Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

AKIL

Başlatan elleziyne, 14 Şubat 2008, 15:42:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

elleziyne

Akil

Dinimizde asil olan akil degil bilakis nakildir (kuran, sunnet, icma, kiyasi fukaha). Asil olan nakildir demek aklin dinde huccet olmadigi manasina gelmez. Sayet aklin dinde yeri olmasaydi 'Kiyas da' 4 delil arasinda olamazdi. Cunku kiyasin geregi nakillerde bir esyanin bizzat yeri bulunmayipta illeti bulunup bunun hakkinda akil yuruterek hukum vermeyi icap ettirir. Ayeti kerimede sarhos edicilerden sirf sarap ifade buyrulup illetleri bir olan yani butun sarhos edici maddelerin buna kiyas edilmesi bu meselenin bariz misallerinden biridir.

Akıl çok şeyi anlar. Fakat her şeyi anlayamaz. Anlaması da kusurludur, tam degildir.
Yalnız akla uyup, yalnız ona güvenip yanilan kimseye felsefeci denir.
Aklın erdiği seylerde ona güvenen, aklin ermedigi yanıldığı yerlerde, İslam isigi altında akla dogruyu gösteren büyüklere İslam alimi denir.
Akıl göz gibidir. İslamiyet de ışık gibidir. Göz karanlıkta cisimleri göremez. Görmesi icin isik gerekir. Akil da hakikatı göremez. Görmesi için İslam isigi gerekir. Eger İslam, hak ile batılı bildirmeseydi, aklımızla bulmamız mümkün değildi. Hadis-i şerifte, Akıl, hak ile batılı birbirinden ayıran bir nurdur buyuruluyor. Bu sebepten hak ile batılı ayıramayana akıllı denmez.

Akıl, his ile anlasılabilen veya hissedilenlere benzeyen ve onlara bagliliklari bulunan seyleri birbirleri ile ölçerek, iyilerini kötülerinden ayırmaya yarayan, bir ölçü aletidir. Böyle seylere bağlılıkları olmayan varlıklara akıl erdiremeyeceğinden, şaşırıp kalır. O halde, Hazreti Allahimizin ve Peygamberlerin bildirdikleri şeylere, akla uyup uymadigina bakmadan inanmak gerekir. Seytan burada hataya dustugunden lanetlenmistir.

Akil hakkinda en guzel hukmu, hukumlerin en guzellerini getirmis olan tasavvuf alimlerimiz vermistir: Bu is ne akilla olur, nede akilsiz...
Akil kendisi olmadigi vakit hicbir sey yapilamiyacak olan, kendisini her sey zannettigi vakit de hemen sifira inen ve ebedi felakete kopru dayayan , en buyuk ilahi nimetle en korkunc husran vesilesi arasinda, bir bakima harikalar harikasi, bir bakima da asagisinin asagisi olan bir vasitaciliktan bir sey degildir...

Aklin dinde cok buyuk yeri vardir, lakin bir ilmi elde edebilmek icin aklin mertebesi ucuncu mertebedir.
1ci mertebe havassi selimedir
2ci mertebe Haberi sadiktir (nakil bunun icine dahildir)
3cu mertebe ise akildir.

Mutezile gibi sapik firkalar akli daima bu mertebelerin birinci kismi olarak kilip nakil isini sona birakmis, ve (Allah muhafaza) ehli sunnet vel cemaat cizgisinden ayrilmisardir Hariciler, ifratcilik ile beraber nakil isini sona birakip ayeti kerimeleri kendi akillarinca tevil ehli sunnet dairesinden uzaklasmis ve dinimize ilk bidati getirenlerden olmuslardir...

Butun bunlar gibi Seytan da Nakil olan Hazreti Allahimizi dinlememis, kendi aklinca 'Adem topraktan yaratildi, ben ise atesten yaratildim, ates topraktan ustundur, bende ademden ustun oldugumdan ona secde etmeyecegim deyip' Hazreti Allahimizin huzurundan kovulmustur...
Din islerinde nakil varken -hernekadar aklimiz bunu kavrayamiyorsa bile- daima nakil dairesini takip etmek gerekir. Takip edilmesse kisi -Allah muhafaza- ya seytanlasir, yada mutezile olur  ama isin neticesinde Tin suresinde buyruldugu gibi esfeli safilin kismindan olur gider...