Bir Soru ?

[cakıroglu]

Sadakat oldukca güzel bir Forma benziyor , sizlerin beni aydınlatacagınızı umarak bir sorum olacak , cevaplarsanız seviniriz .

Allah insanların rızkına kefıldir ve hatta ana karnındaki bebegin dahi rizkını , dogmadan ve doguncada ana sütüyle bu maddi rızkı temin eder ,benim burda kafama takılan soru şu , neden peki afrikada aclıktan bebeler ölüyor ? savaş darp debren vs  ama bu afrikadaki dogan ve dogmadan ölen insanların nasıl bir acıklaması olabilir . Allah Razı olsun ilgilenenlerden .

[mazhar]

Kader, bir iman rüknüdür ve şöyle tarif edilir: “Kader, Hak Teâlâ nın, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak her şeyin, her şeyini ve her hâlini, zamanını ve mekânını, sıfatlarını ve özelliklerini ezelî ilmiyle bilip, ona göre, takdir etmesidir.”

http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/kaza_ve_kader-t52899.0.html

Bu hususun izahı çok mühim.İrada-i cüziyye, irade-i külliyye kavramlarını da bilmek gerekiyor.
Öncelikle müteaddid ayetlerde de buyrulduğu gibi( mesela sürei Mülk 2 )insanlar imtihan için gönderilmiştir.

Allah’IN DİLEMESİ

Allah'ın dilemesi konusu Kur'an'da sık sık karşımıza çıkan bir konudur. Bu konu iyi bir şekilde kavranamadığı zaman bazı yanlış ve hatalı anlayışlar ortaya çıkmaktadır. "Allah'ın dile-mesi" konusunu iyi kavrayabilmek için öncelikle Kur'an'ın gösterdiği gibi Allah'ı tanımamız ve Allah hakkında yanlış zanlardan kaçınmamız gerekir. Nitekim Kur'an'da şöyle buyuruluyor:
"Allah'ı hakkıyla takdir edemediler, bilemediler." (En'am; 91)
http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/hz_Allah_dilemedikce_siz_dileyemezsiniz-t4187.0.html

İslami Sorularınız ve Cevaplar Bölümü, forumumuzun en önemli ve ciddiye alınması gereken bir bölümü olduğu için bu bölümle ilgili olarak hazırlanmış aşağıdaki hususlara tüm üyelerimizin dikkat etmesi gerekmektedir.

1-Bu bölüme başlık açmadan önce sormak istediğiniz sorunun daha önce açılıp açılmadığını kontrol ediniz.Bu kontrol işlemini buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

2-Eğer sormak istediğiniz soru daha önce sorulmuş ve cevaplanmış; ancak o konu hakkında farklı bir bilgi elde etmek istiyorsanız yeni bir başlık açmadan sözkonusu başlığın altından devam edebilirsiniz.

http://www.sadakat.net/forum/islami_sorulariniz_ve_cevaplari/soru_sormadan_once_oku-t37246.0.html

[omur]

Tesekkürler.  zs2))

[cakıroglu]

Kadere iman , olmuş ve olacak herşey Allahın takdiri ,  insana verilen iradeyi cüziye bunu ne yönde kullanırsa kullansın , sonuç itibarıyla insanın yapacagı herşeyi önceden bilen Allah , benim sormak istedigim kader degil .

sadece . ne hikmetledirki herşeyin rızkını veren Allah , hatta hikayelerde gecer , kör kuşun rızgını şahini vesile kılar gene rızıklandırır , vs vs bu gibi hikayeler malum dur .

lakin Afrikadaki aclıktan ölümler , bunun bir hikmeti olmalı sadece bu Allahın takdiri kaderi ilahi deyip , geçmek yerindemidir ?

bir bebek binlerce bebekte olsa onlar , bebek oldukları için hiç bir şekilde zaten kendi iradelerini kullanma şansınada henüz erişmiş degildir !

[Tuğra]

Hz Allah'ın Hikmetinden Sual Olunmaz, bu tip sorular insanın imanını tehlikeli noktalara sürükleyebilir.

[mazhar]

Hududullah'a girmek tehlikelidir.Eğer felsefeci değilseniz,anlamanız gerekir..!Sitemizde okumaya devam edin anlayacaksınız.!
Özellikle Ruhul Beyan açıklamalarını okumanızı tavsiye ederim.Orada bir çok  şeyin cevabı var...

[cakıroglu]

Hz Allah'ın Hikmetinden Sual Olunmaz, bu tip sorular insanın imanını tehlikeli noktalara sürükleyebilir.

Allahın hikmetinden sual olunmaz , bu bir ayetmi hadismi ?
Allahın hikmetinden neden sormayalım ? musa peygamberle hızırla anlaşmışlar musa bir şey sormayacattı ,ama o bile dayanamadı bagzı şeylerin hikmetini sordu , oysaki biz bir soru göneltik  , böyle soru sormak harammı günahmı yasakmı ? insan içindeki sorulara cevap bulmak için soru sorması yanlışmı ?

benim bildigim Allahın zatı hakkında düşünmenin dışında her şey sorulup ögrenile bilir .

birde tugra sen hocamısın kardeşim ? mesela bir soru daha soralım insan kanı neden kırmızı ? bunu sormak hikmetini bilmeyi istemek ve bunu ögrenince kan renginin kırmızılıgı necis olmasına ragmen , mütüş bir hikmet ve muazamlık eseri oldugunu ögrenmek temi yanlış Allahın hikmeti degilmi kanında kırmızı olması ?

Hududullah'a girmek tehlikelidir.Eğer felsefeci değilseniz,anlamanız gerekir..!Sitemizde okumaya devam edin anlayacaksınız.!
Özellikle Ruhul Beyan açıklamalarını okumanızı tavsiye ederim.Orada bir çok  şeyin cevabı var...

Hududullah'a girmek tehlikelidir.Eğer felsefeci değilseniz,anlamanız gerekir..!Sitemizde okumaya devam edin anlayacaksınız.!
Özellikle Ruhul Beyan açıklamalarını okumanızı tavsiye ederim.Orada bir çok  şeyin cevabı var...

mazar kardeş ne felsefesi ya , biz bir soru sorduk bu sitede , cevap almak için  huhudullaha girmek tehlikeli diyorsun , Allahın hududu sınırı olurmu ? Allah yerden gökten zaman ve mekandan  sınır ve huduttan münezzeh degilmiki huhudu olsun ? 

hem Allah şöyle demiyormuki gökte ve yerde akıllı insanlar için ayetlerimizi actık , düşünen insanlar  ve düşünceye sevk eden düşünmeyi herşeyde Allahın hikmetini aramaqyı Allah  bizden istemiyormu .

Kardeşim aklı senim biri cevap versin önüne gelen bilmeden şöyle böyle demesin .

sanırım alim arkadaşlar çoktur bu sitede ?   

[Mücteba]

Allah rızka kefildir

Ezelde rızıkların üzerlerine, kime ait olduğu yazılmıştır.
Bir kimse Hindistan’da, Afganistan’da veya Bağdat’ta olabilir. Allahü teâlâ bizi yaratmadan önce rızkımızı yarattı, sonra bizi yarattı.
Onun için, dünyada en ahmak insan, rızkı için endişe duyandır; çünkü rızkın kefili Allahü teâlâdır. Peygamber efendimiz de, (Rızkın için üzülme! Takdir edilen rızkın seni bulur) buyuruyor.

Afrika’da insanlar açlıktan ölüyor, başka yerde kazadan, diğer bir yerde zelzeleden ölüyor. Oradakileri öldüren kıtlık, kuraklık, buradakileri öldüren kaza, deprem ve benzerleri, birer sebeptir.

Gerçek olan odur ki, rızkı biten ölür. Kimse kimsenin rızkını yiyemez, hiç kimse de rızkını bitirmeden ölmez.

İsmail Fakirullah hazretleri, çocuk yaşta bir talebesini çeşmeye, su almaya gönderir. Çocuk oraya gider; fakat bakar ki, arkadaşları oyun oynuyor.
Testiyi bırakır, başlar onlarla koşup oynamaya. Aradan iki saat geçer, çocuk su getireceğini hatırlar, eyvah, yandım der. Alır testiyi, gider suyu doldurur, gelir; fakat gelince kendisinden daha büyük olan diğer arkadaşları, (Sen nasıl hocamızı bekletirsin) diyerek onu döverler.
Yapmayın, etmeyin, vurmayın derken, Fakirullah hazretleri gürültüye gelir, ne oluyor diye sorar. Çocuklar, (Efendim, bu edepsiz tam iki saat oyuna dalmış, suyu geç getirdi, o yüzden onu haşlıyorduk) derler.

Mübarek zat buyurur ki:
"Dokunmayın çocuğa!
Allahü teâlâ ezelde herkesin rızkını ayırmış ve üzerine ismini yazmıştır.
Bu arkadaşınız çeşmeye gittiğinde, bize ait olan su daha yoldaydı, o bizim rızkımızı bekledi.
Allahü teâlâ bir gaflet verdi, unutturdu. Ne zaman bizim su çeşmeye geldi, o zaman hatırlattı. Dolayısıyla, o gittiği zaman dolduramazdı; çünkü o rızık bize ait değildi. Hiç kimse bir başkasının rızkını yiyemez."

huzuradogru

Dolayısıyla Afrikadaki bebekler ve çocuklar kıtlıktan değil kendilerine Hazreti Allahın takdir ettiği rızkın ve nefesin bitmesinden ölmektedirler.

Bazı imansız kimseler Afrika'yı misal göstererek (Haşa) Hazreti Allahı sorgulamaya daha da önemlisi sorgulatmaya çalışıyorlar.
Diğer arkadaşların tavırları bundan kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum.

[mazhar]

"mazar kardeş ne felsefesi ya , biz bir soru sorduk bu sitede , cevap almak için  huhudullaha girmek tehlikeli diyorsun , Allahın hududu sınırı olurmu ? Allah yerden gökten zaman ve mekandan  sınır ve huduttan münezzeh degilmiki huhudu olsun ?  

hem Allah şöyle demiyormuki gökte ve yerde akıllı insanlar için ayetlerimizi actık , düşünen insanlar  ve düşünceye sevk eden düşünmeyi herşeyde Allahın hikmetini aramaqyı Allah  bizden istemiyormu ."

Söylemek ve anlatmak istedğimi,anlatamadım.. !

Sizin verdiğiniz cevaplardan da(ayetler),sizin az çok bu konuyu bildiğiniz ortaya çıkıyor. o halde lütfen araştırın-okuyun demek istedim,tekrar ediyorum,özellikle RUHUL beyan ve diğer.Kitaplar ve tefsirlerdeki açıklamaları dikkatle okursanız ! Sorunuzun cevaplarını bulacaksınız.
Fazla detaya girmek istemiyorum sizin ve benim vaktimi de almak istemiyorum...

[Tuğra]

Resulullah (s.a.v.) Efendimiz Hadis-i Şerifinde;

"Eğer kardeşim Musa sabretseydi, göklerin ve yerin bütün iç sırlarını (Melekutunu) keşfederdi."

Yani, eğer kardeşim Musa (a.s.) Hazreti Hızır (a.s.)'la beraber, oğlanın başını kopardığında; gemiyi delip ayıplı kıldığında; duvarı doğrulttuğunda sabretse idi, göklerin ve yerin melekutunu (sırları) elbette ona açılırdı" buyurdular.

Akıl bir ölçü aletidir. Allahü teâlâya ait bilgilerde ölçü olmaz.

[cakıroglu]

mücteba arakadaş sen böyle diyorsun .

Dolayısıyla Afrikadaki bebekler ve çocuklar kıtlıktan değil kendilerine Hazreti Allahın takdir ettiği rızkın ve nefesin bitmesinden ölmektedirler.

evet haklısın rızık kesildimi  100 yaşındada olsan dogmasanda iş biter , benim sormak istedigim bu degilki .

bu afrikada yıllardır süren aclık sebebiyle ölenlerin , nehikmet sebebi ile yaşamları kesiliyor ,

yoksa amenne dediklerini ne katılmamam neden inanmamam mümkün degil Elhamdülillah müslümanız .



mazhar arkadas sagolasın zahmet oldu ama inanki araştırıyom .

Resulullah (s.a.v.) Efendimiz Hadis-i Şerifinde;

"Eğer kardeşim Musa sabretseydi, göklerin ve yerin bütün iç sırlarını (Melekutunu) keşfederdi."

Yani, eğer kardeşim Musa (a.s.) Hazreti Hızır (a.s.)'la beraber, oğlanın başını kopardığında; gemiyi delip ayıplı kıldığında; duvarı doğrulttuğunda sabretse idi, göklerin ve yerin melekutunu (sırları) elbette ona açılırdı" buyurdular.

Akıl bir ölçü aletidir. Allahü teâlâya ait bilgilerde ölçü olmaz.

sende sag ol birader , bu hıkayeyi bende okudum sonunakadar , ama bu benim bu insanları neden rızık lanmadan yıllardır öldüklerindeki , hikmeti aramama mani degil dir , belki bende sabredemiyom  musa  peygamber gibi , belki gercek doyurucu cevabı bulunca  belki bende bazı seylere ererim inşAllah ama kafayı yemeden bulussam iyi olur .

bir deli bir kuyuya taş atmış bin akıllı cıkaramamış

[Mücteba]

Fakirlik, Kıtlık, Yağmur Yağmama ve Düşmanın Musallat Kılınma Sebebi

Abbâs (r.a.) hazretlerinden rivayet olundu.
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
- "Beş şey beş şey sebebiyle (olur)."

Sahabeler sordular:
- "Ya ResûlAllah (s.a.v.)! O beş şey nedir?"

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:

1. Bir kavim ahdi bozduğu zaman, Allâhü Teâlâ hazretleri, onların başına düşmanlarını musallat eder.

2. Bir kavim Allâhü Teâlâ hazretlerinin indirdiğinin gayriyle amel ederse, onların içinde fakirlik yayılır.

3. Bir Müslüman kavmin içinde fuhuş açıkça yapıldığı zaman, onların içinde ölüm çoğalır.

4. Bir kavim tartı ve ölçüde hile yaptığı zaman onlar, nebattan (ve bereketten ) mahrum olurlar ve onlara kıtlık verilir.

5. Bir kavim, zekâtını vermediği zaman, onlardan yağmur hapsedilir."



(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 487)

[Mücteba]

Ömer Bin Abdülaziz’in Yüzüğünü İnfakı

Ömer bin Abdülaziz hazretlerinin parmağında bir yüzük vardı. Yüzüğün içinde bir kaş vardı ki Sarraf ve kuyumcular ona baha biçemiyorlardı. Değerini takdir etmekten aciz kalıyorlardı...
O kaş bir yıldız gibiydi.
Öyle geceleyin dünyayı gündüz gibi aydınlatıyordu. Bu yıldızı (parmağındaki taşı) görenler aydınlığıyla gündüze açılmış bir kapı sanıyorlardı.
Gün sanki onun aydınlığından yapılmıştı. derken... Aksi tesadüf bir yıl müthiş bir kıtlık oldu. Halkın dolunayı andıran yüzü hilâle döndü.
Halife hazretleri, halkın ekonomik olarak iktisaden çöktüğünü, tâkattan düştüğünü, halktan rahat ve kudret görmeyince kendisinin tek başına rahat, huzur ve ekonomik bir varlık içinde yaşamayı İslâmî bulmadı ve insanlık saymadı...
Halkın ağzının zehir gibi acı olduğunu gören bir insanın boğazından tatlı su geçer mi?
Halife hazretleri, gariplere, yetimlere (miskin ve fakirlere) acıyarak yüzüğünün satılmasını emretti.
Satış parası tam bir hafta boyunca yoksullara dağıtıldı...

Yüzüğünün satıldığını duyanlar ona şöyle dediler:
- "Ne diye sattın? Böyle bir şey bir daha geçmez ki ele."

Yüzü bal mumu gibi sarardı Ömer bin Abdülaziz'in, gözlerinden yağmur gibi yaşlar döküldü. Oluk oluk sular akıtarak onlara cevap verdi:
- "Şehrin yüreği yoksulluktan yaralı iken, idarecinin süse düşmesi çirkin ve kötü bir harekettir. Bana taşsız (kaşsız) yüzük yakışır, fakat halkımın gönlünün kederli, üzüntülü ve yoksulluk içinde olmaları asla yakışık olmaz."



(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:129)


Afrikada savaştan, kıtlıktan, açlıktan, susuzluktan, fakirlikten ölen insanlar aşağıdaki beş sebepten veya zalim yöneticeler sebebiyle veya Allahü zül celal vel kemal ve tegaddes hazretlerinin takdiri olan bilinmeyen bir sebebten veya tüm sebeblerin birleşimi olan bir sebebten ölmektedirler.

Her işin en doğrusunu Allahû Teâlâ bilir.


http://en.wikipedia.org/wiki/Human_rights_in_Somalia

[cakıroglu]

Fakirlik, Kıtlık, Yağmur Yağmama ve Düşmanın Musallat Kılınma Sebebi

Abbâs (r.a.) hazretlerinden rivayet olundu.
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
- "Beş şey beş şey sebebiyle (olur)."

Sahabeler sordular:
- "Ya ResûlAllah (s.a.v.)! O beş şey nedir?"

Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:

1. Bir kavim ahdi bozduğu zaman, Allâhü Teâlâ hazretleri, onların başına düşmanlarını musallat eder.

2. Bir kavim Allâhü Teâlâ hazretlerinin indirdiğinin gayriyle amel ederse, onların içinde fakirlik yayılır.

3. Bir Müslüman kavmin içinde fuhuş açıkça yapıldığı zaman, onların içinde ölüm çoğalır.

4. Bir kavim tartı ve ölçüde hile yaptığı zaman onlar, nebattan (ve bereketten ) mahrum olurlar ve onlara kıtlık verilir.

5. Bir kavim, zekâtını vermediği zaman, onlardan yağmur hapsedilir."



(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S: 487)

mütiş sin kardeş ama orda müslümanlarda var yinede iyi bir bilgi araştırmışın kutlarım seni , Allah senin gibilerin adedini artırsın  saygılar hürmetler selamlar .

[Tuğra]

Afrika'da yaşayanların çoğu hıristiyan, misyonerlerin tuzaklarına düşmüşler, çalışmayı sevmeyen insanlar,halk İslam ahlakına göre yaşamaya başlarsa, ülkelerine de sahip çıkabilirler belki, biiznillah  pek çok sorun düzelir.

Bu tarz tehlike arz edebilecek sorulara takılmak yerine zamanınızı daha iyi değerlendirebilirsiniz.

İbni Sakka isimli bir âlim, akla çok önem verirdi. Her şeyi akılla ispata kalkardı. Allah'ın varlığını, birliğini 99 delil ile ispat eder ve hep bu konu üzerinde çalışırdı. Zamanla aklının almadığı konular da çıktı, şüpheleri arttı, bocalamaya başladı.

Yusuf-i Hemedani hazretlerine bir şey sordu. O da (Otur, senin sözünden küfür kokusu geliyor) buyurdu.

İstanbul'a elçi olarak gidince, hıristiyan oldu. Hıristiyan olduktan sonra da, 100 delil ile Allah'ın 3 olduğunu ispata kalkıştı.

(Fetâvâ-yı hadisiyye)