Deist Mü'min midir? / Allaha Sığınırım

Başlatan Mücteba, 29 Ağustos 2012, 10:55:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mücteba

Deist Mü'min midir?

BİR insan dine inanmaksızın, dini reddederek "Ben Allaha inanıyorum" dese mü'min olur mu? Olmaz. Mü'min olabilmek için Hz. Muhammed'in (Salat ve selam olsun ona) Peygamberliğine ve Allah katından getirdiği Kitab'a ve İslam'a iman etmesi gerekir.

Bir insan Lâ ilâhe illAllah dese, fakat Muhammed Resûlullah demese mü'min olur mu? Kesinlikle olmaz.

Mü'min olabilmek için Kelime-i Tevhidin iki kısmına birden iman etmesi gerekir.

Bir Deist ve sadece Lâ ilahe illAllah deyip de Muhammed Resulullah'ı red ve inkar eden kişi kurtuluşa erer mi? Ermez.

Kelime-i Tevhid'i lisanıyla söyleyen, fakat bu inanç kalbine inmeyen kimse mü'min olur mu? Olmaz. Hem lisanen ikrar etmesi, hem de kalben şeksiz şüphesiz inanması gerekir.

Hz. İsa'nın ve Hz. Muhammed'in peygamberliklerini inkar edenler necat bulur mu? Bulmaz.

Zaruriyat-ı diniyenin, bir tanesi dışında hepsini kabul eden ve onlara iman eden kurtulur mu? Zaruriyat-ı diniyenin birini inkar, red ve tekzib eden kurtulamaz.

Ehl-i Kitab ile Müslümanlar âmentüde ittifak ve birlik halinde midir? Değildir.

Niçin?.. Hıristiyanlar Teslise inanır, Müslümanlar Ehl-i Tevhid'dir, Kur'an kesin şekilde Teslisi reddeder.

Yahudiler ve Hıristiyanlar Hz. Muhammed'in peygamberliğini, Kur'anın ilahî kitap olduğunu, İslam'ın hak din olduğunu reddeder.

İslam tek hak dindir ama, bazısı birbiriyle çatışan ve uyuşmayan çeşitli yorumları var. Bunların hangisi aslına uygundur?

Peygamberimiz "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Biri dışında bu fırkalar cehennemliktir" buyurmuş, "Kurtulan hangisidir?" sorusuna "Benim ve Ashabımın yolundan gidenler" cevabını vermiştir.

Peygamberin ve Ashabının yolundan gidenler Ehl-i Sünnet ve Cemaat taifesidir.

İslam'ı kimler temsil eder, kimler doğru şekilde bilir ve öğretir?

Ucu Resullerin Seyyidine ulaşan silsileli icazetlere sahip gerçek ulema, gerçek fukaha, kâmil mürşidler.

Bunlar halkı bilgilendirir, aydınlatır, uyarır, rehberlik eder.

Usûlde, temelde, esasta bunlara aykırı düşenler yanlış yoldadır.

Böyle ulema, fukaha ve mürşidler nerelerde ve nasıl yetişir?

İcazetli ulemanın, fukahanın, müfessir ve muhaddislerin ders okuttuğu ve başarılı talebelerine icazet verdiği İslam medreselerinde yetişir.

Ehl-i Sünnette ihtilaf yok mudur?

İtikatta, usûlde, esasta, temellerde tam bir ittifak vardır. Usûl ve esasa taalluk etmeyen bazı fer'î meselelerde faklılıklar vardır, onlar ümmet için geniş bir rahmettir.

Arapçası kuvvetli, İslam ilimlerini okumuş, fakat Ehl-i Sünnete aykırı inanç, fikir ve görüşleri olan kimselerden İslam öğrenilir mi?

Öğrenilmez. Çünkü onların bazısı reformcudur, yenilikçidir, değişimcidir. Bazısı sarıklı Farmasonları din imamı kabul eder. Kimisi küfre giden aykırı fikirlere sahiptir.

Zamanımızda üç hak ibrahimî din vardır, bunların bağlıları ehl-i necat ve ehl-i Cennettir inancına ve görüşüne sahip bir alimden İslam öğrenilir mi?

Böyle bir kişi Zemahşerî kadar kuvvetli bir alim de olsa, ondan İslam öğrenilmez. Böylelerinin ardında namaz da kılınmaz.

Dinimizi kimlerden öğrenelim?

Birinci şart: İcazetli din alimi olacak...
İkinci şart: Ehl-i Sünnet dairesi ve caddesi üzerinde olacak...
Üçüncüsü: Kendisinde usule ait aykırı ve bid'at bir inanç ve görüş bulunmayacak... Hacı Mehmed Zihni ve Ömer Nasuhi Bilmen hocaefendilerde başka muhterem alimlerde bu iki şart vardır.

Beş vakit namaz kılmayan bir alimden din öğrenilir mi? Kesinlikle öğrenilmez.

Müslümanlar birlik ve beraberlik içinde tek bir Ümmet olmak istiyorlarsa İslam'ı ve ilmihal bilgilerini icazetli ulema ve fukahadan öğrensinler. Protestan İslamcılardan öğrenmesinler.


* (İkinci yazı)

Allaha Sığınırım


YIKICI muhalefet yapmaktan Allaha sığınırım.

Yağcılık, yalakalık, meddahlık yapmaktan da.

Yalan söylemekten, iftira etmekten.

Din sömürüsü yaparak gelir etmekten, zengin olmaktan.

Sâlih bir Müslüman olmadığım halde kendimi sâlih gibi göstermekten.

Âlim olmadığım halde âlimlik taslamaktan.

Kendimi beğenmekten.

Kalp kırmaktan.

Müslümanların büyüklerine saygısızlık etmekten.

Küçüklerine merhametsiz ve şefkatsiz davranmaktan.

Havfsız recadan, recasız havftan.

Yaşarmayan gözden.

Ürpermeyen kalpten.

Kenz edilmiş (istiflenmiş) paradan.

Secde etmeyen alından.

Yere gururla basan ayaktan.

Yedi mideli olmaktan.

Lüzumsuz ve faydasız çok kelamdan.

Dindeki kötü bid'atleri benimsemekten.

Ruhbanları erbab haline getirip putlaştırmaktan.

Kur'anı kendi re'y ve hevamla tefsir etmekten.

Uzmanı olmadığım konularda bilgiçlik taslamaktan.

Sadat-ı Kirama ve Evliyaurrahmana bilerek veya bilmeyerek hürmetsizlik etmekten.

Komşum aç yatarken kendim tok sabahlamaktan.

Seher vakitlerinde leşler gibi uyumaktan.

Dünyaya bel bağlamaktan.

Dini imanı para ve zenginlik olmaktan.

Bilerek veya bilmeyerek haram yemekten.

Gözüm olduğu halde görmez olmaktan.

Kulağım olduğu halde duymaz olmaktan.

Kalbimin mühürlenmesinden.

On-on beş liraya karnımı doyurabilecekken yirmi otuz liraya karnımı doyurmaktan.

Acıkmadan sofraya oturmaktan.

Doyduktan sonra yemeğe devam etmekten.

Lüks ve israflı bir hayat sürerek şeytanın kardeşi olmaktan.

Deccalları, Firavunları, Hamanları, Nemrudları sevmekten, beğenip alkışlamaktan.

Zamanın imamına (velev ki, gıyaben olsun) biat etmemiş olmaktan.

Sultanların huzurlarına çıkmaktan.

Ayakta uyumaktan.

Allaha sığınırım...


Mehmet Şevket EYGİ - 29 Ağustos 2012 Çarşamba

osmanlı

#1
Bu hadiseye tarihçi mülahaza ile yaklaşan manoflar aslında bir yeri atlıyorlar. İmanın şartı olan peygamberlere iman maddesini. Bu bize göre Hz. Adem'den son peygabere dek tamamını yek vücut noksansız kabul etmektir. Biz son ümmet olduğumuz için böyle zann ediyor bu manoflar.

Aslında bu madde ilk ümmet içinde arada kalan ümmetler içinde aynen geçerli idi. Şöyleki diyelim biz ilyas A.s zamanında yaşayan bir ümmetiz. İlyas A.s rasuldur diyorduk lakin tafsilatta Adem A.s dan bu tarafa ilyas A.s. kadar ve bizden sonra gelecek olan tüm peygamberlere de peşinen iman ettik şeklinde iman ediyorduk. Çünki İman akideleri değişmez böyledir. Tek parçadır, olduğu gibi kabul edilir. Diğer iman şartlarıda böyledir.

Mesela manofların dostu yahudiler, Cebrail A.S.mı kabul etmezler. Onlar Gabriel derler ve dikkat edin bu ismi koymazlar ve sevmezler. Sebebi ise kısaca 2 şeydir, (aslında uzun mevzu ama) ilki Asur nemrudu nebukandezara suikast girişimini sözüm ona Cebrail A.s. önlemiştir. Diğeri ise son gelen vahyi (yani Kur'anı kerimi) kendi kavimlerinden bilmem kime getirecekken, haşa Muhammed'e (As.) götürdü derler. (Bu arada bu ifade ilginç gelebilir, rafizi şia da buna benzer lakırdı ile vahyi şaşırıp, Hz. Ali yerine Hz.Muhammed'e götürdü derler. g2)))  Bu dangalaklar bu sebeble Cebrail A.s. ma düşmandır ve onu 4 byük melekten olduğu söyler ama sevmeyerek kabul etmezler.

Vel hasıl buna benzer adı ehli kitap denilen ama aslında """"kızıl putperes"""" olan bu manof dostlarının itikatte imanda bir sürü sapıklıkları varken nasıl olurda tek rabb var demeleri yeterli gelir anlayamıyorum.

Ayrıca biraz asabileşeceğim ama kusura bakmayın, bunu idda edenler (müslümanlar ya) ve biz müslümanlar eşşek miyiz? hristiyanı, yahudisi başta olmak üzere deist dedikleri şahıslar yata yata cennete gidecekler ama biz bu sıcaklarda oruç tutalım, soğukta abdest alalım, paramıza malımıza kıyıp infak edelim, bizim cennete veya cehenneme gideceğimiz meçhul.. Bu hiç bir vicdana, adelete, mantıkı selime sığarmı yuh be sizin mantığınıza.
Devrimci akıla sahip olanlar, luciferin yeni dünya düzenini yemezler...