Zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz çalışma sandalyesinin sağlığımız için önemini hiç düşündünüz mü?
                     
Uygun olmayan çalışma sandalyesinin ciddi boyun, sırt, omuz veya bel ağrılarına neden olduğuna dikkat çeken ve basit bazı önlemlerle bu ağrıların önüne geçmenin ve çalışma performansını artırmanın son derece kolay olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, çalışma sandalyesi seçiminde dikkat edilmesi gereken 6 temel kuralı sıraladı

Zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz çalışma sandalyesinin sağlığımız için önemini hiç düşündünüz mü? Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, doğru ofis sandalyesi seçerken dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı:

Sandalye yüksekliği: İdeal sandalye oturma yeri genişliğinin 45-50 cm olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Semih Akı, “Otururken ayak tabanlarınız yere tam temas halindeyken bacaklarınız ile sandalye oturma yeri arasındaki mesafe, parmaklarınızın bu bölgeden rahatça geçebileceği genişlikte olmalıdır. Parmaklarınız bu mesafeden rahatça geçmiyorsa oturma yerinizi bu işlemi sağlayana kadar alçaltın. İdeal sandalye yüksekliği 40-50 cm olmalı ve bu yükseklik ayarlanabilmelidir” dedi.

Sandalye oturma yeri derinliğinin de ikinci önemli husus olduğunu ifade eden Prof. Dr. Semih Akı, çalışanların sırtlarını ve bellerini sandalyenin arkasına tam dayayarak oturduklarında, sandalyenin ön kenarı ile dizlerinin arkası arasında bir yumruk genişliğinde (5-7 cm) mesafe olması gerektiğini belirtti. Sözlerini devam ettiren Prof. Dr. Semih Akı, “Sandalyenizin bacak arka yüzünü sıkıştırmasının bu bölgeden geçen sinirleri etkileyerek bacak uyuşmalarına neden olacağını unutmayın. Bu mesafe yoksa sandalyenizin oturma derinliğini azaltmak için sırtınızın arkasını ve belinizi destekleyen bir yastık kullanın” dedi.

Sandalye arkalığı ve sırt desteği: “Sandalyenizin arka kısmı yeterli genişlikte (30-50 cm) olmalı ve bel çukurluğunuzu desteklemeli, gerekirse bu destek için uygun bel yastıkları kullanılmalıdır” diyen Prof. Dr. Semih Akı, oturma pozisyonunda omurganın normal kıvrımı olan ‘S’ şeklinin mutlaka muhafaza edilmesi ve sandalye arkalığının bunu destekleyecek tasarımda olması gerektiğini açıkladı.

Sandalye kol destekleri: Sandalyelerin kol desteklerinin omuzları hafif destekleyecek yükseklikte olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Semih Akı, “Kol kısmınızın (omuz dirsek arası) gövdenize dolayısıyla omurganıza paralel, önkol kısmınızın (dirsek el bileği arası) ise dirsekten 90 derece açı yapacak şekilde konumlanmasına dikkat edin. Sandalyenizin kol dayama kısımlarını ve yüksekliğini  bu pozisyonu desteklemesi için ayarlayın” dedi.

Sandalye ayakları: Prof. Dr. Semih Akı ayrıca sandalye ayaklarının rahatça her yöne dönebilecek ve gidebilecek şekilde 6 adet ve tekerlekli olması gerektiğine de dikkat çekti.
 
mynet

Sırt AğrılarıSırt bölgesi boyunla bel arasında kalan bölgedir. Sertlik, kas spazmı, ağrı, tutulma en çok görülen şikayetler arasındadır.Bazı hastalar derin nefes alıp verirken, hareket halinde ağrı veya dokunmakla ağrı hissederler. Sırt ağrısının sebebi çoğunlukla mekaniktir. Yani hareket sisteminin sorunlarından kaynaklanır.

Hareket sisteminde ağrı ve tutukluğun en önemli sebebi ise zorlanma ve duruş bozukluğudur. Diğer en sık görülen sebepler arasında stres ve gerginlik gelmektedir. Sırt ağrıları bazen o kadar şiddetli olabilirki hastanın nefes almasını engeller, günlük yaşamındaki basit hareketler bile ağrı ve yorgunluğa neden olabilir.

 Sırt ağrısının gözden kaçan sebeplerinden biri de boyun fıtığıdır. Boyunda belirgin ağrı olmaksızın, kürek kemikleri arasında veya birlikte kola yayılan ağrı görülebilir. Bu durumda sırt bölgesine yapılan tedavi hiçbir sonuç vermez.

 Diğer bir ağrı sebebi de “myofasial ağrı sendromu” dediğimiz sırtta daha çok omuz ve kürek kemikleri civarında ağrıya neden olan kas düğümcükleridir. Bu noktalar dokunmakla oldukça ağrılıdır ve ağrı yayılım gösterir.

Uzun süre oturarak çalışan ve düzgün oturamayan kişilerde oldukça sık rastlanır,bu kişilerde sırtta tutulma ve sertlik  de görülür, kişi dik durmakta zorlanır. Genelde düzenli spor yapmayan, oturarak çalışan kişiler birden zorlayıcı aktivitelerde bulunurlarsa sırt ağrısı ve tutulmalara oldukça sık rastlanır.

 Sırt ağrısı yaşayan kişiyi muayene ederek, ağrının başlangıç şeklini ve ne zamandır olduğunu sormak gerekir. Ağrının sebebine yönelik belirli bir tanı oluştuktan sonra, boyun ve sırt filimleri, gerekirse kan tatilleri isteyerek kesin tanı konulur. Sırt ağrısına neden olabilecek daha ciddi hastalıkları ekarte etmek için de bunlar gereklidir.

 Yeni başlamış hastalıkta tedavi daha etkili, daha kolay ve çabuk olur. Yerine göre sıcak, soğuk uygulama, lazer ve ultrason gibi derin doku uygulamaları, masaj, germe egzersizleri hemen yanıt verir.

Kronik durumlarda ise daha uzun süreli fiziksel tedavi gerekir. Egzersiz doz ve süresi yavaş yavaş artırılmalı ve düzenli egzersiz günlük yaşam alışkanlığı haline getirilmelidir. İnsan vücudu temelde hareket için yaratılmıştır. Hafif veya orta düzeyde egzersiz hepimizin hayatını günlük alışkanlık olarak girmelidir. Yapılması gereken ekstra bir iş değil, sağlıklı bir yaşam için gereklilik olarak düşünülmelidir.
               
Genelde sedanter dediğimiz fazla hareketli yaşamı olmayan 25 yaşın üzeri “şehir insanları” nın düzenli egzersizi alışkanlık haline getirmeleri ileri yaşlarda da dinç kalmaları için oldukça faydalıdır.

Bu egzersizler hafif güçlendirme, dayanıklılık artırıcı egzersizler ve germe egzersizleri olmalıdır. Yüzme, yürüyüş, doğa sporları bu anlamda en faydalı olanlardır. Yarışma duygusu içeren yüksek aktiviteli sporlar kesinlikle tavsiye edilmez.
     
Düzenli ve uygun egzersiz yapan,doğru oturma alışkanlığına sahip,oturma süresinde sık sık mola veren kişilerin mekanik nedenli sırt problemi yaşama olasılıkları oldukça düşüktür.

Dr. Vildan Çerçi