Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Elvedâ yâ şehr-i Ramazân elvedâ

Başlatan telecafe, 22 Ekim 2006, 19:37:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

telecafe

Elvedâ yâ şehr-i Ramazân elvedâ

Mîdelerimize bayram ettirdin tuttuğumuz oruçla
Âzâlarımız sükûnet buldu namazda,mîraca urûçla
Her adımlarımız sevâblandı evden câmiye hurûçla
Şefaat ediver bize elvedâ yâ şehr-i Ramazan elvedâ.

Íftâr sofralarımızda zenginle fakiri kaynaştırdın
Çeşit çeşit dünya nimetlerini kullara paylaştırdın
Âlem-i islâmı bu sene,bayramlaşmada uylaştırdın
Muhtâcız sana; elvedâ yâ şehr-i Ramazan elvedâ.

Câmilerde sohbetlerle gönüllerimizi coşturdun
Sadaka ve zekât gibi mâlî ibâdetlere koşturdun
Zincirlere vurarak melûn şeytanı boş durdurdun
Şefaat ediver bize; güle güle yâ şehr-i Ramazan.

Terâvihlerde cemaatleşmenin zevkini tattırdın
Omuz omuza saf tutturarak enâniyeti attırdın
Salâtı ümmiyeler ile aşkımıza aşklar kattırdın
Şefaatini ümitle; güle güle ya şehr-i Ramazan.

Kur’ân ziyafetiyle, paslı gönüllerimizi doyurdun
Onbir ayın sultanıyım dedin cümle âleme duyurdun
Beni sevenlere kıyâmette, şefaatim haktır buyurdun
Şefaatini ümit ederek; elvedâ yâ şehr-i gufran elvedâ.

Sahura kaldırıpda bizleri, teheccütler kıldırdın
Şeytanı zincirletip, nefsi emmâreyi bile yıldırdın
Mânevî güzelliğinle bizleri, rahmet deryana daldırdın
Şefaatinle buluşmak üzere elvedâ yâ şehr-i gufran elvedâ.

Kırcavî’nin; âciz hâliyle bunlar döküldü dilinden
Seni hiç bırakmıyacak amma bişey gelmiyor elinden
Elimizden tutuver, kurtarmak için cehennemin selinden
Şefaatinle buluşmak üzere elvedâ yâ şehr-i gufran elvedâ.


22.10.2006  saat  14.55
Esslingen

müteallim

Hüzünden sevinçten yaşarır gözler
Kalpler kanatlanır bayram sabahı
Duygular sel olur tükenir sözler
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

Kuşlar başka öter seher vaktinde
Kullar sırra yete seher vaktinde
Bir sevdadır tüter seher vaktinde
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

Evlerde bir şenlik köyde bir şenlik
Gönüller kelebek silinir benlik
Çocuklar alırlar beşyüzlük binlik
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

Kaskatı kalpler de pamuğa döner
Sevgi ve merhamet nefreti yener
Sanki sağnak sağnak bir huzur iner
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

Ramazan’a veda yürekler yanık
Nasıl geldi geçti sanki bir soluk
Cömertlik ön safta ikram baş konuk
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

Yetimler de güler yoksul da güler
Vekiller de güler asıl da güler
Hele can analar nasıl da güler
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

Küçükler yollarda büyükler hazır
Yemekler-börekler hepsi mutazır
Dolaşır her yanda bir tatlı huzur
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

Bayrama hazırlık günlerce olur
Sevinç paylaşılır binlerce olur
Bir şeker büyür de binlerce olur
Kalpler kanatlanır bayram sabahı


Telefonun telleri sevgi yüklenir
Mektupların pulları sevgi yüklenir
Sılanın yolları sevgi yüklenir
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

Göklerle yeryüzü hemhal olunca
Bir sofra kurulur boylu boyunca
Satırlara döker Aziz Karaca
Kalpler kanatlanır bayram sabahı

aziz karaca
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

talib 67

Şimdilerde gitmeye hazırlanıyor Aziz misafir. Gidiyor hem de, onbir ay gelmemek üzere…

Hüzünle birlikte elveda demek zamanı geldi çattı “Ey Mübarek Kur'an ayı, Saimlere gufran ayı, Müminlere ihsan ayı,
Şehri Mübarek elveda!

Gündüzlerin rahmet idi, Gecelerin nimet idi, Âşıklara vuslat idi, Şehri Mübarek elveda!

Hakkıyla kadrin bilmedik, Pek çok kusurlar eyledik, Nâdim olup tövbe ettik, Şehri Mübarek elveda!

 
Nasip olur mu bir daha kavuşmak ey şehr-i ramazan?
İnanları bırakıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Müslümanlar, camiye seller gibi akıp dolarken,
Onları dertlendirip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Nefesler günlerdir, cennetler gibi kokarken,
Nefesleri kesip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Gönüller Yaradan'ı hatırlayıp deliler gibi ağlarken,
Ağıtlara aldırmayıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Diller, Sen'in hürmetine mahkumlar gibi kelepçelenirken,
Kelepçeleri kırıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Bülbüller her daim aleme rahmet ismini şakıyorken,
Bülbülleri susturup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Güller mübarek ismini tomur tomur açıyorken,
Gülleri soldurup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Seccadeler gözyaşlarıyla ıslanıp adeta yıkanıyorken,
Seccadeleri kaldırıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Zalimler de korkularından susmuş dururlarken,
Zalimleri coşturup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Şeytan utancından fizanlara kaçıp giderken,
Şeytanı çağırıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Geceler zamanın en güzel Nurlarıyla aydınlanırken,
Ortalığı karartıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

İnsanlar kendilerini yeni yeni bulmuşken,
Herşeyi tersine çevirip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Eller gece-gündüz dua etmekten karıncalanırken,
Elleri indirip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Evler Kutsal Şifa ile her gün şenlenirken,
Evleri mahsun edip gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Melekler başımızın üzerinde pervane olurken,
Melekleri kovup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Kalplerimiz İslam'ı yeni yeni iştimal ederken,
Kalpleri burkup gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Peygamber sevdası garip gönlümüzü sararken,
Karasevdaya düşürüp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Yaradan korkusu kan diye damarlarda dolaşırken,
Damarları koparıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

Yer ve gök, in ve cin Yaradan'a yalvarırken,
Bizleri bırakıp gidiyor musun ey şehr-i ramazan?

alinti

Tuğra

〰〰〰〰🐠