Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Medine'de Zaman...

Başlatan Lika, 18 Ağustos 2009, 00:15:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Lika



Medine de sabah başkadır.
İnsanlar sevinçle uyanırlar.

Ezanı Muhammedî yükselir mescid-i nebevi den..
Ve Medine sokakları bayram yerine döner…
Bir dede hanımının elinden tutarak gelir..
Bir çocuk,mescidin bahçesinde koşar özgürce.

Sabaha kadar yeşil kubbeyi seyreden bir genç,tebessüm ederek girer babu’s  selam kapısından
Yeşil elbiseleriyle hizmet edenlere imrenir bir peygamber aşığı
Bir peygamber aşığı ümmet-i Muhammedi koklar gözlerini yumarak.Bir kuş uçar cennet-bahçesinin üstünden

Bir tekbir yayılır boşluğa,bir hasret dillenir yüreklerde ve bir olana ibadet edilir

Kimi Ravza-i Mutahhara'da kılar namazı,kimi Ashab-ı Suffe'nin yerinde,şemsiyelerin altında saf tutar kimileri,kimi mescidin bahçesinde..

Ve hıçkırıklarla secdeye kapanır.
Sonra otellere dönülür,güneşin huzur veren ışıklarıyla

Yeni kafileler girer Medine’ye.
Otellerin arasından yeşil kubbeyi arayan gözler salat-u selamlarla yıkar..
Kimi kafileler cennetül bakide dir..
Kimisi Medine’yi dolaşır otobüslerle.


Medine’de öğle başkadır,
Güneş ikindiye kadar yalnızdır Medine sokaklarında..
Çünkü güneş kıskançtır,Habib-i Zişan’la baş başadır,kainatın güneşinden güç katar gücüne..










Ve ikindi namazından sonra dükkanlar açılır..
Buhurdanlıklardan tüten kokular,nazlı nazlı etrafa yayılır.

Kasr-ı halife oteline giden bir babaanne yolda torununa oyuncaklar alır..
Hurmaları yüklenmiş bir delikanlı eşiyle birlikte yürür.Melekler tebessüm eder onlara,dua eder.
Bir kasetçiden Kâbe imamlarının sesi yükselir.

Vahyin yıkadığı yüzler dolaşır pazarlarda.
Medine halkı güler yüzlüdür.Çünkü onlar Ensar' ın torunlarıdır,Resulluh Aleyhissaltu Wesselam’ın komşularıdır..
Çok hassastır kalpleri..

Bunu bilen bazı misafiler,Mescid-i Nebevi’de kazandıklarını hayatları pahasına korumaya çalışır..

Ama bazıları sadece alış verişe gelmiş gibi kavga gürültü ile geçince günleri ve unutunca Medine’yi..

Yazık oldu der melekler,milyarlarca insanın arasından seçildi,buraya geldi ama yazık etti,yazık etti..

Medine’de akşam başkadır..
Zemzem bidonların zemzem içilir ve ikram edilir yanındakilere.
Şemsiyeler kapanır yavaşça,kubbeler açılır,gökyüzü tüm ihtişamıyla meydana çıkar.
Kimse yıldızları fark etmez nedense..

Kainatın güneşinin yanında yıldızlar fark edilmez..

Ebu Zer Gıffari caddesini yağmur ıslatmasa da hasret gözyaşları ıslatır..
Sıra sıra dizili ankesörlerden farklı dillerde konuşmalar yapar,farklı renklerde  insanlar..
Heyecanla konuşan biri şöyle der:
İnanamazsın şu an seninle  konuşurken Mescid-i Nebevi’ye bakıyorum.On tane minare sanki arşa yükselmiş gibi..Öyle heybetli görünüşleri var ki anlatamam..


Medine’de gece başkadır
Peygamber misafirleri dalınca uykuya,melekler iner Kubbetü’l Hadra’ya..
Ve uzaklarda,çok uzaklarda Medine hasretiyle yanan yüreklerden selamlar iletilir Sultanlar Sultanı’na..

Ya ResulAllah Aleyhissalatu Wesselam demiştir biri, bu yıl da nasib olmadı Medine’ne gelmek,Ravza’nın kokusunu koklamak nasib olmadı.Umre’ye gidenleri görünce boğazıma bir şey takılıyor,hep selam gönderiyorum Sana….

Sana Selam ve Salat olsun Gönlümün Sultanı.

Medine’de zaman başkadır.

Medine’de her şey bir başkadır…



Dursun Ali Erzincanlı
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

lalegül

''Medine'de Zaman''ı her zaman çok beğenerek dinlemişimdir,
burada rastlamak güzeldi...
teşekkürler.
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)