Gönderen Konu: Çocuk yetiştirme sanatı  (Okunma sayısı 35595 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #45 : 19 Aralık 2015, 16:45:35 »

YETİŞKİNLER NASIL YETİŞİR

* Çocuk karşısında;
- Tutukluk yapan öğretmenin,
- Suskun kalan ebeveynin,
- Bitkin ve beceriksiz duran yetişkinin, çocuğun ruhuna ulaşacak yeteneği yok demektir.
• Muhatabı çocuk olan yetişkinler, önce kendilerini yetiştirmelidir.
- Annelerin, babaların;
- Öğretmenlerin ve diğer yetişkinlerin:
- Çocuğu anlama,
- Çocuğun ruhuna ulaşma,
- Çocukla ilgilenme yetenekleri;
- Sofrada yemek yeme iştahı gibi “kendiliğinden “oluşmaz.
• Konusu ve alanı ne olursa olsun;
- Çocuğun sorduğu soru,
- Söylediği söz,
- Anlattığı konu,
- İstediği şey,
- İlgi duyduğu alan,
- Merak duyduğu, heves ettiği nokta…
- Şayet onun öğretmenini ve ebeveynini “heveslendirmiyorsa”…
- Çocuğun oynadığı oyunlar,
- Attığı adımlar,
- Yemekteki iştahı annesini-babasını “heyecanlandırmıyorsa”…
- Çocuğun ağladıkları, üzüldükleri,
- Yaşadıkları, düşündükleri,
- Bildikleri, becerdikleri,
- Yaptıkları, yapamadıkları yetişkini “düşündürmüyorsa”…
- Ne o öğretmen o çocuğa öğretmenlik yapabilir,
- Ne böyle bir yetişkin ona annelik-babalık yapabilir.
• Çocuk konusunda heyecanlanmayan öğretmenin,
- Heveslenmeyen ebeveynin,
- İlgisi uyanmayan yetişkinin dağarcığında, çocuğa vereceği herhangi bir şeyi yok demektir.
• Öğretmenler, anneler-babalar ve diğer yetişkinler;
- Özel çaba harcamadan,
- İlgi duymadan,
- Mücadele etmeden…Çocukla ayni ipin üzerinde yürüyemezler.
- Öylelerinin çocuk hakkındaki hedefleri ile de, çocuğun işi olmaz.
• Muhatabı çocuk olan yetişkinler, önce kendilerini yetiştirmelidir.
- Aksi halde, çocuğu yetiştirmek için harcayacakları her çaba;
- Onların çocukla aralarının açılmasına sebep olacaktır.
* Çocuk olamayan çocuğun;
- Çocukluğu yaşatılmayan çocuğun, yetişkinliği de olmaz.(Pedagog Dr.Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #46 : 19 Aralık 2015, 16:51:01 »
ODAKLANAMAMA VE DİKKAT DAĞINIKLIĞI

- Özellikle ilkokul çağındaki çocuğun dikkat dağınıklığı;
- Çocuğun sorunu değildir.
- Onunla muhatap olan yetişkinin sorunudur.
- Dikkatini toplayıp odaklanamayan çocuktan; çocuğun kendisi sorumlu değildir.
- Aksine; çocuktaki dikkat dağınıklığından yakınan ebeveyn ve öğretmen sorumludur.
- Çünkü; henüz hayatı ve içindekileri tanıma dönemi olan çocukluk dönemi içindeki çocuğun, dikkati dağınık olmazsa, sorun yaşıyor sayılır.
- Zira çocuk; kısacık bir an içinde onlarca eşya ve gelişme ile ilgi kurar, onların mahiyetini öğrenmeye çalışır.
- Yavaş ve ağır olursa, eşyaların ve çevresinde gelişen olayların içeriğini öğrenemez ve yaşama yabancı kalır.
- İşte; etrafı ile bu hızlılık ile ilişki içinde bulunan çocuğun dikkatini bir süreliğine bir konuya toplamasını sağlamak ise, konuştuğu yetişkinin "ustalığı" ile ilgilidir.
- Böyle bir yeteneği bulunmayan bir anne-baba yada öğretmenin ilk işi, çocuğun dikkatinin dağınık olduğundan şikayet etmek olur.(Pedagog Dr.Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #47 : 19 Aralık 2015, 20:15:31 »
ÇOCUK BİR "SÜLEYMAN" BEKLER

- Çocuk, bir "Süleyman" bekler...dilinden anlaması için.
- Kim bilir, çocuğunuzun ruhunda;
- Sızlayan bir yer vardır,
- Ağlayan bir göz vardır ama; "ana, işte şurası" diyemez.
- Çocuğunuzun dünyasında;
- Yolunda gitmeyen bir şey vardır,
- Canını acıtan bir sebep vardır ama; "baba, işte budur" diyemez.
- Çocuğunuzun içinde;
- Beklenen bir yolcu vardır,
- Özlenen bir hülya vardır ama; "anne, işte şudur" diyemez.
- Yaşını sormuyorum.
- Bilmem...belki üç, belki beş.
- Bazısı on, bazısı on beş.
- Kimisi yirmi, kimisi kırk.
- Acaba hangimizin, annesi ile babası ile, yana yakıla paylaşmak isteyip de paylaşamadıkları yok ki...
- İşte:
- Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun;
- Onun "ruh dilini" öğrenmek, anlamak zorundasınız.
- Belki yarası derindir, konuşursa azar...
- Belki çocuk içine kapamıştır, yarasına mezar kazar.
- Belki de çok olgun ve kibardır..."söz bize düşmez, büyükler bilir..." der.
- Kuş dili dedikleri bu olsa gerek...karşısına bir "Süleyman" dır beklenen.(Pedagog Dr. Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #48 : 22 Aralık 2015, 00:22:32 »
PEDAGOJİYE GÖRE

- Kişinin;
- Korku yüzünden yalan söylememesi bir erdem değildir.
- Erdem;
- Kişinin, yalan söylememe alışkanlığı kazanmış olmasıdır.
- Yani yalan söylemeyi aklından bile geçirmemesidir.(Pedagog Dr.Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #49 : 22 Aralık 2015, 00:23:22 »
OKUL DÖNEMİ KOLAY DÖNEMDİR

* Okul dönemi;
- Özellikle anneler babalar için en rahat dönem olmalıdır.
- Çocuk yetiştirme konusunda en rahat etmeniz gereken dönem;
 - Çocuğunuzun okula başladığı dönem olan okul dönemi olması gerekir.
- Çünkü çocuğunuz;
-  Hem fiziken hem de psikolojik açıdan artık yeni bir “gelişim” dönemine girmiştir.
- Ama gelin görün ki bu dönem;
 - Bazı ebeveynlerin çocukları ile en çok sıkıntı yaşadıkları yılların başlangıcı da olabilmektedir.
* Herhangi bir gelişim döneminde çocuklarınızla yaşadığınız sorunların tek kaynağı vardır.
-  O da, anneler babalar olarak olarak çocuklarınızın ruhsal dünyalarına olan uzak oluşunuzdur.
-  Onların gelişim dönemlerinin gereklerine ayak uyduramamanızdır.
* Çocuğun ilk defa;
- Soyutla somutu,
- İyi ile kötüyü, 
- Rüya ile gerçeği,
 - Güzel ile çirkini ayırıp adım adım anlamlandırmaya başladığı yaş olan yedi yaş; - Onun ruhen farklı bir gelişim dönemine girdiğinin işareti sayılır.
- İşte bu açıdan bu dönem;
- Ebeveynler için çocukları ile barışık olabilmeleri adına bir fırsattır.
. * Bu yazıyı okuduktan sonra;
 - Okul çağı çocuklarınıza karşı davranışlarınızı gözden geçirme gereği duyacağınızdan eminiz.
-Böylece, yıllarca çocuklarınızla çatışmalar ve önemli sorunlar yaşamaksızın, onların okul dönemlerini  tamamlamasına destek olmuş olacaksınız.
- Sonuçta hem siz hem de çocuklarınız, ağız tadı ile sorumluluklarınızı yerine getirmiş olacaksınız.(Pedagog Dr.Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #50 : 22 Aralık 2015, 00:24:11 »
ZEKA GELİŞİMİ YATIRIMI

- Sadece ebeveyni ile oyunlar oynayan çocuğun, zekası gelişir.
- Sadece oyuncakları ile oynayan çocuğun ise dikkati dağınık olur.
- Annesinin babasının ruhuna erişebilen çocuk, oyuncaklarla hiç ilgilenmez.
- Annesinin babasının ruhuna erişemeyen çocuğunsa ilk aklına gelen oyuncak olur.(Pedagog Dr.Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #51 : 28 Aralık 2015, 10:27:51 »
KEŞKE BİLSENİZ

- Çocuk;
- Ailesinin manevi değerlerini benimsemek için:
- Ebeveyninin kendisi hakkındaki fedakarlıklarına bakmaz.
- Kendisi için yaptıkları özverilere bakmaz.
- Kendisine dönük yatırımlarına bakmaz.
 - Onların dini-ahlaki değerlerinin yüceliğine de bakmaz.
- Çocuk sadece;
- Evinde kendini nasıl hissettiğine,
- Annesinden babasından saygı görüp görmediğine,
 - Kendini onların yanında değerli hissedip hissetmediğini bakar.
- Çünkü;
- Kabul ediş ve benimseyiş,
- Kabul ediliş ve benimsenmiş olmakla ilgilidir.
- Çocuğu tedirgin eden şey;
- Ailesinin fakirliği değildir.
- Muhtaçlık içinde yetişiyor olması değildir.
- Onu sadece;
- Ebeveyni tarafından herhangi bir konuda zor, baskı, şiddet ve engelleme görüp görmediği tedirgin eder.(Pedagog Dr. Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #52 : 28 Aralık 2015, 10:29:07 »
BOŞUNA UZMAN ARAMAYIN

- Çocuğun ruh doktoru annesi ve babasıdır.
- Annenin-babanın tedavi edemediği çocuğun ruhunu tedavi edebilecek uzman yoktur.(Pedagog Dr. Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #53 : 28 Aralık 2015, 10:30:12 »
HIRÇIN AGRESİF SALDIRGAN ÇOCUK

- Çocuktaki saldırganlık ve hırçınlık;
- Anne baba veya eğitimci tarafından engellenmişliğin ürünüdür.
- Kişilik gelişimi engellenmesi sonucudur.
- Çocuğun;
- Kendini ispatlama çabalarının sonuçsuz kalması halidir hırçınlık, agresiflik ve kavgacılık...
- Mizacını ortaya koyamamışlığa tepkidir.
 - Hak kazandığı insan olma değerinin geri alınmışlığına bir isyandır...
- Çocuk kendini;
- Beceriksiz,
- Yetersiz, işe yaramaz,
- Değersiz hissederse saldırganlaşabilir.
- Bütün bunların sonucunda;
- Elde kalan çocuk portresi,
- Agresif, hırçın,
- Kavgacı, geçimsiz,
- Asosyal bir çocuk tipi olabilmektedir.
- Çözüm ;
- Başta annenin babanın ve eğitimcinin, çocuğa kaybettiklerini iade etmesindedir.(Pedagog Dr. Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #54 : 28 Aralık 2015, 10:32:34 »
ÇOCUĞUNUZ HAKKINDA
SİZE YOL HARİTASI

• Çocuğunuz;
- İster okul çağında olan ve eğitim gören,
- İster çalışma hayatında yerini alan,
- İsterse evinizin hizmetinde olan bir çocuk olsun…
- Onun hakkında çok dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır.
• Çocuğunuzun yaptığı bütün işlerde;
- İşin sonucuna değil…
- Onun takip ettiği sürece odaklanmalısınız.
• Eğer bizi dinlemez de;
- Sonuca kilitlenirseniz…
- Derslerine çalışmasına değil de karnesine odaklanırsanız…
- Onu sonuca götürecek yolda yaşadıklarına önem veremezseniz…
- Çocuğunuzun da, elde ettiği başarısının da keyfini süremezsiniz.
• Onu sonuca götürecek aşamalardaki sürece odaklanmazsanız;
- Çocuğunuzun alın terine,
- Gayretine,
- Çabasına,
- Heyecanına,
- Umutlarına,
- Tebessümlerine,
- Göz yaşlarına,
- Üzüntülerine ve sevinçlerine,
- Mutluluğuna ve coşkusuna,
- Gümbür gümbür yol alışına,
- Hayallerine ve hedeflerine,
- Rüyalarına ve gerçeklerine…Asla tanık olamayacaksınız.
• Kendisini başarıya ulaştıran bütün bu aşamaları göremezseniz;
- O zaman onun elde ettiği o başarı ne sizi ne de kendisini heyecanlandırmayacaktır.
- Bunun eksikliği ile, başka başarılara koşma enerjisi bitmiş olacaktır.
- Çünkü, o da sizin gibi başarısının hazzını yaşamamış olacaktır.
• Çünkü çocuk;
- Ona başarı getirecek süreçte,
- Onunla birlikte duygularını paylaşan annesi-babası olmayınca sonucun hazzından mahrum olur.
• Sizin hedefiniz;
- Çocuğunuzun ulaşacağı sonuç olmamalıdır.
- Elde edeceği başarı olmamalıdır…
- Onun sonuca giderkenki süreçte yaşadıkları, sizin hedefiniz olmalıdır.
• Zira sonuç:
- Yolun bittiği yerdir.
- Enerjinin tükendiği noktadır.
• Bu yüzdendir ki;
- Hiçbir sonuç, yeni süreçleri tetikleyemez.
- Ama, her süreç yeni sonuçları getirebilir.
• Anneler babalar olarak;
- Yaşam tarzınızı,
- Beklentilerinizi,
- Hayallerinizi ve umutlarınızı,
- Çalışmalarınızı ve gayretlerinizi “sonuç” odaklı kurgularsanız;
- Süreci sürdürecek gücünüz kalmayabilir.
• Unutmayın ki siz;
- Süreci her zaman etkileyebilir ve değiştirebilirsiniz.
- Ancak, sonucu asal etkileyemez ve değiştiremezsiniz.(Pedagog Dr. Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #55 : 29 Aralık 2015, 00:50:25 »
BOŞ İŞLER

- Şunu hatırınızdan çıkarmamaya çalışmalısınız:
- Bebeklik ve çocukluk çağındaki hiçbir çocuk; " boş" işlerle uğraşmaz.
- El attığı her nesne, meşgul olduğu her iş, oynadığı her oyun onun için  "dolu dolu" öğrenme aracıdır.
- Yetişkin hayatında boş işler çok olsa da; çocuk yaşamında onlar "hoş" işlerdir.(Pedagog Dr Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #56 : 29 Aralık 2015, 00:54:40 »
ANNE ŞİFADIR

- Çocuk için annesi, bir mucizedir.
- Çünkü;
- Çocuğun tüm ruhsal travmalarının, psikolojik dengesizliklerinin ve duygusal yoksunluklarının tek ilacı annesidir.
- Çocuk için anne;
- Pedagog' tur,
- Psikolog' tur,
- Psikiyatrist' tir.
- Ayni şekilde;
- Annenin de tek ruh uzmanı çocuğudur.(Pedagog Dr Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #57 : 02 Ocak 2016, 15:52:58 »
OKUL ÇAĞI ÇOCUĞU

* Eskiler; ‘Bir insan 7 sinde neyse 70 inde de odur’ derken önemli bir noktaya vurgu yapmışlardır. Bilimsel bulguları ve araştırmaları takip etmeyenler ise bu tarihsel uyarı olan veciz sözü ‘tekerleme’ olarak kabul ederler. Üzerinde düşünme, kafa yorma gereği duymazlar. Oysa, bilim adamı için bu kısacık  söz, bir ‘tez’ konusudur.
Bu kritik yaş döneminin, çocuk açısından alabildiğine ‘kazançlı’ geçirilebilmiş olması,  önemli bazı sebeplere bağlıdır.Bu dönem çocuk tarafından;  “eğitici ve uyarıcı” özelliği ‘yoğun’ olan zaman dilimi olarak yaşanmalıdır.
Çocukta ‘merak’ duygusunun ‘aşırı güçlü’ olduğu bu dönemde:
- Yapma-etme, dokunma, oturma, zıplama, koşma, yavaş ol, bi dur be kızım…
- Bilmiyorum, şimdi işim var sonra anlatırım.
- Ne kadar da sabırsızsın be oğlum.
- Öyle söylemek çok büyük ‘günahtır’.
- Ne ‘ayıp’ şey bir daha görmeyeyim, bunu yaptığın için utanmalısın… gibi ‘engellemelerin’ ve ‘uyarıların’ her biri,  çocuğun zeka gelişimini engeller.
- Şayet çocuk bu dönemi  sadece:
- En besleyici ve doyurucu gıdalarla beslenerek,
- Mışıl mışıl, bol bol uyuyarak,
- Biblo gibi akıllı-uslu oturarak,
- Asla yaramazlıklar yapmadan,
-  Büyümüş de küçülmüş gibi oturarak,
- Sönük sakin ve sükûnet içerisindeki  bir ortamda geçirirse, zekâ düzeyinde pek olumlu gelişme olmayabilir.
0-6 yaş arasındaki bu dönem;
- Yaş dilimine göre; “oyalayıcı değil”,  eğitici özelliği olan  az ve öz sayıda çeşitli oyuncaklarla,
- Birçok çeşit kişisel veya  grup oyunları oynayarak,
- Evde ve sokakta coşarak, koşarak, taklalar atarak,
- İçinde anne-baba, kardeş-abla/ağabey, anneanne- babaanne bulunan  evde, renkli
bir ortam içinde bir yaşam sürerek geçirilirse, çocuğun IQ düzeyi o kadar yüksek olur.
* Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda;
Söz   konusu canlı ve cıvıl cıvıl ortamı; hangi aile, çocuğuna en yoğun şekilde  sunarsa, o ailenin çocuğu, IQ seviyesi bir adım önde olarak okula başlayacaktır. Çünkü IQ gelişimi; çocuğa sunulan, ‘zekâ uyarıları’ ile doğrudan ilgilidir.(Pedagog Dr.Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #58 : 02 Ocak 2016, 15:55:09 »
ÇOCUK ANNEYİ-BABAYI TERAPİ EDER

Hep aynı kahveye giden,
Sürekli aynı camide namaz kılan,
Devamlı aynı çevre ile muhatap olan...
Ayni desende kazak ören...
Ayni insanlarla düşüp kalkan...
Sadece aynı yazarın kitaplarını okuyan,
Aynı saatte yatıp aynı saatte kalkan,
Damak zevkini hiç değiştirmeyen,
Aynı renk ya da aynı tarz giysileri tercih eden,
Aynı şeylere kızan, aynı şeylere sevinen…
Aynı frekansı dinleyen, aynı kanalı seyreden bir anneden, babadan ne değişmesi beklenir ne de çocuk ruhuna ulaşabilmesi…
Bu tür ebeveynler için çocuk sahibi olmaları şanstır.
Onun coşkusunu izlemek, ondaki değişikliklere tanık olmak, ebeveyni de hareketlendirir.
Kendi içindeki coşkuyu uyutan çocuk annesi ya da babası çocuğunu anlayamaz.
Her yaştaki insanın içinde;
Taşkınlık yapmaya,
Sevinçten uçmaya,
Neşeden dört köşe olmaya,
Sıkılmadan gülmeye uygun bir yan vardır.
Bu his;
Çocuklarda sel gibi akarken bazı yetişkinlerde, tonlarca ağır psikolojik yükle bastırılmış durumdadır.
Ama hiçbir zaman yok olmaz, eksilmez.
İşte...
Yeteneklerini kullanabilen,
Bilinçlenen ve çocuklarına rehberlik yapmak için çırpınan her anne baba, içinde uyuyan bu duyguyu rahatlıkla uyandırabilir.
Çocuklarınızın coşkularını, zevklerini, neşelerini kopyalamaya ne dersiniz...(Pedagog Dr.Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...

Çevrimdışı kar_delen

  • kar_delen
  • okur
  • *
  • İleti: 97
  • edep ya hu...
Ynt: Çocuk yetiştirme sanatı
« Yanıtla #59 : 02 Ocak 2016, 15:56:35 »
AĞIZ TADI İLE ÇOCUKLUK

* İçinde bulunduğu aile ortamı gereği  olarak;
- İç dünyası çalkantılı olan okul çocuğunun,
- Çevresinin ve dış dünyasının düzenli olması beklenemez.
- Özellikle de kendi dünyası kendi güdümünde olmayan çocuk, kendisini kontrol edebilme becerisi kazanamaz.
- Bu tip bir çocuk ne okulunu, ne derslerini ne de sorumluluklarını yeterince takip edebilir.
- Hele de evdeki sorumlulukları için oralı bile olmayabilir.
- Bu yüzden ebeveyni ile genellikle çatışma halinde olması kaçınılmazdır.
- Çünkü annesinin babasının ondan olan beklentilerini karşılayacak hali, mecali kalmamıştır.
- Odası karışık, yatağı dağınık, eşyaları düzensiz olabilir çoğu kez…
- Onun sadece bu hali bile, ebeveyni ile çatışma sebebi olabilir.
* Evin içindeki sorumluluklarını yerine getirmesi için gereken ruhsal enerjiyi bulamayan böylesi çocuktan;
 - Evin dışındaki çevresi ve işleri hakkındaki görevlerini yerine getirmesi beklenemez.
* Peki yok mu bu işin çözümü derseniz…
- Anne baba, çocuğun dış dünyadaki sorumlulukları için ilgisiz olmayı seçmelidir.
- Sorumluluklarını kendisine bırakmalıdır.
- Onun okulunu, derslerini, sınavlarını takip etmekten ve çocuktan daha çok bu konularla ilgilenmekten geri durmalıdır.
* Çocuğun;
 - Evin içinde kendine has, kimsenin karışmadığı bir alanı olmalıdır.
- Oraya sadece kendisi hükmetmelidir.
- Evet, bu alan odasıdır.
* Birçok çocuğun kendisine ait odasının var olduğunu biliyoruz.
- Ancak onların birçoğunun odaları adeta yol geçen hanı gibidir.
- Annesi, babası istediği zaman girer çıkar…
- O yokken odada aramalar yapılır.
- Yorganı, eşyası değiştirilir.
- Hatta odanın düzeni bile yeniden oluşturulur…
* Oysa ki;
- Çocuğun odasına, dağınıklığına, kırışıklığına…
- Yorganına çarşafına, dolabına, masasına…Kendisinden başka kimse el sürmemelidir.
- Laf atmamalı, söz söylememeli ve onu uyarmamalıdır.
- Çocuk, kendine ait bu alanı paşa paşa kullanabilmelidir.
- Önce bu hak ona tamamen verilmeli, o alan ona yeniden tahsis edilmelidir.
- Odasının anahtarı kendisine teslim edilmelidir.
- Gece yatarken hariç olmak üzere odasını sürekli kilitli tutabilmesine olanak sağlanmalıdır.(Pedagog Dr.Yaşar Kuru)
Olduğu kadar...olmadığı kader...