Yer Titriyor, Semada Kara Bulutlar...

Başlatan Mücteba, 13 Kasım 2011, 16:50:56

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Yer Titriyor, Semada Kara Bulutlar...

VAN'DA 5 küsur şiddetinde yeni bir zelzele oldu ve büyük bir otel yıkıldı. Otel sözde güçlendirilmişmiş...

Ülkenin çeşitli yerlerinden haberler geliyor: Filan yerde durup dururken arazi göçtü, kocaman bir çukur oluştu... Falan yerde topraktan dumanlar çıkmaya başladı... Şurada yer yarıldı... Burada şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat hadisesi oldu...

Medya bunları verirken elmalı puding... Filan futbolcunun seks hayatı... Filan mankenin kalçaları... Futbol şikeleri... Gece hayatı... Butik oteller... Beyaz şarap soslu lüfer... Şehveti artıran yemekler... Cinsel ilişki teknikleri gibi çok önemli bilgi ve haberleri de devamlı olarak halka duyurarak vazifesini yerine getiriyor.

Cumhurbaşkanımızın Van ziyaretinden önce, hasar görmüş bazı binaların çatlakları sıvanmış ve üzerlerine boya sürülmüş, boyalar eskitilmiş. (Ne kurnazlık, ne incelik!.. Şeytanın aklına gelmez...)

Depremzede çocuklara diz üstü bilgisayarlar verilmiş, bol bol fotoğrafları çekilmiş, sonra cihazlar geri alınmış...

Van'ın soğukları meşhurdur. On binlerce vatandaş çadırlarda titriyor.

Bazı militan ateistler, zelzele Allah'tandır inanç ve iddiasına karşı çıkıyor, aşırı şekilde sinirleniyor.

28 Şubat yıllarında olsaydı zelzele Allahın emri ve cezasıdır diyen gazetecileri Devlet Güvenlik Mahkemelerine verir, mahkum ettirir ve zindanlara atarlardı.

Van'ın, henüz yardım ulaştırılmayan bir köyüne İstanbul'dan bir zat zar zor bir kamyon yardım götürmüş. Halk yardımı kapışırken, eli bıçaklı bir genç saldırmaya kalkmış, defolun gidin buradan diye haykırmış. Yaşlılar ve kadınlar gencin üzerine atılarak onu yatıştırmaya çalışmış.

Son zelzelelerde yıkılan binalar çürükmüş. Bunlara hangi devlet kuruluşları, hangi bürokratlar, hangi belediyeler, hangi sorumlular ruhsat vermiş?

Enkaz altında kalan cesetler kokmaya başlamış.

Ülkenin bir yerinde "mechul kişiler" sokak köpeklerini zehirleyip cesetlerini ormana atmışlar. Yeni zelzelelere davetiye!..

Ülke çapında dinsizlik, densizlik gırla gidiyor.

Lüks eğlence yerlerinde cumartesi geceleri sabahlara kadar vur patlasın çal oynasın zevk u sefa ediliyor ve günah işleniyor.

(Yahu sen delirdin mi, bu yazdıklarının depremle ne ilgili var?)

Ensest vak'aları artıyormuş...

Depremden önce Van gölünde acayip durumlar görülmüş.

Fuhuş, kumar, karı satışı, uyuşturucu, mafyacılık, rüşvet, haram yeme, günah günah günah...

Namazın terk edilmesi ve şehvetlerin galeyanı...

Ülkemizde dehşetli bir kalkınma var.

Yer titriyor, toprak bir kalkıp bir iniyor.


Gökte işaretler, denizlerde alametler.

Zina artık suç değil.

Lüks ve israf dorukta.

Ayda üç bin lira maaş alan şu adam nasıl kısa zamanda bu kadar büyük bir zengin oldu?

Bütün bu hengâme içinde dinî bir sekt memleketi sessiz sedasız ele geçiriyor, temel müesseselerde kadrolaşıyor.

Van depremi ne ki... Mega kent İstanbul, büyük depremini bekliyor.

Su muhallebisi nasıl yapılır... Kabızlık çekenlere müjde... Yüz kırışıklarını kısa zamanda gideren harika merhem... Azgın zampara bir gecede on kadınla birlikte olmuş... Futbolcunun bir milyon liralık otomobili...

Zeminden dumanlar çıkıyor, âsümanda kara bulutlar, şimşekler çakıyor, zehirlenen köpeklerin ölüleri şişmiş kokmuş, kaprisli kadın kocasına ille de yepyeni ve lüks perdeler istiyorum diye bağırmış, Müslüman halka külliyetli miktarda evcil ve yaban domuzu eti yediriliyormuş, 26 kişi 13 yaşındaki kızın ırzına geçmiş, masaj salonunda fuhuş yapılıyormuş, çürük raporu verilen okulda yüzlerce öğrenci çağdaş eğitim alıyormuş, elmalı turta, üzümlü kek, futbolcunun aşkı, mankenin cilveleri, geceliği kaç liraya?

Sodom Gomore... Lut kavmi... Ad ve Semud... Pompei ve Herculanım... Titanic... Vur patlasın çal oynasın... İçki seller gibi akıyor... Fuhuş gırtlağa kadar... Haram paralar... Sabah namazlarında boş camiler... Oto yollar, hızlı trenler... HES'ler...

Yüklü ve acayip te'lif ücretleri, komisyonlar, rüşvetler, kirli ve kara servetler, gökdelenler, rezidanslar, bina ve zina, lüks otomobiller, bir gece şarapta bekletildikten sonra pişirilen ve ağızda helva gibi dağılan biftekler.

Hah hah hah!... Şu gericiye, şu çağ dışı adama bakın, deprem ceza imiş... Hoh hoh hoh!..

Çin çin çin... Baylar bayanlar şerefe için... Drink drank drunk...

Titanic... Sodom Gomore... Pompei...


Mehmet Şevket EYGİ - 13 Kasım 2011 Pazar