Sadakat islami Forum

EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK => TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZ => Konuyu başlatan: ihvan - 07 Mart 2010, 15:39:59

Başlık: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ihvan - 07 Mart 2010, 15:39:59
Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Yavuz Sultan Selim Han, Mısır'ı fethettiğinde bir süre orada kalır. İdareyi eline alıp kendi hâkimiyetini yerleştirmek için bu elzemdir. Bu sırada bir çadırda kalıyor. Çadırı süpürüp temizleyen, yemeği yapan Mısırlı bir cariye vardır ki, Yavuz Selim Han sabah çıkınca, cariye geliyor, akşama kadar çadırı temizleyip yemekleri hazırlayıp gidiyor, akşam olunca da Yavuz Selim Han çadırına dönüyor. Cariye nasıl olduysa bir kaç defa Yavuz Sultan Selim Hanı görür ve Ona âşık olur. Lâkin umutsuz bir aşk. Zira bir tarafta koskoca Cihan Padişahı Halife-i Rûy-i Zemin, diğer tarafta basit bir cariye... Fakat cariyenin aşkı dayanılmaz boyutlara ulaşıp da kalbine sığmaz hale gelince, ne yapacağını bilemez halde Halifeye açılmaya karar verir. Lâkin aradaki uçurum cariyeyi iyice çıkmaza sokar ve kararsız hale getirir. Bir yandan aşkının dayanılmaz baskısı, diğer yandan aradaki devâsâ farkın kendini engellemesi arasında bocalayan cariye Halifenin karşısına çıkma cesaretini kendinde bulamadığından, yazıyla ilân-ı aşk etmeye karar verir. Ve üç kelimelik bir not yazarak Halife hazretlerinin yatağına bırakır. Notta sadece üç kelime yazılıdır:
“Derdi olan neylesin?”  
Akşam çadırına gelip de yatağının üzerinde küçük bir kağıt parçası bulan Yavuz Sultan Selim Han, kağıdı okuyunca bu notu yazanın, çadırını süpüren cariye olduğunu anlar. Ve kâğıdın arkasına cevabını yazar:
“Derdi neyse söylesin.”
Kâğıdı aynı yere bırakır. Sabah olunca da çıkıp gider. Bir müddet sonra Cariye temizlik için çadıra geldiğinde ilk iş olarak kâğıdı arar. Kâğıdı bıraktığı yerde duruyor bulur. Kaparcasına kâğıdı alıp okuduğunda heyecanı bir kat daha artar. Halifenin cevabından cesaretlenen cariye, kâğıdı çevirip dünkü notunun altına şu cümleyi ekler:
“Korkuyorsa neylesin?”  
Akşam olur. Halife çadıra döner. Kâğıdı okur ve cevabı yazar:
“Hiç korkmasın söylesin.”
Sabah bu cevabı okuyan cariye artık kararını vermiştir: Aşkını bu akşam halifeye söyleyecek. Ne olacaksa olsun artık. Ve o gün temizliği bitirdiği halde gitmeyip Halifeyi beklemeye başlar. Yavuz Sultan Selim Han akşam çadıra dönünce cariyeyi kendisini bekler bulur. Cariye, Halifeyi görünce hemen ayağa kalkıp temenna durur. Yavuz Selim Han "Buyurunuz, sizi dinliyorum" deyince, cariye tüm cesaretini toplamaya çalışırken, titreyen ellerini gizlemek için elleriyle dirseklerini tutarak kollarını kavuşturur. Heyecandan yüzü kıpkırmızı olmuştur. Kalbi yerinden fırlarcasına atarken, titrek ve mahcup bir sesle: "Efendim...” der. “Cariyeniz... Size..." ve cümlesini tamamlayamadan yığılıp kalır. Kalbine sığmayan aşkını söyleyemeden ruhunu teslim eden cariyenin, bu tertemiz aşkı karşısında Koca Halife gözyaşlarını silerek etrafındakilere şöyle der:
“GERÇEK AŞKI ŞU CARİYEDEN ÖĞRENİN. ZİRA ÂŞIK, MÂŞUKUNUN YOLUNDA OLUR VE O YOLDA ÖLÜR.”
BİZLERDE Allah ‘ Ü TEALA (c.c) AŞIK OLUR VE ONUN YOLUNDA ÖLÜRÜZ İNŞA Allah
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ayzerresi - 07 Mart 2010, 16:45:08
Alıntı yapılan: ihvan - 07 Mart 2010, 15:39:59

“GERÇEK AŞKI ŞU CARİYEDEN ÖĞRENİN. ZİRA ÂŞIK, MÂŞUKUNUN YOLUNDA OLUR VE O YOLDA ÖLÜR.”
BİZLERDE Allah ‘ Ü TEALA (c.c) AŞIK OLUR VE ONUN YOLUNDA ÖLÜRÜZ İNŞA Allah

teşekkürler kardeşim...
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ihvan - 07 Mart 2010, 18:13:01
Alıntı yapılan: ayzerresi - 07 Mart 2010, 16:45:08
Alıntı yapılan: ihvan - 07 Mart 2010, 15:39:59

“GERÇEK AŞKI ŞU CARİYEDEN ÖĞRENİN. ZİRA ÂŞIK, MÂŞUKUNUN YOLUNDA OLUR VE O YOLDA ÖLÜR.”
BİZLERDE Allah ‘ Ü TEALA (c.c) AŞIK OLUR VE ONUN YOLUNDA ÖLÜRÜZ İNŞA Allah

teşekkürler kardeşim...
..bizdende efendim.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: 12Eylül - 07 Mart 2010, 19:07:02
bu aşk belki onlarınmış ama Allah hakiki aşkı bize yaşatsın..........
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: telecafe - 07 Mart 2010, 20:14:54
Güzel ve ibretamiz bir kissa paylasimicin tesekkürler efendim.

Leyla ile mecnunun aski destan oldu dillere.
Asli ile kerem daglari delerek ulasti nice illere.
Ask-i zahiriden bi-haber olan gönül sahibleri,
Ask-i manevinin lezzetini taddiramaz dillere.

selam,sevgi ve saygilar efendim.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Ne_Farkeder - 07 Mart 2010, 22:12:19
ne askmis...
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Günbatımı - 08 Mart 2010, 00:29:08
Alıntı yapılan: ihvan - 07 Mart 2010, 15:39:59
...
ÂŞIK, MÂŞUKUNUN YOLUNDA OLUR VE O YOLDA ÖLÜR."
BİZLERDE Allah ' Ü TEALA (c.c) AŞIK OLUR VE ONUN YOLUNDA ÖLÜRÜZ İNŞA Allah

Amin... Allah c.c. razı olsun, güzel paylaşım...

Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: osmanlı-torunu - 08 Mart 2010, 00:40:26
AMİN
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ihvan - 08 Mart 2010, 10:47:59
şu kıssayı okuduktan sonra.yorumumda olsun bari...böyle sevgilere can kurban.............
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: suden - 08 Mart 2010, 13:07:01
bu hadiseyi pek muhterem bi abiden dinlemiştim .tekrar etdim ve yine çok etkilendim.
ellerinize sağlık.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: mardin - 08 Mart 2010, 13:55:06
ihvan güzel bir yazıydı eline saglık.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: melmir - 08 Mart 2010, 14:29:53
Alıntı yapılan: OSMANLI TORUNU - 07 Mart 2010, 19:07:02
bu aşk belki onlarınmış ama Allah hakiki aşkı bize yaşatsın..........
Amin Amin Amine Ya Muin

Hic duymamistim bu hadiseyi . Allah razi olsun
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ihvan - 08 Mart 2010, 15:35:54
cümleten teşekkür ederim.ecdadın,aşkı nı rabbim arttısın bizlerde
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: sakincan - 08 Mart 2010, 20:19:32
zamane aşk sevdalılarına ibret olacak kadar mükemmel bir örnek..

ikinc, kelimede aşk. üçüncü de elveda..
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: azizistanbul - 08 Mart 2010, 20:50:59

Felsefede Romantik Hareketler

19. yüzyılda Alman düşünürler felsefeyi bir doğa felsefesi ve sanat felsefesi olarak tanımlamışlardır. Romantizm; akılcı eleştiriden çok, canlı hatta bilinçdışı yaratma adı verilen öncelikle dikkat çeken felsefi bir uyarlanışı dile getirir. Önemli ya da önemsiz birçok düşünür romantik olarak kabul edilebilir; ama felsefede romantik olguyu en yetkin biçimde Novalis ve Schelling dile getirmiştir; şair yanı daha ağır basan Novalis, eserlerini tamamlayamadan genç yaşta ölmüştür; Schelling ise metafizikçi ve sistematiktir.

Romantik düşünce aydınlanmacı ideallerin ve onların dayanağı olan kuramsal konumların ilk eleştirisini ortaya koyan düşünce biçimidir. Bu felsefe, büyük ölçüde Kant felsefesinden kaynaklanır.

Doğa ve doğallaşma romantik düşüncenin temel önermeleridir. Romantizm farklı yerlerde farklı konumlarda ortaya çıkar. İngiltere'de daha çok bir estetik teorisi ve pratiği, Fransa'da bir sosyal tepki ve yeni bir toplumsal sözleşme arayışı, Almanya'da bir felsefe ve düşünce hareketi olarak kendisine yer bulur.

İnsan kavrayışı noktasında aydınlamacıktan temel olarak ayrılır. İnsan her zaman belirli bir gelenek, bir kültür ve bir yaşama biçimi içine doğar; doğarken elbette tüm doğal varlıklar gibi çıplaktır, sonradan giyinir ve bu giyinme ile insanlaşır. İnsanlaşma bu anlamda insanın kendi doğasına yabancılaşması, doğal bir varlık olmaktan uzaklaşıp yapaylaşmasıdır.

Romantizm kuramsal soyutlamalara ve akılın aşkın bir konuma getirilmesine derin bir kuşkuyla yaklaşır. Rasyonel analiz yerini sezgisel ve duyusal olana bırakır. Bilim yerine estetiksel ve yaratıcı coşku öne çıkarılır. İnsanı doğanın bir parçası olarak ele almıştır. Bu anlamda romantizm muhafazakar fakat gerçekçi bir düşünce olarak konumlanır.



fasülye kardeşimin romantizim kelimesini  yukarıdaki tarif ile örtüştürmeye gerek yok . Romantizm günlük kullanımda aşka dair  veya  aşıkların incelikleri  anlamında kullanıldığı için çok yadırganılcak bir kelime olduğunu düşünmüyorum.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Mücteba - 08 Mart 2010, 22:07:01
İnsanları din ahlakından uzaklaştıran, Rabbimiz olan Allah'a kulluk etmekten alıkoyan, dahası onların başına sayısız acılar ve belalar getiren sinsi bir tehlike vardır: İnsanları akıllarına göre değil de hislerine, örneğin, tutkularına, öfkelerine, hırslarına veya zaaflarına göre yaşamaya yönelten "romantizm"

Romantizm, yaşamın birbirinden çok farklı alanlarında, çok farklı uygulamalarla karşımıza çıkabilir Bir faşistin öfkeyle sıkılmış yumruğu veya bir komünistin söylediği devrim marşı, romantizmin yol açtığı "siyasi" tehlikelerin sembolleridir Sevdiği genç erkeği veya genç kızı "hayatının amacı" haline getiren, onunla birlikte olmak adına her türlü akılsızlığı yapan, hatta intihara kadar giden duygusal insanlar da, şeytanın bu sinsi silahının hedefi olmuşlardır Romantizm tehlikesinin en önemli yönü ise, insanların büyük bir bölümünün bunu bir tehlike olarak görmemesidir

Romantizmin, din ahlakına tamamen aykırı ve zıt bir ruh hali olduğunu da yine çok az insan fark eder. Hatta insanların çoğu, bu çarpık ruh halini bir tehlike ve hata olarak değil, takdir edilmesi ve yaşanması gereken bir meziyet olarak görmektedir.

Şeytanın Bir Silahı Romantizm isimli kitabtan alıntı.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Emir-ül Bahr - 09 Mart 2010, 04:15:36
"Romantizm" akımı Tanzimat edebiyatıyla kültürümüze adeta empoze edilmiştir. İçerdiği etkenler bakımından batılaşma döneminde kullanılan önemli bir silahtır. Avrupa kültürünün izlerini yani düşünce ve duygularını genlerinde taşıyan müstevli bir salgındır. Bu minvalde Avrupa'nın yapmacık güllerini hangi anlayışla koklarsanız koklayın bizim kültürel şeceremizde ki anlam doygunluğunu hiçbir nebzede yakalayamazsınız. Sanatta nazımların değil de  –izm'lerin peşinde koşmak altın yumurtlayan tavuğu kesip murdar etmekten farksızdır. Ayrıca Peygamber efendimize yazılan naatlar kasidedir divan edebiyle "eşair" denen hak âşıkları tarafından yazılırdı. Divan edebiyatın da ise aşk ile cezbeye gelen eşairlerin gül-i hamrâ gibi açan dizelerini görürsünüz. Bu gerçekliği romantizm akımında ki dantellektüeller ile yakalamanız mümkün değildir.

...ve maalesef günümüzde ki sanat anlayışında romantizm akımı denen karanlık ve içi kof bir kelime insanlarımızı çıkmaz sokaklara sürüklüyor. Romantizm kavramını birbirlerini elde etmek için iğfal tuzaklarında kullanıp nefislerini tatmin etme peşinde gezen sahtekârlar kol geziyor.  Arkadaş demiş günlük kullanımda aşka dair, âşıkların incelikleri hakkında kullanılıyor diye haklıda sanırım, çünkü biz ne aşkı biliyoruz, ne kendi kelimelerimizi acı gerçek diyelim.

Ayrıca Cariye ölmemeliydi cümlesi rozalinda psikolojisi ile yazıldı sanırım zira  hz. Azrail'in tecelli edip Cariye'den emaneti alması aşkının gerçekliğine delildir ve mükâfatlanması için bir sebeptir.

Hadiste diyor ki;

Âşık olup, aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek ölen şehit olur (Hakim)

Aşkını gizleyip, namusunu koruyarak sabreden, Cennete girer. (İbni Asakir)

Bu durumda zor olan susmak, sırrı saklamaktır. Hz. Mevlana derki sırrı saklamayan başını verir. Nihayetinde Aşık için gam ve keder bir sonuç değil, hoşluklara sebep olacak bir vesiledir. Yolun sonunda varılacak nokta çekilen çileyi unutturacak niteliktedir. Hz. Mevlana'nın dahi dile getirmekten sakındığı bu hal kişiye özel olduğundan çok fazla açığa vurulmaz, gizemini ve bireyselliğini korur. Zira bu hallerin anlatılması tasavvuf edebinde hoş karşılanmaz, mahremiyeti ve kutsiyeti vardır. Yani bazen bir damla gözyaşı, bazen bir şiir, bazen yanık bir makamda mecaz hicaz olsa da, aşk tek çeşittir. Gerçek aşk aynı yerden gelir, aynı yere götürür, aynı dağı deldirir, aynı çölü aştırır, farklı suretlerde aynı şiiri bile yazdırır. Mecazi olan ilahi olan için bir ilhamdır ikiye ayıramazsınız. Hani o aşkın ilahiyatından bir nebze olsun haberdar olanlar hep Leyla'dan Mevla'ya cümlesini kurmaz mı! tek bilinen bu olsa da yeter.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ihvan - 09 Mart 2010, 13:48:49
YAV BOŞ VERİN EDEBİYATI.siz yazının meselenin içeriğine bakın.tartışmayı başka yerede yapın....ecdadın inceliğine ,nezaketine,saygısına.değerine bakalım.gerisi boş
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Mücteba - 09 Mart 2010, 16:19:14
Alıntı yapılan: Emir-ül Bahr - 09 Mart 2010, 04:15:36
Âşık olup, aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek ölen şehit olur (Hakim)
Aşkını gizleyip, namusunu koruyarak sabreden, Cennete girer. (İbni Asakir)
gh8))


Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: azizistanbul - 09 Mart 2010, 18:41:36
osmanlı sarayı bir mektep hatta üniversite mesabesindeydi.
osmanlı sarayında okuma yazma bilmeyen bir cariye  neredeyse olanaksızdır.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ihvan - 10 Mart 2010, 12:06:36
Alıntı yapılan: azizistanbul - 09 Mart 2010, 18:41:36
osmanlı sarayı bir mektep hatta üniversite mesabesindeydi.
osmanlı sarayında okuma yazma bilmeyen bir cariye  neredeyse olanaksızdır.
.evet tarihi bilenler bunuda bilirler.sultanların etrafında.hizmetinde,yanında cahil kişi olmaz.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: suden - 10 Mart 2010, 12:46:57
çok okumak lazım çok.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: azizistanbul - 10 Mart 2010, 12:58:39
Alıntı yapılan: azizistanbul - 09 Mart 2010, 18:41:36
osmanlı sarayı bir mektep hatta üniversite mesabesindeydi.
osmanlı sarayında okuma yazma bilmeyen bir cariye  neredeyse olanaksızdır.


ben bu mesajı yazmadan önce " fasülye " kardeşimizin bir mesajı vardı. 

" saraydaki cariyenin okuma yazma bildiğini zannetmiyorum " diye. ona istintinaden yazdım.  Fasülyenin mesajı silinmiş galiba benimki ortada alakasız alakasız kalmış.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Hâsıl-ı Kelam - 10 Mart 2010, 13:05:19
Fasulye'nin üyeliği sonlandırıldığı için öyle oldu.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: tefhim - 10 Mart 2010, 16:08:34
Alıntı yapılan: Hâsıl-ı Kelam - 10 Mart 2010, 13:05:19
Fasulye'nin üyeliği sonlandırıldığı için öyle oldu.

Nihayet.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: suden - 10 Mart 2010, 17:47:31
şu göçük altındayım gibi tatsız bi şakadan sonra çok isabet olmuş.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Günbatımı - 10 Mart 2010, 17:57:08
Ben bardağı taşıran son damlayı merak ediyorum!
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: azizistanbul - 10 Mart 2010, 18:33:57
 Fasülyenin mesajlarının silinmiş olmasına binaen yazdığım mesaja cevap olarak gelen özel mesaja karşılık olarak  HASILI KELAM'A özelden sormuştum. hala cevap bekliyorum
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Hâsıl-ı Kelam - 10 Mart 2010, 18:49:13
kolay kolay üyeliği iptal etmiyoruz ama tüm iyi niyetlerimize ve idare etmelerimize rağmen(yaklaşık 2-3 ay gibi bir süre) kendisinde bir değişiklik olmadığı için kendisinin de isteği üzerine üyeliği iptal edildi.Akıllarda herhangi bir şaibe oluşmaması için burada da açıklamış olalım.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: tefhim - 10 Mart 2010, 18:53:58
Sadakatin her şeyine hayranız, sabrına daha çok hayranız.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: melmir - 11 Mart 2010, 01:19:02
 :ewet: :ewet: g4))
Alıntı yapılan: suden - 10 Mart 2010, 12:46:57
çok okumak lazım çok.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: leyya - 11 Mart 2010, 09:28:45
Bir konunun içine 4-5 konu sıgdırılmış nerdeyse!
Hikayeden alınması gereken ders çok aslında ve bir sürü inceliklerle donatılmış.Paylaşanın yüregine, gönlüne saglık fg20)) fg20)) fg20))
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: hsgul - 11 Mart 2010, 11:32:04
hemşerim emeğine sağlık &))
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ihvan - 11 Mart 2010, 12:15:59
cümleten teşekkür ederim...l...tabi fasulye silinsede,okuyordur.tavsiyem şu.hayatta her şey şaka kaldırmaz.daha dikkatli ol.?
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Emir-ül Bahr - 11 Mart 2010, 16:23:39
Kardeşlerim yazılan yorumlara göre konunun gidişatı farklı bir mübahase ortamı oluşturdu. Yorumlar farklı görüş ve fikir damarları açalabilir. Forum zaten adı üzerinde tartışma ortamıdır. Burada her yazılana sallabaş olunmasını bekleyen olduğunu da sanmıyorum.  Ancak sağlıklı bir fikir alış verişi için mübahase ahlakından haberdar olunmalı. Kibrin, riyanın olduğu yerde böyle bir ortam oluşmaz. "Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkansızdır." Her şeyi bildiğini zannetmek fikir alışverişini engeller. Eğer yazılan bir yorum hakkında katılmadığımız yerler var ise bunu edebi çerçevede bildirmemiz gerekir. "Doğruyu bilip de söylemeyen dilsiz şeytandır." Burada kimsenin kimseyi özel olarak tanıması gibi bir şart aranmıyor bizi biz yapan kullanıcı adımız altında yazdıklarımızdır ve hepimiz hak yolunda olduğumuz için paylaşımlarda bulunuyoruz öyle değil mi ? Tabi ki hepimizin yanlışları olabilir. Bir gün ben burada bilmeden şaibeli bir söz yazdığımda bazı arkadaşlarımız beni özel olarak incitmeden uyardı evet mahcup oldum ama daha çok bunu üslubuna uygun olarak dile getirdikleri için mutlu oldum. Şunu unutmamaya çalışıyorum doğruyu bulabilmek için iki kişi ister doğru dinleyen ve doğru söyleyen. Bilgilenmek için fikir alışverişinde bulunmak doğruyu bulmak için en güzel yoldur.

Son olarak cevap verme hakkı olmayan birisi için atıfta bulunmayalım artık giden gitmiştir kalan kalmıştır sukût edelim. Ayrıca ayrılık sebebine vâkıf değilim ancak umarım kardeşimiz bir gün en güzel nitelikler ile tekrar aramıza döner potansiyeli yüksek bir kardeşimiz olduğu için böyle umuyorum. Eğer ayrılık çözüm olsaydı ben de bu dünyada bir dakika bile durmazdım. Böyle düşünüyorum. Paylaşım için teşekkürler.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Günbatımı - 11 Mart 2010, 16:27:36
Alıntı yapılan: Emir-ül Bahr - 11 Mart 2010, 16:23:39
... umarım kardeşimiz bir gün en güzel nitelikler ile tekrar aramıza döner

Çok güzel bir temenni, katılmamak mümkün değil!.. Teşekkürler Emir-ül Bahr...
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: ihvan - 11 Mart 2010, 16:52:26
Alıntı yapılan: Günbatımı - 11 Mart 2010, 16:27:36
Alıntı yapılan: Emir-ül Bahr - 11 Mart 2010, 16:23:39
... umarım kardeşimiz bir gün en güzel nitelikler ile tekrar aramıza döner

Çok güzel bir temenni, katılmamak mümkün değil!.. Teşekkürler Emir-ül Bahr...
.imza ihvan
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: İsra - 11 Mart 2010, 17:25:44
Alıntı yapılan: Hâsıl-ı Kelam - 10 Mart 2010, 18:49:13
kolay kolay üyeliği iptal etmiyoruz ama tüm iyi niyetlerimize ve idare etmelerimize rağmen(yaklaşık 2-3 ay gibi bir süre) kendisinde bir değişiklik olmadığı için kendisinin de isteği üzerine üyeliği iptal edildi.Akıllarda herhangi bir şaibe oluşmaması için burada da açıklamış olalım.

Arkadaşlar Hâsıl-ı Kelamın da belirttiği gibi fasulye yaptığı şakadan dolayı değil, kendi istediği için üyeliği iptal edildi. hatırlarsanız geçmişte yine böyle bir istekte bulunmuştu. Biliyorsunuz ki forumun ortamının düzeni sağlamak için bazı kurallarımız var uyulmadığı takdirde uyarı yapıyoruz sanıyorum fasulye kurallara uyum sağlamakta biraz zorlanıyor ve bu yüzden de üyeliğinin silinmesini istiyor.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: suden - 11 Mart 2010, 17:39:48
hayırlısı ne ise o olur inşaAllah.
Başlık: Ynt: Cariyenin Aşkı ve Sultan Selim Han
Gönderen: Günbatımı - 11 Mart 2010, 18:07:07
Alıntı yapılan: İsra - 11 Mart 2010, 17:25:44
Arkadaşlar Hâsıl-ı Kelamın da belirttiği gibi fasulye yaptığı şakadan dolayı değil, kendi istediği için üyeliği iptal edildi.

e52))