Gönderen Konu: Eş Seçiminde Yapılan Hatalar  (Okunma sayısı 3665 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sons

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 213
Eş Seçiminde Yapılan Hatalar
« : 04 Ocak 2013, 08:30:06 »



Bazı evlilikler duygusal bir gençlik aşkı ile başlarken bazı evlilikler büyüklerin akraba bir gelin getirmek istemesi ile bazıları da maddi ve fiziki menfaatler gözetilerek başlamaktadır
Fakat çok geçmeden ahlak, mizaç, inanç arzu ve isteklerde büyüm farklılıklar yüzünden sorunlar baş göstermektedir Halbuki inancını yaşayan bir genç kız kendisine talip olan genci ölçüp tartarken belli kriterler göz önünde bulundurmalı:
Acaba beni Allaha yaklaştıracak salih bir koca olur mu yoksa Allah'tan uzaklaştırır mı?
Vaktini Allahın dostlarıyla mı geçiriyor yoksa şeytanın dostlarıyla mı?
Çocuklarıma iyi bir baba olur mu?
Bana karşı merhametli ve adetli bir olur mu?
Yine genç bir delikanlı, evliliğe adım atarken talip olduğu genç kızı dişi formatı ile düşünmeden önce saliha bir eş olup olmayacağı, iyi bir anne olup olmayacağı formatı ile düşünmeli ve kendisini Allah'a yaklaştıracak bir vesile olup olmayacağı hesap etmelidir
Unutmayalım ki salih bir erkek saliha bir kadınla birlikte salih ve bir yuva kurar Böylece güzel bir memleketin bitkisi de güzel çıkar, kötü bir memleketten ise faydasız bitkiden başka bir şey çıkmaz
Rabbimiz “Kadınlar sizin tarlanızdır” buyururken aynı zaman da kadına mahsul yetiştiren geleceğin ürünlerini bağrında büyüten olarak tanımlamıştır
Eş olarak seçilen kadın; evini, çocukları ve kendisi için iyi bir eğitim yuvası haline getirebilecek bir özelliğe sahip olmalıdırÇocuklarının Allah'a karşı esas duruşunu belirleyebilecek ve evini bir cennet yuvası haline getirebilecek meziyetlere sahip olmalıdır
Ne yazık ki birçok şuurlu genç, fiziki güzelliği takvadan, İslami şuurdan daha ön plana alıp şöyle bir hüsnü zan besleyebilmekteler Evlendikten sonra İslami şuura sahip olur, namaz kılar, inancını yaşar diyebilmektedir İşte böyle hüsnü zanla kurulan evlilikler, her zaman iyi sonuç verememekte ve zıt fikirlere, zıt yaşantılara sahip iki insanda istikbalini şaşırmış çocuklar yetişebilmektedir
Böylece ev, bir çatışma atmosferi haline gelir ki, artık karşı cinsin güzelliği gözden düşmektedir Kişi bu yanlış evliliğin acısın yıllarca çeker Eşi de kendisi için bir imtihan aracı olur
Yine Efendimiz (sav) saliha kadını överek şöyle buyurmuştur: “Bana dünyada üç şey sevdirildi: Koku, Saliha kadın, gözÜmen nuru namaz”
İşte saliha kadın çiçekler kadar güzel, namaz gibi kutsaldır Bu nedenle kokudan sonra ve namazdan önce sıralanmıştır Çünkü erkek, Saliha kadın vesilesi İle Allah'a daha çok yaklaşarak namazını daha sıhhatli eda edebilecek
Yine birçok evlilik, zenginliğe duyulan aşırı isteğe bağlı olarak kurulmakta ve zengin damat adayı, geliri fazla olmayan bir damat adayına tercih edilmektedir
Halbuki rabbimiz, evliliği gönül huzuru için meşru kılmıştır Maddi menfaatler, gönül huzuru getirmek yerine vicdanları betonlaştırıp sadakatin, sevginin ve yuva kavramanın zaafiyetine neden olmaktadır Konumuzla alakalı birkaç hadisi şerif verirsek:
“Dünya metaı belli bir süre faydanılan fani nimetlerdir; dünyanın en hayırlı metaı saliha kadındır”
“Sizden her biri şükreden bir kalp, zikreden bir dil ve kendisine Ahiret işleri için yardım edecek saliha bir eş edinsin”
“Dünyada ve ahirette kendisine yardımcı olacak saliha bir eş, insanların elde ettikleri en büyük hazinedir”
“Muhabbetli ve doğurtkan kadınlarla evlenin; zira kıyamet günü ben peygamberlere karşı çokluğunuzla övüneceğim”
“Saadet kaynaklarından biri saliha eştir; ona baktığından hoşuna gider, onu bırakıp gittiğinde kendisine ve malına sahip çıkacağına güvenebilirsin Mutsuzluk kaynaklarından biri kötü kadındır; baktığında seni huzursuz eder, dilini üzerine gönderirOnu bırakıp bir yere gittiğinde kendisi ve malı hususunda ona güvenemezsin”
“Size ahlakından ve diniden yana memnun olduğunuz bir erkek gelirse onu evlendirin; yoksa yeryüzüne fitne ve büyük bir fesat olur”(Buhari)

Firdevs Irmak
Bazen Susmalıyım Diyorum Kendime..
Susmalıyım Ki Gönlümün Sesi Gönüllere Ulaşsın..
Sesimi Duymamak İçin Direnen Kulaklar Bari Gönlümü Dinlesin..
Ben Susmalıyım Ki Tüm Zor Cümleler Gönlümü Dinleyenlere Kalsın..
Dilimle Konuşmak Canımı Çok Acıttı..
... ... Bari Gönlümden Konuşayım Da,
Biraz da ...
Canımı Acıtanların Canları Acısın...


[Mevlâna Celaleddin Rumî]