığını anlattı.

CERN heyetinin Türkiye ziyaretini organize etmek için Prof. Dr. Metin Arık'ın başkanlığını yaptığı 5 kişilik bir ekibin görev aldığını belirten Çetin, heyetin bugün İstanbul'da da çeşitli temaslarda bulunacağını bildirdi.

Prof. Dr. Çetin, CERN heyetinin Türkiye ziyaretinde edindiği izlenimin çok yapıcı olduğunu da sözlerine ekledi.

AA
haber7
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim