Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

yürek esintileri

Başlatan vaktileyl, 12 Şubat 2009, 21:28:10

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

vaktileyl


dal rüzgarı affetsede
Dal rüzgarı affeder.

Ama kırılmıştır bir kere

Her gün yeni bir keder bulur

Yakıştırır göğsüne

Günler geçer yıl olur

Aslında hepsi aynı hikaye

Dal rüzgarı affetse bile

Kırılmıştır bir kere

Cam yapışır, kalp yapışmaz

Sen unutsan bile ruhun unutmaz

Zaten unutmak da bize yakışmaz

Aşk acısı olsa bile

Dal rüzgarı affeder

Ama kırılmıştır bir kere...





TUNA KİREMİTÇİ
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl

Dal kırıldı, en onulmaz yerinden
Aslında ne çok sevmişti rüzgarı
Lal oldu, kırıldı dal, bir daha yeşermez yaprakları

Rüzgar hoyrat esti, keskin bir bıçak gibi
Ümitlerini kesti, kırdı, incitti dalı
Zemheri soğukların, ayazları bile
Gömememişti dalı kendi içine
Ak karlar yağmıştı da üstüne, kıramamıştı onu
Rüzgar, en sevdiği rüzgar, yaptı yapacağını
Islık gibi hoyrat nefesi ile, kırdı onu, kırdı kanadını kolunu

Artık hüzünler açar, dalın tomurcuklarında
Fasılalı esse de rüzgar, özür dilese de binlerce
Farketse de, dalın onu ne çok sevdiğini
Esmese de , eskisi gibi keskin, eskisi gibi hoyrat
Takati kalmadı dalın, kırıldı bir kere, en hassas yerinden
Sustu dal, esti rüzgar, olanlar oldu
En hassas yerine, yüreğine vurdu rüzgar
Dal rüzgarı affetse ne çıkar, kırıldı ya bir kere
Esmese de artık delice rüzgar

Kırmızı şafaklarda beklerdi oysa onu
Isınırdı sam yellerinde
Raks ederdi dalın yaprakları
Ilıman esince rüzgar ve sevinirdi her esişinde
Lalelerin, papatyaların kokusunu bulurdu onda
Mavi gökyüzüne yollardı, yapraklarını sırtında
Isınırdı bazen, onun kollarında
Şakırken bülbüller, o rüzgarı dinlerdi gene de
Tarifsiz, anlatılmaz bir sevgi idi yaşadıkları
Islığıyla dikilirdi yaprakları
Rüzgarı çok sevmişti dal, çok sevmişti

Bir gün kırılana kadar
İçi burkulana kadar
Rüzgar onu kırana kadar

Kırılmıştı bir kere
En onulmaz yerinden
Razı olurdu ya her şeye
Eğer başka dallara esmeseydi rüzgar

(alinti)
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl

(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl



En cılız pas lekesinin bile dokunmadığı bir aynayı arar gönül...
Haya ve hicap nakışların en duyarlı motifleriyle hayatına
zarafetle işleyebilmiş, o hayatın arkasında durabilmeyi başarmış aklıselim bir bedenle bütünleşmenin sevdasını taşır yürek.

Sevgiler paylaştıkça büyür denilsede, sevgili paylaşılmayan bir özelliğe sahiptir gönülde.



Ahmet Günbay Yıldız
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl



Bir damla düşüyor,
Hüznün orta yerine…
Ve bir yemin dökülüyor,
Titreyen dudaklardan…
Bir yemin ki kanat takıyor,
Allah’ım sen şahit ol’lardan…

Bir damla düşüyor,
Acının orta yerine…
Bir yemin ulaşıyor Arş-ı Ala’ya…

Boş bir sayfada titriyor kalem.
Hüzün damıtılmış bakışlar,
Kaleme hükümran,
Ellere baskı kuruyor.
Yeminin belgesi hazır…

Bir damla düşüyor,
Mahzun gönlün üzerine…
Ve bir isyan vuruyor.
Kalem susmuş,
Gönül pusmuş, çaresiz,
Yaralığı yüreğin esareti kapıda…

Yeminin zincirli kelepçeleri uzanıyor,
Bir ucu Hak’ta…
O en güzel Yar’da…

Vakit ahde vefa vakti…
Vakit Hak’ka teslimiyet vakti…
Vakit can’ı sahibine emanet vakti…

Bir çok damla düşüyor,
Yalnızlığın üzerine…
Yemin yıkıyor,
Yemin yakıyor çaresizliği,
Sabır en zor direnmelerde…
Mükafat ise beklemede…

Bir damla düşüyor,
Kaybedilen huzurun orta yerine…
Ve bir yemin daha,
Kanatlanıyor Arş-ı Ala’ya…
Teslimiyet mükafatıyla sarhoş gönül,
Esaretten özgürlüğe uyanıyor…

Bir damla düşüyor,
Ayrılığın orta yerine…
Bir yemin binlerce ah oluyor,
Yalnızlıkla vedalaşmada…

Üşüyen ellerde titreyen kalem,
Sayfadaki boşlukları dolduruyor…
İhanet, yalnızlık ve gözyaşı…

Yeminin prangaları çözülüyor…
Bir ses uzanıyor Arş-ı Ala’dan…
Bir ses ki kanayan yaralara merhem,
Sel olan damlalara set,
Ve esareti sonra erdiren…

Bir damla düşüyor,
Toprağını çatlatan ümidin üzerine…
Bir damla ki can veriyor,
Taze filizlere…

Hilal Acar
[/color]
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl



Bazı kuyuların suyu içilmez; acıdır.

Bazı kuyular derindir; görünmez suyu.

Bazı kuyular kördür; göremezler...

Benim kuyum, benim kuyum sevgili dostum öyle derindir ki;

içine taş attığın zaman suyun sesini duyamazsın

bağırsan sesin geri gelmez

bakracı sarkıtsan ip yetmez...



Yalnızlığın bana yakıştığını söylüyorlar..

İyi duruyormuş üzerimde; renkleri sade ve uyumluymuş..

Dikimi kusursuzmuş..

Bu mahir terzinin adını öğrenmek istiyorlar..

Söyler miyim hiç!

Konfeksiyon yalnızlıklar ne güne duruyor.

Söyler miyim hiç!

..

Bana bencilce hareket ettiğimi söyleme sakın.

İnsanlara güvenimi kaybettim.

...



Posta Kutusundaki Mızıka / A. Ali Ural
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl



Gülün dikeni batti dün parmagima, ve hala
gülümseyerek bakiyorum parmagimdaki kücük siyriga...

kizamadim... cün kü gülün dikeni batmadan önce sükretmistim; " Ya Rabbi, ne kadar güzel yaratmissin " demistim. Kizamadim, cünkü bir dakika önce güzel kokusunu sineme cekmistim , bakmaya kiyamamis dokusuna hayran kalmistim, cün kü batmadan önce yüregime koymus onu sevmistim... dikenini unutmusmuydum? unutmustum dikenini... unutmustum iste....

acitmayayim diye dokunmaya cekindigim gül, ince ve derin bir yara acmisti parmagima... gülümsedim yarayada... süzülen iki damla kanada... cünkü o yarayi acan bakmaya kiyamadigim o güldü...

.... .... ....

sevdiklerimizin yüregimizde actiklari yaralarda aslinda o gülün actigi yara gibi degilmiydi... ince ve derin bir yara... aslinda cok önemsiz gibi görünsede her kimildadiginizda yüreginizi inceden sizlatan bir yara... ama dostlariniz o yarayi acmadan önce siz muhabbet dolu kokularini sineye cekmistiniz, zamani, mekani ve kalbinizi kaylasmistiniz... yarayi acmadan önce siz onlari kalbinize koymustunuz... kizabilirmiydiniz... kizamazdiniz elbet...

sevdiklerimizin actiklari yaralarda o gülün actigi yara gibi ince ve derin... ama yarimiz o yarayi acmadan önce biz sükretmistik, kokusunu sinemize cekmis, bakmaya kiyamamistik...dikenini unu tmusmuyduk... unutmustuk tabi... ama biz gülümsemeliyiz yaraya... belki süzülen iki damla kanada... gülümsemeliyiz iste.... cünkü o yarayi acmadan önce biz onu kalbimize koymustuk ve sevmistik...



Güle Vurgun
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl

(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl



Son defa bakıyorum sana bulutlar, gökyüzü… elveda! Kuşların çığlığı, s/ağırlığı dünyanın... elveda! Acıyanlarım bana; (da) elleri böğründe kalanlarım... üzülmeyin; biter bir gün, acı yanlarım…
Salkım saçak sancılarım… elveda!

Ey gel geç Leyla, ey dünya… Ey kör sevdalarım... elveda... Ey, çöllerin Serabı…
Ey, yandıkça yandıran tuzlu suyu denizlerin... elveda...

Atamadığım çığlıklarım... Yollardaki izim... Dinmeyen sızım...
Besteleri boynu bükük sazım... elveda...

Gün b/atımları, hey! Dayanamam bu sarı/solgun bu "olgun" ayrılığa...
Bu her akşamki kıyamete... Ah, ben ki sabahlardan geliyorum...
Birdenbire bu vakitli elveda?

Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya…
Bak, avuçlarında tuttuğun zamanlar dağların ardına düştü...
Titrek bir istasyona, çığlık bir v/edaya hazır mısın?

Ne zaman gelir bu giden bahar! Bu kış hangi ölümdür! Sonbahar yaprakları kaç veda mektubudur!
Ömrümüz kaç elveda... Kaç sonbahar, kaç çığlık... Saydın mı aynalarda değişen yüzlerini...

Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya…
Yol uzun... Her adım bir ayrılık... Kapı arkası gurbet ya...
Yaka paça götürüyorlar bizi... Çocukluğumuzu, gençliğimizi...

Bilsen ki her an bir zelzele... Duysan ki ne velvele...
Sen iyisi mi ellerini alıştır vedaya...
Ve duaya... Her derde devaya...


Ali  Hakkoymaz
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

lalegül

Teşekkürler vaktileyl.................
Şu rahmete bakın ki,
insanlar bütün azalarıyla günah işlerken,
sadece diliyle yaptığı tövbeyle affolunuyor.

Aziz Mahmud Hüdai (k.s)

vaktileyl



Güzeli Seven Güzel! Sana Feda Edeceğim Güzellikler Ver!

Güzeli seven Rabbim, benim içimi nurlarınla güzelleştir… İçimin güzelliğiyle davranışlarım nurlansın!…

Gözlerimin bakışında Sen olmalı, kirpiğimin ucundaki damlada Sen parlamalısın!…

Sen’in yolunda çalışırken yorulduğum için dinlenmeliyim… Rahatım da Sen’in için olmalı yani…

Uykumda Sen’i sayıklamalıyım…

Yollarım Sana gelmeli hep! Dönse dolaşsa yine Sen’i bulmalı adreslerim!

Hayatımdaki her ciddi adımı Sen’in için atmalı, yine Sen’in için koşmalıyım, Sen’in yolunda…

Affetmeyi seven Rabbim, affedilmenin huzurunu yaşattır bana… Günahkar kulunun tek tesellisi; Sen’in huzurunda af dilerken, süzülen gözyaşlarıdır…

Bunca günahıma rağmen, beni bir nebze rahatlatan; tövbe etmeyi nasip eden Rabbimin, kullarını affetmeyi sevmesidir…

Sen’den koparma beni! Sen’siz bırakma kalbimi… Sen’den uzak kalınca; öyle aciz, öyle çaresizim ki…

Sen’inleyken huzurum dorukta; sanki her şey, her güzel şey benim, tüm mutluluklar benimle…

Dünyanın tüm çiçeklerini koklasam, Sana dua ederkenki huzuru yine bulamam…

En güzel sözleri kullansam Sen’in için, hep Sen’i söylesem konuştuğumda; Sen’i anlatmaya yine doyamam!

Dostlarını sevsem; kalplerinde Sen yaşıyorsun diye…
Tüm yarattıklarına ibretle baksam; Sen’i hatırlatıyor diye…
İçimdeki sevgiye dair ne varsa yapsam; Sen’i sevmeye yine doyamam!

Güzeli seven Güzel! Sana feda edeceğim güzellikler ver!..
iktibas
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl



..ve hüve âlâ külli şeyin kadir


Hz. Adem (a.s.) gibi 200 Sene boyunca Tevbe Mi Ettin?

Hz. İbrahim Gibi Ateşe Mi Atıldın?

Hz. Yusuf (as) Gibi Kuyuya Mı Atıldın?


Yunus Peygamber Gibi Denize Mi Atıldın?

Eyüp Peygamber Gibi Vücudunu Yaralar Mı Kapladı?

Bilal Gibi Kızgın Kumlara Yatırılıp, üzerine Taşlar mı Kondu?


Hz. Muhammed (sav) Gibi Taif'te Taşlandın Mı?
Dişin Mi Kırıldı, Yüzüne Tükürük Mü Atıldı?
Hicrete Mi Zorlandın, Sevdiklerinden Mi Ayrıldın?


Hâlâ Moralin Mi Bozuk? Ne Düşünüyorsun, Dünyalık işler Mi?

Üzüleceksen, Namazını Kazaya Bıraktığın için, Teheccüde Kalkamadığın için, Birinin Kalbini Kırdığın için üzül!


Dünyanın Dört Bir Yanında Zulüm Gören Din Kardeşlerin için üzül!

Üzülürsen, Kur'an-ı Yeterince Okuyup, Hayatına Tatbik Edemediğin için üzül!

Üzülürsen, Peygamber Efendimizi, Canından, Malından, aile Bireylerinden, Her şeyden çok Sevemediğin için üzül!

Üzülürsen, Hakiki Manada Kul, Efendimize ümmet Olamadığın için üzül!

Üzül ama ümit vâr ol...



Allah'a güven.

Unutma ki Allah (cc) her sıkıntının zorluğun ardında

mutlaka bir kolaylık, güzellik vermiştir ...


Muhabbetle vesselam...
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl



Yaşlandığında Eyüp Sultan olmak istersen, gençliğinde âşık ol İstanbul'a!
Bu ne dalgınlık_? yoksa sen de âşık mısın_?
İstanbul'a_?
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl

Leyli gece çöktü üzerimize , karanlık gecelerin aydınlık sabahlarını bekliyoruz .Kim bilir belki o gün bugündür ya doğmazsa güneş diye korkuyorum .

Ölümle yaşam arasında… ,

Bir de cennet ve cehennem ,ümitle korku hassas denge yaşamın anlamı ..

Sevap ve günah arasında..

Uyurken belki uyanamayacağız ve ebede yolculuk başlayacak

Rüyayla ,gerçek arasında ,

Adem yaratılırken secde eden melekler itaat etmişlerdi. Bir an karşı gelenler vardı Rahmana,

Melek ve insan arasında

Dünya ince bir çizgi bir varoluş ,kimine göre sonun başlangıcı kimine göre başlangıcın sonu

Varlık ve yokluk arasında

Belki adınız anılmayacak , belki hoş bir seda bırakacaksınız şu dünyada belki de yitik biri olarak göçeceksiniz ukba ya

İyilik ve kötülük arasında

Bir güvercin can verirken avuçlarında çaresizliği tadacaksın , yardım etmeye çalışacaksın umutsuz bir varlığa

Sevgi ve nefret Arasında

Günahlar mıknatıs gibi çekerken seni , ya iteceksin elinin tersiyle, ya da teslim olacaksın tüm hücrelerinle

İman ve küfür arasında

Bir gece vakti ayı gördüğünde , gündüz olunca güneşi ,Rabbinin sana sunduğu tüm nimetleri durup düşüneceksin

Tefekkür ve inkar arasında

Açlılıp defterler uzatıldığı an sol taraftan , bir yanda gül-i rana bir yanda kor alevler , tercih yapmak zordur

İsminle ateş arasında

MEHMET AKİF BALTACI
(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...

vaktileyl

(استغفر الله العظيم التواب الرحيم لي ولوالدي وللمسلمين والمسلمات وللمؤمنين وللمؤمنات الاحياء منهم والاموات الى يوم الدين )


Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olann kalbine Allah dokunur...