Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Sahrada Esinti

Başlatan Reıhâ Sahradaesinti, 25 Kasım 2008, 00:14:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Reıhâ Sahradaesinti

Alıntı yapılan: insirah - 07 Ağustos 2009, 06:51:50
Reşhâ Sahradaesinti;elinize sağlık:)
her satırda insan kendini yeniden keşfediyor,emeğinize sağlık

Teşekkür ederim:)
Kâlem sırra dokundu;Lâkin sırra bürünmedi cümleler.
Nicedir âyân olmakmış iştiyakları...Reşhâ'dan yol buldu Sahradaesinti'ler

Reıhâ Sahradaesinti

#46


Bir mumun titrek alevinde, yaz kalemim gecenin mürekkebe akıttıklarını... Geçmişi alıp heybene, geleceğin umut dolu özlemlerini, bir çocuğun gözlerinden yitip giden düşleri, yazılamayan ne varsa geceye, kaleme dair...

Ne kadar çok özlem birikiyor, geçmişin tozlu sayfalarında öyle değil mi? Uzay boşluğunda, dipsiz fezada kaybolan dünyadan izleyebilmek mi kolay hayatı, yoksa kâinatın sınırlarından öteye gittiğinde, bir damla değil, bir nokta kadar bile göremediğin yerden mi?

Sen bir insansın ve hayalinle fezaları, uzakları, çok uzakları aşabilir, bilinmeyenlere ulaşabilirsin. Şimdi sen, şu uzay boşluğundan bir damla mesabesinde bile olmayan dünyanın içine neler yerleştirdin, neleri kaybedip, gittin bir bak bakalım...

Anlık öfkelerde yitip giden dostluklar... Bir ömre bedel dediğin, insan olmanın gereği demeden, anlık kızgınlarla kopardığın, yakıp, yıktığın köprülere bak bir de... Bir ömrü bir anda yitiriyor, bir anda buluveriyorsun... Sevgi emek ister diyordu bilenler...

Bir tohumu ektikten sonra başlıyordu çiçeğin toprakla hikâyesi... Toprak münbit, güneş cömert, su ise sevgi şefkati ile kucaklarsa tohumu, yetişir ya çiçekler... İşte tıpkı bulutlardan su bekleyen çiçekler gibi hassastır her bir insan kalbi... Şefkatle, emekle kucakladığında açılıverir tüm gönül kapıları... Eğer sevgi duvarını yıkmak nasıl olur dersen, bunu "bir anda" yıkıverdiğin, anlık öfkelere kurban ettiğin nice virâne gönülün meskenini dolaştığında belki görebilir, sorduğun sorulara yanıtları kendin bulabilirsin...

Hayatı kısa veya uzun yapan, senin ömür dakikaların değil, kaç gönüle girdiğin, kaç gönülde viranelerden köşkler inşa ettiğin belirler, unutma!


Unutma ki; kalem, yazılamayanları yazabilmeye güç yetiremez belki ama bir mumun anlık alevleri onu nice bilinmezliklerin izine götürür, nice yıkık, virane gönlünün gecenin karanlığına sakladığı sırları keşfedebilir...

Şimdi gel, seninle kalbini, insanı yeniden keşfedelim. Ve aslında anlık olan ömür dakikalarında neler yitip, gitmiş, neleri kaybetmişiz hesabını bir tutalım...

Elinde kalem, kâğıdın yine yeniden başlıyormuşun gibi bembeyaz ve bir mumun alevi kadar ömrün var ise sen hesab et elinde olan ve elinden su gibi akıp gidenleri...

Giden ve kalanların hesabında bulduğun çözümlemede, çözülemez dediğin hayatının bilmecesini çözebilirsin belki...

Reşhâ Sahradaesinti
www.herkonudan.com
Kâlem sırra dokundu;Lâkin sırra bürünmedi cümleler.
Nicedir âyân olmakmış iştiyakları...Reşhâ'dan yol buldu Sahradaesinti'ler

Aslıhal

#47
Alıntı YapHayatı kısa veya uzun yapan, senin ömür dakikaların değil, kaç gönüle girdiğin, kaç gönülde viranelerden köşkler inşa ettiğin belirler, unutma!

Eline,gönlüne sağlık...
Bârını gerden-i ahbâba edenler tahmîl
Ne kadar olsa sebük-ruh olur elbette sakîl

lalegül

#48
Alıntı yapılan: Reşhâ Sahradaesinti - 10 Ağustos 2009, 04:31:45

Bir mumun titrek alevinde, yaz kalemim gecenin mürekkebe akıttıklarını... Geçmişi alıp heybene, geleceğin umut dolu özlemlerini, bir çocuğun gözlerinden yitip giden düşleri, yazılamayan ne varsa geceye, kaleme dair...

Ne kadar çok özlem birikiyor, geçmişin tozlu sayfalarında öyle değil mi?

Unutma ki; kalem, yazılamayanları yazabilmeye güç yetiremez belki ama bir mumun anlık alevleri onu nice bilinmezliklerin izine götürür, nice yıkık, virane gönlünün gecenin karanlığına sakladığı sırları keşfedebilir…



Teşekkürler Reşhâ Sahradaesinti,

Bazen insanın ''yaz beni ey kalem'' dediği anlar oluyor ve
bir anda aklımızdan ve gönlümüzden süzülüp kelama dönüşüyor kimselerle paylaş(a)madığımız şeyler...
Kalemle ve geceyle buluşuyor kelimeler,
kalem ve gece bizi bize anlatmaya vesile oluyor...

Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)

Ay Iıığı

Teşekkürler Reşha, kaleminize kuvvet.

uzgun

elllinize emeginize saglık

GulCin

Yüreğinize ellerinize sağlık harika paylaşımlar :) sağolun :)

Reıhâ Sahradaesinti

#52
Güzel yorum ve destekleriniz için çok teşekkür ederim sevgili kardeşlerim. Herkese hayırlı ramazanlar dilerim :)

Diğer bir yazımızı bu başlığa eklememiştik. Kardeşlerimiz şuradaki linkten ulaşabilirler.

http://www.sadakat.net/forum/hz-peygamberimiz-sav/efendimiz-savin-hasretiyle-yuklu-bulutlardan-gul-sehrine-yagan-kelimeler-t30884.0.html

Selam ve dua ile.
Kâlem sırra dokundu;Lâkin sırra bürünmedi cümleler.
Nicedir âyân olmakmış iştiyakları...Reşhâ'dan yol buldu Sahradaesinti'ler

Reıhâ Sahradaesinti



Kalabalıklarda gezinirken, ruhunun derinliklerinde seni bekleyen "seni" yitirme!

O "sen" ki; seni sana getirecek, senden seni bulduracak tek anahtar...

Hayatın çözümsüz bilmeceleri sararken ruhunu, geçmiş ve geleceği düğümleyerek anda seni buluşturacak "seni" yitirme !

İnsan bazen halveti yalnızları arar, hilkatin sırrına ermek isteyen derviş misâl...

Bazen bir dost yüzünde, bazen bir yaprak düşüşünde,

Bazen de suya düşen bin bir renk damlalarda...

Nedir bu anda çözülemeyen renk armonisi?

Kalem kâğıttan uzaklaşır böylesi anlarda.

Belki sessizliğin söyleceklerini dinlemekle yetinebilirse ruhun, hikmetin hazinelerine ulaşabilirsin...

Oysa ne çok kalabalık biriktirirsin etrafında! Kalabalık biriktikçe uzaklaşırsın içindeki senden...

Sendeki ses kaybolunca senden, duyamassın ruhundan gelen sesleri...

Seni arayan, sende kaybolan nice hikmet pırıltıları kaybolur gider bir anda nisyan rüzgârlarında...

Bir arı petekte balı nakşederken,

Bir kelebek çiçekten toplarken özleri,

Sen dünyadan ne toplamaya geldin hiç düşündün mü?

Her bir mevcudatın varsa bir görevi, senin de var elbet... Peki bu sırra, bu soruya yanıt nerede?

Kendine bak, kendinde ara sırların özünü...

Bir kelebek ol, uç kâinatın semâsında, topla binbir özü, hakikatin balına ermek kolay mı sanırsın?

Yitirme içindeki "seni" ki; erebilesin sırların sırrına...



Reşhâ Sahradaesinti

www.herkonudan.com
Kâlem sırra dokundu;Lâkin sırra bürünmedi cümleler.
Nicedir âyân olmakmış iştiyakları...Reşhâ'dan yol buldu Sahradaesinti'ler

lalegül

Alıntı yapılan: Reşhâ Sahradaesinti - 13 Eylül 2009, 03:16:31

Hayatın çözümsüz bilmeceleri sararken ruhunu, geçmiş ve geleceği düğümleyerek anda seni buluşturacak "seni" yitirme !



Her sorunun cevabı ''sen'' de, her kapının anahtarı ''sen'' de, herşey ''sen'' de gizli ....

teşekkürler kardeşim.
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)

k-akgul

BEN BENİ UNUTTUĞUMDA SEN BENİ UNTMA YA RAB

Aslıhal

Yine güzel bir esinti...Eline sağlık.:)
Bârını gerden-i ahbâba edenler tahmîl
Ne kadar olsa sebük-ruh olur elbette sakîl

sehle

#57
yürekten çıkan,yüreğe gidermiş...bu esintiye kapılmamak mümkünmü!yüreğinize emeğinize sağlık Allah daimi etsin!tarifi mümkün olmayan birbirinden güzel yazılar için sağlasınız.                                                                                                                             Reşhâ Sahradaesinti kardeşim.     
الَهى انت مقصودى ورضاك مطلوبى

ZeN

şiiri karışık bir ruh haliyle okudum ve iyice karıştı kafam 
her cümlesinde kendimde birşeyler buldum..emeğine sağlık kardeşim...
Kalem eğri dilli; mürekkep siyah yüzlü; kağıt iki yüzlü!

Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım?

Reıhâ Sahradaesinti

Ben de sesimize ses veren siz değerli kardeşlerime çok teşekkür ederim.

Selam ve dua ile :)
Kâlem sırra dokundu;Lâkin sırra bürünmedi cümleler.
Nicedir âyân olmakmış iştiyakları...Reşhâ'dan yol buldu Sahradaesinti'ler