Gönderen Konu: Çayın Faydalar ve Zararları  (Okunma sayısı 54459 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Çay ve kahve hakkında bilinmeyenler
« Yanıtla #90 : 21 Mart 2012, 00:58:02 »

Çay ve kahve hakkında bilinmeyenler

Her Alman yılda 160 litre yani ortalama 1000 fincan kahve içer. Kahve sadece tadı için değil, yarattığı etki için de sevilen bir içecektir.

Bir fincan kahve içerisinde su, protein, şeker, tanik asit, alkoloitler ve kafein barındırır.
 
Sabah tüketilen kahve, tasa ve stresi yok eder

Dozunda tüketilirse bu kahvenin gücü gerçekten mucizeler yaratabilir.

Düşünce akışını tetikler, dikkati arttırır, morali düzeltir.

Kahve içerek geç saatlere kadar konsantre olmuş bi şekilde çalışabilirsiniz.. Ve bunları sağlayansa kahvedeki kafeindir.
 
Beyin gün içerisinde adenozin maddesini salgılar ve sinir hücresindeki reseptörleri uyarır. Böylece beyne yorgunluk hissi verir.
 
Kafein ise adenozin maddesine direnir ve resptörleri bloke eder. Böylece daha uzun süre uyanık kalırsınız.
 
Kahve uyarıcı etkisi sebebiyle özellikle seyrek kahve içenlerin geceleri uykusunu kaçırır.
 
Ancak düzenli kahve tüketiminde adenozin reseptöründeki artış uyanık tutma etkisinin zayıflamasına sebep olabilir.
 
Çayın etkisi ise demlenme sürresine bağlıdır. çay yapraklarında da çabuk çözülen kafein mevcuttur.
 
Eğer çay sadece 2 dk demlenirse uyarıcı etki yapar.

5 dk dan daha uzun bir sürede demlenirse adrenalize olan kafeini bağlayan tanik asitler açığa çıkar.Böylece çay sakinleştirici etki yapar.
 
Sürekli kahve tiryakileri ansızın kafeinsiz kaldığında metabolizma bu eksikliği beyne bildirir ve eksikliğin yan etkileri ortaya çıkar. Bunlar çoğunlukla telaş, konsantrasyon eksikliği ve bezginlik şeklinde kendini gösterir. Bu sendromlar birkaç gün içinde geçecektir.
 
Kahve vücutta su kaybettirici olarak bilinirdi ve her fincan kahve için bir bardak su içilmesi tavsiye edilirdi.
 
Bu aslında tam doğru değildir, kafein kısa vadede tuvalet ihtiyacını tetiklemesine rağmen yapılan araştırmalar gösteriyorki düzenli kahve tüketiminde vücut buna alışıyor ve dolayısıyla vücuttaki sıvı dengesi zarar görmüyor.
 
Çayın faydalarına baktığımızda ise adeta ecza deposunda saklanması gereken bir ilaç gibi olduğunu görüyoruz.
 
Her türlü hazımsızlık, mide ağrısı, cilt kuruluğu ve öksürüğe iyi geldiği biliniyor.
 
Spor öncesinde içilen bir fincan kahve, vücudu yeni rekorlar kırmaya teşvik edebilir.
 
 Kahve kan basıncını, vücut ısısını, kalbin kan pompalama kapasitesini yükseltir.
 
Bronşlar genişler ve yağ yakma hızı yükselir. Hızlanan kan dolaşımının etkisiyle kas ağrıları baskılanır.
 
Performans sporlarında 1 lt idrarda bulunan 12 mg lık kafein konsantresi doping olarak kabul edilir. Bu da 4-5 fincana denk gelmektedir.
 
Ve geçelim kahvenin cilde olan etkilerine. Mesela pahalı kremler yerine kahveyi kullanabilirsiniz.
 
Kahveden sadece içecek olarak değil güzellik malzemesi olarak da faydalanabilirsiniz. Kahve yüze uygulandığında kan dolaşımını hızlandırır ve kırışık oluşumunu engeller.
 
Tüm süper modellerin sırrı kahve tervesini selülite karşı kullanmasıdır. Üst baldır bölgesine masaj yaparak uygulandığında ve strech filmle sarıldığında cildi sıkılaştırır ve temizler.
 
Saçınızı kahveyle durularsanız, banyodan sonra saçlarınız çok gür görünüm kazanır. Saç kökleri güçlenir ve uzamaları hızlanır.
 
Çay, diş macunu gibi çok sayıda floroit içerir. Çaydaki tanik asitler dişdeki koruyucu etkiyi destekler, dişlerin üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturarak diş taşı oluşumunu engeller.
 
Çay banyo malzemesi olarak kullanıldığında enfeksiyon giderici ve sakinleştirici etki yapar.
 
Göz maskesi olarak kullanılırsa kanlanmaya ve ağırlaşmış göz kapaklarına iyi gelir.
 
Kahve sadece içmek için değil kötü kokuları bastırmak için de kullanılır ve pratik ev malzemesi olarak da kullanılabilir. Örneğin kötü kokuların çabucak giderilmesinde kullanılabilir.
 
Ocağınızı ısıtıp toz kahve dökdükten sonra, güzel kahve kokusunun hemen evinize yayıldığını fark edeceksiniz.
 
Kaynatılmış kahveyle çiçeklerin diplerine musallat olmuş solucanları bertaraf edebilirsiniz. Kafein bir sinir gazıdır son derece hızlı etki eder, zararlı böcekleri 24 saat içinde çiçeklerden uzaklaştırır.
 
Demlenmiş çay suyunu evinizde ahşap temizleyici olarak kullanabilir, koyu renk mobilyalara uygulandığında çaydaki bileşenler eskimiş yüzeylere yepyeni bir parlaklık getirir.
 
sabah 

〰〰〰〰🐠

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Çayın Faydalar ve Zararları
« Yanıtla #91 : 01 Ocak 2013, 17:15:03 »
Kaçak çay analizinden şok eden sonuç çıktı

Yakalanan sağlıksız kaçak çaylarda yapılan analizlerde hayvansal dışkı ve böcek kanı niteliği taşıyan kalıntılara rastlandı...


Son iki ay içerisinde dört ayrı kaçak çay yakalama olayı gerçekleştiğini kaydeden Rize Ticaret Borsası (RTB) Başkanı Mehmet Erdoğan, şunları söyledi:

''Yakalamalar Rize'de gerçekleşti. Ancak başka illere giderken yakalandı. Keşke adli makamlar ulaşacağı adresleri de paylaşsa. Bu olaylardan temiz, dürüst insanlar da rencide oluyor. Kaçak çay sektörü rahatsız ediyor. Türkiye'ye kaçak çay giriyorsa, çay sektörü yüzde 80 Rize'de dönüyorsa araştırma ve soruşturmada isminin geçmesi normaldir. Bu Rize'nin kaçak çay işi yaptığı anlamına gelmez. Kimse bu işten ekmek yiyenlere çamur atmasın.''

Resmi rakamlarla 14 bin 800 ton kaçak çay yakalandığını vurgulayan Erdoğan, "Bu rakam 300 ton seviyelerinden yılda 15 bin ton seviyelerine çıktı. Eğer yılda 15 bin ton yakalanıyorsa kaçak miktarı bunun 4 katıdır. Yani yılda 60 bin ton kaçak çay piyasaya giriyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde içilen çayın yüzde 8'ini satıyoruz. 18 milyon kişinin 3 kilogram çay tükettiğini düşünürsek ya resmi yollarla ithal edilen çay ya da kaçak yollarla getirilen çay tüketiliyor" diye konuştu.

Yakalanan kaçak çaylarda sağlığı tehdit etmeyenler yardım kuruluşları vasıtasıyla gönderildiğini, insan sağlığını tehdit eden kaçak çayların ise imha edildiğini aktaran Erdoğan, bu çaylarda yapılan araştırmalarda ciddi sağlık tehdidi ve karışımlar olduğunun tespit edildiğini söyledi.

"Yakalanan sağlıksız kaçak çaylarda yapılan analizlerde hayvansal dışkı ve böcek kanı niteliği taşıyan kalıntılara rastlandı. Yakalananı imha edilerek bu risk ortadan kaldırılıyor. Yurda kaçak olarak sağlıksız çaylar sokulup dağıtılıyor" diyen Erdoğan, eğer Türk çayı yazan paketlerin içerisinde kaçak çay varsa bunlar kesinlikle ifşa edilmesi gerektiğini söyledi.

YAŞ ÇAY ÜRETİMİ BEKLENENİN ALTINDA


2012 yılında yaş çay miktarının beklentinin altında kaldığını belirten Erdoğan, 2012 yılında 1 milyon 150 bin tona yakın yaş çay üretimi gerçekleşti. Hedeflenen üretimin altında bir rakam. Daha yüksek rekolte bekleniyordu. Bundan çay sektörü olarak 220 bin ton kuru çay ürettik. Üretim miktarı Türkiye'nin tüketimini karşılamayacak bir rakam. Türkiye'de kişi başına 3.5 kilogram yılda çay tükettiğini düşünürsek bunu değerlendirebiliriz. Düzenli bir çalışma yapabilirsek bunu başarıya dönüştürebiliriz" dedi.

Gazetegida.com

Çevrimdışı arb19

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Çayın Faydalar ve Zararları
« Yanıtla #92 : 02 Ocak 2013, 16:00:22 »
çayda kahvede muhabbet içindir... isterseniz çayı kalabalıkta muhabbette..kahveyi kendinle muhabbette tavsiye ederim.
[/b]
« Son Düzenleme: 02 Ocak 2013, 16:56:18 Gönderen: Tuğra »

mazhar

  • Ziyaretçi
Dikkat Çayın Demini Azaltın!
« Yanıtla #93 : 12 Ocak 2013, 01:24:48 »
Dikkat Çayın Demini Azaltın!

Evlerimizin vazgeçilmez içeceği çayı çok miktarda tükettiğimizde vücuda bakın ne yapıyor.
11 Ocak 2013 Cuma 17:00

Soğuk kış günlerinde siyah çay veya kahve yerine bitki çayları içilmesini öneren Uzman Diyetisyen Işın Sayın Atasoy, bitki çayları arasında ise idrar sökücü olmayanların daha güvenli olduğunu söyledi.

Kış mevsiminde havaların soğumasıyla birlikte, bitki çaylarına rağbet giderek artmaya başladı. Kış günlerinde siyah çay veya kahve yerine bitki çayları içilmesini öneren Uzman Diyetisyen Işın Sayın Atasoy, “Sıcak içecek, aslında bir ihtiyaç kış günleri. Ancak çok fazla çay ve kahve tüketilmesi doğru değil. Her zaman tükettiğimiz çayı ve kahveyi biraz azaltarak, yerine bitki çaylarını koyabiliriz. Böylelikle çok daha yararlı bir şey yapmış olacağız. Yani demli çayın ve kahvenin kemik sağlığına birtakım sakıncaları var. Kansızlığa neden olabiliyor. Çok miktarda tüketildiğinde vücuttan vitaminlerin ve minerallerin atılmasına yol açabiliyor” diye konuştu.

Bitki çaylarını sınıflandırarak özellikle zayıflama çaylarının kullanılmamasını tavsiye eden Atasoy, “Vücuda yararlı olan ve hiçbir yararı olmayan bitki çayları var. Bir de sakıncaları olan bitki çayları var. Bunların içerisinde özellikle zayıflama çayı adı altında satılanları doğru bulmuyoruz. Çünkü bunların bir kısmi idrar sökücü, yani vücudumuza aldığımız, ihtiyaç duyduğumuz suyu, suda eriyen vitaminleri ve mineralleri çok miktarda atıyor. Bir de bağırsak sökücü bitki çayları var. Bunlar da yine bağırsakların iç yüzeyine zarar veriyor. Böylelikle vitamin ve mineral emiliminden sorumlu yüzey hasar gördüğü için birçok hastalıkla karşılaşabiliyoruz. Bağırsaklarda kronik bir tembellik ortaya çıkabiliyor. O nedenle zayıflama çaylarını ve form çaylarını kullanılmamasını tavsiye ediyoruz” dedi.

Sağlık açısından mevsim sebzelerinin tüketilmesini öneren Atasoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sağlıklı beslendiğimizde bununla birlikte ara öğünlerde de bağışıklık sistemini güçlendiren bitki çayları tükettiğimizde bağışıklık sistemini desteklemiş oluyoruz. Sağlıklı beslenmenin formülü, mutlaka mevsim sebzelerinden geçiyor. Mevsim sebzelerine mümkün olduğu kadar her gün yer vermeye çalışmak gerekiyor. Bir öğün mutlaka kış ayı ise kış sebzeleri, yaz ayı ise yaz sebzelerini tüketmeye özen göstermeliyiz. Tok karnına tüketilen çiğ havuç, bağışıklık sistemini güçlendiren A vitaminini çok miktarda içeriyor. Tok karnına yemeklerden sonra kişi, başı bir iki adet çiğ havuç tüketilmesini önerebiliriz.”

Bitki çaylarının bilinçli tüketilmesi ve aşırı kullanılmaması gerektiğini belirten Atasoy, bu çaylarında idrar sökücü ve bağırsak sökücü olmayanların daha güvenli olduğunu söyledi. Siyah çay ve kahvenin vücuttaki mineralleri alarak bağışıklı sistemine zarar verdiğini belirten Atasoy, “Siyah çay ve kahve, aslında bir kültür bir alışkanlıktır. Kahvedeki kafeinin siyah çaydaki tekinlerin kansızlık ve kemik erimesine yol açtığı bir gerçek, çok fazla tüketildiğinde. Örneğin günde beş, altı tane siyah çay ve fazlası ya da günde iki kahve ve fazlası bu riskleri arttırmaktadır. Birde vücudumuza sağlıklı besinlerle aldığımız vitaminler var. Bunların bağışıklık sistemimizi güçlendirmesi beklentisi içerisindeyiz. Fakat idrar sökücü olduğu için siyah çay ve kafein vücuttaki vitaminleri idrar yoluyla uzaklaştırdığı için bağışıklık sistemi adına çok fazla doğru şey yapmış olmuyoruz” ifadelerini kullandı.

Bitki çaylarına karıştırılan balın ilerde şeker hastalığını tetikleyebileceğini kaydeden Atasoy, “Balın hakikisine ulaşmak bir kere çok zordur. Doğru bala ulaşsak bile gerçekten vücuda yararlılık sağlayacak kadar bal yememiz için yüz grama ulaşmamız gerekiyor. Dolayısıyla yüz gram baldan elde etmeye çalıştığımız vitamin ve mineralleri, farklı yiyecek ve içeceklerden de elde edebiliriz. O kadar balın vücuda gerçekten sakıncası var. İlerde şeker hastalığı riskini arttırabilir. İnsülin direnciniz varsa tetikleyebilir. Şiddetli açlıklara yola açabilir. Buda karbonhidrat eşiği, şeker eşiği dediğimiz bağımlılık seviyesini yavaş yavaş yükseltiyor ve daha fazla tatlılara eğilim duymaya başlıyoruz. Bu da ilerde şeker hastalığı riskini doğuruyor” uyarısında bulundu.
Habervaktim.com

mazhar

  • Ziyaretçi
Çay yerine talaş içiyoruz !
« Yanıtla #94 : 12 Ocak 2013, 01:34:24 »
Daha fazla para kazanmak için insan sağlığını hiçe sayanlar yakalandı.


Kaçak çaya domuz kanı karıştırıyorlar" şeklinde ihbarı üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri Sultanbeyli’de iki depoya baskın düzenledi.

Polis iki kişiyi suçüstü yakaladı.

Şüpheliler, İran’dan kaçak yollarla getirdikleri çaylara sunta talaşı karıştırdıkları belirlendi.


Suntaları toz haline getirip çayla harmanlayan şebeke, aroma katması için de yerli çay tozu katıyordu.

Baskında 10 ton talaş karıştırılmış çay ele geçirildi.

Ele geçirilen çaylardan örnekler alındı, laboratuvara gönderildi. Çay çuvallarına farklı bir malzeme katılıp katılmadığı yapılacak incelemeyle belirlenecek.

İhbarda sözü edilen "Çaya domuz kanı karıştırıyorlar" iddiasının gerçek olup olmadığı da ortaya çıkacak.

Basın.

Bu baskında ele geçen paketlenmiş çayların markası kanun gereği açıklanmadı, bu nasıl kanunsa? bırakın açılklansın şimdi kimbilir bir çok bakkalda,marktte,kahvede, vs. bu çaylar satılıyor,kullanılıyordur. benim vatandaşım da bilmeden içiyordur.

Kesinlikle bilinmeyen marka çay almayın kullanmayın... En iyisi çaykur dan vazgeçmeyin...sahte çaylara da dikkat..!