işte kapitalist kafa ,gayri islami yaşam

Başlatan ehli dil, 01 Temmuz 2009, 16:45:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ehli dil

  Sürtünüyorsunuz her gün, kösnül bedenleriniz, mukayeseye köle olmuş süzüşleriniz, başkasının artığı gevişlik kelimeleriniz, özentili ödünç zevkleriniz, dipsiz çapsız iştahlarınız, kuyrukta bekleyen şımarık sıkıntılarınız, sale, damping, eşantiyon, promosyon kollayan açlığınız, üste tırmanan aşağı yuvarlanan gözleriniz, zamansız sırıtkanlıklarınızla dip dibe yaşıyorsunuz.

  Ev adını verdiğiniz; kapısını sizden başka açanı olmayan, küçük gövdenizin devasa bekçisi, muhkem kalelerinizde geniş ama iç sıkıcı hayatlarınızla dip dibe çürüyorsunuz. Yolda, asansörde, otobüste, iş merkezlerinde, cafelerde, kaldırımlarda birbirinize bakarak ama görmeden, yan yana iki hayatın arasına üç dağ, beş ova, yedi vadi sığdırarak yuvarlanıyorsunuz. Yaşam merkezi adı altında pazarlanan devasa kutucuklara kaldırılmış kuklalar gibi çürüyorsunuz.

  Muasır medeniyetinizin sizler için döktüğü esnek, sınırsız kalıplar var. Hoşunuza gitmeyen yerinizi kestirebilir, uzun dediğinizi kırptırabilir, kalın olanları inceltecek emmeli gömmeli alternatif tıp uygulamalarıyla yok olana kadar incelebilir, çukurlarınızı doldurabilir, pütürlü yanlarınıza zımpara vurabilir, koyu yerlerinizi akça, sütçe yerlerinizi çifte kavrulmuş yapabilirsiniz.

  İhtiyacınızı değil elde gördüğünüzü, beğendiğinizi değil reklâmı çok olanı, uygun olanı değil size sınıf atlatacak olanı, bilinmeyeni değil markası görünür yerde olanı alırsınız. Bestseller ya da hayat yolunun gen haritasını çıkarmış kitaplar okur, gişe rekoru kırmış, ödül kapmış film izlersiniz, akşama kadar kulağınıza saldırısı düzenlenmiş günlük ilişkilirenizin tercümesi şarlak albümler alır, araba olarak jip, telefonda iphone kullanırsınız. Sanatı eğlence, şarkıyı söylence, tatili sonradan görmeliğin piçi; açgözlülük ve kaçamak, tanışıklığı menfaat, selamı sadaka, yardımı caka bilirsiniz.

   Önceden belirlenmiş tarifeli günleriniz vardır. Üçyüzaltmışdört günün diyetini birgünde ödediğiniz anne gününüz, ne kadar çok harcarsanız o kadar büyük olduğunu ispatladığınız sevgi gününüz, an’ları özel kılan insanları es geçip zamanı kutsadığınız kof, yılışık, arsız ve yarış bulaşmış günleriniz. Sakat yanlarınıza monte ettiğiniz soysuz, protez sevgiler edindiniz. Sevgiyi vicdan bağından boşadığınız için piç gibi bacak aralarınıza sıkıştırdınız.

   Merhametiniz kibir, öfkeniz güç gösterisi, dobralığınız kinaye, nezaketiniz çıkar, beğeniniz caka, iyiliğiniz yatırım, anlayışınız tav, sevginiz enaniyet, suretiniz imaj kokuyor. Siz, kapitalizmin imaj çalışmasından öte nesiniz?

   Hep farklı olmak isteyerek aynılık yolunda yürümekten usanmaz, kaldırımda yürürken; çocukluktan dokunmuş masum bir kumaş gibi rüzgarla eş, kökünü dağların dibine salmış gibi kavi, başı güneşe eş gibi kurumlu, gözleri minik iki yıldız gibi aydınca, kısrak gibi rahvan yürürsünüz. Kimseye bakmaz ama herkes tarafından görülmek için can atarsınız.

   Hayatları babalarınca istimlâk edilmiş varsıl, yüzleri dümdüz bayındır insanlar!
Şehrin kaldırımları kaldırılsa, sökülse tüm taşlar
şehir daha mı mamur olur?
Kaldırımsız yani sürtünmesiz bir hayat daha mı tanış olur.




Diaspora_Hedonist