Ne idik ne olduk??!!!

Başlatan fani olanı istemem, 13 Nisan 2008, 23:50:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fani olanı istemem

Türkler İçin Söylenen Sözler       


“Türkler yeryüzünün en şerefli insanlarıdır. Huyları temiz ve yücedir. Yiğitlikleri bozulmaz bir güç halindedir. İşte tarih bunun en canlı örneğidir. Onlar din ve vatan konusunda, öz değerlerine bağlılık noktasında tarafsız, adil davranmasıyla saygı telkin ederler.Türklerin yurdu, efendiler, kahramanlar ve şehitler diyarıdır. Böyle bir milletin düşmanı olmak, bence insanlığın düşmanı olmaktan farksızdır.”
Fransa devlet adamı, Dış İşleri Bakanı olan  LAMARTİN

“Türkler yalnız mert değil, cesur, güçlü, sabırlı, inanılmaz sihirli bir iradeye sahiptirl
Batılı yazar ÇERNAYEL

“Türkler yalancı olmadıkları gibi iki yüzlü de değildirler. Savaşta şerefle ölmeyi, şerefsizce yaşamaya tercih ederler. Ustalıkla kullandığı kılıcı ile  yendiği milletlerin dönüp yarasını sararlar. Onlar hiçbir zaman ülkelerinde yaşayan, inançsız kimseleri engizisyonda yakmadılar.” İfadesini kullanmaktadır.
İngiliz devlet adamı ve yazarı LORD BYRON

“Dost kuvvetlerden haber bekliyorum ama bir türlü cevap gelmiyor. En az on kez  telsiz odasına gittim, geldim yardım istedim, netice alamadım. Kulağıma dehşet veren  “Allah, Allah” nidaları gelmeğe başladı. Tüylerim ürperdi. “Türkler geliyor” diye, şaşkınlık geçirdim, çaresizlik içinde beklemeğe başladım. Bu ne azap verici bir durumdur”  diye hayıflandım
İngiliz General OGLANDE

“ Türkler erdemli, doğru, dürüst, aynı zamanda yoksulları koruyup kollayan aile namusuna özen gösteren insanlardır. Küçük bir iki kusurlarına rağmen onlar dünyanın en yüksek ve en asil milletidir.
Bilim adamı D’ATRAK

“… Cesurca harp eden, iyi sevk ve idare edilen asıl Türk ordusunun karşısında bulunuyoruz” demek zorunda kalmıştır.(General 1.Hamilton, Gelibolu günlüğü, sh.129. İst.1972)
Müttefik Kuvvetleri Baş Komutanı Hamilton, Çanakkale savaşı sonrası yazdığı hatıratında



“Çanakkale de başarılı olamadık, bu dehşet verici bir olaydır. Zira Türkler yuvasına girilmiş aslanın hiddetiyle, inancı, cesareti ve kahramanlığı ile savaş yaptılar böyle bir millet görmedim”. Demesinin ardında bitmiş, tükenmiş, silahları elinden alınmış, yedi düvele karşı kahramanca savaşan Türklere hayran kalan İngiliz yazarına kulak vermek gerekir. O ordu, bu ordudur. O millet yine bu millettir. Türk milleti en zor günlerinde en çetin işleri başarabildiğini ispat etmektedir.
SIR CULYENS. KORBET ise yazdığı eserinde

“Türkler gerçekten merhametli ve hoşgörülü insanlardır. Düşmanına saldırırken amansız bir aslan olurlar. Dostlarının yanında, silahsız rakiplerine karşıda çok uyumludurlar. Kutsal değerlerine saldıranları da asla affetmezler. Fakat başka dinden olanlara da ses çıkarmazlar. Bu bir yüce hareket değildir de nedir.” demektedir.
Avrupalı bilim adamı ÇHATEAU-BRİAND

“Savaşın zevkini almak isteyen Türklerle savaşmalıdır”
Tarihçi TAVSEND

“Türkler ilk kez Orta doğuya asker olarak geldiler, çok geçmeden de büyük bir orduya hakim oldular. On birinci asırda da  ülkeler fethettiler, büyük İmparatorluklar kurdular. Sadece Orta doğuda değil hemen hemen dünyanın her yerinde, Türkler bir azınlık olmalarına rağmen, hakim unsur olmuşlardır. İran, Suriye, Mısır hatta uzak Doğu ülkelerinden Hindistan’a bile hükmettiler.Türkler her zaman emreden, diğer ülkeler ise boyun eğen konumdaydılar.Türkler diğer milletlere zavallı gözüyle bakar, gariban olarak görürlerdi.  Osmanlı, döneminde Cihan İmparatorluğu kurup, İslam’ın kutsal topraklarını koruma altına almışlardır. Böylece Sultan İslam dünyasının da padişahı olmuştur.” (The Middle East and West B.Lewis.19-20)
İngiliz araştırmacı yazarı B.Lewis

“Türk tarihinin  çok geniş bir devri olan 8. asırdan 19. asra kadarki dönemde, yani Tanzimat Fermanının ilanı  arasında kalan bin yıllık süreç içerisinde “ İslam Medeniyeti adını” verdiğimiz büyük kültür gelişmesinde askeri otoriteye dayalı devletler kurmuşlardır. Büyük Selçuklu İmparatorluğunun kuruluşundan başlayarak, son asra kadar, İslam dünyasına  hakimiydiler. İşte bu bakımdan, dünyanın ve İslam aleminin kaderi,Türklerin elindeydi.Türklerin tarihini bilmeden, İslam tarihini anlamak mümkün değildir” demektedir. (İsl. Med. Tar.W. Bartold s.2)
Rus bilgini W. Bartold’un yazdığı “İslam Medeniyeti Tarihi” adındaki kitabının ön sözünde

“Türklerin bağrında korku kuşu yuva yapmaz.” Demektedir
Ünlü tarihçi NAİMA

“Türk korkmaz, korkutur. Bir şey istemez, isterse de almadan elini geri çekmez..Barışta kuzu gibi, savaşta aslan kesilir. Her Türk kendisini aslan, atını ceylan, düşmanını  av sayar.” Demektedir. İngiliz Lort Byron da; “ Türkler yalancılığı bilmez,, iki yüzlülüğü sevmez, savaşta ölmeyi, şerefsizce yaşamağa tercih ederler. Ustalıkla kullandıkları kılıcı ile yendiği düşmanlarının  dönüp yaralarını saran bir millet varsa o da Türk milletidir.” Gerçeğini dile getirmektedir
Tarihçi İbn-i Eşres

“Çanakkale’de başarılı olamadık, Türkler yuvasına girmiş aslanların hiddetiyle cesurca savaştılar. Ben hayatımda böyle bir millet görmedim.”
S. Culyan S. Korbet

“Türkler emir aldıklarında, kıyamet kopsa, gökle yer birbirine girse, yaşadıkları sürece emri yerine getirmekten geri durmazlar. Türk askerinin kahramanlığını, sessiz ve sakinliğini dile getirmek kolay olmasa gerek. Türk orduları Avrupa’nın en yüksek ordularından daha üstün, bozulmaz ordu unvanına sahiptir. Bunlar doğuştan asker yaratılmışlardır.” Derken, Türk milletinin karakterini bizden daha iyi tahlil ettiklerini görüyoruz. Burada Türk ordusunun disiplin anlayışı, seferlerde bir dilim kuru ekmeğe bile razı oluşu, savaşlarda, yerli halka, kadına, kıza, yaşlılara, silahsız olanlara asla zarar vermedikleri tarihlen sabittir.
Yüzbaşı Bigam

” Silahlı milletin en canlı örneği Türklerdir. Türk, ata biner gibi oturur,  keşfe çıkan asker gibi uyanık yürür” gerçeğini ifade etmektedir. 
Tanınmış yazar Moltke

“Türkler yalakalık nedir bilmezler. Süslü laflar söylemezler. İki yüzlü değiller. Dedikodu yapmazlar. Gösterişe önem vermezler. Dostlarına kibirli davranmazlar. Hile ile aldatma Türklerde asla görülmez” demektedir
Tanınmış Arap Şairi ve yazarı CAHIZ’ın (776-870) yazdığı eserinde

“İnsanları yücelten iki nitelik vardır; erkeğin cesur, kadının iffetli olmasıdır ve gerektiğinde her şeyini vatanı için  feda edebilmesi, işte Türkler bu duyguyu yaşatabilen bir millettir. Türkler öldürülebilirler, fakat esir edilemezler.” Demiştir.
Napolyon Bonapart

“ Türklerin insanı düşündüren iki büyük gücü vardır; Ordusu ki, ona sancağını gösterip şahlandırmağa gelmez.. Diplomasisi ki; kapalı kutu gibidir. Açılmadıkça, insan vesvesede kalır.”sözleriyle Türklerin seciye ve ahlakının en bariz örneğidir.
Meşhur Meternich

"Çanakkale savaşının devam ettiği günlerde, Trakya bölgesini dolaşmaktadır. Yokluk ve perişanlık içinde  böylesine direnen bir milletin, cephe gerisinde neler olduğunu merak etmektedir.Yolu bir kenar mahalleye düşer. Sokakta, üstü başı perişan ama mutlu görünen üç çocuk oynamaktadır. Fransız onlarla konuştuğunda, babalarını cephede olduğunu öğrenir. Tam bu anda, derme çatma bir kulübeden yaşlı bir kadın görünür. Çocuklara; ” Cihangir, Gazanfer,  Muzaffer ! oğlum hadi gelin, çorbanız hazır” diye seslenirken,  ben bu isimlerin ne anlama geldiğini araştırdım. Anadolu  insanı çocuklarına en zayıf anında bile; Cihangir ( Cihan’ı fetheden ), Gazanfer  ( kükremiş aslan)  ve Muzaffer ( zafer kazanan) ismini  vermektedir. Böyle  bir millet asla yok edilemez” diye itirafta bulunmuştur."
Bir Fransız aydını

“ Ölüm insana bir kez gelir, korkak ise, ölüm gelene dek her an öleceğini düşünür ve onun acısını çeker. Onun için korku ölmekten hem zor hem de acıdır” der. Ata sözümüzde “yiğit bir kez, korkak bin kez ölür diye ifade edilir. Fatih ordusuyla Belgrat önlerinde savaşırken askeri ricat (geri kaçar). Veziri kendisini uyarır. Hünkarın geri çekilmesini ister. Fakat Fatih bunu reddeder. Atını mahmuzlar ve düşmanın üzerine gider. Birkaç düşmanı yere serdikten sonra askerlerine hitaben; “ Düşman gülleleri, korkaklarla saklananlara erişir. Bir ara saklanır gibi oldum gülle benim bacağımı buldu ve bacağımı yaraladı.bakınız şimdi göğsümü gere gere savaşa giriyorum bana hiçbir şey ilişmiyor. Sanki gülleler  benden çekiniyor. Ulvi cisimlere süfli maddeler erişemez” demesi üzerine askerler yüreklendi saldırıya geçti ve muzaffer oldu.
Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u almak için Edirne’den ayrılırken askerlerine hitaben

"Türklerden bahsediyorum... Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur."
Tasso - İtalyan Şair

Faniyim fani olanı istemem
acizim aciz olanı istemem
Ruhumu rahmana teslim etmeyi isterim
gayrısını istemem

fani olanı istemem

"Bütün milletler arasında en namuslu ve dostluk kurmada tereddüt edilmeyecek olan yalnızca Türklerdir. Henüz yabancı tesiri altında kalmamış olan bir köye gidecek olursanız; gerçek misafirperverliğin ne demek olduğunu orada görüp öğrenirsiniz."
William Martin

"Irk ve millet olarak Türkler, bence geniş imparatorluklar içinde yaşayan kavimlerin en asili ve başta gelenedir. Dini, sosyal ve örfi faziletleri,tarafsız kimseler için birer takdir ve hayranlık kaynağıdır."
Lamartine-Fransız Yazar, şair ve Devlet adam

"Poltava'da esir oluyordum. Bu benim için bir ölümdü, kurtuldum. Buğ nehri önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi; önümde su, ardımda düşman, tepemde cehennemler püsküren güneş... Su beni boğmak, düşman beni parçalamak, güneş beni eritmek istiyordu; yine kurtuldum. Fakat bugün esirim, Türklerin esiriyim. Demirin, ateşin ve suyun yapamadığını onlar bana yaptılar, esir ettiler. Yalnız ayağımda zincir yok, zindanda da değilim; istediğimi yapıyorum. Fakat bu defa da şefkatin, asaletin, nezaketin esiriyim. Türkler beni işte bu elmas bağa sardılar. Bu kadar alicenap, bu kadar asil, bu kadar nazik bir milletin arasında hür bir esir olarak yaşamak, bilsen ne kadar tatlı."
Demirbaş Şarl -İsveç Kralı (Ruslardan kaçıp Osmanlıya sığınmıştır)

"Türkler ölmeyi biliyorlar, hem de iyi biliyorlar. Ben de ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. Burada hiç yoktan ordular kurmak ve bu orduları ölüme sürüklemek mümkün. Bu imkanlardan bol bol faydalanıyorum. Fakat, meydana getirdiğim orduları sendeleten bir engel var: Türklerin yaşayan hatıraları! Üç-dört yüzyıl önce her kudreti ve her milleti yenen Türkler, şimdi de silinmez hatıralarıyla her teşebbüsü sendeletiyorlar. Hemen her yürekte bu korkuyu seziyorum. Demek ki yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım. Bu durumda ben, Türklerin düzinelerle milleti idare etmelerindeki sırrı da anlıyorum. Onlar milletleri bir kere yeniyor fakat kazandıkları zaferleri ruhlara ve nesillere nakşedebiliyorlar."
M. Montecuccoli (Avusturyalı Komutan)

"Türkler bir ırk ve bir millet olarak yeryüzünün en şerefli insanlarıdır. "
La Martine

"Doğulu önderler, milletlerinin başından ayrılmayarak her hükümetin temeli olan şu iki kanunu hakkıyla yapıyorlar: iyiyola götürmek ve kötülüklerden korumak. Bu asil hareket Ruslardan fazla özellikle Türklerde göze çarpıyor."
Auguste Comte

"Seceat ve cesaret bakımından Türklerden üstün; büyük hedeflere ulaşmak bakımından da onlardan dirayetli hiç bir kavim yoktur. Cenab-ı Hak onları aslan sıfatında yaratmıştır."
İbn-i Hassul

"Türk, asillerin asilidir. Yapma olmayan, gösterişi bulunmayan bu pek yüce asalet ona tabiatın hediyesidir."
Pierre Loti

"Türklerin yalnız sonsuz bir cesareti değil, iradeleri sersemleştiren bir sihirbaz zekası vardır. İşte Türk, bu zekasıyla zafer kazanır, uygarlıklar yaratır ve insanlık dünyasında en şerefli hizmeti başarır. Zaten Avrupa'nın yarısını yüzyıllarca boyunduruk altına almak başka türlü mümkün olamazdı."
Çarnayev(Rus Komutan)

"Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır."
Lady Mary Wortley Montagu

"Türkler yaman binicidirler. Türkler hücumunda düşmanı bir yaprak gibi çevirip bozarlar."
Câhiz (Arap Bilgini)

"Türklerin yürekleri temizdir. Onlarda batıl fikirler, basit düşünceler yoktur. "
Semame İbn-i Eşreş (Arap Bilgini)

Türkler kahramandırlar. Dostlarına zarar vermezler. Fakat kazanç getirirler.
Comenius (Çek Bilgini)

Türklerin biricik sevdikleri şey hak ve hakikattir. Ve hiçbir haksızlık yapmadıkları halde haksızlığa uğramışlardır.
William Pitt (İngiliz Devlet Adamı)

Türk, Heredot'tan, Tevrat'tan çok eski yüzyılların tanıdığı bir ulustur. Sadelik içinde görkemi, sükunet içinde ihtişamı, tahakküm kabul etmeyen bir yüreklilik, alabildiğine geniş bir fetih aşkı, sonsuz bir teşebbüs kabiliyeti, bölgelere uymaktan çok bölgeleri kendine uydurma zevki ve alışkanlığı Türk milletinin asırlar dolduran tarihinde açıkça görülür.
(Ünlü Tarihçi) Hammer

Türkler kahramadırlar, dostlarına zarar vermezler. Yüce Türk milleti tuttuğu eli bırakmaz, sözünden dönmez, iyi ve kötü günlerde dostundan ayrılmaz. Böyle bir ulusla el ele vermek yeryüzünde her zorluğu yenmek için sonsuz bir güç ve yetenek kazanmak demektir
Comenius (Çek Bilgini)

"Türkler muhakkak ki Avrupa tarihinin ve yakın Asya tarihinin bildiği en halis efendi millettir."
Kayzerling

"Kılıcı insafsız bir beceriyle kullanan Türk'ün eli, yendiği insanların yarasını sarmakta da ustadır."
Lord Byron

“Türkçeyi öğrenmek benim için büyük bir mutluluk oldu. Çünkü Türk'ü anlamak için kendisiyle mutlaka tercümansız konuşmalıdır. Tercüman, ışığı örten zevksiz bir perde oluyor”
Gelland (Fransız Bilgini)

"Türk askeri cesurdur. Anavatanını sever ve onun için gerekirse çekinmeden canını feda eder."
Albert Einstein

"Dünyada iki bilinmeyen vardır. Biri kutuplar, diğeri Türkler. "
Albert Sorel

"On ulusun, on yiğit adamının gücü tek bir kimsede toplansa yine bir Türk'e bedel olmaz. Türklerin en çok konuştuğu şey savaştır, zaferdir. Eğlenceleri ise attır, silahtır. Türklerin doğrulukları ve namuslulukları ne kadar övülse yeridir. "
Charles Mcfarlene

"Türk milleti ikibin yıldır profesyonel askerdir. Bütün Türklerin mesleği askerliktir. "
Donaldson

"Dünyanın hangi ordusuna sorarsanız sorun, Türk askerinin karşısında düşünmenin hiç de kolay olmadığını veya olamayacağını size söyler."
Donaldson

"Türklerden başka dini ve vatanı uğruna canını vermeye hazır asker yoktur."
Hamilton

"Türkler devlet yıkmakta ve devlet kurmakta birinci sınıf ustadır. Ülkeleri değil kıtaları altüst etmişler ve korkunç saldırışlar arasında sarsılması hiç de kolay olmayan egemenliklerini yaratmışlardır. Tarih Türklerden çok şey öğrendi. Onların elinden çıkma öyle eserler vardır ki uygarlık için birer süs olmaktadır. "
Hamilton

"Türk gibi ölüme gülerek bakan bir eri başka hiçbir ulusta bulamazsınız. Yalnız ona iyi bir komutan gerektir. "
Mulman

"Toplumsal düzenin Türkler arasında kurmuş olduğu ilişkilerin hepsinde temiz yüreklilik ve iyi niyet hakimdir. Vatandaşların birbirlerine karşı borçlu oldukları işlemleri yapma ve yerine getirmeleri için başka ülkelerde olduğu gibi senetleşmeye yani yazılı belgeye ihtiyaçları yoktur. Çünkü onların övülmeye değer hallerinden biri de verdikleri söze genellikle sadık kalmaları ve karşılarındakini aldatmaktan, güveni suistimal etmekten çekinmeleridir."
Monradgea D'ohsson

"Kendi ulusuna karşı bu kadar dürüst ve cömert olan Müslüman Türkler hangi mezhebe bağlı olursa olsun aynı dürüstlüğü yabancılara karşı da yapar ve yerine getirirler. Bu noktada Müslümanla Müslüman olmayan arasında hiçbir fark gözetmezler."
Monradgea D'ohsson

"Türk'ü anlamamak için tarihe göz yummak gerekir. Haksız saldırılar ve adi iftiralar önünde Türk'ün vakur kalışı, kuşku yok ki körlerin gerçeği, eşyayı anlamadıklarını düşündüklerinden ve körlere acıdıklarındandır. Bu soylu davranış o adi iftiralara ne açık bir cevap oluyor."
Pierre Loti

Türk'ün ahlaki seciyesi çocukluğunda aldığı iyilik telkinleriyle değil çevrelerinde fenalık görmemek suretiyle oluşur
Thomas Thorsten

"Türklerin ruhu yeniden parlayacak ve silah kullanmak için doğan bu kahraman milletin tarihi eski ışığını bulacaktır."
Feldmareşal von Moltke -Alman Genelkurmay Başkanı

"Dünya'da Türk kadar saygıbilir bir kavim daha yoktur. Türkler'de inzibat, büyüklere karşı itaat o derecedir ki, bizim keşiş (dini) sınıfımız bile onlardan örnek alabilir... Türkler bir tek büyük ailenin bireyleri gibi yaşarlar ve dar şartlar içinde olsalar dahi yiyeceklerini kardeşçe paylaşırlar."
PLANO CAPRİNİ

"Şimdi, Theisis uyu, büyük zaferimizin şanlı hikayesini Donue'a (Tuna) götürüyor. Fakat Haşmetpenah ! itiraf etmeğe mecburum: Türkler, taşıdıkları parlak şöhrete layık bir biçimde döğüştüler. Türk'e yakışır bir feragatle ve celâdetle çarpışa çarpışa öldüler. Onların sönüşü, pırıltılarda göz kamaştırdıktan sonra sönen şimşekleri andırıyor. Karşımızdan, ağır ağır kaybolan bir ışık kütlesi gibi, beyaz bir eriyişle çekildiler, görünmez oldular. Onların galibiyetleri gibi mağlubiyetleri de şanlı ve ibretli"
Komutan PRINCE EUGENE

"Allah - Allah! nidalarıyla ve yiğit yüreklerindeki imanın kudreti ile Rus süngüleri üzerine öyle atılışları vardı ki, İngiltere tarihinde gördüğümüz kahramanlardan hiçbiri bu Türk askerlerinden fazla şecaat göstermiş olamazdı. Silah arkadaşım olmuşş bu insanların sahip bulundukları yüksek nâmus ve şeref duygularını, engin şecaat ve sadakatlerini, üstün vatanseverliklerini gönlümde gururla muhafaza etmekteyim."
CHARLES ROYAN (Plevne'de Gazi Osman Paşa emrinde hizmet görmüş ve  general hütbesine kadar yükselmiş Avusturalyalı bir Dr. General)

"Avrupa'da hiçbir asker yoktur ki, (Bu sözlerimin altını çiziyorum),savunmakta Türklerle kıyaslanabilsin. Örnek olarak Çanakkale'yi göstermek isterim. Orada, bizim gemi ateşlerimizle büyük kayıplara uğramış olan kıtalar Türk olmasalardı yerlerinde kalamaz ve derhal değiştilirlerdi. Oysa Türkler tüm savaş boyunca siperlerinden ayrılmadılar
General TAVSHEND (Birinci Dünya Savaşında Irak Cephesi komutanı iken Türk ordusuna yenilerek esir düşmüş İngiliz Generali)

"... Bizler o Yarımada'dan kahraman Türk Milletine duyduğumuz takdirle ayrılmışızdır... Sonuç olarak belirtmek isterim ki, sizler kahraman olduğu kadar insan ve uygar bir milletin evlatlarısınız..."
Lord CASEY (1967-71 arasında Avrustralya Genel Valisi ve Çanakkale'de
savaşmış bir Anzak)

"Çanakkale'yi bir asker olarak anlatmak imkânsızdır. Çelikten, mânevi güçten, vatan aşkından bir insan yapısı ne demektir? Bu sorunun cevabı işte şu gösterişten uzak, mütevekkil ve sâkin Anadolu çocuğunun kendisi idi!... Tarih kitaplarında Türkler hakkında yazılı olanlar, hatta onlarla savaşanların anlattıkları gerçekleri ifadeden acizdir. Mutluluk Türklerle aynı safta savaşmaktır. Bu şerefi ömrümün sonuna kadar taşıyacağım. Taş üzerinde yatıyor, Güneşe, fırtınalara, soğuğa, yağmura karşı korunmasız siperlerde çamur ve toz içinde günler geçiriyor, fakat dünyanın bütün vasıta ve imkânlarına sahip düşmanlarıyla arslanlar gibi dövüşüyorlardı. Bu ne sessiz, gösterişsiz bir yurt sevgisi idi! Allah adını yürekten tekrarlayarak saldırganın üzerine atılıyorlardı. Düşmanları da onlara hayrandı. Yıllar süren silah arkadaşlığımız döneminde, kendisini öldürmeye, yurdunu elinden almaya gelenlere karşı hiçbir gaddarlıklarını görmedim. Yaralı düşmanlarını sırtlarında siperlerine getiriyor, sargı bezi olmadığı zaman, yedeği bulunmayan gömleklerini yırtarak onları sarıyorlardı..."
General Liman von SANDERS (Çanakkale'de 5'nci Türk Ordusuna komuta etmişAlman Generali)

Faniyim fani olanı istemem
acizim aciz olanı istemem
Ruhumu rahmana teslim etmeyi isterim
gayrısını istemem

inıirah75

hay Allah razı olsun sizden.Şu enterasan olayların yaşandığı TÜRKİYELİLERİN bölünmek istendiği ve tarihinin hiçbir döneminde bu kadar aşağılara çekilmemiş bir milleti nede güzel anlatmışsınız islamiyet hiçbir ırka bu kadar yakışmamıştır rabbim türkleri diğer ülkelerden ümmeti muhammedi diğer milletlerden üstün eylesin MİLYONLARCA KEZ AMİN...

ikiz

şu an zaman pek iç açıçı gözükmesede alman genel kurmayın yukarıda dediği gibi bir gün eski ışıgımıza kavuşacağız inş