Gönderen Konu: Facebook Bağımlılığına Dikkat!  (Okunma sayısı 3761 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Facebook Bağımlılığına Dikkat!
« : 04 Ağustos 2011, 14:14:17 »

Facebook Bağımlılığına Dikkat!


“Facebook’a bağımlı mı olduk?” sorusuna cevap arayan bir Amerikalı psikolog, yaptığı çalışmalar neticesinde asağıda sıralanan semptomların Facebook bağımlılığına yol açtığını ve bu semptomların 2-3 tanesinin görüldüğü kişilerin Facebook bağımlısı olduğunu iddia ediyor.
 
Facebook gelip geçici bir heves midir veya Julian Asange’ın suçladığı gibi CIA’ye çalışan bir sosyal ağ mıdır? Bugüne kadar Facebook hakkında dile getirilen düşüncelerin doğru olup olmadığı zamanla ortaya çıkacaktır.

Fakat şu an itibariyle doğru olan tek bir şey vardır ki o da 700 milyona yaklaşan üye sayısı ile Facebook’un dünyanın çekim merkezi olduğudur.
 
Üye olma sebebimiz ne olursa olsun dünyaya yön veren, insanların ilişki ve davranışlarında dönüşümler yaratan ve yeni bir insan profili ortaya çıkaran bir platformdur Facebook. Facebook bağımlılığı ile ilgili çalışma yapan psikoloğa göre hayattan koparcasına uzun süreler Facebook’ta vakit geçirmek bağımlılığa giden yolun başı. En az 350 milyon Facebook üyesinin bu hastalık ile karşı karşıya olduğunu iddia eden doktora göre “Facebook Bağımlılığı” diğer bağımlılıklar gibi tedavi edilmesi gereken bir hastalık.
 
Tolerans, yani Facebook’ta harcanan vakit, bağımlılığın en büyük göstergesi. Dış dünya ile iletişimi koparacak kadar çok Facebook’ta vakit geçirmek dikkat edilmesi gereken konulardan biri. Facebook bağımlılığını tespit etmek için yapılması gereken şey bilgisayarda kaç adet Facebook penceresinin açık olduğuna bakmaktır. Üçten fazla Facebook penceresi problem yaratabilir.
 
Facebook’a bağlanması ailesi tarafından belirli bir süreliğine yasaklanan bir gencin veya internet bağlantısı olmamasından dolayı Facebook hesabını kontrol edemeyen birinin, Facebook’ta olmadığı sürede olup biteni aşırı derecede merak etmesi bağımlılık göstergelerinden biridir. Bulduğu ilk fırsatta Facebook’a bağlanan ve duvarında paylaşılanları öğrenmek için yanıp tutuşan kişilerde Facebook bağımlılığından bahsedilir.
 
Facebook’ta harcadığı vakitten fırsat bulamayıp evinden dışarı çıkıp arkadaşları ile vakit geçiremeyen kişilerde bağımlılık başlamıştır. Bilgisayar başındayken etrafta olup bitene cevap vermeyen ve tepkisiz kalmak bağımlılık göstergesidir. Facebook’ta olmayı dışarıya çıkmaya tercih ediyorsanız siz de Facebook bağımlısı olma yolundasınız.
 
Bir arkadaşınız ile mesajlaşmak için Facebook’ta buluşma saati veriyor ve o saatte bilgisayar başında o kişiyle buluşuyorsanız Facebook bağımlılığına hoş geldiniz diyebiliriz.
 
Facebook’taki arkadaş sayısı ile ilgili de bir çok makale ve haber yazılıp çizilmiştir. Sosyal ağlarda sayının pek bir şey ifade etmediğini savunan biz kaliteli ve dolu iletişimin sosyal medyanın harcı olduğunu defalarca söyledik. Amerikalı psikologa göre Facebook’taki arkadaşlarınızın %80’ini tanımıyorsanız o zaman siz bir Facebook bağımlısısınız.
 
Facebook’u gerçek hayata taşımak da bağımlılığın bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Yeni tanıştığınız birine Facebook hesabının olup olmadığını sormanız, “daha sonra Facebook’ta konuşuruz” veya “seni Facebook’ta ekliyeceğim” gibi sözler söylemeniz sizin bağımlı olduğunuzu gösteriyor.
 
Her şeyin fazlası zarardır diyerek, gerçek hayattan koparak sosyal ağlarda yer edinmek isteyenlerin kendileri başta olmak üzere içerisinde bulundukları kurumlara da zarar vereceğini düşünmekteyiz.

Gerçek hayatta sosyal ve aktif olanların keyifli paylaşımlarda bulunduğunu, gerçek hayatta içine kapanık olan bir kişinin bilgisayar başında dışa dönük bir kişiye dönüşmenin mümkün olmadığına inanmaktayız.
 
Şimdi, siz de bakın bakalım Facebook bağımlılığı sizde baş göstermeye başlamış mı?
 
sosyalmedya.co
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
'Face' sabit ama 'beyin' farklı...
« Yanıtla #1 : 23 Ekim 2011, 02:32:55 »
'Face' sabit ama 'beyin' farklı...

Facebook beyin yapınızı değiştirebilir.

'Face' sabit ama 'beyin' farklı... İngilterede yapılan bir araştırmaya göre, internetteki sosyal ağların, insanların beyin yapısını değiştirebileceğine dair bulgular elde edilmiş. BBC'nin haberine göre 125 üniversite öğrencisinin üç boyutlu beyin taraması çıkartılmış, elde edilen sonuçlara göre kişinin Facebook'da sahip olduğu arkadaş sayısı ile beyindeki gri madde olarak tabir edilen, belirli bölgelerin büyüklüğü arasında ilişki tespit edilmiş. Beyindeki söz konusu bölgeler, sosyal ilişkiler, hafıza ve otizm ile ilgliymiş.
 
Araştırmacı Dr Ryota Kanai'ye göre "heyecan verici soru" şuymuş: Acaba söz konusu beyin bölgeleri zamanla değişim gösteriyor mu? Ona göre internetin beynimizi değiştirip, değiştirmediği kesinlikle ancak o zaman anlaşılabilecekmiş.
 
Bu arada sosyal ağlar ile ilgili bir dikkat çekici haber de şu:

Europe Versus Facebook adlı örgütten Max Schrems, Facebook'da hesabınız olmasa dahi sizin hakkınızda bilgi toplandığını iddia etti. Buna "Gölge Profiller" deniyor. Bir arkadaşınız, iş yerinizdeki dostlarınız, sizin ve kendilerinin haberi olmadan Facebook üzerinden çeşitli bilgi paylaşımlarına giriyorlar. Örneğin "akıllı cep telefonlarının" Facebook hesapları ile senkronize olmasına izin veriyorlar, e-postalarını aynı şekilde Facebook üzerinden senkronize ediyorlar. Bütün bunlar, Facebook'un elinde sizin hakkınızda veri birikimine yol açıyor. Yani haberiniz bile yok ama siz aslında çoktan Facebook'un serverlarında bir yerlerde profillenmiş durumdasınız...
 
iyibilgi.com  özel  
〰〰〰〰🐠

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Facebook Bağımlılığına Dikkat!
« Yanıtla #2 : 15 Eylül 2013, 22:25:53 »

 Sosyal medyanın topluma verdiği zarar artıyor
 Gençler ve çocuklar arasındaki yaygın internet kullanımı mobbing tehlikesini de beraberinde getiriyor. İnternet üzerinden dışlanma, aşağılanma ve dedikoduya maruz kalan kurbanların sayısı artıyor.
 
[justify]Siber Mobbing ile Mücadele Derneği'nin yaptığı bir araştırma Almanya’da her 3 ila 5 gençten birinin en az bir kez “siber mobbing” adı verilen internet üzerinden tacize maruz kaldığını ortaya koyuyor.[/justify]
[justify]Derneğin Berlin'de düzenlediği toplantının gündeminde konuya kamuoyunun dikkatini çekmek ve vakaların önüne geçmek için yapılabilecekler vardı.[/justify]
[justify]Uzmanlar söz konusu soruna kamuoyunda ve aile içinde daha fazla yer verilmesi gerekliliğine dikkat çekti. Derneğin başkanı Uwe Leest, "Kamuoyunda tartışılmadan bu fenomenle verimli bir şekilde mücadele etmemiz mümkün değil" şeklinde konuştu.[/justify]
[justify]‘Zorbalık hep vardı'[/justify]
[justify]ABD Wisconsin Üniversitesi'nden bilim adamı Justin Patchin, "Zorbalık günümüz teknolojisinin gelişmesinden çok önce de vardı" açıklamasını yapıyor. Ancak uzmana göre, teknolojiyi kullanan bu yeni nesil zorbalık, çocukları her gittikleri yerde takip etmesi ve internete bir kez düşen bir bilgiden kurtulmanın neredeyse imkânsız olması nedeniyle mücadeleyi oldukça zorlaştırıyor.[/justify]
[justify]Çocuklar ve gençler arasındaki iletişimin büyük bölümünün kısa mesajlar ve akıllı telefon uygulamaları üzerinden yürütüldüğünü belirten Patchin, bunun ebeveynlerin ve öğretmenlerin takibini zorlaştırdığını kaydediyor. Patchin çocukların teknolojik konularda bazen yetişkinlerden daha fazla bilgi sahibi olmasının da zorluk yaratabildiğini belirtiyor.[/justify]
[justify]Uzmana göre interneti yasaklamak da çözüm değil. Zira çocuklar internete erişmenin mutlaka bir yolunu buluyor.[/justify]
[justify]"Kurbanların yaşı giderek düşüyor" uyarısında bulunan Siber Mobbing ile Mücadele Derneği'nden Catarina Katzer, okulların bunun önüne geçmek için biran önce bu yönde koruyucu çalışmalara başlaması gerektiğini kaydediyor.[/justify]
incanews.com