Milli Marşımızı Yokken Avrupa'daki Törenlerde Tekbir Getiril

Başlatan tarihman, 20 Ocak 2007, 12:23:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tarihman

Türkiye, "milli marş" ile Kurtuluş Savaşı yıllarında tanıştı. Daha önceleri marşın ne olduğunu bilmediğimiz için uluslararası toplantılarda garip vaziyetlere düşerdik. Meselá, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Almanya’da yapılan bir askeri törende sıra bize gelince subaylarımız marş niyetine hep bir ağızdan tekbir getirmiş ve büyük alkış almışlardı.

BİZ, "milli marş" kavramı ile Kurtuluş Savaşı yıllarında tanıştık. Daha önceleri milli marşın ne olduğunu bilmediğimiz için uluslararası toplantılarda garip vaziyetlere düşer, toplantıya başka milletlerden katılanlar kendi milli marşlarını okurlarken biz bakakalırdık.

Birinci Dünya Savaşı’nın son yıllarında, Brest-Litovsk’daki Alman karargáhında bir koşuşturma vardı. Avusturya İmparatoru Karl’ın doğum günü kutlanacaktı. Her şeyiyle eksiksiz bir tören yapılması gerekiyordu ve Almanlar müttefikimiz oldukları için, koşuşturanlar arasında Türk subayları da vardı. Türk tarafı, kutlamalarda askeri murahhasımızın yaveri olan Teğmen Abdülkadir Bey’i görevlendirmişti.

Sonraki senelerde "Karamürsel" soyadını alacak ve Beşiktaş Kulübü’nün başkanlığını yapacak olan Abdülkadir Bey’e, kutlama hazırlıkları sırasında önemli bir haber gelmişti. Rusya’da esaretten kurtularak Türkiye’ye dönmekte olan 37 kişilik bir Türk subay kafilesi, bir gece konaklamak üzere istasyona inmişlerdi. Kutlamaya, bu subaylar da davet edildi.

Tören başladı ve ziyafet sofrasına geçildi. Yemeğin sonunda ayağa kalkan Alman komutan, sözü esaretten dönen subaylarımıza getirerek Türk askerinin kahramanlığını övdü. Konuşma biter bitmez bütün Almanlar hep bir ağızdan "Deutschland Deutschland über alles" diye başlayan Alman milli marşını okumaya başladılar ve bitirince Türklere dönüp "Şimdi sizi dinlemek istiyoruz" dediler. Bizde milli marş olmadığını hatırlayan Abdülkadir Bey hemen vaziyete el koydu. Askerlere "Ordumuz etti yemin’i okuyabilir miyiz?" diye sordu ama "Unuttuk" cevabını aldı. "Kalkalım ey ehl-i vatan" dedi, hatırlamadıklarını söylediler.

Abdülkadir Bey, bunun üzerine "Arkadaşlar, haydi tekbir getirelim" dedi ve subaylar "Allahu ekber Allahü ekber..." diye başlayıp tekbiri bitirince salonda bir alkış koptu. Almanlar, Tekbir’deki basit melodinin verdiği ruhani hava içerisinde subaylarımızı dakikalarca alkışladılar.

Himmet

Alıntı YapAbdülkadir Bey, bunun üzerine "Arkadaşlar, haydi tekbir getirelim" dedi ve subaylar "Allahu ekber Allahü ekber..." diye başlayıp tekbiri bitirince salonda bir alkış koptu. Almanlar, Tekbir’deki basit melodinin verdiği ruhani hava içerisinde subaylarımızı dakikalarca alkışladılar.
En güzelini yapmışlar. :)
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

Vuslat Yolcusu

Alıntı Yap
Abdülkadir Bey, bunun üzerine "Arkadaşlar, haydi tekbir getirelim" dedi ve subaylar "Allahu ekber Allahü ekber..." diye başlayıp tekbiri bitirince salonda bir alkış koptu. Almanlar, Tekbir’deki basit melodinin verdiği ruhani hava içerisinde subaylarımızı dakikalarca alkışladılar.
:x

Fatihan

Alıntı Yap
Almanlar, Tekbir’deki basit melodinin verdiği ruhani hava içerisinde subaylarımızı dakikalarca alkışladılar.

basit melodi mi?
:?

mazhar


FETİH MARŞI
Puan Ver : Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!

Yazar : ARİF NİHAT ASYA