Yüce Allah buyuruyor:
"Yaptıkları (güzel) amellerinin karşılığı onlar için (Cennet'te) gizlenen, gözleri kamaştırıcı nimetleri hiç kimse bilemez." (Secde, 17)
Dünyadaki denge, düzen, çekim, itme, kimya ve fizik kanunlarının dışında bambaşka bir yapıya ve çok farklı özelliklere sahip olan Cennet.
Gerçekten gözleri kamaştıracak ve insanlar için çok ilginç bir sürpriz olacak.
Şöyle ki;
Dünyada her şey birbirine bağımlı ve birbirini etkileyici zincirleme sebepler kuralına bağımlıdır.
Dünyadaki ağaçların kökleri toprağa, suya bağımlı olduğundan yerin altında, gövdeleri yerin üstünde, dalları ve yaprakları havadaki karbondioksit ve güneş ışığına bağımlı olduğundan yukarıdadır.
Cennet'te ise hiçbir şey, hiçbir şeye bağımlı olmadığından,
Ağaçların kökleri ve gövdeleri yukarıda, dalları, yaprakları ve meyveleri aşağıdadır.
Dünyadaki bazı elementler kimyasal işlemler sonucu odun denilen bir yapıya dönüşür.
Cennet'te ise kimyasal işlemler olmadığından, Altından yaratılan ağaçlar altın, gümüşten yaratılan ağaçlar gümüş halinde olacak.
Dünya ırmakları, dere yataklarında aşağı doğru akar.
Cennet ırmakları ise yüzeyden akacak ve yerçekimine bağımlı olmadığından, aşağılara doğru aktığı gibi yukarılara doğru da akacak ve hatta teraslara çıkacak.
Dünyada yerçekimi ile hava basıncı arasında sıkışıp kalan zavallı insan, kendi ağırlığını taşıyarak ve hız kısıtlamasına tabi olarak, yerde güçlükle yürürken,
Cennet'te yerçekimine bağlı olmaksızın, kendi ağırlığını taşımaksınız ve hız kısıtlamasına tabi olmaksızın,
İster yerde yürüyecek, ister havada uçacak ve isterse, üzerinde oturduğu divanı ile birlikte havada dolaşacak.
Işık, saniyede 300.000 km. hızla madde âlemindeki hız liderliğini sürdürürken,
Cennet'teki mü'minler, binlerce ışık yılı uzaklığındaki yakınlarını kısa zamanda ziyaret edip dönecekler.
Dünyada görme ve işitme duyularımız çok kısıtlı iken ve araya bir engel girdiğinde tamamen devre dışı kalırken, Cennet'tekiler yanlarındaki kişileri gördükleri ve onlarla konuştukları gibi, Diledikleri an (sürekli değil) çok uzaklardaki kişileri de görecek ve onlarla da konuşacaklar.
Cennet, Cehennem'den binlerce belki de milyonlarca ışık yılı uzaklığında olduğu halde,
Cennet'tekiler Cehennem'dekileri görecek ve karşılıklı konuşacaklar.
Yüce Allah buyuruyor:
"Cennet'tekiler, Cehennem'dekilere şöyle nidâ edecek (yüksek sesle diyecekler) ki: Rabbimizin bize vaad ettiğini hak (gerçekleşmiş olarak) bulduk. Siz de Rabbinizin vaad ettiğini (cehennem azabını) hak (gerçek olarak) buldunuz mu? (Cehennem'dekiler) Evet, diyecekler." (Âraf, 44)
"(Sonra) Cehennem'dekiler, Cennet'tekilere şöyle nidâ edecekler (yalvaracaklar): Ne olur (Cennet'teki) sudan ya da Allah'ın size verdiği nimetlerden azıcık bize de akıtın. (Cennet'tekiler) diyecek ki: Allah kesinlikle bunları kâfirlere haram kıldı." (Âraf, 50)