"... hayatta 'de' sorunu"Ülke ve magazin gündeminde, ekonomi gündeminde, şimdi aklıma gelmeyen birçok gündemde, eminim ki başka sorunlar vardır; ama ben bugün
‘de’ sorunundan söz edeceğim.
Türkçe âlimi değilim, yazım hatalarım da olmuştur, ama ben bu ‘
de’ meselesine takığım. Aman ‘
de’ deyip geçebilirsiniz oysa ‘
de’ meselesi çok derinlerde…
Galiba ilkokulda öğretiyorlardı, ‘
dahi’ anlamına gelen ‘
de’ler ayrı yazılır diye. Hani ‘
evdeyim’ derken ‘
de’leri kelimelerle yapışık kardeş yapıp, birleştiriyorduk da, ‘
ben de özledim ben de’ derken ayrı yazıyorduk. Lakin hemen arkasından gelen ‘
resmin var şu an elimde’ derken
elimde’nin ‘
de’sini ayırmıyorduk. Oysa yurdum insanı, sanıyorum ki, ayırımcı değil, birleştirici unsurları sevdiğinden, aslında dahi anlamına gelen ve kendi başına bir varoluşa haiz olması gereken ‘
de’leri de ana-kelimeye bağlamayı seviyor. Dahi anlamına gelen ‘
de’ler birleşik yazılıyor. Seyirci kareoke yapsın diye, şarkı yarışmalarında yayınlanan şarkı sözlerinde, o ‘
de’ler birleştiriliyor ve bana da olanlar oluyor. ‘
Dalgalandım da duruldum’ yerine ekranda ‘
dalgalandımda’ satırını gördüğümde, ruhum bir işkencecinin elindeymişçesine daralıyor, bodoslama televizyona saldırmak, o ‘
de’leri kanırta kanırta ana-kelimeden koparıp, sonra da ana-kelimeyi ve ‘
de’leri özgürlüğüne kavuşturmak istiyorum, lakin elimde değil… Telefon açıp, şu ‘
de’leri n’olur ayırın desem, beni deli sanacaklar, sansınlar da, ben ‘
de’ sorunumu telefona çıkan kıza anlatırken, kız muhtemelen telefonu yüzüme kapatacak ve ben telefonu telsizinden kıracağım.
‘
De’ üzerinde durulmalı. Çünkü bir takı olan ‘
de’ başlı başına bir anlam farklılığı yaratıyor. Miniminnacık oluşuna aldırmayın, yaptığı etki öyle büyük ki… Mesela ‘
seni seviyorum’ derse âşık, sevgili ‘
ben de seni seviyorum’ yanıtını verirse, soruyorum etkisi aynı mıdır? İlki kadar güçlü müdür? ‘Ben de’ derken bir muhabbet azalması var mıdır, yok mudur? Hiçbir zaman ‘
ben de’, ‘
ben’ kadar güçlü olamaz ki. ‘
De’ diyerek katılmadığımız olaylara karışabiliriz mesela. ‘
Ben de gittim’ diyorsanız, buradaki ‘
de’ sizi kurtarmaz ama en azından gönülsüz olduğunuzu anlarız.
Bazı kelimelere takığım işte. Bunlardan biri de ‘
işte’ sözcüğü. Takıldığım işte sözcüğünün kendisi değil, bazı yerlerdeki kullanımı. Hani çocuk yaramazlık yapıp bir şey kırdığında anne sorar: ‘
Oğlum niye kırdın?’ Çocuk cevap verir: ‘
İşte!’ Bu
‘işte’ bir çocuğa yakışır, ama büyüklere hiç yakışmaz. Bir büyük yaptığı eylemin sorumluluğunu üstlenmeyip ‘
işte’ deyince, yani aslında ‘
keyfimin kahyası mısın?’ demeye getirince diyaloğu kapatmış, mantığı, sağduyuyu, anlaşma imkanını devre dışı bırakmış, soruyu soranın da ‘
de’lerini attırmış oluyor.
Neyse ‘
de’ meselesini yazıp, içimdeki kurtları boşalttım, artık....
Kaynak