Çayın Faydalar ve Zararları

Başlatan sıddık-birgüvi, 03 Şubat 2006, 03:25:27

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ene dost

Taze nane yapraklı çay ilk kez duyuyorum ilgimi çekti... Çay sever biri olarak benim uyguladığım bi tat da içine bikaç karafil tanesi atmak hem çaya mis gibi koku veriyor hemde zihin açıcı gibi etkileri var tavsiye edilir :)
Nakşibendi beyazdır, leke kabul etmez. (Gavs-ı Sani)

feyiz

Ben de bunu ilk defa duyuyorum...Denemekte fayda var sağolasın ene dost...
"Allah'ın elinden daha üstün el yoktur.Zulmünün cezasını çekmeyen hiçbir zalim yoktur".

ene dost

Afiyet şifa olsun, rica ederim feyiz :)
Nakşibendi beyazdır, leke kabul etmez. (Gavs-ı Sani)

Lika

#63


British Medical Journal: Çay ve kahveyi çok sıcakken içmeyin. 5 dakika soğumasını beklemek hayatınızı kurtarabilir.

Çayı ve kahveyi 70 dereceden sıcak içmek kanser riskini 8 kat artırıyor.

Times'ta yer alan habere göre, taze demlenmiş çaydan ilk yudumunuzu almak için yanıp tutuşuyor olabilirsiniz. Ancak sadece 5 dakika sabretmek hayatınızı kurtarabilir.

Araştırmacılar içecekleri aşırı sıcak içme alışkanlığının özefagus yani yemek borusu kanseri ile bağlantılı olabileceğini ortaya koydu.

Buna göre çayı 70 dereceden sıcak içmek, bu hastalığa yakalanma riskini 8 kat arttırabiliyor. Yemek borusu kanserine Avrupa ve Amerika'da genelde sigara ve alkol tüketimi neden oluyor.

Ancak tıp dergisi British Medical Journal'da yayımlanan araştırma, içki ve sigara tüketiminin çok düşük olduğu İran'ın kuzeyinde de, bu hastalığın çok sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Bu bölgedeki insanların çayı çok sıcak içtikleri belirlendi.

# Çayı en sıcak haldeyken (70 derece ve üzeri) içmek kanser riskini 8 kat artırıyor.
# Çayı 2 dakika soğumasını bekledikten sonra içmek kanser riskinin 5 kat artmasına sebep oluyor.
# Kanser riskini ortadan kaldırmak için en az 5 dakika bekletilmeli.

e-kolay
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

osmanli

onlar cay icmesini bilmezlerki kahvedeyi de otomatikde yapiyorla o aten ilik adamlar bizlere zarar vermek icin ver seyi deniyorlar :hihi

elzem

Evet bunu bende bugün radyoda bir doktordan dinledim.Sıcak çay içenlerde çayı ılık içenlere oranla gırtlak kanseri riski çok daha fazla meydana geliyormuş....
Bize Bir Nazar Oldu
Cumamız Pazar Oldu
Zaten Bize Ne Olduysa
Hep Azar Azar Oldu..

ay-yüzlüm

RABBİM muhafaza buyursun bende sıcak içerim
inşAllah dikkat etmeli bundan böyle..
Yürü dünya yürü bu yol dergaha gider.
Bu yol gama,kedere,acıya,aha gider.
Çıkablirsen eyer bu yokuşu zirveye,
Hüzünlenme o zaman sonu felaha gider.

devran

İtalya'daki L'Aquila Üniversitesi'nde yürütülen ve Lipton Çay Enstitüsü tarafından desteklenen bir araştırma, sadece günlük bir bardak düzenli siyah çay tüketiminin bile kalp ve damar hastalıklarına karşı korunmaya yardımcı olabileceğini ortaya koydu.

Yapılan açıklamaya göre yaş ortalaması 33 olan ve 19 sağlıklı erkekten oluşan bir grupla yürütülen araştırmada, katılımcılara her biri bir hafta süren beş periyotluk sürelerde, beş farklı siyah çay miktarı verildi. Tüm verilen çayların kafein düzeyi sabit-standart bir dozda tutulurken, çay flavonoidlerinin dozu günlük 0 (kontrol dozu), 100, 200, 400 ve 800 mg/gün olarak uygulandı. Kişisel demleme tercihlerine de bağlı olarak, standart bir fincan çayda ortalama 100-200mg flavonoid bulunduğu göz önüne alınarak yapılan araştırma sürecinde katılımcıların doğal olarak bol miktarda flavonoid içeren besin ve içecekleri tüketmesi engellenerek sonuçların sadece bol flavanoid içeren siyah çay tüketiminin etkisini gösterdiğinden emin olunması amaçlandı.

Çalışmanın baş araştırıcısı ve bu alandaki önemli araştırmacılarından biri olan Profesör Claudio Ferri sonuçları şöyle değerlendirdi: "Çalışmamız sayesinde damar işlevinde iyileşmenin, günlük bir fincan siyah çay tüketimiyle başladığını ve bu miktarın artırılmasının daha da etkili sonuçlar verdiğini açıkça göstermiş olduk. Siyah çayın kol atardamarı üzerinde etkisini değerlendirmek üzere altın standart yöntemini kullandık ve damar genişlemesinde belirgin bir gelişme gözlemledik. Aynı zamanda, siyah çay tüketiminin kan basıncını düşürdüğü ve damar sertliğini azaltarak kan damarlarının elastik kapasitesinin arttığı gözlemledik. Tek bir fincan normal siyah çay ile başlayan damar özellikleri üzerindeki bu koruyucu sonuçlar, siyah çayın her gün çay içen kişilerde kalp ve damarlar üzerinde nasıl etkili olacağına işaret etmektedir."

Lipton Çay Enstitüsü Araştırma Direktörü Dr. Paul Quinlan ise görüşlerini şöyle dile getirdi: "Son yıllarda, giderek artan sayıda bilimsel araştırma gösteriyor ki, düzenli çay tüketimi anlamlı zihinsel ve fiziksel sağlık yararları sağlıyor. Bu yeni çalışma, flavonoidlerin damar işlevinin sağlıklı şekilde sürdürülmesinde önemli bir rol oynadığını ve uzun vadede kalp ve damar sağlığına katkıda bulunabileceğini göstererek bir adım daha ileri gitti. Bu, düzenli çay tüketenlerin daha düşük kalp krizi riskine ve yüzde 21 daha düşük felç riskine sahip olduğunu gösteren mevcut kanıtları da desteklemektedir. Bu çalışma sayesinde, çayın sağlığımız üzerindeki rolünü, özellikle de kalp ve damar sağlığı üzerindeki yararlı etkilerini daha iyi anlamış olduk."

Cihan
Gün Olur devran döner.

ihvan

mevlam çayı'n eksikliğini vermesin.son YEDİKITA dergimizde öğülmesi. yetti

Tuğra


Yemekten hemen sonra içilen çay, besinlerle alınan demirin kullanımını sınırlıyor.

Çayda bulunan 'tanen', demir'le bağlanarak demir emilimini azaltıcı etki gösterir. Kahve için de aynı durumun geçerli olduğunu söyleyen Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Dyt. İpek Ağaca, çay tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında şu silgileri verdi:



ÇAYI YEMEKTEN EN AZ 1 SAAT SONRA İÇİN

Yemekten en az 1 saat sonra tüketilen çay ve kahvenin demir emilimini etkilemediği bilinmekte. Peki demir yeteri kadar alınamaz veya vücut tarafından kullanılamazsa ne olur? Demir eksikliğinde anemi yani kansızlık oluşabilir. Anemi, ülkemizde çok sık görülen bir sağlık sorunudur. Ekonomik durum, beslenme alışkanlıkları ve daha pek çok etken kansızlığın meydana gelmesinde rol alır.

Demir eksikliğine dayalı kansızlıkta, renk solukluğu, halsizlik, yürüyüş ve hareketlerde isteksizlik, efora tahammülsüzlük görülür. Anemik olanların çayı yemekten 1-2 saat sonra tüketmelerini, açık ve limonlu çay içmelerini öneriyoruz.

KANSIZLIK NEDEN ÖNEMLİDİR?

"Gün içerisinde çok iş yapmadan yoruluyor, kendinizi halsiz hissediyor; baş dönmesi, çarpıntı, üşüme hissi ve iştahsızlık şikayetlerinden yakınıyorsanız bu bulgularınızın nedeni kansızlık olabilir" diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Baykal da Kansızlık ve tedavi yöntemlerini anlattı. Baykal, demir, folik asit ve B12 vitamini eksikliğine bağlı olarak görülebilen anemi hastalığının tedavi edilmemesi durumunda çok daha büyük sorunlara yol açtığını söyledi ve kansızlıkla ilgili şu bilgileri verdi

KANSIZLIK BELİRTİLERİ

Yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, çabuk yorulma, solukluk, çalışma kapasitesinde azalma, iştahsızlık, bazen bulantı, çarpıntı, nefes darlığı, üşüme hissi, saçlarda dökülme, konsantrasyon bozukluğu.

KANSIZLIĞIN YOL AÇTIĞI SORUNLAR

Hamilelerde;

Bebek ölümleri artabilir.
Düşük kilolu bebek doğurma riski artar.
Erken doğum riski artar.
Vücut direnci düşer ve hastalıklar daha sık görülür.

Çocuklarda;

Büyümede gerilik görülebilir.
Fiziki aktivite azalır.
Çocuk daha sık hastalanır.
Algılama, öğrenme ve yorumlama fonksiyonları azalır, dikkat dağılması görülür.

Yetişkinlerde;

Sürekli yorgunluk hissi vardır, halsizlik oluşur.
İş gücü azalır.
Hastalıklar daha sık görülür.

Demir eksikliğine bağlı anemide görülen bulgular

Toprak, buz, kireç yeme isteği
Ağız kenarında çatlaklar oluşması
Tırnaklarda düzleşme
Dilde acıma hissi (tahriş olmuş dil) ve kırmızılaşma

Günlük demir ihtiyacı ne kadardır?

Günlük demir ihtiyacı yaklaşık olarak 2 mg. kadar olmasına rağmen kadınlarda ihtiyaç daha fazladır. Besinlerdeki demirin ancak yüzde 10 kadarı ince barsaklardan emilir. İhtiyaç halinde emilim artarsa da kayıpların karşılanamadığı durumlarda kansızlık oluşur. İhtiyaç kadınlarda, bebeklik döneminde, hamilelikte, ağır hastalık ve emzirme dönemlerinde daha fazladır.

Demir açısından zengin besinler

Kırmızı et, karaciğer, balık gibi hayvansal kaynaklı besinlerde faydalı demir daha fazladır. Kuru üzüm ve bitkisel kaynaklı besinlerdeki demir ihtiyacı karşılayamaz. C vitamini ve portakal suyu bitkilerden alınan demirin emilimini artırırken, çay ve kahve tüketimi demir emilimini azaltır.

Nasıl tedavi edilir?

Tedavide kullanılan çeşitli demir formları mevcuttur. Tedavi ağızdan alınan haplar şeklinde olabileceği gibi, kalçadan veya damardan yapılan tedaviler şeklinde de olabilir. İğne şeklinde yapılan tedavilerin ilki mutlaka bir sağlık kuruluşunda yapılmalıdır. Demir tedavisine başladıktan iki ay sonra hemoglobin düzeyi normale döner. Kemik iliğindeki demir depolarını doldurmak için daha uzun süreli tedavi gerekir.

Haber Aktüel
〰〰〰〰🐠

Tuğra


Günde 3 bardak içilen çayın kalbi koruduğu iddia ediliyor..



İngiltere'deki “Çay Danışma Kurulu” üyesi, Beslenme Uzmanı Dr. Carrie Ruxton, çayın içinde bulunan flavonoid maddesinin, kalbi korumaya yardımcı olduğunu söyledi.

Geçmişte yapılan araştırmaları analiz eden Dr. Ruxton, günde üç fincan çay içmenin, kalp krizi riskini yüzde 70 oranında azalttığını belirtti.

Söz konusu flavonoidlerin kandaki pıhtılaşmayı ve atardamarlardaki kireçlenmeyi azalttığı, kan damarlarının fonksiyonunu yükselttiği ve iltihaplanmayı önlediği, bu sayede de kalbi koruduğu belirtildi.

Haber3
〰〰〰〰🐠

Fatihan



Siyah çayın, tip 2 şeker hastalığının tedavisinde kullanılan Precose ve Glyset ilaçlarına benzeyen bir madde içerdiği bulundu.
Journal of Food Science isimli dergide yer alan ve Çin'de Tianjin Üniversitesi'nde yapılan çalışmada, yeşil çay ve Çin çayından daha fazla polisakarid (Glikoz şeker- moleküllerinin birleşmesiyle oluşan kompleks yapıda karbonhidrat bileşiği) maddesi içeren siyah çayın kan şekerini düşürdüğü tespit edildi. Çin'de ve Japonya'da işlenmemiş çay, şeker hastalığının tedavisinde kullanılıyor.

Araştırmacılar, çay polisakaridlerinin nişastayı glikoza dönüştüren alfa- glikozidaz isimli enzimi engellediğini gösterdiler. Precose ve Glyset isimli şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlarda bu enzimi engelleyerek çalışıyorlar.

Sadece, siyah çay içmenin yardımcı olup olmayacağının kesin olmadığını belirten araştırmacılar, marketlerden alınan çaydan polisakaridleri almak için kimyasal yöntemler kullandılar.

Haber7.com

ihvan

Alıntı yapılan: ihvan - 22 Nisan 2009, 10:36:37
mevlam çayı'n eksikliğini vermesin.son YEDİKITA dergimizde öğülmesi. yetti

Tuğra


Çay miktarı ile sağlığımız arasında doğru bir orantı var. Kişinin bir günde içtiği çay miktarı arttıkça, kalp hastalıklarına ve kansere yakalanma riski o kadar azalmakta.



Doç. Dr. Sefa Saygılı, iftardan sonra çayın faydalı olduğunu söyledi. Kendisinin de iftar yapınca çay içmeden yapamadığını belirten Doç. Dr. Sefa Saygılı, özetle şunları söyledi: "Orta demli çayımı yudumladıktan sonra orucumu açtığımı anlayabiliyorum. Muhabbet meclislerinin vazgeçilmez unsuru olan çay aynı zamanda sağlığımıza birçok fayda katar:

- İlk başta susuzluğumuzu giderir.

- Günlük tükettiğimiz çay miktarı ile sağlığımız arasında doğru bir orantı var. Kişinin bir günde içtiği çay miktarı arttıkça, kalp hastalıklarına ve kansere yakalanma riski o kadar azalmakta.

- Çay, A ve B vitaminleri açısından çok zengin. A vitamini vücudun direncini arttırıyor.

- Yine çayda potasyum ve magnezyum bol bulunuyor. Kasların ve sinirlerin çalışmasına imkân veren potasyum, ayrıca hücrelerdeki sıvı derecesini ayarlıyor. Magnezyum ise kemik gelişimine katkıda bulunuyor."

"Çayda ayrıca çok değil, az miktarda kafein bulunduğunu" belirten Saygılı, bunun da sakıncalı sayılmadığını belirterek; "Çayın siyahı çok yararlı, ama yeşil olanı daha da yararlı" dedi.

Habername
〰〰〰〰🐠

Tuğra

Kahve tüketiminde dünya'nın en önde gelen ülkelerinden biri olan İsveç'te, uzmanlar değişik renkli çayların faydalarını, İsveç basınına anlatarak halkı çay içmeye teşfik ediyor.



1709-1714 yıllarında Rusya'nın saldırısından kaçan İsveç kralı Demirbaş Şarl (12.Karl) Osmanlı İmparatorluğuna sığındı. Beş yıl Osmanlı topraklarında ikamet eden Şarl'ın en çok dikkatini kahve çekti. Osmanlı topraklarında kaldığı süre içerisinde tam bir kahve müptelası olan İsveçli kral, ülkesine dönerken yanında bir torba kahveyi de götürmeyi ihmal etmedi.

İlk defa 12. Şarl'ın getirdiği kahve ile tanışan İsveçliler o günden bu güne, tam bir kahve kolik oldular. İstatistiklere göre, günde en az üç bardak kahve içen İsveçlilere uzmanlardan uyarı geldi. Kahveye oranla çayın sayısız faydalarını belirten İsveçli uzamanlar, son günlerde basın aracılığı ile halkı çay içmeye teşvik ediyorlar.

İşte İsveçli uzmanlara göre çayın faydaları...

Geleneksel Siyah Çay:



İçerisinde Antioksidan, protein ve kafein içerir. Antioksidanlar hücreleri korur ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltır. Ten canlandırıcıdır, beyinin zihinsel kapasitesini geliştirir. Şeker hastalığına iyi gelir, kan şekerini düşürür.

Yeşil Çay:



Yüksek düzeyde Antioksidan ve polifenol içerir. Erken yaşlanmaya karşı hücreleri korur, kalp damar hastalıkları ve kanser riskini azaltır. Cilt için iyidir.

Kırmızı çay (Rooibos):



Tam bir bitkisel çaydır. Hiç kafein içermez, doğal bir uyku ilacı gibi rahat bir şekilde uykuya dalmanıza yardımcı olur. Ayrıca alerji, astım, saman nezlesine iyi gelir. İçerisinde yüksek miktarda Potasyum, kalsiyum ve sodyum içerir.

Oolong çayı:



Siyah ve yeşil çay arasında bir şeydir. Dinlendiricidir ve kandaki stres hormonları seviyelerini düşürür. Ayrıca sindirim uyarıcı ve kaşıntılı ve egzamaya iyi gelir.

Pu-erh çay:



Pu-erh çayı, işleme metodu veya yıllandırılma süresine bağlı olarak olgunlaştırılır. Pu-erh çayı, kolesterol düşürücü ve sindirim uyarıcıdır. Ayrıca vücuttaki zararlı toksinleri dışarı atar.

Nässelte çayı:



Sindirimi uyarır, cildi besler, içerisinde yüksek derece de demir içerir. Kansızlığa iyi gelir ve idrar sökücüdür.

Beyaz çay:



İçerisinde yeşil çaydan daha fazla antioksidan vardır. Bundan dolayı da kanser riskini azaltır. Vücutta ki fazla yağları eriterek dışarı atılmasını sağlar.

Kaynak:Habername
〰〰〰〰🐠