Ayağının altındaki yazılardan haberin var mı

Başlatan kenz, 13 Mayıs 2007, 18:58:42

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kenz

Bir Râfızi, Hazreti Ebû Bekir, Ömer ve Osman (RadiyAllahu anhu)'ın mübarek isimlerini pis ayakkabısının ökçesine kazdırmıştı. Bastığı yerde bu büyüklerin mubarek isimleri okunurdu. Bir mü'min bunun arkasından giderken mübarek isimleri yerde görünce, ayak izlerini takip etmeğe başladı. Şiî yoldan sapıp bir ormana girmiş, bir ağaç gölgesinde uyumuştu. İzleri takip eden Ehl-i Sünnet itikâdındaki bu müslüman kimse de ormana girip şiî'yi yatar vaziyette gördü. Üç mubarek ismi, ayakkabının ökçesine kazılmış gördü. Hemen öldürmek istedi. Fakat, belki bu isimlerin yazıldığından haberi yoktur, bir sorayım diye düşündü. O sırada şiî uyandı. Karşısında, bu müslümanı gördü. Müslüman kimse şiî'ye:

- Ayağının altındaki yazılardan haberin var mı? diye sordu. Şiî saçmalamaya başladı. Ehl-i Sünnet olan kimse gizlediği kılıcını çıkarıp besmele çekerek şiî'yi öldürdü. Sonra kılıcını kınına koyup, şiî'nin pis leşini bir çukura atarak, üzerini çer çöp ile kapattı. Oradan ayrılıp biraz gitmişti ki, karşısından çok heybetli dört atlının kendisine doğru geldiğini gördü. Atlılar yaklaşınca:

- Sen adam öldürmüşsün, kaatilsin, bize öldürdüğün kimsenin leşini göster, dediler. Ehl-i Sünnet olan kimse:

- Ben fakîr kaatil değilim deyip birtakım özür ve bahaneler gösterdim ise de ellerinden kurtulamadım.

Dört atlıdan birisi harbesini o müslümanın göğsüne dayadı.

- Geri dön, yoksa sen bilirsin, dedi.

Çaresiz geriye döndü. Şiî'nin leşini attığı çukura geldiler. Üzerindeki çöpleri kaldırınca ne görsün, insan yerine bir büyük domuz leşi yatıyordu. Ehl-i sünnet olan kimse bu hâli görüp hayretler içinde kalmıştı. Dört atlı, bu müslümana:

- Allahu Teâlâ senin günahlarını afv etti. Cehennem ateşinden azâd etti ve cennetini nasib etti, diye müjde verdiler. Ehl-i Sünnet olan kimse sevinip, bu dört atlının kimler olduğunu sordu.

- Biz Ebû Bekir, Ömer, Osman ve harbeyi göğsüne dayayan Ali'yiz dediler. Ehl-i Sünnet olan kimse Hakk Teâlâ'ya şükür edip, yoluna gitti.
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

Ahi

Ne mutlu ehli sünnet olupta dinine hizmet edenlere. Mevlam şefaatlarından ayırmasın.
[glow=yellow,2,300]Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver[/glow]

Ahi

[glow=yellow,2,300]Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver[/glow]

Vuslat Yolcusu

Alıntı yapılan: "Ahi"Ne mutlu ehli sünnet olupta dinine hizmet edenlere. Mevlam şefaatlarından ayırmasın.

Fatihan

Alıntı Yap
Ne mutlu ehli sünnet olupta dinine hizmet edenlere. Mevlam şefaatlarından ayırmasın.
Amin..

ibn-ihacib

kenz kardeş ellerine sağlık çook güzel bir paylaşımdı. zıdıkların kulakları çınlasın Hz.Allah bizleri ehli sünnet çizgisinden ayırmasın (amin)

enfa


Zaman diyorum, biraz daha zaman.Dilimin ucundaki kelimeler bu kış donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler!

Gül_Sultan

Alıntı yapılan: "enfa"amin..Allah razı olsun kenz.
Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

gül_mira

Allah razı olsun mükemmel bir yazı  eline sağlık kardeşim
Eğer bir gün dünya ya ait çok büyük bir derdin olursa,rabbine dönüp benim büyük bir derdim var deme,derdine dönüp benim çok büyük bir rabbim var de!...