Gönderen Konu: Evlilik lunapark değildir!  (Okunma sayısı 3143 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Evlilik lunapark değildir!
« : 07 Nisan 2008, 23:33:46 »

Evlilik kara bir delik; içine düşeni yutuyor. Ama verimli bir konu; Yazarlar, yönetmenler evire çevire tüketemedi. Psikologlar da araştıra araştıra bitiremedi.

''Evlilik, lunapark gibi bir şey değil," diyor psikolog Emre Konuk. "Eğlenceli değil, ciddi bir proje. Her tarafını kırk - elli sene boyunca bağlıyorsunuz. Dolayısıyla lunaparka gider gibi evlendiğiniz zaman hayırlı olmuyor. Eğlence bitecek, o zaman evlenmeye karar vereceksiniz."

Bu sözleri duyan ve hayatını "Evlenip yuva kuracağım, sonra da çok mutlu olacağım" gibi sabit bir fikir üzerinden ayarlamış olanlar basbayağı hayal kırıklığına uğrayabilirler. Çünkü Konuk'un anlattıkları, işlerin pek de öyle kolay yürümediğini gösteriyor.

Evlilik, çoğunluğun bildiği, bazılarının da tahmin ettiği üzere zaten başlı başına bir mesele. Olsa bir türlü, olmasa bir türlü... "Doğru mu yapıyorum, yanlış mı?" kaygısını en çok içinde barındıran durum.

Özellikle günümüzde en çok korkulan 'müessese'lerden biri. Evlendikten sonra mutlu olmanın garantisini kimse size vermiyor, üstelik bu garantinin var olup olmadığı da pek belli değil. Ama bizim amacımız felaket tellallığı yapmak değil tabii. İnsanlar evlensinler, inşAllah mutlu olsunlar.

Fakat Konuk'un dikkati çekmeye çalıştığı bir nokta var ki, evliliğin gidişatını, sürmesini, sürmemesini belirleyebilir. Bu belirleme sonucunda da önlem alınabilir. Evliliğe Hazırlık Projesi adını verdiği bir araştırma ile kişilik özellikleri ile evlilik uyumu arasında önemli bir bağ olduğunu gören Konuk, araştırmasını daha da ilerletiyor.

〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Evlilik lunapark değildir!
« Yanıtla #1 : 07 Nisan 2008, 23:41:25 »
Emre Konuk, eşlerden birinin aşağıdaki faktörlerden herhangi birine sahip olduğunda evlenmemesi gerektiğini ve bu durumu düzeltmek için girişimde bulunması gerektiğini söylüyor. Evlendikten sonra bunların düzelmeyeceğini de özellikle vurguluyor.

- Anne/baba karşıysa
- Arkadaşlar karşıysa
- Eğitim - kültür farkı bir rahatsızlık olarak yaşanıyorsa
- Sık sık ayrılıp tekrar bir araya geliniyorsa
 
- Kıskançlık sık gündeme geliyorsa
-Kızgınlık ve öfke sıkça dışa vuruluyorsa. "Birbirlerine de olabilir, başkalarına da. Mesela şoföre, manava, iş arkadaşlarına, ailesine..."


- Eşinizin beğendiğiniz, değer verdiğiniz en az birkaç özelliği yoksa. "Evliliği iyice bozuk gidenlerle konuşurken, 'Geriye dönüp baktığınızda, eşinizin beğendiğiniz ve değer verdiğiniz bir ya da birkaç özelliği var mıydı?' diye sorduğum zaman 'Yoktu,' diyorlar.
 
- İkisinden biri hami, koruyucu rolündeyse.

- Sık sık sizi çok beğendiğini, sonra da hiç beğenmediğini söylüyorsa.
- Tartışmalarda kişiliğe yönelik suçlamalar yaygınsa.
- Tartışmalarda aşağılama, küçük görme ifade eden sözler, jest ve mimikler varsa.

- Sık sık küsülmesi.
- Basit şeyleri büyütme, mesele yapma.


- Tartışmalarda uzak geçmişle ilgili kötü anıların olmaması.
- Kırıcı bir tartışmadan sonra ilişkiyi tamir etmek için çaba harcamamak veya bunda başarısızlık.

- Taraflardan biri ciddi bir sorun yaşamasını anne ve babaya bağlıyorsa.
-"Evlenince düzelir" diye düşünüyorsanız.
-Beraberliğinizi/eşinizi sıkıcı buluyorsanız.
-Durmadan "Aslında ne demek istediğinizi" anlatmak zorunda kalıyorsanız
-İlişkinin başında, eşlerden birinde alkol veya uyuşturucu kullanımı varsa.
Radikal.
« Son Düzenleme: 07 Nisan 2008, 23:43:55 Gönderen: bellezza »
〰〰〰〰🐠