Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Yeni bid’at fırkaları

Başlatan 33.yıldız, 11 Ağustos 2009, 19:17:36

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

33.yıldız

Zamanımızda ülkemizde ve İslâm âleminde yığınla bozuk dinî fırka, mezhep, grup türemiştir. Medreseler kapatılmamış olsaydı; Şeyhülislâm Mustafa Sabri, Zahid Kevserî, Elmalılı Hamdi, Manastırlı İsmail Hakkı gibi büyük âlimler, fakihler, kelâmcılar yetişecek ve bunları red ve cerh edeceklerdi.

Ehl-i Sünnete bağlı doğru İlâhiyatçılar yeni bozuk fırkaları tenkit ediyorlar ama bu tenkit ve uyarıları yeterli olmuyor. Maalesef şu anda ülkemizde Zahid Kevserî ayarında bir Ehl-i Sünnet müdafii yoktur.

Bendeniz bu yazımda, bazı bid'at fırkalarının listesini yapmak istiyorum:

1. Kur'âniyyûn fırkası. Bunlar Edile-i Erbaa'yı kabul etmezler, İslâm'ın tek temeli ve kaynağı vardır, o da Kur'ân'dır derler. Bunlar, bu görüşleri ile Kur'ân'a açık bir muhalefet içindedirler. Çünkü Kitabullah mü'minleri Resul'e itaat etmeye, onu en güzel bir örnek ve model olarak kabul etmeye, o ne getirdiyse almaya çağırmaktadır. Bunu reddedenler, Sünnet'i din kaynağı olarak kabul etmeyenler, Kur'ân deyip dursalar da dairenin dışına çıkmış olurlar.

2. Meâlciler fırkası. Bunlar kendi işlerine gelen bir meal veya tercüme alarak, bundan heva, re'y ve hevesleriyle din hükmü çıkartan, Kitabullah'ı akılarınca yorumlayan kimselerdir. Yanlış yolda olduklarında şüphe yoktur. Osmanlı ulemâsı yaşamış olsaydı bunlara "Meâliyyûn fırkası" ismini verirdi.

3. Efganiyye fırkası. Bunlar yalancı, taqiyyeci, Farmason Cemalüddin Efganî'yi din önderi olarak kabul ederler ve onun izinden giderler. Bu adam Afgan değildir, İranlıdır, kendisini Sünnî gibi göstermiştir, aslında Şiîdir. Masonluğun en dinsiz fırkasına mensuptur. Son derece karışık ve bulaşık bir kimsedir. Kılavuzu karga olanın...

4. Militan İslâmcılık fırkası. Bunlar İslâm'ı beşerî bir ideoloji seviyesine düşürmüş kişilerdir. Aktivisttirler. Son altmış yıl içinde hiçbir İslâm ülkesinde başarılı olamamışlardır.

5. Mükebbire fırkası. Bunlar Büyük Okyanus'taki "Kargo kültü" zihniyet ve kültürü seviyesinde ilkel, bedevî, özürlü bir akla sahiptirler. Camilere hoparlör, kalorifer, soğutma sistemi, vantilatör, soğuk su cihazı, kapılara naylon poşet sandığı koymanın, üç şerefeli minare yapmanın, 120 desibel yüksek sesle ezan okumanın İslâmî hizmet ve himmet olduğunu sanırlar.

6. Fazlurrahman'ın Tarihsellik veya Tatiliyye mezhebi. Bunlar Kur'ân'daki ve Sünnetteki hükümlerin bir kısmının tarihsel olduğunu, bugün geçerli olmadığını iddia ederler. Ülkemizde bazı ilâhiyat fakültelerine sızmışlardır. Hadîsleri, AB standart veya normlarına göre ayarlama ve ayıklama projeleri vardır. Yüklü telif veya telef ücretleriyle beslenirler.

7. Necdîler veya Selefîler. Bunlar gerçekten Selef-i Sâlihîne bağlı ve tâbi değildirler. İmamları İbn Teymiyye ve Muhammed ibn Abdilvehhab'tır. İnançlarında mücessime unsurları vardır. Tasavvufa ve tarikata son derece düşmandırlar.

8. İctihadiyye fırkası. Bunlar her Müslümanın ictihad yapmasını isterler.

9. Tekfiriyye fırkası. Bunlar, inançlarını ve meşreblerini beğenmedikleri mü'minleri şirk ve küfürle suçlamakta pek aşırı giderler. Bu suretle, mü'mini tekfir ettikleri için kendileri kâfir olurlar.

10. Feministler yahut Nisaiye taifesi. Bunlar, Batı dünyasında çıkmış sapık bir ideoloji ve görüş olan feminizme din gibi bağlıdır. Buharî'de bulunan sahih hadisleri bile reddederler.

11. Diyalogiyye taifesi. Bunlar zamanımızda üç ibrahimî din vardır, bunların üçünün mensupları da ehl-i necat ve ehl-i Cennet'tir derler. Tevhid ile Teslisi bir tutarlar. Kur'ân Yahudileri ve Nasranîleri İslâm'a çağırmıyor gibi daireden çıkartıcı iddiaları vardır.

12. Müekkilîn (Yiyiciler)taifesi. Bunlar bozuk düzende haram yemenin, beytülmalı hortumlamanın, kara servet sahibi olmanın caiz olduğuna inanırlar.

13. Erbabiyyûn taifesi. Bunlar kendi baronlarını, rühbanlarını, şeyhlerini (daha doğrusu müteşiyyihlerini) rableştirir ve putlaştırırlar.

14. Telfikıyye (telfik-i mezâhib) taifesi. Bunlar fıkıh mezheplerinin hükümlerinin karışık şekilde uygulanmasını isterler. Şiadan mut'a nikahını da alırlar. Böylece dini ve fıkhı oyuncak ederler.

15. Uzlaştırma fırkası. Bunlar din ile lâ-dinîliği uzlaştırmak hevesindedir.

Listeyi uzatmak mümkündür. Bu kadarla yetiniyorum.

Kudretli bir Ehl-i Sünnet kelâmcısı çıksa da bu bid'at fırkalarını güzelce tenkit, red ve cerh eden, çürüten bir kitap yazsa ne iyi olur.


Mehmed Şevket Eygi
Ortak paydamız, İbrahimi dinler değil! EHLİ SÜNNET, EHLİ SÜNNET...

33.yıldız

BENDENİZİ defterden silmişler, kara listeye almışlar. Suçum büyükmüş...

Diyaloğa karşıymışım, Diyaloğu tenkit ediyormuşum...

Sünnî bir Müslüman olarak ne yapacaktım?

Bu Diyalog bid'ati de nerden çıktı? Hangi muteber, klasik, güvenilir din kitabında "Diyalog ve Hoşgörü" diye bir inanç, bir bölüm, bir madde var.

Diyalog 1960'lı yıllarda Vatican (Papalık) tarafından, İslâm dünyasında yeni bir misyonerlik yapmak üzere çıkartılmış gayr-i İslâmî bir doktrindir. (Papalığın bu konuda kitabı var...)

Bana dünyayı verseler, yine de böyle din dışı, Kur'ân'a ve Sünnete aykırı, İslâm'ın tek hak din olduğu inancına zıt bir görüşü benimsemem.

Açıkça, samimî olarak beyan ediyorum:

İslâm'da diyalog inancı yoktur.

Bazılarının iddia ettiği gibi "Üç hak İbrahimî din" yoktur.Bir tek hak ibrahimî din vardır, o da İslâm'dır.

İslâm'ı, Kur'ân'ı, Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve davetini red ve tekzib eden münkirler ve kafirler asla ehl-i necat ve ehl-i Cennet değildir.

Kelime-i şehadet bir bütündür. İçinde iki esas bulunmaktadır. Bu iki esasın da birlikte ikrar edilmesi gerekir. Kafirlerin hatırı için "Muhammed Resulullah" kısmı meskutün anh geçilemez. Diyalogçuların bendenize boykot uygulaması gülünçtür

Böyle bir şey cemaat fanatizmine ve asabiyetine uygun düşer ama İslâm ve iman kardeşliğine uymaz.

Kaç kere yazdım, bir kere daha teklif ediyorum:

Diyalog doktrin ve ideolojisinin İslâm'a, Kur'ân'a, Sünnete uyup uymadığı konusunda beynelislâm (Müslümanlar arası) bir ulema meclisi toplansın. Bu meclise sadece icazetli din uleması alınsın, icazetsizler alınmasın. Onlar meseleyi müzakere etsinler ve fetva versinler.

* Ehl-i Kitap ehl-i necat mıdır?

* Ehl-i Kitab ehl-i Cennet midir?

* Yüce dinimizde diyalog var mıdır?

* Dinin temellerinden, usulünden, zarurî temel hükümlerinden taviz verilerek diyalog yapılabilir mi?

* Kafirleri dost ve velî edinmek caiz midir?

* Kelime-i Şehadet'in ikinci cümlesini söylememek, ikrar etmemek İslâm'a ve iman'a uyar mı?

m.şevked eygi
Ortak paydamız, İbrahimi dinler değil! EHLİ SÜNNET, EHLİ SÜNNET...

ihvan

#2
Emeğine sağlık.mesele aslında çok çok mühim,  anlayana

33.yıldız

Teşekkürler ihvan.Evet anlayana
Ortak paydamız, İbrahimi dinler değil! EHLİ SÜNNET, EHLİ SÜNNET...

mardin

güzel bir paylaşım ellerine saglık.
ibadetin eftali devamlı olanıdır.

Lika

Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

muhabbeteri

"KULUNA HIŞM EYLEMEZ HÜDASI
KULUN ÇEKTİĞİ HEP KENDİ CEZASI"