Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Anlamlı hikayeler!

Başlatan Asfa, 08 Mart 2008, 21:37:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Asfa

Affetmenin Hafifliği
Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur: "Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?" Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. "O zaman" der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin" Öğrenciler bunu da yaparlar. "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!" Öğrenciler , bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen: "Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun." Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendisine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar: "Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? hep yanınızda olacaklar." Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar: "Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor." "Hocam, patatesler kokmaya başladı. VAllahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık." "Hem sıkıldık, hem yorulduk?" Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir: "Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir.

MARANGOZ

Yaşlı bir marangozun emeklilik zamanı gelmişti. Patronu olan mutahhide, artık işten ayrılmak istediğinden  bahsetti. Mutahaid bu iyi adamın ayrılmasına çok üzüldü. Ve ondan son bir ev daha inşa ettikten sonra işi bırakmasını rica etti. Marangoz kabul etti ve işe başladı ama çok isteksizdi. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzemeler kullandı. Evi bitirdikten sonra eve bakmaya gelen patronu dış kapının anahtarını marangoza uzattı. Ve “Artık bu ev senin” dedi. “sana benden hediye”

Marangoz öylesine şaşırmış ve utanmıştı ki…. İçinden, “keşke yaptığım evin kendi evim olduğunu bilseydim! Diye geçiriyordu. “Hayat bir kendin yap tasarımıdır” demiş biri. Bu günkü davranış ve seçimlerimiz yarın yaşayacağımız evi kurar.

HAYAL VE GERÇEK

Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.

Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev , tam kalbinin sesiydi...

İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “0” ve “Dersten sonra beni gör”, uyarısı vardı.

- Neden 0 aldım, diye merakla sordu hocasına çocuk.

- Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal, dedi hocası.

- Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkânsız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”

Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.

- Oğlum, dedi babası; “Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!”.

Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına .

- “Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin... Ben de hayallerimi...”
İlimsiz ibadetin tadı olmaz!...

Asfa

Hepsini özenle seçip size sunuyorum çünkü gerçekten çok anlamlı
İlimsiz ibadetin tadı olmaz!...

duha

Gerçektende hepsi birbirinden güzel anlamlı,ders verici hikayeler emeğine sağlık cnm saol...
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Pırıltı

Duha'ya katılıyorum gerçekten hepsi birbirinden anlamlı ve güzel hikayeler..
Paylaşımın için teşekkürler cnm .. :)
İyi ağaç kolay yetişmez; rüzgar ne kadar kuvvetli eserse, ağaçlar da o kadar sağlam olur.

Asfa

rica ederim o güzel yorumlarınız için teşekkürler
İlimsiz ibadetin tadı olmaz!...

Pırıltı

Alıntı yapılan: MAİDE - 08 Mart 2008, 21:37:13
- Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkânsız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”


Ama burada çocuğun öğretmenine kızdım  e55)) sonuçta herkesin kendine göre hayali vardır.İlla gerçekleşcek die birşey yok vhem gerçekleşedebilir nasip kısmet yanii ..
İyi ağaç kolay yetişmez; rüzgar ne kadar kuvvetli eserse, ağaçlar da o kadar sağlam olur.

İsra

Çok güzel hikayeler gerçekten teşekkürler maide

Asfa

İlimsiz ibadetin tadı olmaz!...

ABI HAYAT


Asfa

ben teşekkür ederim bu hikayelerin çoğu azim ve istemenin önüne geçebilecek hiç bir etken olmadığını belirtiyor.yeterki isteyelim bir işi başarma istediği olsun yüreğimizde o zaman ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz
İlimsiz ibadetin tadı olmaz!...

Asfa

bu hayal ve gerçek adlı hikayenin devamıda var sonra çocuk büyüyor ve çalışıp o istediği hayaline ulaşıyor sonra günlerden birgün o öğretmeni öğrencileriyle birlikte oraya yeni o öğrencisiinin çiftliği olduğunu bilmeden öğrencilerini alıp oraya kamp yapmaya geliyor sonra duvarda çerçevelenip aslı olan verdiği sıfırı görüyor çok utanıyor ve öğrencisine ''ben bir hata yapıp sana sıfır verdim ama Allahtanki sen hayallerinden vazgeçmiyecek kadar inaççıydın'' diyor...
İlimsiz ibadetin tadı olmaz!...

duha

evet bu hikayeyi 2 ay önce tarih hocamızdan dinlemiştim gerçektende çok güzel bi msj içeriyor  ;) bazen inadımdan yaka silkenler oluyor ama demmekki bazen bu inatlarda işe yarıyabiliyormuş  s4))  e60))
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Asfa

evet yerinde inatlar işe yarıyor ben kendimden biliyorum :) :D
İlimsiz ibadetin tadı olmaz!...