Sadakat islami Forum

Yazar Bülent Akyürek Batı’da büyük bir sektör olduğunu belirterek “Kişisel gelişimle anlatılan ‘enaniyetinizi, kibrinizi yüceltin’ çağrısıdır” dedi.

Ankara’da milli ve manevi değerlere sahip gençlerin buluşma noktası olan Mekân Kıraat Evi’nde Çarşamba sohbetleri tüm hızıyla devem ediyor. Bu haftaki Çarşamba sohbetlerinin konuğu Yazar Bülent Akyürek’ti.

Akyürek, gençlerle gerçekleştirdiği sohbette çok önemli konulara değindi.

Kişisel gelişimin özellikle Batı’da büyük bir sektör olduğunu belirten Akyürek, “Kişisel gelişimle anlatılan ‘enaniyetinizi, kibrinizi yüceltin’ çağrısıdır” dedi.

“Kişisel gelişimle amaçlanan nefsi ayağa kaldırmaktır, kibri yüceltmektir” diyen Akyürek, “Asıl amaç ise insanların dini yaşamdan uzaklaşmasını sağlamaktır; kibirli insanın ise dinden uzaklaşması daha kolaydır.

Kişisel gelişimin insanlara aşılamaya çalıştıklarına bakarsak kitabımız Kur’an-ı Kerim’e ters olduğunu göreceksiniz. Bu kitaplar kaderin olmadığını, her şeyi insanın kendi imkânlarıyla yaptığını savunmaktadır.

Batı kendi yaşam tarzını, kişisel gelişim kitaplarıyla hayatımıza sokarak, toplum mühendisliği yapmaktadır. Bir lokmanın helal mi, haram mı, olduğunu tartışmıyoruz da kaç kalori olduğunu tartışıyoruz” dedi.

Kişisel gelişimin insanları aç gözlülüğe ittiğini belirten Akyürek, “Bireyi sadece kendi nefsanî arzuları için istemeye yöneltiyor. Materyalist rabıtayla insanları dünyevi arzulara, heveslere yoğunlaştırıyorlar.

Gece gündüz hep bu isteklerini düşünmesini tavsiye ederek, nefiste gereksiz hırsın oluşmasını sağlıyorlar. Dinimizde teslim olmak, razı olmak vardır; kıskanma duygusu yoktur.

Müslüman kişi, Müslüman kardeşinin başarısından memnun olan insandır. Kendi için istediğini Müslüman kardeşi için isteyendir. Ama kişisel gelişimle bu duyguyu bizden almaya çalışıyorlar” diye konuştu.

Vakit

çok enteresan, batının bize yapmadığı yok zaten, üzerinde düşünmeye değer bir yazı..teşekkürler

Bülent Akyürek, üslûbu beğenilmeyen (kaba bulunan) yazardı sanırım...

Kişisel gelişim kitaplarındaki ortak nokta olan 'herşey sizin elinizde; isterseniz olur; yapamayacağınız, başaramayacağınız şey yok vs.' gibi telkinleri ben de hep aşırı bulmuşumdur... Hiçbirinde 'başarmak için elinden geleni yap, gerisini Allah'a bırak!' gibi bir ifadeye rastlamadım. O yüzden B. Akyürek'in tesbitini yerinde buluyorum...

her kitabı alıp okuma alışkanlığımız yok,elhamdülillah.yazar la birlikte ,yayınevinin  güvenirlliğide önemli.buğün bir çok sol fikirli yazarların muhafazakar gazetelerde rahatlıkla yazı yazıp okunulduğunu düşününce .tüylerim diken diken luyor,malesef. 

Zaten Türkiye'deki ilk kişisel Gelişim kitapları türk yazarlardan tarafından yazılanlar değildi.Hep çeviri idi.Onları okuyup uygulamak mümkün değildi.Adam 1 hafta boyunca her türlü naneyi yiyip pazar günü bir kilise gidiyor rahatlıyor oh ne ala.Genelde ne dinimize ne de kültürümüze uymayacak tavsiyeler vardı.

Sonradan Genç Beyin tarzı dergilerin çıkması iyi oldu.Ama sonra da baktılar ki bu sektörde iyi Kâr var her önüne gelen yazıp çizmeye başladı.Bu seferde aslında bizim kültürümüzden olanlar kültürümüze aykırı tavsiyelerde bulunmaya başladılar...

Alıntı yapılan: Fatihan - 12 Mayıs 2009, 15:38:13
Zaten Türkiye'deki ilk kişisel Gelişim kitapları türk yazarlardan tarafından yazılanlar değildi.Hep çeviri idi.Onları okuyup uygulamak mümkün değildi.

Ben de sırf bu yüzden hiç yabancı kişisel gelişim tarzı bir kitap okumadım, sadece bir göz atıp bıraktım.

Belirttiğiniz gibi, kültürümüze, yetişme tarzımıza son derece ters unsurlar içeriyordu. Uygulamak imkansızdı...