Aşıların Zararları ve Tehlikeleri

Başlatan Mücteba, 19 Aralık 2011, 12:31:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Aşıların Zararları ve Tehlikeleri

Fransızca vaccins dangeureux (tehlikeli aşılar) kelimeleriyle aradım, yüz binlerce netice çıktı.

Halkımız aşıların gerçek veya sözde faydalı taraflarını bilir; zararlı, tehlikeli, kötü taraflarını bilmez. Bunları halka bildirmezler, duyurmazlar çünkü aşıların tıbbî tarafları yanında bir de çok muazzam ticarî tarafları vardır. Her yıl aşı sektöründe milyarlarca dolarlık cirolar yapılır. İlaç fabrikaları faydasız yahut zararlı ve tehlikeli bile olsa bol bol aşı satmalıdır.

Bu konuda Türkçe yayınlar, uyarılar da vardır muhakkak ama İngilizce bilen okuyucularıma internetten, aşıların zararları ve tehlikeleri konusunda bilgi edinmelerini tavsiye ederim.

Ciddî kaynaklar arasınlar, her denilene inanmasınlar ama konuyu hele bir incelesinler, neler öğreneceklerdir neler?

Ülkemizde genelde kimyevî ilaçlar, özel olarak aşılar konusunda büyük paralar dönmektedir.

Tıp bir endüstri sektörü hayline gelmiştir.

Bir kısım tıp profesörleri, uzmanlar aşılara ve aşırı ilaç tüketimine karşı çıkıyorlar. Onları da dinlememiz gerekir.

İlle de bol bol ve devamlı ilaç tüketilsin diyenler de var. Onların da gerekçelerini bilmeliyiz.

Tekrar ediyorum: İlaç ve aşı sadece tıbbî, sağlıkla ilgili bir konu değildir. Bunların iktisadî, ticarî, sınaî (endüstriyel) tarafları ve boyutlarız da vardır.

Çok ilaç satılmalı ve yutulmalıdır ki, ilaç fabrikaları kazansın.

Herkes aşı olmalıdır ki, aşı üreten firmalar zengin olsun.

Vaktiyle Üsküdar'da Sultantepesinde Dr. Sibgatullah bey varmış. Yataktan kalkamayan fakir hastaları muayene gider, reçetesini yazar, dürüp büker yastığın altına koyarmış. Hastanın yakınları "Dr. Bey borcumuz ne kadar?" diye sorduklarında "Bu sefer vizite parası gerekmez..." der, ücret kabul etmezmiş. Doktor gittikten sonra bükülü reçeteyi açınca içinde ilaç parası bulurlarmış. (Merhum Prof. Ahmet Yüksel Özemre'nin Hasretini Çektiğim Üsküdar adlı kitabında yazılıdır...) Ben 1950'li yıllarda, ailemle merhum doktor Sibgatullah beyin zevcesi Naciye Devletgeldi (Deberdiyef) hanımın konağının bir tarafında otururken bunu duymuştum. Ahmet Yüksel Özemre, o tarihlerde bir Yahudi doktorun da fakir hastalardan para almadığını, reçetenin içine para koyduğunu yazıyor.

Bunlar tarihte kaldı. Şimdi insanlık gitti, yerine paranın saltanatı ve eşkıyalığı geldi.

50'li yıllarda İstanbul'da ve taşrada bazı doktor muayehanelerinin dış tarafında "Her hafta salı günü fakirlere parasız muayene" gibi levhalar olurdu. Acaba şimdi var mı?

Tavsiyem: Bilhassa çocuklarınıza rasgele aşı yaptırmayınız. Aşılar ve ilaçlar konusunda ihtiyatlı, bilgili, uyanık olunuz.

İlaç ve aşı firmaları zengin olacak diye sağlığınızdan olmayınız.

(Tıbba, tabiplere, ilaca karşı değilim. Kendim de gerektiğinde doktora, hastahaneye giderek tedavi oluyorum...)


Mehmet Şevket EYGİ - 19 Aralık 2011 Pazartesi