Insan sevdiği ve sevmediği şeylerle imtihan olur mu?

Başlatan Kendinibulanadam, 18 Ağustos 2025, 23:37:23

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kendinibulanadam

İnsan sevdiği ve sevmediği şeylerle imtihan olur mu? Her insan geldiği ve imtihan olduğu bu dünyada sevdiği ve sevmediği şeyler ile imtihan olur. Yalnızlığı sevmem dersin yalnızlıkla imtihan olursun,kalabalığı sevmedim der, kalabalık içinde imtihan olursun. Hayat işte böyle imtihan yurdudur. Bazen çok sevdiğimiz bir şeyi Allah elimizden alır ve imtihan bu olur. Pek çok insanda bu nedenle kolay iyileşmeyen hayat acıları vardır ve belkide ömrümüz bu hayat acılarının verdiği ızdırapla geçer. Bir söz vardır:"Kişi en çok neyi severse imtihanı o olur." derler. Bir başka söz vardır:"Insanın sevmediği ot burnunun dibinde biter." derler. Bizde anlıyoruz ki bu sözlerden sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeylerle imtihan olacağız. Aşk acısı gibi,evlât acısı gibi,yakınların ölümü gibi, fakirlik ve yoksulluk gibi,hor ve hakir olmak gibi,devamlı hasta olmak gibi,devamlı sıkıntı dert çekmek gibi,değersiz görülmek gibi,haklarının yenmesi gibi nice imtihanlar vardır. Bazısı sağlığı iyi olmuyor şükredemiyor. Bazısı istediği birşeyler olmuyor şükredemiyor. Bunun çok ötesinde yokluk gören insanlar var. Bazısının hiçbir şeyi kalmıyor,herşeyini yitiriyor sahip olduğu.Nice insanlar vardır,sağlığı yoktur,eşi yoktur,işi yoktur,evi yoktur,parası yoktur, bakacak kimsesi yoktur,garip yapayalnız,çaresiz ümitsiz insanlar vardır. Yani Mevlana hazretlerinin dediği gibi:"Sanmaki yalnız sende dert var, senin derdini nimet sayanlarda var." diyerek bizden daha kötü durumda olanlari işaret eder.Yani beterin beteri var. Bazı insanlar ölüyor, öldüğünden kimsenin haberi olmuyor,öldüğü yerde cesedi çürüyor. Gazze ülkesinde olanları yani soykırımı görüyorsunuz,ne kadar sefil insanlar var,ne kadar masum insan var mahzun var,açtıktan ölen var. Gazze'de sahip olduğu herşeyi yitiren nice müslümanlar var. Insanlık kan ağlıyor bazen diyebiliriz bunlar için. Bunlara sabır ve tevekkül gerekir. Dünyanın hesabı ahirette verilecektir. Suçlu ile masum belli olacak açığa çıkacaktır. Insanların hakları tastamam bir birine verilecektir. Cennetlik çıkan ve cehennemlik çıkanlar olacaktır. Bunun için sabır etmek isyana,küfre ve şirke düşmemek,bunları yaparsak tövbe etmek pişman olmak gerekir. Mevlâna hazretlerinin bir sözü ile makalemi tamamlıyorum:"Yaparak döktün diye gövdeni kestirme,zira bu işin baharı var." Dünyada olmasa ahirette olur mutluluk diye düşünmek ve ümitsizliğe düşememek lazımdır.Dua:" Allah hakkımızda en hayırlısını nasip etsin,tüm hakkımızdaki şerlerden korusun.Amin ecmain."

"Hiçbir kul, kıyamet gününde;
- ömrünü nerede tükettiğinden,
- ilmiyle ne gibi işler yaptığından,
- malını nereden kazanıp
- nerede harcadığından,
- vücudunu nerede yıprattığından
sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz." (Tirmizî, Kıyamet 1)

"Biliniz ki mallarınız ve evlatlarınız, sadece birer imtihan konusudur. Büyük mükâfat ise, ahirette Allah nezdindedir." (Enfal, 8/28)
"Biz mutlaka sizi biraz korku ile biraz açlık ile yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele!" (Bakara, 2/155)

"O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır. O Aziz'dir, çok bağışlayıcıdır." (Mülk: 2)

"Şu insandır. Şu da insanın ecelidir ki, insanı tamamen kaplamıştır. Şu ecel çizgisinden dışarıda kalan hat ise insanın gayesidir.
Dışarıya uzanan hattan aşağı ve yukarı çıkan hatlar ise insanın başına gelecek âfetler ve musibetlerdir. İnsan bunun birini geçerse bir başkası gelir. Onu da geçerse bir başkası.
Onu da geçerse ecel gelip çatar." (Buhârî, Tecrid-i sarîh: 2164)

"Andolsun ki Mallarınıza ve Canlarınıza İbtilâlar Verilerek İmtihan Olacaksınız."
(Âl-i imrân: 186)



"O, Hanginizin Daha Güzel Amel İşleyeceğinizi İmtihan Etmek İçin Ölümü ve Hayatı Yaratandır."
(Mülk: 2)

"İnsanlar İçinde En Ziyade Mihnet ve Meşakkatle İmtihan Olunan Enbiyâ-i İzam, İkinci Derecede Evliyâ-i Kiram ve Üçüncü Derecede Onlara Benzeyen Kimselerdir."
(Hadis-i Şerif)

"İnsan Bir İmtihan Gayesi İle Dünyada Bulunmaktadır. Allah-u Teâlâ İnsanı Başıboş Bırakıvermek İçin Değil, Birtakım Emanet ve Yükümlülüklerle Sorumlu Tutup Kendisine Vazifeler Yükleterek İmtihana Çekmek İçin Yaratmıştır."
(Ömer Öngüt -kuddise sırruh-)

"İnsanlar içinde en ağır imtihana çekilenler peygamberlerdir. Sonra sırasıyla (rütbeleri) onları takip edenler, sonra onları takip edenlerdir." (Müsned, 1/172, 174, 180, 185, 6:369)
"Sevabın çokluğu, belanın büyüklüğüyle beraberdir. Allah, bir toplumu sevdiği zaman şüphesiz onları (sıkıntı, musibet ve belalarla) imtihan eder. Artık kim bir (imtihan edildiği bela ve musibetlere) rıza gösterirse, Allah'ın rızası (ve sevabı) o kimseyedir. Kim de (imtihan edildiği bela ve musibetlere) öfkelenir (ilâhî hükme rıza göstermez) ise, Allah'ın gazabı (ve azabı) o kimseyedir." (İbn Mâce, Fiten 23, hadis no: 4034)
"Allah, bir kulu sevdiği zaman onu dünyadan korur. Tıpkı sizden birinizin hastasını sudan korumaya devam etmesi gibi." (Tirmizî, Tıbb 1, hadis no: 2107)


https://www.hakikat.com/kalblerin-anahtari-kulliyati/tasavvufun-asli-hakikat-ve-marifetullah-incileri/ibtila-ve-imtihan