Mutlu olmanın 24 yolu...
Aile kadın ve ve Engelliler Merkezi (AKDEM) tarafından gerçekleştirilen Çarşamba Seminerleri’nin bu haftaki konuğu Uzm. Psk. Mehtap Kayaoğlu oldu. Kayaoğlu, zorluklara,sıkıntılara, üzüntülere saplanmadan aksine onlarla mücadele eden güçlü karakterlerin mutlu olabileceğini söyledi. Kayaoğlu, yaşanılan olumsuzluklara saplanıp kalmak yerine yoluna devam etmeyi tercih eden güçlü karakterlerin ortak davranış özelliklerini şöyle sıraladı;
1- Başlarına gelen olumsuz durumlarda kendini veya başkalarını suçlamıyor. Doğal bir refleksle her işte bir hayır olduğunu düşünüp, durumu nasıl çözebileceğine odaklanıyor.
2- Kendinden, hayattan ve başka insanlardan fazla bir şey beklemiyor. Olanı görmeyi, olanla yaşamayı yeterli buluyor.
3- Öfkeli, kızgın ve stresli olduğunda önemli kararlar vermiyor. Hayatı için vereceği ciddi kararları, sakin ve rahat düşünebileceği zamanlarda alıyor.
4- Bu madde çok ilginç gelebilir size ama! Geç yatmak-geç kalkmak yerine, erken yatıp erken kalkmayı tercih ediyor.
5- Sıkıntılı olduğunu fark ettiğinde zihnini rahatlatacak başka şeylere odaklanıyor. Cama çıkıp derin nefes çekmek, banyoya gidip yüzlerini yıkamak, sevdikleri bir müziği dinleyip rahatlamak, sevdikleri birin telefonla arayıp iyi hissetmek, mutfağa girip kek çarpmak, dağılmış çamaşır çekmecesine yeni düzen vermek, dışarı çıkıp kısa bir yürüyüş yapmak, vb. gibi… Böylece moralini bozan durumdan uzaklaşıp, daha rahatlatıcı faaliyetlere odaklanarak kendini gevşetiyor.
6- Çok fena halde çocuk seviyor! Ya kendi çocuklarını veya yakın çevrelerindeki çocukları çok seviyor. Onlarla oynayıp eğleniyor, sohbet ederek mutlu hayal dünyalarında yolculuk yapıyor! Böylelikle tazelenip, yorularak huzur bulmanın keyfini çıkarıyor.
7- Aksi ispatlanmadıkça, ciddi zarar veren kişilerle karşılaşmadıkça- insanlara güveniyor. Bir insanın yaptığı hatayı, insanoğlunun tamamına mal etmiyor. Herkes için yeni bir sayfa açabiliyor. Örneğin sevdiği erkek terk etti diye erkeklerin tümünden nefret etmiyor. Veya falanca şehirli ortağını aldattı diye o memleketin insanlarının tamamına hain muamelesi yapmıyor.
8- İnsanları olduğu gibi kabul edebiliyor. Herkesi kendilerine göre değiştirmeye çalışmıyor.
9- Ortalama kendilerini tanıdıkları için, zaman içinde kendilerine sorun çıkaracağını bildikleri durumların içine girmiyor.
10- Fiziksel ve ruhsal olarak kendisine zaman ayırıyor. Dinleniyor, dinginleşiyor. Arkasından atlı kovalıyormuş gibi yaşamıyor.
11- Kendine iyi gelecek, ruhsal olarak rahatlatacak alternatif işler yapıyor.
12- Arada sırada hayatında değişiklik yapıyor. Sabah iş, akşam ev veya aynı hayat sisteminin dışına çıkmaya gayret ediyor.
13- Yaşadığı anın değerini biliyor. Sıkıntı veya stres olsa bile, nasılsa geçeceğini düşünerek, zorlandığı konuları uzatmıyor.
14- Evine, ailesine, sevdiklerine zaman ayırıyor.
15 -Günlük işlerini, zamanında yapmayı tercih ediyor. Böylece iş biriktirip kendini bunaltacak durumların içine düşmüyor.
16- Kendine, motive edecek, iyi hissettirecek güzel sözler söylemeyi ihmal etmiyor.
17- Sabah uyandığında aynada kendisine gülerek bakmayı unutmuyor.
18- Herhangi bir işle ilgili olarak kendini beceriksiz veya kötü hissettiğinde, aynı konuyla alakalı olarak geçmiş başarılarını referans olarak hatırlıyor. Böylece “Yok ya o kadar da kötü değilim, abartıp kendimi üzmeye gerek yok” mesajını hissediyor.
19- Korktuğu konulardan kaçmak yerine, üzerine giderek çözmeyi tercih ediyor.
20- Doğru yerlerde “hayır” demeyi biliyor.
21- “Beni kimse anlamıyor” duygusuna hiç kapılmıyor! Çünkü ne yapıp edip kendini karşı tarafa anlatmanın bir yolunu buluyor! Yani hiç mi hiç vazgeçmiyor!
22- Psikolojide “Kimi cezalandırdığımız önemlidir” diye bir prensip var. Bu insanlar, başkalarının yaptıkları olumsuz davranışlar nedeniyle kendini cezalandırmıyor.
Yani eşine kızıp sofraya oturmayan kişi, midesini açlığa terk ettiği için aslında eşini değil kendini cezalandırır.
23- Alıngan ve kırılgan değil.
24- Küsme huyu yok. Ne yapıp edip sorunlarını aşmanın yolunu buluyor.
Mutlu olmanın hiç de zor olmadığını söyleyen Kayaoğlu, “Problem dediğimiz şey, yaşadıklarımıza yaptığımız yorumdur. Demek oluyor ki, problem sandığımız durum gerçek sorunumuz olmayıp, onu sıkıntılı hale getiren, bizim o anki duruma verdiğimiz tepkidir’’ şeklinde konuştu
alıntı