Yağ Satarım, Bal Satarım; Ustam Öl(me)Se De Ben Satarım

Başlatan rahname, 11 Ağustos 2007, 15:39:23

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

rahname

Adamlarımız var; rozeti fikirlerinden büyük, kravatı hayatından daha uzun.Ve İbrahim Tatlıses’in “saygı duyarım”ın bölge bayiliği anlayışla gülücükler dağıtır mazlumu dövene ve kudsiyete sövene.

Delikanlılarımız var; bilmem kaç gramajda briyantinli saçları ile 3. sınıf kot markalarının arasına sıkışmış, Deliyürek(lik) saplantıları ile dumanlı maç salonlarında deşarja olan ruhunu, rüya(!) takımına şerefli bir kral edasıyla bağışladığı lojistik ve pisikolojik desteğini vererek rahatlatan.

Genç kızlarımız var; toz pembe dünyanın kavruk havasında pembeleşen yüzleriyle, fikirsel platformda sadece “katılıyorum”la boy gösteren. Ve yirmi- otuz kelimeyi geçmeyen “cep (Mustafa Taş’a göre “cöp”) kültürü” ve bunalımlı yazarlardan aldıkları birikim(!)le tarihi ve içtimai tezler savuran.

Çocuklarımız var; akrabalık bağı olmayan “amca”larından aldıkları “çocukluk” ve “her şeyi biliyorum ve her şeyin farkındayım” türünde, son perdesi hiç gelmeyen bir sanal mücadelenin neferi olan ve ara sokaklardaki Internet cafe’leri ikinci adres yapmış, bayram şekersiz, kimliksiz ve “sadece tüket” patentli çarkın ürünü çocuklar.

Kadınlarımız var; “öldürmek zevk veriyor” anlayışının sanal dünyadaki askerlerini doğuran “ana”lığından her gün birkaç dayanağı eksilen, günlük işlerini dizilere göre düzenlemiş, ünlüler gibi yiyip ve bu sofradan ünsüzler gibi kalkan, Semra’dan çok Semracı, dizlerinde gevrek çerez Ata’ları sallayıp uyutan anne(gibi) kadınlar.

Bir de hayatımız vardı değil mi? Hani şu ısmarlama figürlerle bezeyip, karton kahramanlarla süslediğimiz ve kekremsi havalarla teneffüslendiğimiz, acı ,buruk ,azıksız ve kırılgan hayatımız. Ben bu hayatın(hikayenin) neresindeyim? Ne kadar benziyorum bu resme, herkesten sakladığım kirli yüzümle? “Ben olmak” ve “hakkın halkı olmak” kurgusunda ne kadar verebiliyorum rolümün hakkını? Demiştim ya, sadece bir süreliğine aranızdaydım ve gözünüzü fazla tırmalamayacağıma söz vermiştim. Hadi hakkınızı helal edin ve el sallayın bu kendini bilmez jurnalciye…


Yazarı: ahmet şevki şakala

Fatihan


hocaoğlu

Acaba biz hayatın neresinde kalmaya çalışıyoruz? nasıl hayat yaşamaya çalışıyoruz?
Teşekkürler.Ellerinize sağlık...
Mal cimrilerde, Silah korkaklarda, Yönetim akılsızlarda olursa iş bozulur...Hz Ebu Bekir (r.a.)