Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Ahiretteki hayatımızın kalitesi...

Başlatan belya, 09 Nisan 2008, 09:30:17

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

belya

Hastalık, her an hepimize gelebilecek/gelen birşey..

Hastayım...

Ne yediklerimden lezzet alabiliyor dilim, ne de birkaç satır okumak istiyor gözüm..

Dünyadan lezzet alamıyor muyum..?

Hastayım...

Hayattan lezzet almak sıhhat ile mi mümkün? Hayır.. nice hastalar gördüm, ağrı sızı içindeyken bile, hayatından memnun, imanın kuvvetiyle, hasta yatağında, acısından bir lezzet aldığını dile getiriyorlar.. Allah’tan gelen herşey mutlu ediyor onları...



Hakikatte yazmak istediklerim, konunun gelip de durmak hatta kalmak istediğim noktası bu değildi.. ancak yazılması, belki de okunması gerekmiş ki, yazdırıldı diyorum, dokunmuyorum...




Dünyada hasta olduğumuzda, nasıl ki, dilimiz lezzeti tam tadamıyor, gözümüz hastaysa göremiyor, ayağımızsa hasta olan, yürüyemiyoruz; öyle de eğer, burada imanî hastalıklarımızdan şifa bulamadan ahirete intikal edersek, aynı şeyleri orada da yaşayacağız..

Cennete girdiğimiz zaman, iman açısından kuvvetli ve sıhhatli mü’min kardeşlerimizin Cennet’ten aldığı tadı, gördüğü güzellikleri biz alamayacağız.. Hatta eğer gözlerimiz iyice bozulmuşsa, Âdil-i Mutlak’ın ’ın cemâlini onlar gibi göremeyeceğiz..



Dünyadaki 60-70 senelik bir ömrün sıhhatine dikkat eden bizler, ebedî sonsuz bir ömrün sağlığını düşünmeden yaşıyoruz..



Burada, Allah adına yaşadığımız/yaşayamadığımız her duygu, her fiil, her bakış, her seziş ve her düşünceyle, ahiretteki  yaşam kalitemizi ve sıhhatimizi belirliyoruz...



Burada neyi ekersek, anında orada biçildiği gibi, hangi sıhhatle geriye (vatan-i aslimize) dönersek, Cehennem tedavisine alınacağımız da bir gerçek.



Dünyevî hastalıklarımız 60-70 senelik bir ömrü tehdit ederken, imânî hastalıklarımız ise, ebedî ömrümüzü, saadetimizi tehdit ediyor.

Hem bu dünyada dahi imanın lezzetini alamadan bedbaht ve bereketsiz bir ömür geçirmemize sebep oluyorlar.



Bir an önce, Kur'ân'ın iman'î dersleriyle tedavi çaremize bakmalı ve kalplerin hekimi olan, Rasûl-i ekrem (a.s.m)’a müracaat etmeliyiz.



Unutmamamız gereken bir şey var ki; tüm hayatımız süresince yaptığımız ibadetler, ubudiyetler ne olursa olsun, bunların evvelce bize verilen nimetlerin bir şükrü olduğu, Cennet'in ve Cemalullah'ın bir İhsan-ı İlahî yani Rabbimizin sonsuz lutuf hazinesinden bizlere muazzam bir ikramı olduğudur.



Allah hepimize maddi-manevi sıhhat nimetini ihsan buyursun.

Bilhassa imânî hastalıklarımıza şifa versin inşaAllah...

Âmin..
Bilgi paylaşıldıkça güzeldir.

ipeknur

Amin guzel kardesim.Allah razi olsun guzel paylasimin ve dileklerin icin insAllah manevi olarak kendimizi tedavi edebilir ve ahiretimizi kazanacak ameller isleyebiliriz.
BU SEHIR GIRDAP GULUM
GIRDAPTA MEHTAP GULUM
FELEGIN BIR SUYU VAR
SU DEGIL KEZZAP GULUM....

Miftahulkuluub

İç muhasebe yapma açısından güzel bir güdüleme yazısı olmuş. Belki bilinç altında kabul ettiğimiz şeyler bunlar, ama hatırlatılınca bir an olsa da toparlanma ihtiyacı hasıl oluyor kişide.

Ahiretteki sınav geçtin kaldın mantığında bir sınav değil. Hani okullarda öyledir ya, 45 in üzerinde not alırsan yırtmış olursun tembel bir öğrenci açısından. Yüksek bir not almak ise kişiden kişiye değişir. Kenarda bir işi bulunan  birisi için takdir alarak puanını yükseltmek pek fazla dert unsuru değildir.

Ama ahirette geçme kalma mantığı bir yer değildir. Yani cehennemden kurtuldum kafidir diye düşünmemek lazım. Ya da kendimizi bu alışkanlık tembelliğinden kurtarmak lazım.

Üç beş günlük dünya hayatında üç beş basit mesele yüzünden ebedi dünyamızdaki makamımızın aşağıda olmasınının pişmanlığını bir ezel boyu çekeceğimizi her an aklımızdan çıkarmamamız lazım.

Ve cennetteki ulaşılabilecek en yüksek makam olan Cemal-i İlahinin tek yolunun da maneviyat yolundan geçtiğini kalbimize nakşü bend etmemiz lazım.
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."