Gönderen Konu: Faydalı Bilgiler  (Okunma sayısı 354219 defa)

0 Üye ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Çürüklere karşı yoğurt
« Yanıtla #525 : 26 Nisan 2010, 00:37:17 »




Yoğurtta bulunan iyi huylu bakteriler diş çürümesi ve ter kokusunu önlüyor

Bilim insanları lactobacillus adlı bir bakterinin Strepptococcus mutans”ları diş minelerinden silerek yok ettiğini ve böylece dişlerin çürümesini önlediğini buldu.
Strepptococcus mutans dişin yüzeyine yapışarak, bir asit salgılıyor ve bu asit diş minelerine zarar veriyor. Ancak yoğurtta bulunan bir başka bakteri dişlerin imdadına yetişiyor.

Laboratuvar testlerinde lactobacillus bakterisi içeren ciklet çiğnendiğinde, Strepptococcus mutans”ların sayısının azaldığı ve diş çürüme riskinin de düştüğü gözlemlendi. Alman kimya devi BASF, diş çürümelerini önleyici lactobacillus içeren bir ciklet üzerinde çalışıyor. Ağız çalkalama sıvısı ve diş macunları da sırada. BASF”in ArGe”den sorumlu yetkilisi Stefan Marcinowski, ürünlerin 2007″de hazır olacağını açıkladı.

KOLTUK ALTI VE AYAK KOKUSUNA DA ÇARE

Yoğurtta bulunan iyi huylu lactobacillus bakterisinin bir kullanım alanı daha var, koltuk altı. Bu bakterinin koltuk altında ter kokusuna ve hatta ayakta kötü kokulara neden olan diğer bakterileri de silme özelliği olduğu saptandı.

Tam adı, Lactobacillus Bulgaricus olan bakteri, sütün içinde yaşıyor ve yoğurt yapımında etkili oluyor. Bilim insanları bu bakterinin önceleri bitkilerin yapraklarında yaşadığını, ancak sonraları ineklere ve dolayısıyla da süt ürünlerine geçerek yaşamını bu ortamda sürdürdüğünü tahmin ediyor.

Haber3
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Gözdeki şiş ve morluklara elveda!
« Yanıtla #526 : 28 Nisan 2010, 11:01:22 »

 
Gözaltınızın şişmesinden ve göz altınızdaki morluklardan şikayetçiyseniz, bu yazı tam size göre! Göz altı şişlikleri ve mor halkalar nasıl giderilir, Dr. Melisa Eczacıbaşı açıklıyor.
   
Gözlerin baş düşmanları arasında güneş ışınları, solaryum, uykusuzluk, fazla miktarda ışığa maruz kalmak, beyinsel ve fiziksel yorgunluklar gelir. Göz çevresinin başlıca düşmanları ise, güneş ışınları ve spot gibi kuvvetli ışıklardır. Göz çevresinin derisi bunlar sayesinde kurur ve yapısı incelir. Böylece çeşitli sorunlar ortaya çıkar.

Doğal eczaneden faydalanın
Göz çevresindeki şişlikler ve morluklar için evde var olan malzemeleri kullanabilirsiniz. Örneğin yeşil çay içildiğinde ya de kompres yapıldığında, o bölgedeki ödemi çözer ve şişlikleri azaltır. Maydanoz suyu veya siyah çayla yapılan kompresler de aynı şekilde faydalıdır.

Dr. Melisa Eczacıbaşı, yorgunluk ve uykusuzluğa bağlı gelişen şişkinlikleri gidermenin en pratik yolunun, göz altı kompresleri ve maskeler olduğunu vurguluyor. Özellikle diüretik etkisi olan ve vücuttan su atabilen karışımları içmek, göz çevresi sorunlarınızı çözmenize yardımcıdır.

Gözaltı şişlikleri için

- Yeşil çay, hem içilebilir hem de göz altı kompresi olarak uygulanabilir.

- Haşlanmış patatesleri soğuttuktan sonra direkt veya ince bir beze sararak kompres yapabilirsiniz.

- Doğal çay yapraklarını demleyip soğuttuktan sonra gazlı beze sarıp o bölgelerde bekletin.

- Evde buzdolabında tutacağınız küp şeklinde buz parçalarını sabahları göz altınızda gezdirin. Soğutulmuş bir kaşığın tersi de bu görevi görür.

Gözaltı morluklar için öneriler

- Uykunuzun niceliği ve niteliğine dikkat edin

- Yüzünüzde sıcak su yerine soğuk su kullanın.

- Uzun süre bilgisayar başında oturmak, tek noktaya konsantre olmak gözlerinize yorup göz altlarınıza zarar verir. Arada bilgisayar başından kalkıp, gözlerinizi dinlendirin.

- Tuz tüketimini azaltın.

- K vitamini içeren kremler kullanın.

- Aşırı güneş, solaryum, yapay ışıklar gözaltı bağ dokusunu zayıflatarak gözlerinize zarar verir. UV filtreli güneş gözlüğü kullanmaya dikkat edin.

- Yeşil çay, siyah çay diüretik etkileri ile ödemleri azaltacaklar. Bol bol bitki çayı için.

*C vitamin içeren ürünler hem antioksidan etkileri hem da damar çeperine güçlendirdikleri için göz altı dokularını da destekleyecekler.

*Yaban mersini,kuş burnu,çilek,turunçgiller,soğan,üzüm extreleri hem güçlü birer antioksidan hem de kollojen elastin sentezini artırarak göz altı dokuyu desteklerler.

haber 7
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı 12Eylül

  • kullu halin yezülü........
  • okur
  • *
  • İleti: 94
Ynt: Faydalı Bilgiler
« Yanıtla #527 : 29 Nisan 2010, 18:13:10 »
çok güzel bu bilgiler teşekkürler inşaAllah faydası olur
viyanada abdest alıp cin seddi üzerinde namaz  kılan tüm osmanlı torunlarına selam olsun!!!!!!!!!

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
İşte ev kadınlarının hastalığı!
« Yanıtla #528 : 06 Mayıs 2010, 01:35:30 »

Ev kadınlarında sık görülen bilek siniri sıkışmasına dikkat!

Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Parmaksızoğlu, bilek siniri sıkışması olarak tanımlanan Karpal Tünel Sendromu hakkında bilgi vererek, hastalığın en belirgin bulgusunun sabahları bir veya iki elde görülen şiddetli uyuşma olduğunu söyledi.

Parmaksızoğlu, şöyle devam etti: ''Sendrom, özellikle ev işi yapan kadınlarda ve bankacılarda görülüyor. Hasta zaman içinde dikiş, yün örme gibi ince beceriler gerektiren işleri yapmakta zorlanır, elinden eşyalar düşmeye başlar.

Hasta özellikle bir gün önce yer silme, çamaşır gibi ellerini aşırı kullandığı, zorladığı ev işlerini yapmış ise o gün şikayetlerini daha çok hisseder. Hastalığın en tipik bulgusu sabaha karşı uykudan uyandıran uyuşma ve bazen buna eşlik eden ağrıdır.

Bilek çevresi kırıklarında bu hastalık yine sık olarak karşımıza çıkabilir. Bu sıkışma sonucu sinirde ileti yavaşlar. Karpal Tünel Sendromu'nda sıkışan sinir tarafından kontrol edilen avuç içi kasları tam randımanlı çalışamadığı için hasta elinden eşyaları düşürür veya ince beceri gerektiren işleri yapmakta zorlanır.''

Hastalığın tedavisine de işaret eden Parmaksızoğlu, hafif ve yeni başlamış olgularda gece uyurken bileğin bükülmesini önleyici atellerin kullanılabildiğini ve kanal içi ödemi azaltmak için tedaviye ilaç ilave edilebildiğini kaydetti.

RealAge
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Gür saçlara sahip olmak çok kolay
« Yanıtla #529 : 09 Mayıs 2010, 00:04:48 »

08 Mayıs 2010 Cumartesi 15:58Uzmanlar, saça parlaklık kazandıran bol miktarda kükürt olduğundan parlak ve gür saçlara sahip olmak için bakın ne önerdiler?

Uzmanlar, saça parlaklık kazandıran bol miktarda kükürt olduğundan parlak ve gür saçlara sahip olmak için haftada en az 4 adet yumurta yemek gerektiği tavsiyesinde bulunuyor. İşte pırıl pırıl parlayan gür saçlar için bitkisel öneriler…

Bol protein içeren  besinler  (et, balık, kümes hayvanları, peynir) salatayla birlikte yendiğinde saçlar gürleşir. Çünkü saçın yüzde 97’si protein maddesi olan keratinden oluşuyor.

Parlak ve gür saçlar için bitkisel kür

Isıtılmış zeytinyağına bir çay kaşığı çam terebentin koyup, bu karışımı haftada bir gün saç diplerine sürün. İki saat beklettikten sonra yıkayın.

Saçları besleyici maske

1 yumurta sarısı, 1  çay  bardağı demlenmiş çay, 1 çorba kaşığı badem yağı ve 2 damla limon suyunu bir kapta karıştırın. Saç diplerinize sürüp masaj yaparak iyice yedirin. 10-15 dakika bekleyip şampuanla yıkayın.

Daha gür ve parlak saçlar için maske

1 yumurtanın sarısı ile 2 çorba kaşığı zeytinyağını karıştırın. Saç diplerine sürüp masaj yapın ve 10 dakika bekleyin. Sampuanla yıkayıp durulayın. Saçlarınızın parlak ve sağlıklı bir görünüm kazandığını göreceksiniz.

Pırıl pırıl parlayan saçlar için öneriler

Ihlamur 20 dakika süreyle suda demlenir. Süzülerek elde edile sıvıya 1 tutam kına tozu ilave edilerek şampuan kıvamına gelene kadar karıştırın. Hazırlanan bu şampuanla saçlar sık sık yıkarak taranır.

Kişniş ve hatmi kökleri demlenmiş çay suyunda yarım saat süre ile kaynatılır. Sıkılarak elde edilen karışım bir kavanoza doldurularak 1 gün dinlendirilerek tekrar süzülür hazırlanan bu karışımla saçlar sık sık yıkanır

Erguvan ağacının yakılmasından elde edilen külleri elendikten sonra turp suyu ile birlikte 20 dakika süre ile kaynatılır. Süzülerek elde edilen karışımla saçlar sık sık yıkanarak taranır.

internethaber
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Tırnak Kesimine Özen Gösterin
« Yanıtla #530 : 24 Mayıs 2010, 00:16:37 »

Tırnak batmasının birçok nedenleri var. İşte o nedenlerden biri... Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit 

Bursa Özel Bahar Hastanesi'nden Ortopedi Ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Murat Saylık, "Tırnak batmaları parmak ucunun her iki yanında veya tek taraflı olabilir. Sebep, genellikle yanlış tırnak kesimi uygulamaları, tırnağın yapı olarak içe dönük olması, dar ve topuklu ayakkabı giyme alışkanlığı gibi sebeplerin birsi veya bir kaçı olmasıdır." dedi.

Bazen tırnak uç kısımlarının yan taraflardan deriye battığını ve bir yabancı cisim gibi reaksiyon başlattığını belirten Op. Dr. Murat Saylık, bazen ise tırnağın yalnızca köşelerde değil, tümüyle tırnak yatağına batık hale gelebildiğini kaydetti.

Her iki durumda da ilk bulguların ağrı ve şişme olduğunu dile getiren Dr. Saylık, batma bölgesinde kanama olabileceğini veya enfeksiyon gelişip iltihap gelebileceğini söyledi.

Tedavi edilmediğinde ise iltihabın kemiğe ilerlemesi (osteomyelit) ve sistemik enfeksiyonlar oluşabileceğini anlatan Op. Dr. Murat Saylık, "Ayakkabı giymek ve yürümek çok zor olabilir. Tırnak batması birçok sebepten oluşabilir, en sık neden yanlış tırnak kesimidir, tırnağı çok derin kesmek, tırnak uçlarını içeriye doğru çok kıvrık kesmek en sık yapılan yanlışlardır; bu durumda yeniden büyüyen tırnak batarak büyüyecektir. Çok dar veya sivri burunlu ayakkabı giymek de tırnak batmasına sebep oluyor." diye ifade etti.

Tedavide tırnağın tamamen çekilmesinin geçici bir süre rahatlık sağladığını vurgulayan Dr. Saylık, tırnak tekrar çıkacağından, yeniden batma olacağının unutulmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, tırnak tamamen çekildiğinde hasta için daha ağrılı geçeceğine işaret eden Saylık, tırnak altı bölge yeniden tırnak çıkana kadar dış etmenlere karşı açık olacağından, hassasiyet ve ağrının da uzun süreceğini kaydetti.

Aktif Haber
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Yaz nezlesine yakalanmayın
« Yanıtla #531 : 03 Haziran 2010, 01:37:40 »

Bahar aylarından yaz aylarına geçiş sürecinde grip, soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülüyor. Kişiler öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, yaygın vücut ağrıları, halsizlik ve yorgunluk şikayeti yaşıyor. Saman nezlesi, polen alerjisi, mevsimsel alerjik rinit de en sık görülen alerjik reaksiyonlar olarak ortaya çıkıyor.

Tekden Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ali Osman Aksoy, bahar aylarından yaz aylarına geçiş döneminde olunduğunu hatırlatarak, yaz aylarını nezle olmadan geçirebilmek için bazı tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Op. Dr. Ali Osman Aksoy, "Mevsim geçişleri insanların üst solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık maruz kalmalarının sebeplerinden birisidir.

Bunun sebebi bahar ayları ile birlikte insanlardaki hareketlilik oranlarının artmasından kaynaklanmaktadır. Isı değişimleri gece ve gündüz arasındaki ısı farklılıkları daha sık üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açmaktadır.

Bu dönemde alerjik solunum yolu hastalıklarda da artış görülmektedir. Bu hastalıklardan bir tanesi de halk arasında saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinit hastalığıdır. Bu hastalık insanların yaklaşık 5'te 1'ini etkileyen, her yaş grubunu tehdit eden, hayat kalitesini azaltan, iş verimini düşüren, öğrencilerin okul performansını azaltan, hayatı tehdit etmese bile yaşam kalitesini düşüren bir rahatsızlıktır." dedi.

Yaz aylarında toplumun yüzde 20'sinde gribal enfeksiyon riski olduğunu aktaran Op. Dr. Ali Osman Aksoy, şu bilgileri verdi: "Hastalığın bir diğer önem ise mevsimsel soğuk algınlığı ya da gribal enfeksiyonlarla da hem belirtilerinin hem hasta şikayetlerinin hem de muayene bulgularının karışıyor olmasıdır."

Haber Aktüel
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Arı sokması bu rahatsızlığa iyi!
« Yanıtla #532 : 30 Haziran 2010, 01:47:26 »

Bilim adamları, arı sokmasından kaynaklanan sıvı zehrin faydasını keşfetti.Bilim adamları, arı sokmasından kaynaklanan sıvı zehrin eklem iltihabını tedavi etmeye ve hatta önlemeye yardımcı olduğunu belirlediler.

The Telegraph'ta yer alan habere göre, Brezilya'daki Sao Paulo Üniversitesi'nde görevli araştırma ekibi, arı zehrinin eklem iltihabına yol açan eklemlerdeki zararlı iltihabı kontrol edebildiğini tespit ettiler. Bu zehrin vücutta iltihabı düzenleyen doğal hormonları artıran moleküller içerdiği kaydedildi.

Uzmanlar, arı zehrinin eklem iltihabı ağrısına çare olabilecek yeni tedaviler geliştirmede kullanılabileceğine inanıyorlar.

Arı tedavisi, romatizma ve eklem iltihabı gibi sorunlar yaşayan hastalarda gözle görünür etki yapıyor. Zehir kan dolaşımını hızlandırıyor, ağrıyı dindiriyor ve iltihabı yok ediyor. Bu tedavinin zaten astım ve MS gibi hastalıkların tedavisinde alternatif olarak kullanıldığı belirtiliyor.

Haber Aktüel

Not; Alerjisi olanlarda ölüme sebebiyet verir.
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Sıcak havalarda besinlere dikkat!
« Yanıtla #533 : 08 Temmuz 2010, 10:03:32 »
 
Uzmanlardan beslenme uyarısı. Yaz aylarında yediklerinize diğer mevsimlerden daha çok dikkat edin. Çünkü...

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, yaz aylarında ishalin görülme oranının atmasının, yağmur sularının kanalizasyon sularına karışmasından kaynaklandığını belirterek, sıcak hava nedeniyle bazı besinlerin kolay bozulmasının da bakteri oluşumuna neden olduğunu söyledi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, ANKA'ya yaptığı açıklamada, ishalin yaz aylarında görülme oranının atmasının, yaz aylarında bakterilerin kolay üremesinden kaynaklandığını söyledi. Sıcağın fazla olduğu, yağmurla birlikte içme sularına kanalizasyon sularının karışmasının ishal yapan bakterilerin önemli bir kısmını oluşturduğuna dikkat çeken Balık, sıcak hava nedeniyle bazı besinlerin kolay bozulmasının da bakteri oluşumuna neden olduğunu bildirdi.

Tavuk ürünlerinde, süt ve süt ürünlerinde, deniz ürünlerinde bakteri üremesinin kolay oluştuğunu belirten Balık, gıdaların açıkta pazarlanmaması gerektiğini, gıdaların soğuk zincirlerde barındırılması gerektiğini dile getirdi.

SEBZE VE MEYVELER İYİ YIKANMALI

"Çiğ yenilen sebze ve meyvelerin özellikle kanalizasyona karışmış sularla sulanıyorsa, klor tableti ve sirekeli sularda bekletilip, temiz çeşme sularında yıkanmalı" diyen Balık, gıda alınan yerlerin temiz olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Belediyelerin marul, maydanoz gibi sebzelerin sulandığı yerleri görmesinin gerektiğini kaydeden Balık, Belediyelerin gıdaların üretim yerlerini kontrol altına alması gerektiğini, gıdaların açıkta satılmamasını, çiğ yenilen sebze meyvelerin iyi yıkanmasını gerektiğini vurguladı.(

iyilikgüzellik
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Dutun faydalarını bir bilseniz
« Yanıtla #534 : 10 Temmuz 2010, 01:21:26 »

 
Tükettiğimiz dutun neye nasıl iyi geldiğini görünce çok şaşıracaksınız. İşte faydaları..

Vücuda kuvvet verir, kansızlığa iyi gelir.
Ağız, bademcik ve boğaz iltihabı, diş eti hastalıkları ve öksürüğe karşı faydalıdır.

Ateş düşürür. Karaciğeri kuvvetlendirir. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder.
Özellikle yemekle birlikte yenildiğinde hazmı kolaylaştırır.

Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak kurtlarını düşürür. Mide ve bağırsakları rahatlatır. Kara dut ise ağız ve boğaz iltihaplarına iyi gelir. Dut hangi şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır. Kişinin kilo almasını sağlar ve iştah açar.

Beyaz dutun 15-20 gram yaprağı üç su bardağı su ile kaynatıp içilirse iyi bir idrar söktürücü olduğu görülür. Bu terkip aynı zamanda ateş düşürücü olarak da kullanılmaktadır.

Dutun taze yapraklarıyla derideki yaralara ve burundaki kanamalara tampon yapılırsa kanamaları durdurur.

Dut hangi şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır. Kişinin kilo almasını sağlar ve iştah açar.

Kara dutun yaprakları ve kabukları kaynatılıp elde edilen sıvı ile gargara yapılırsa boğaz, ağız ve diş eti iltihaplarına iyi gelir. Ancak kara dut kabız yapabilir.

Sabah aç karnına olgunlaşmış beyaz dut yer ve üzerine su içerlerse bağırsaklarının çalışmasını sağlamış olurlar. Ancak bu durum abartılırsa bu kez de ishale sebebiyet verebileceği bilinmelidir

iyilikgüzellik
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
'Besin Zehirlenmeleri Hijyenle Önlenir'
« Yanıtla #535 : 25 Temmuz 2010, 00:50:30 »

Osmaniye Sağlık İl Müdürü Dr. Mehmet Cingöz besin zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyardı.
Yaz aylarında besin zehirlenmelerinin daha çok bakteri kaynaklı olduğuna dikkat çeken Cingöz, temizlik kurallarına titizlikle uyulması gerektiğine dikkat çekti.

Cingöz, "Bütün besinlerde bakteriler bulunur. Ancak, kötü koşularda nakledilen, pişirilen ya da saklanan besinlerde bakteriler çok çabuk çoğalır ve zehirlenmelere yol açar. Besinlerin hazırlanması sırasında temizlik kurallarına gereken özenin gösterilmemesi besin zehirlenmelerine yol açabilir. Gıda zehirlenmelerinden en fazla etkilenen riskli gruplar yaşlılar, bebekler ve küçük çocuklardır." dedi.

Alınması gereken önlemler hakkında da bilgi veren Osmaniye Sağlık İl Müdürü Dr. Mehmet Cingöz, "Mutfakta genel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Eller sık sık su ve sabunla yıkanmalı, tırnaklar uzun ve kirli olmamalıdır. Ellerde açık yara varsa eldiven kullanılmalıdır. Sebze ve meyveler temiz sularla, çok iyi şekilde yıkanmalıdır. Özellikle çiğ yenen sebze ve meyvelerdeki zirai ilaç kalıntılarının tamamının temizlenmesi gerekmektedir." diye konuştu.

Aktif Haber
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Mevsimin en faydalı meyvesi İNCİR
« Yanıtla #536 : 22 Eylül 2010, 00:01:47 »
 
Sağlık bir anlamda meyve yemekten geçiyor. En önemlisi ise doğru meyveyi mevsiminde yemek...

İncir bünyesindeki vitaminlerle adeta bir enerji deposu.Uzmanlar tarafından günde 3-4 tane tüketilmesi önerilen incirin, bünyesinde barındırdığı vitaminler nedeniyle enerji vermesinin yanında, çocukların gelişiminde anne sütü kadar faydalı olduğu ayrıca kolesterolü de düzenlediği bildirildi.

İncirin, içerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besin olduğunu belirtilirken, bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği ile de dikkati çekiyor. Kurutulmuş incirin balgam söktürücü özelliği de ortaya çıkarken, kuru incirin içerdiği protein miktarı yönünden fakir, sentezinde kullanılan aminoasit çeşidi açısından zengin olduğu için de hücre gelişimini desteklediği bildiriliyor.

Uzman Diyetisyen Banu Topalakçı, incirin bünyesinde şeker, albüminli maddeler, organik asitler, pektin, provitamin, A, B1, B2, C vitaminleri, magnezyum, kükürt ve fosfor bulunduğunu söyledi.

iyilikgüzellik
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Uyku sorunu çekenlere bire bir
« Yanıtla #537 : 03 Ekim 2010, 01:40:04 »

Tam bir C vitamini deposu olan meyvenin ateş düşürücü ve ishal kesici özelliği de bulunuyor...

Kırklareli'ndeki halk pazarlarında satılan Kızılcık, köy sakinlerin geçim kaynağı, hastaların şifa kaynağı oldu. Kırklareli'nde çarşamba günleri kurulan halk pazarında, bir çok hastalığa deva olarak bilinen ve çoğunlukla yaşlı insanların tükettiği kızılcık, pazardaki yerini almaya başladı.

Kırklareli merkeze bağlı Ahmetçe köyünden Mesut Tarı, günde yaklaşık 150 kilogram kızılcık sattığını söyledi. Kızılcıkları dere yataklarındaki doğal ortamda yetişen ağaçlardan topladıklarını ve pazarlarda kilogramını 2 liradan sattıklarını ifade eden Tarı, kızılcığın marmelat ve komposto yapılarak tüketildiğini bildirdi.

KIZILCIK C VİTAMİNİ DEPOSU

Kırklareli Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Gıda Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sadık Uçar, yaptığı açıklamada, kızılcıktaki c vitaminin portakalın iki katı olduğunu söyledi.

Kızılcığın antioksidan içeriğinin portakala oranla daha yüksek olduğunu anlatan Uçar, ''Kızılcığın ortalama C vitamini 100-120 miligram civarında. Portakalda ise ortalama 50-60 miligram civarında. Kızılcığın C vitamini oldukça yüksek. Antioksidan özelliği de C vitamininden kaynaklanıyor'' dedi.

Kızılcığın vücut direncini artırarak, vücuttaki iltihaplanmayı önleyen, alerjileri azaltan, kan damarlarını güçlendirme özelliğine sahip olduğuna işaret eden Uçar, şöyle devam etti:

''Kızılcık ateşli hastalıklarda ve menopozdaki ateş basmalarında rahatlatıcı bir özelliği var. Beynimizdeki epifiz bezi, hava karardıktan sonra melatonin adı verilen bir hormon salgılar. Yaşam ritmimizi ve uykumuzu bu hormona borçluyuz. Birçok bilim insanı melatonini en önemli antioksidan olarak tanımlarlar. Melatonin takviyesi günümüzdeki temel anti aging tedavilerinden birisi olmuştur.

Bu hormonun doktor kontrolünde kullanımı, bağışıklık sistemini ve yaşam kalitesini etkili bir şekilde yükseltir. Melatonin ilaçlarının birçoğu kızılcıktan yapılır. Uyku sorunu yaşayanlara gece yatmadan önce bir bardak kızılcık suyu içmelerini tavsiye ederim. Kızılcık kabuğu aynı zamanda ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir.''

bugün
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Unutkanlığa karşı bire bir
« Yanıtla #538 : 19 Ekim 2010, 00:10:38 »

 
Yaşla birlikte ortaya çıkan unutkanlığı azaltıyor...

ABD’de Illinois Üniversitesi bilim adamlarının yaptığı araştırma, kerevizin yaşla birlikte ortaya çıkan unutkanlığı azalttığını kanıtladı.

Yaşlı fareler üzerinde gerçekleştirilen deneyler sonucunda kerevizde bulunan “luteolin” adlı maddenin bunamayı ve unutkanlığı geciktirdiği anlaşıldı.

İleri yaşlardaki denekler üzerinde yapılan deneyler de düzenli olarak bolca kereviz tüketen kişilerin hafıza testlerinde daha iyi sonuçlar aldıklarını kanıtladı.

Mucize madde “luteolin” biberde de bulunuyor.

iyilikgüzellik
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ayva her derde deva!
« Yanıtla #539 : 21 Ekim 2010, 00:40:39 »


  
Ayva (sefercel) : Gülgillerden çiçekleri iri ve pembe renkli; Yapraklarının altı tüylü, Orta yükseklikteki bir ağacın meyvesidir.

 Ayva; limondan büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe ve ufak çekirdekli bir meyvedir. Vitamini boldur. Çiğ yenilmesi tavsiye edilmez. Komposto veya jöle yapılarak veya külde pişirildikten sonra yenmesi uygundur.

Faydası : İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler, beyaz akıntıyı keser.Bronşit, müzmin öksürük ve veremde faydalıdır. Ağızdan su gelmesini ve kan kusmayı önler. Vücudun gelişmesine yardım eder.

Merhem yapılarak kullanıldığı takdirde; El, Ayak, Ve göğüs ucu çatlaklarını, Yüz ve...Boyun kırışıklıklarını giderir. Egzama kaşıntılarını ve Basur memelerinin doğurduğu şikayetleri giderir. Kabızlık çekenler Ve tansiyonu yüksek olanlar yememelidir.

iyilikgüzellik
〰〰〰〰🐠