Abdülmuttalib'in esas ismi Şeybe'dir. Şeybe, babası Haşim vefat ettiğinde, daha çocuktu. Bir gün Medine'de dayılarının evi önünde arkadaşlarıyla ok talimleri yapıyordu. Onları seyreden büyükler, Şeybe'nin alnında parlayan nurdan, onun şerefli bir kimsenin oğlu olduğunu tahmin ederek hayran kaldılar.
Ok atma sırası Şeybe'ye geldiğinde, yayını gerip hedefe okunu saldı. Ok, tam isabet edince, o heyecanla; "Ben Haşim'in oğluyum. Elbette okum hedefini bulur!" dedi. Onun bu sözlerinden, Mekkeli Haşim'in oğlu olduğunu anladılar.
O sırada Haşim vefat etmişti. Abdü Menaf oğullarından biri Mekke'ye döndüğünde, Haşim'in kardeşi Muttalib'e; "Medine'de bulunan yeğenin Şeybe çok akıllı bir çocuk. Alnında da herkesi hayran bırakan bir nur parlıyor. Böyle kıymetli bir çocuğu yanınızdan ayırmanız doğru mu?" dedi.
Bunun üzerine Muttalib, hemen Medine'ye gitti ve yeğeni Şeybe'yi alarak Mekke'ye getirdi. Mekke sokaklarında; "Bu çocuk kimdir?" diye soranlara da; zarar vermemeleri için "Kölemdir" derdi. Bundan sonra Şeybe'nin ismi, Muttalib'in kölesi anlamına gelen Abdülmuttalib olarak kaldı.