Bir bardak Cola vücutta neler yapar

Başlatan Tuğra, 29 Ağustos 2009, 12:04:17

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Tuğra

İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak Cola'nın 60 dakikada vücuda verdiği zararları anlattı. İşte felakete götüren kısır döngü.

İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, kola'nın zararları hakkında ilginç açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Karatay, 'kola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?' diyerek aşağıdaki açıklamayı yaptı:



1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.

2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)



5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.

6.Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.

7.Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.

8.Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.

Tıme Turk

Kaynak: Karatay, Prof. Dr. Canan, Karatay Diyeti'yle Yaşam Boyu Sağlık, HayyKitap, İstanbul, 2011.
〰〰〰〰🐠

Tuğra


Kolalı içeceklerin içindeki yüksek miktardaki fosforun, kan fosforunu yükselterek kemiklerden kalsiyum kemiren hormonun düzeyini artırdığı ve bir süre sonra kalsiyumu azalan kemiklerin sağlamlıklarını yitirmesine yol açtığı belirtildi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, obezitenin her geçen gün hızla artığını ve son yıllarda özellikle çocukların sağlığını tehdit etmeye başladığını söyledi.

Obezitenin, sadece aşırı şişmanlık olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Hatun, zaman içerisinde obezitenin şeker, kalp gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen kronik hastalıklara zemin hazırladığı uyarısında bulundu.

'KOLA İLE DAHA FAZLA YEMEK YENİYOR'-

Kola içme alışkanlığının fast-food beslenmeye eşlik ettiğini ve kola ile birlikte daha fazla yemek yendiğini belirten Hatun, şöyle devam etti:

Bu nedenle de ABD'deki çocuk sağlığı otoriteleri çocukların kolalı içeceklerden uzak tutulmasını öneriyor. Kolalı içeceklerin esas zararlı etkisi ise kemikler üzerinde oluyor.

Amerikan Tabipler Birliği'nin Çocuk Sağlığı Dergisi'nde kolalı içecek alışkanlığının lise öğrencisi kızlarda kemik kırıkları sıklığını 3 kat arttırdığını gösteren bir araştırma yayımlandı.

Daha önce de benzer yazılar yayımlandı. Kolalı içecekler içindeki yüksek miktardaki fosforun kan fosforunu yükselterek kemiklerden kalsiyum kemiren paratiroid hormonu düzeyini artırdığı ve bir süre sonra kalsiyumu azalan kemiklerin sağlamlıklarını yitirdikleri öne sürüldü.

Tıp literatüründe bu gözlemi destekleyen başka insan çalışmalarının yanı sıra benzer etkinin farelerde olduğunu gösteren araştırmalar yayımlandı.'

'SÜT ÜRÜNLERİ TÜKETİMİNİ AZALTIYOR'-

Kola içme alışkanlığının en önemli kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünlerinin tüketimini azalttığı ve 'Ergenlik döneminde günde 800-1200 mg olan kalsiyum ihtiyacının karşılanması önleyerek kemik sağlığını olumsuz etkilediğini' savunan Hatun, 'Bunların dışında kolalı içeceklerin böbreklerden kalsiyum atılımı arttırdığını, mide mukoza hücre siklusunu bozduğu, diş çürüklerini belirgin bir şekilde attırdığı, aşırı içilmesinin hipokalemik miyopatiye neden olduğunu gösteren raporlar yayımlandı' diye konuştu.

Habervitrini.com
〰〰〰〰🐠

omur

Zararindan dolayi çok sevdigim halde uzun zamandir içmiyorum.
Ama çocuklar bizim control alanimizdan çikinca meyil ediyorlar.
Bagimlilik yaptigi için bir defadan bir sey olmaz da deseler sonra bir daha bir daha derken
kola içmek normal geliyor onlara. Bunu önlemek çok zor galiba.

Günbatımı

Alıntı yapılan: omur - 16 Mart 2010, 01:50:36
Ama çocuklar bizim control alanimizdan çikinca meyil ediyorlar.

Hem de nasıl!..   s1))
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

Budak

Ben hiç eve kola sokmam içmediğim için çocuklarımda da çok faydasını gördüm ağızlarına bile sürmüyorlar. zs2))

Günbatımı

#5
Son birkaç senedir eve almıyorum. Ama çocuklar başka bir yerde gördükleri zaman çılgın bir şekilde saldırıyorlar. Arada bir çimdikliyorum "yeter artık" diye! :D

Bir keresinde espri niyetiyle 'Çocuğum, görmemiş olduğunuzu bu kadar da belli etmeyin' demiştim, ikisi de bana küsmüştü.  e56))
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

ene dost

Günün ilk öğününde tüketen biliyorum malesef, ciddi bi bağımlılık demek ki..  e44))
Nakşibendi beyazdır, leke kabul etmez. (Gavs-ı Sani)

Tuğra



.......Coca cola ilk defa 1886′da eczacı John S. Pemberton tarafından formülünde kokain adlı uyuşturucu maddeninde olduğu bir şurup şeklinde üretilen cola John S.Pembertonun ölümü ile Asa Candler coca colanın haklarını 2 bin 300 dolara satın aldı ve 1892 yılında the coca cola company adlı firma  kuruldu.

Reklam adı altındaki görsel kitlesel telkinlerle insanların zihinlerine "buz gibi,nefis serinletici,hayatın tadı" gibi tamamen gerçek dışı sunumlarla sunuldu iç yapısı ise anlatılmayıp saklandı üzerinde araştırma yapmak isteyen doktor yada başka kimlikli araştırmacılara bu izin verilmedi ve coca colanın gerçek yüzü saklanarak yaldızlı sunumlarla zihinlere işlenmeye devam edildi.

Gerçekte coca cola bilinenin aksine içeriğindeki zararlı bileşimler sebebiyle her açıdan Mutlak Manada zararlı bir içecektir.Gerçek şu ki coca cola içeriği itibari ile ilk üretim tarihinde içerisinde kokain adlı uyuşturucu maddeninde konulması ile başlamıştır.

Bir litre kolalı içecek yaklaşık 400 kalori eşdeğeri şeker, 0,15 gram kafein, değişik miktarlarda renk veren maddeler, orijinal tadı sağlayan kola özü ve fosforik asit içerir.Burada kola özü diye sunulan uydurma isim içeriğindeki uyuşturucu maddeler için gizleyici bir çatıdır.

kola başlı başına bir kimyevi madde değildir ki onun ona ait birde özü olsun.Dikkat edilirse yüksek oranda şeker,kafein,boya maddeleri,fosforik asit ve benzeri bütün içeriği sağlık için tamamen zararlı bileşimlerdir.Kısaca sıralanacak olursa coca cola ve benzeri gazlı içeceklerin içerisindeki bazı katkılar ve sebep oldukları zararlar şöyledir ;

1-Fosforik asit: E338

Ancak sağlık üzerindeki etkileri tartışılmaktadır. Keskin bir tad sağlar ve diğer doğal benzer tad vericilere nazaran büyük miktarlarda ve ucuzca elde edilebildiği için üreticiler tarafından tercih edilmektedir.

Genç kadınlarda, kemik gelişiminde gıda eksikliği ile ortaya çıkan osteoporoz hastalığı riskini artırmaktadır. Fosfor fazlalığı, zayıf kemik yoğunluğuna yol açabilmektedir. Beslenme uzmanları, vücudun kandaki fosfor-kalsiyum iyonları arasındaki dengeyi sürdürmeye çalıştığını belirtmektedirler. Fosfor fazlalığı oluşunca vücudun kimyasal balans mekanizması bu dengeyi sürdürebilmek için kemikteki kalsiyumun dışarı çıkarılmasına yol açar. Neticede fosfor-kalsiyum fazlası vücuttan dışarıya atılır ve geride gözenekli ve gittikçe zayıflayan bir kemik yapısı meydana gelir.Böylece kemik kırılmaları olarak bilinen olaylar yaşanmaktadır.

Kafein:

Kafeinli maddelerin kullanımının sonucunda karakteristik etkiler, huzursuzluk, sinirlilik, heyecan, uykusuzluk, yüz kızarıklılığı, fazla idrar ve sindirim şikâyetleri gibi rahatsızlıklardır. Bu semptomlar bazı insanlarda, günlük 250 mgr 'dan daha küçük dozajlarda tezahür edebilir. Diğer bazılarında ise daha yüksek dozlarda oluşur. Günlük 1gr 'lık dozlara çıkılması halinde ise, kas seyirmesi, düşünce ve konuşmanın düzensiz akması, yorgunluk duymama ve fizikomotor acitasyonu oluşabilir. Daha büyük dozlarda hafif duyumsal rahatsızlıklar, kulak çınlaması, ışığın parlaması gibi rahatsızlıklar rapor edilmiştir. Kafeinin 10 gr'ı geçen dozu ile, ani krizler, nefes alma güçlüğü ve ölümle sonuçlanmalar oluşabilir. Alınan maddelerle girebilecek kafein miktarının kabaca hesabını şöyle yapabiliriz. Bir bardak kahve yaklaşık 100-150 mgr kafein ihtiva eder, bir bardak çay yarısı kadar, bir bardak kola ise 1/3 'ü kadar kafein ihtiva eder. Bir bardak enerji içeceğinde ise yaklaşık 100 mgr kafein alınmış olur. Reçete ile satılan kafeinli ilaçlar bir bardak kahvenin ihtiva ettiği kafeinin bir tam üçte biri ile bir buçuk arasında değişmektedir. İstisna olarak migren hastalığı için kullanılan tabletlerin her biri 100 mgr kafein ihtiva ederler.

Kafein, sindirim sistemi ve kalp rahatsızlıklarının gelişmesine ve ağırlaşmasına neden olabilir. Üst karın ağrıları, bazen peptik ülser ve kanamalar oluşabilir. Ekstrem yüksek dozlarda ise ritim bozukluğu eklenebilir, tansiyon düşer ve kan dolaşımı durabilir.

Diğer farklı Teşhisler: Manik olaylar, panik rahatsızlıklar, genel anksiety rahatsızlıkları klinik raporlarda açıklanmıştır.

Boya Maddesi Karamel (E150):

Şekerin yavaş şartlarda 170 C dereceye kadar ısıtılması sonucunda elde edilir. Başta kola olmak üzere çeşitli meşrubat, şekerleme, kek ve bazı hamur işlerinde boya maddesi olarak kullanılır.

Avustralya Hiperaktiv Çocukları Koruma Teşkilatı(HACSG)'na göre alerjik bünyeli insanların kaçınmaları gerektiği ifade edilmektedir.

CO2 Gazı: E290 (Karbondioksit)

Sağlığa zararlı bir gazdır. Meşrubatlarla aşırı miktarlarda alınması halinde çeşitli rahatsızlıklara neden olur.kola ile beraber yüksek miktarlarda alınan co2 gazı ani ölümlere sebep olur.

Karmin: E120

Renklendirici; böceklerden elde edilir; kozmetiklerde, şampoanlarda, kırmızı elma sularında, şekerlemelerde ve diğer gıdalarda kullanılır; hassas ve asmatik bünyelerde alerjik reaksiyonlara sebeb olabilir. Ayrıca bir Müslüman için kesinlikle haramdır.

Sünî Tatlandırıcılar: Aspartam E951, Asesülfan E950, Sakarin E954

Toz ve sıvı diğer bazı içeceklerdede kullanılır.Bu ürünler'de; Aspartam, asesülfam ve sakarinin kombinasyonu kullanılmaktadır. Şeker hastalarının kullanımı oldukça düşük olması ve kullanan insanların yaş seviyelerinin yüksek olmasına rağmen alzaymer riski oluşturduğu bildirilmektedir. Fakat içeceklerde kullanımı, özellikle aspartamın içinde bulunan fenil alalin isimli amino asitin çocukların zeka gelişimlerini olumsuz etkilediği klinik deneylerle kanıtlanmıştır....

uzmanportal.com
〰〰〰〰🐠

Tuğra




Yaz ayların serinlemek için bol miktarda gazlı içecek tüketenler bu haberi okumadan geçmeyin!

Harvard Üniversitesi'nde fareler üzerinde yapılan araştırmaya göre; gazlı içeceklerin içinde bulunan fosfat maddesi, cilt ve kaslarda bozulmaya yol açıyor. Et, ekmek ve pasta gibi gıdalarda da kullanılan fosfat, kalp ve böbreklere de zarar veriyor.

Geçtiğimiz yıl ABD'de yapılan bir araştırmada , haftada 3 bardak gazlı içecek tüketmenin pankreas kanserine yakalanma riskini iki kat artırdığı saptanmış.

Haber Aktüel
〰〰〰〰🐠

bülbülmisali

paylaşım için tşk. ben de içmem ama millet baımlısı olmuş.
inandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız. Hz.Ömer

kar delen

#10
Allah razı olsun bilgilendirdirdiğiniz için
ama bence bunların hepsi, bu sağlık sorunları bir tarafa bırakılmalı
VE BİZ MÜSLÜMAN BİREYLER OLARAK ONLARLA(İSRAİL ÜRÜNLERİYLE), MAZLUM DİN KARDEŞLEİMİZ ŞEHİT EDİLDİĞİ İÇİN İÇMEMEMİZ GEREKTİĞİNE İNANIYORUM
EN AZINDAN YAPAMAYACAĞIMIZ BİRSEY YOK DİYEMEYİZ(boyle bir bahane öne surmeyiz)
aslında yapabileceğimiz cok şey var

çopunk


Tuğra

"Diyet kola" içenler dikkat!

Kilo almamak için kullanılan diyet kolada yüksek şeker tehlikesi ortaya çıktı.

Kilo almamak için kullanılan diyet kola, diyet reçel, diyet şekerlemelerde yüksek şeker tehlikesi ortaya çıktı.

Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi hekimlerinin yaptığı incelemede diyet ürünlerde normal şekere göre 200 kat daha fazla tatlandırıcı bulunuyor.

Diyet ürünlerde kullanılan aspartam insanda baş ağrısı, şişmanlık, unutkanlık, bulantı, depresyon, yorgunluk, uykusuzluk, çarpıntı, panik atak ve kulak çınlaması gibi rahatsızlıklara sebep oluyor.

Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorlarından Prof. Dr. Ramazan Yiğitoğlu ile Prof. Dr. Şenol Dane'nin "Farkına varamadığımız tehlikeler, gazlı içecekler, enerji içeceği meyve suları" başlıklı makalesi ilginç bilgileri ortaya koydu. İki hekimin makalesinde verdiği bilgiye göre, ketçap, toz kahve kreması, kola, gazoz, şekerleme, meyve suyu, hazır çorba, çikolata, puding, hazır kek gibi ürünlerde şeker yerine mısır şurubu kullanılıyor.

Bir diğer adı nişasta bazlı sıvı şeker olan mısır şurubunda fruktoz oranı yüzde 80 oranında bulunuyor. Fazla fruktoz tüketimi diyabet, kan yağı, kalp hastalığı, karaciğer yağlanması ve yüksek tansiyona yol açıyor.

KANSERE KADAR SAYISIZ HASTALIK

Diyet kola, diyet reçel, diyet şekerlemelerde kullanılan aspartam adlı tatlandırıcı tehlikesine dikkat çeken Prof. Yiğitoğlu, bu maddede 200 kat daha fazla tatlandırıcı içerdiğini belirtti. "Bir bavul aspartam 1 kamyon şekere denk geliyor." diyen Yiğitoğlu, bazı baklavacılarda yarı yarıya ucuz satılan baklavaların ucuz olmasının nedeninin de aspartam olduğunu dile getirdi.

Fareler üzerinde 2 yıl süren çalışmada aspartam verilen farekelerde 3 kat fazla beyin tümörü tespit edildiğini aktaran Yiğitoğlu, "Kilo almamak için içilen diyet kola, zero kolada tatlandırıcı aspartam kullanılıyor. Aspartam vücuda girdiğinde insülün salgısına yol açıyor.

Böylece kan şekerimiz düşüyor ve acıkıyoruz. Sonuçta daha fazla yiyecek kilo alıyoruz." uyarısında bulundu. Yiğitoğlu, aspartamın kansere yol açma riski de taşıdığına işaret etti.

ENERJİ İÇECEKLERİ VE MEYVE SUYU

Enerji içeceklerinin de özellikle çocuklarda şiddete eğilime neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şenol Dane ise bu ürünlerin tüketilmemesini tavsiye etti. Meyve sularının da 105 santigrat derecede ısıtılarak raf ömürlerinin uzatıldığına işaret eden Dane, "Bu işlem sırasında meyvedeki B ve C vitaminleri büyük ölçüde değerini kaybediyor.

İlla meyve suyu tüketilecekse yüzde 100 meyve suları alınmalıdır. Ancak en iyisi tabi meyve yemek en sağlıklısıdır. Çünkü meyvede bol miktarda vitamin ve barsak sağlığı için çok faydalıdır." değerlendirmesi yaptı.

Haber Aktüel
〰〰〰〰🐠