Yaz sıcağında düşünün inanılmaz lezzette buz gibi çilekli, kavunlu, vazgeçilmez olan çikolatalı ve vanilyalı bir dondurma. Tüm sıcağı alıverir birdenbire. Giderek içinize yayılan serinlik ve lezzet bir an bile olsa sizi serin deniz sularına götürüverir. Hafif koyu kıvamı, damakta bıraktığı tadı ile sanırım yaz-kış ne zaman olursa olsun dondurmanın yeri hep bir farklı. Kısacası daha çok küçüklerin ilgisini çekse de büyük küçük demeden lezzeti paylaşılmayan bir lezzet.
Dondurmanın ilk üretiminin 3000 yıl kadar öncesine dayanan bir geçmişi var. Dondurmanın batıya getirilmesi üzerine iki rivayet yer almakta.
Bunlardan birine göre batıya dondurma üzerindeki ilk bilgiyi getiren kişinin Marco Polo olduğu söylentiler arasında. Bu gezgin, Uzak Doğu yolculuğundan dönerken, meyve sularından yapılan bir çeşit buz tarifleri getirir. Ancak bildiğimiz dondurmanın yapılması çok daha sonralara rastlar. Bugünkü anlamda dondurmanın ise ilk olarak 1550 yıllarında, İtalya'da yapıldığı sanılmakta.
Bir diğeri ise 3000 yıl kadar önce Çin'de yapıldığı saptanan dondurmanın gezginler vasıtasıyla 13. asırda önce İtalya'ya 1660 yılında İtalyan Procopio Cutelli tarafından Fransa'ya daha sonra da İngiltere'ye yayılmasıyla gelişim gösterir.
Tüm bu bilgiler ışığında dondurmanın yayılımı yine de pek kolay olmamış, ancak 18. yy sonları, ya da 19. yy. başlarında İngiltere'de, Amerika'da kullanılmaya başlanmış. Tuzla buz karışımının doğrudan doğruya buzdan daha alçak bir sıcaklık meydana getirdiği anlaşıldıktan sonra dondurma yapımı oldukça gelişmiş. 19. yüzyılın sonlarından itibaren yaygın bir hal almış.
Dondurma Tüketime Sunuluyor... Ticari amaçlı ilk dondurma üretimi, Avrupa'da 1785 yılında Londra'da; Amerika'da ise endüstri kolunun kurucusu sayılan Jacops Fussell tarafından 1851'de Baltimor'da yapılmış. Türkiye'de ise dondurma 1900'ün başlarında ilk defa İstanbul ve Kahramanmaraş'da üretilmiştir.
Dondurma üzerinde toplumun eğiliminin nedenini şöyle değerlendirmek mümkün. Önce dondurma tat ve aroma yönünden her çağdaki insanların, hele de çocukların aradıkları ve zevkle yedikleri bir besin.
Dondurma bazı süt ürünleri, örneğin tereyağı gibi sütün tek bir besin maddesini bünyesinde bulunduran bir yiyecek de değil.
Sütün yararlı bütün besin maddeleri, çok kere sütten daha konsantre bir durumda bulunuyor. Yani dondurma, bazı meyveliler hariç, organizmanın her türlü isteklerini karşılayabilen süt gibi çok yönlü bir besin maddesi.
Türkiye'nin genellikle iklimi de dondurma isteklerini arttırmakta. Uzun süren yaz devresindeki sıcak havalar insanların dondurma gibi ferahlatıcı ve serinletici besinlere karşı ilgisini yüksek düzeye çıkarıyor. Ancak günümüzde modern teknolojilerle üretim yapan endüstriyel firmalar arttıkça dondurma sadece yaz aylarında tüketilen bir besin olmamakla beraber kış aylarında da rahatlıkla bulunabilen ve tüketilebilen ürün halini aldı.
Dondurma ve Sağlığımız... Endüstriyel dondurmalar hepimizin bildiğinin aksine kışın boğaz ağrılarına sebep olmuyor. Bunun da nedeni geçirmiş olduğu kimyasal ve fiziksel evreler sonucu ağza alındığı andan itibaren vücut ısısını alması, içeriğinde bulunan yağlar 28-32°C'de erime özelliği gösteriyor. Böylelikle vücut ısısı olan 37°C'ye geldiğinde dondurma artık ısınmış oluyor. Doktorların bademcik ameliyatlarından sonra dondurma tavsiye etmesi de bir şekilde bunun kanıtı olsa gerek...
Dondurmanın sağlığımız yönünden de yararlarını gözden uzak tutmamak gerekir. Bilindiği gibi süt ve süt ürünleri çabucak bozulan, çok yararlı niteliğini hızla kaybeden ve kötü şartlar altında sağlığımıza bile zarar verebilecek niteliğe bürünen hassas ürünlerdir. Dondurma bu yönden de güven vermesi gereken bir madde. Dondurma işlenirken konsantre süt pastörize edilmekte, sonra da dondurularak, kalan veya sonradan karışabilen mikroorganizmanın faaliyetlerine set çekilmekte. Mamul maddenin karakteri dolayısı ile soğutma zorunlu olarak yapılmakta ve böylece birçok mikroorganizmanın üremesine fırsat verilmemekte.
Tüm bu özelliklerinin yanında içerik olarak da zengin bir vitamin deposu olarak görebiliriz dondurmayı. Protein, Vitamin A, Vitamin D ve kalsiyum yönünden zengin olan bir gıda maddesi dondurmanın kolay sindirilmesi de önemli bir özelliği.
Dondurma tüketiminde kullanılan teknolojinin son elli yılda hızla gelişmesinden de oldukça etkilenen sektör, 1980'lerin başında modern tesislerin kurulmasıyla el değmeden hazırlanan ambalajlı dondurma ile de Türk dondurma pazarına canlılık getirmiştir. 1990'ların sonlarına doğru gelindiğinde Türk dondurma pazarının çok yol katettiği görülür.
Dondurma Çeşitleri Bugün dünyada çok çeşitli dondurmalar üretilmektedir. Çeşit sayıları 240'ı bulan dondurmalar daha ziyade bileşimine katılan maddelere, aromalarına ve dondurulma biçimlerine göre ana gruplara ayrılmaktalar.
Günümüzde dünyada en fazla üretilen çeşit "sade dondurma". Bunun dışında çikolata, meyve, fındık fıstık ve ceviz gibi kuruyemişlerle aromalandırılmış dondurmalar, yağı azaltılmış veya tamamen alınmış sütten veya meyve suları ve şekerden işlenmiş dondurmalar, süt yağları yerine bitkisel veya diğer hayvansal yağlardan yararlanarak hazırlanmış dondurmalar, kalp, dolaşım ve şeker hastaları için özel formüllerle işlenmiş (Dietetik ve diabetik) dondurmalar ve hemen tüketilmesi gereken yumuşak dondurmalar da gün geçtikçe daha fazla ilgi görmektedir.
Dondurma çeşitlerinden bahsederken kulaktan kulağa yayılan dondurma tercihlerinin ruhunuza yansımasından da bahsetmeden olmaz sanırım. Her şeyde olduğu gibi dondurma yemenin bir ruh hali olduğunu söyleyenlere göre dondurma çeşitleri; çikolatalı sevenler sadık ve samimi, vanilyalı tercih edenler maceraperest, hız düşkünü ve tüm yeniliklere açık, çilekli sevenler her gördüğünü beğenen biraz maymun iştahlı cinsinden, fıstıklı tercih edenler göründüklerinin aksine içine kapanık biraz da çekingen... Ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilemeyiz ama işin içinde bir de karışık dondurma sevenler de var, seçim size kalmış.
Bu kadar dondurma sohbetinden sonra sanırım ilk fırsatta herkes bir külah dondurma ısmarlayacak kendine. Öyleyse alırken tercihinize göre hem kendinizi tanıyın, hem de sağlığınız için dondurmanın yararlarını düşünün deriz. Yazın sıcak nefesinde şimdiden hepinize afiyet olsun...
100 gram dondurmanın içerdiği Vitamin ve Mineraller...
Hiçbir gıda maddesi tek başına insanın besin ihtiyacını dengeli bir biçimde karşılayamazken, dondurma beslenme açısından belli bir üstünlüğe sahip. Sütün besin öğelerini sütten daha yoğun bir biçimde içeren dondurma besleyici bir gıda maddesi.
Dondurma içeriğinde gözlerin dostu A ve Bl vitamini, cildi koruyan B2 vitamini, grip düşmanı C vitamini ve moral kaynağı D ve E vitaminleri yer alırken sütten %10 oranında daha fazla protein sağlamakta. Kalsiyum ve magnezyum gibi önemli minerallerin yanısıra fosfor ve protein de içeren dondurma bu özelliğiyle de ideal bir canlandırıcı.