Sadakat islami Forum

Cami kapatmalardan sonuç alamayan yönetim, uygulamaya soktuğu ezan yasağını Bakü dışındaki camilere de yayıyor

Azeri basınında yer alan haberlere göre, Bakü'nün bazı camilerinde ezan sesinin dışarı verilmesi yasaklandı. Dini İtikat ve Vicdan Hürriyetlerini Savunma Merkezi (DEVAMM), başkentin üç camisinde daha ezanın yasaklanması için yönetimin çaba sarfettiğini duyururken, yasağın resmi olarak henüz camilere bildirilmediği belirtiliyor.

Sadece başkent Bakü'de değil, Gence'nin dört camisinde de öğle ezanının dışarıdan duyulacak şekilde okunmasına izin verilmediği gelen haberler arasında. Gence'deki yasağın, Dini Kurumlar Devlet birimi şehir temsilcisi Firdovsi Kerimov tarafından uygulamaya sokulduğu iddia ediliyor.


Yerel medyanın haberine göre, bu durumdan Kafkasya Müslümanları İdaresi (KMİ) başkanı Hacı Allahşükür Paşazade de rahatsız ve camilere temsilcilerini gönderdi. KMİ başkan yardımcısı Hacı Salman da, ANSPRESS'e yaptığı açıklamada, haberleri doğruladı ve meselenin araştırıldığını bildirdi.

Ülke içerisinde son birkaç yıl ezan ve camilerle uğraşan bir grubun ortaya çıkması, Azeri Müslümanları oldukça rahatsız etmiş durumda. Camilerin, kimlerin talimatı ile kapatıldığı ya da yıkıldığı bilinmiyor! Bu konuda çeşitli iddialar ortaya atılmakta. En ilgi çeken iddia ise, iktidar içerisindeki Rusya'ya yakın bir grubun, sürekli devlet başkanı aleyhinde, insanları ayaklandırmak istemesi ve ülkede kargaşa çıkarmak için faaliyette bulunması.  

BBC AZERİ HALKIN TEPKİSİNİ YANSITTI

Ülke içerisinde son birkaç yıldır artan din üzerindeki baskılar Azeri vatandaşları da rahatsız ediyor. Kapatılan ve yıkılan camilerle ilgili kararları tam olarak kimlerin verdiği konusunda kafa karışıklığı da sürüyor.

Azerbaycan'da yaşananları gündemine taşıyan BBC, cami kapatmalarının beş ay önce çıkarılan yeni din yasası sonrasında başladığına dikkat çekti. Ülkede farklı kesimlerin tepkisini çeken cami kapatmalarının, devletin din üzerindeki baskıyı "radikal akımlar" bahanesiyle artırması olduğu kaydedildi.


Gence'de kapatılan Akli Sünni Camii müezzini Vidad Abasov'un kızgın olduğunu aktarılırken, Abasov'un evinin arka bahçesinde ezan okuduğu ve namazların burada kılındığı ifade edildi.

Azerbaycan'ın yeni din yasası, yurt dışında eğitim gören kişilerin imam olmasını yasaklarken, tüm dini grupların devlet kurumlarına yeniden kayıt yaptırmasını zorunlu kılıyor.



RADİKAL AKIMLAR BAHANE; AMAÇ KONTROLÜ ELDE TUTMAK

Gence'deki caminin "tadilat" için kapatıldığı savunulurken, sadece ülkede yaşayanlar değil, uluslararası insan hakları kuruluşları da Azerbaycan'da din özgürlüğü üzerindeki baskının arttığını ifade ediyor.

Kapatılan Ebu Bekir Camii imamı Gamet Süleymanov da, 'radikal akımları önleme' gerekçesiyle kapatılan camilerin ve artan baskıların doğuracağı öfke ve dışlanmışlık duygusunun daha tehlikeli sonuçları olacağı uyarısında bulunuyor.

Gelişmeleri değerlendiren uzman Azar Valiyev ise, yeni yasanın köklerinin George Bush'un 2002'deki 'Terörle savaş' doktrinine uzandığını, dini ibadetler ve faaliyetler üzerindeki baskıların yıllardır sürdüğünü kaydediyor.


Dini İşler Birimi başkanı Hidayet Oruçov'un "yeni bir Çeçenistan, Dağıstan, ya da İnguşetya olmak istemiyoruz" açıklamasını da, Valiyev "İfade ve din özgürlüğünü kısıtlamak için olmayan tehlike abartılıyor" şeklinde yorumluyor.

Öte yandan, Azeri hükümetinin bir yandan camileri kapatıp bir yandan bazı büyük camileri restore etmesi de "hükümet kendi seçtiği İslam dışında bir anlayışın varlığını engellemeye çalışıyor" sözleriyle değerlendiriliyor.


Dünya Bülteni/Haber Merkezi

Bunlar bizide geçti.  e44))

malum devletler arasinda ebedi döstluklar degil ebedi cikar ve menfaat iliskileri vardir.rusya sisitemli bir bicimde azerbaycanla türkiye arasindaki dostlugu bozmak icin el altindan sinsi sinsi calismaktadir.bu amacla ermenilerle yapilan görüsmeleri abartili bir bicimde azerilere anlatmistir.daha bes onsenelik devlet olan azerilerde kendilerine teminat üstüne teminat veren türkiyeye degilde rusyaya inaniyor.rusyanin hedefi özelde azeriler genelde ise tüm türki cumhuriyetlerle türkiyenin iliskilerini koparmaktir bunun icin gece gündüz gizli servisi faaliyet icindedir.netice olarak bu hedefine azerbayacan disindada ulasmistir.tek azeriler kalmisti onlarida koparmak üzeredir: &)

şahsen azerilerden fazla birşey beklemiyorum.ırk yakınlığından başka neleri bize benziyorki.caferi olmaları hasebiyle dini anlamdada pek yakınlıkları var diyemeyiz......

 ş4)) ş4)) e44))

icinde bulundugumiuz cag diplomasi cagi dolyaiysiyla,kimse sunun mezhebi nedir bunun mesrebi nedir diye düsünmüyor buldugunu alip cantaya atiyor bir devlet ne kadar baska devletle iyi iliskiler icinde olursa beynelmilel camiada o kadar itibar görüyor ben meselenin bu noktayi nazardan mütealasini muvafik görürüm.akil ve mantikin iktizasi ihtiyata en muvafik olani ihtiyar etmektir vesseelam

Azeriler caferiler  mi bilmiyordum..

bende!

Hepsi Caferi değil tabiki.Sünni Azeri kardeşlerimiz de mevcut.

üzücü bir durum,insaAllah en kisa zamanda bu problemler cözülür e55))

Malesef bu bir tasviye sürecidir arkadaşlar. İslam'ın tasviyesi. Bu süreç bunun gibi çok acımasız kararlarla dolu olacaktır. Şu uyanamadığımız bir gerçek Türk ulusları üzerinde başlangıç süreci yıllar öncesine dayanan derin bir batılaştırma politakası uygulanıyor. Bu politika harf inkalabı ile başlamıştı. Bütün bu süreçlerin başlangıç noktası. Türk milleti üzerinden İslami kimliği uzaklaştırmak ve İslam ülkeleri ile bağlarını koparmak için Latin alfabesinin Türkçe'ye uyarlanması görüşü ilk kez modern Azerbaycan edebiyatının kurucusu Mirza Fatali Ahundov önerisi ile olmuştur. Azerbaycan ise Arap alfabesinden, Latin alfabesi menşeli modern Arnavut alfabesine 1922 yılında bazı batı yanlısı filozofların manipüle etmesi ile çoktan geçmişti. Bu olay değerli filozofumuz Cemil Meriç'in o meşhur sözünün önemini bir kez daha hatırlatıyor bizlere ''Dil bir milletin hafızasıdır namusudur. Kamusa uzanan el namusa uzanmıştır.'' velev ki hatırlarsanız Kürt açılımı sırasında dil ile ilgili endişelerini dile getirirken Deniz Baykal dahi alfabeye Kürtçe karakterler girmesi ihtimaline karşı farkında olmadan '' Dil her milletin özüdür. Dil değişirse o milletin özü de değişir, parçalanır,bölünür. '' gibi belkide ilk kez katıldığım bir söylemde tarihi bir itirafta bulunuyordu. Şu bir gerçek Türk devletleri hala batıya yaklaştırıp İslami yapısından arındırılmaya çalışılıyor. Rahmetli Cemil Meriç ise bu milletin aydınlanması için karanlığa razı olmuş okumaktan kör olan gözlerine aldırmadan yıllar öncesinde şunları haykırmıştı;

"Mustağripler, zaferin sarhoşluğuyla bedahetlere meydan okurlar. Hiç bir ülkenin eşine rastlamadığı bir Vandalizme inkılâp adı verilir: Dil inkılâbı. Bu aşırı tasfiyecilik çıkmaza saplanınca sahneye yeni bir nazariye çıkarılır: Güneş Dil Teorisi. Bu dâhiyane buluş, intelijansiyanın namusunu kurtarır. Türkçe bütün dillerin anası olduğuna göre özleştirmeğe ne lüzum var... Ama bir kere ok yaydan fırlamıştır. İntelijansiya ebedi şef'in ölümünden sonra büsbütün gemi azıya alır.  Dil devrimi politikanın emrindedir artık. Ona dil uzatmak, devlete karşı koymaktır. Aydının tek hürriyeti vardır: dili tahrip. Mektepler, nesillerin hafızasını nesebi gayr-i sahih "tilcik"lerle doldurur. Güdümlü basın bu yıkıcılığa alkış tutar." (M, s. 24) Cemil Meriç dil inkılâbına şiddetle karşı çıkar: "Dil'de inkılâp olmaz. İhtiyar tarih, dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir çılgınlığa şahit olmamıştır."(M, s. 25) der. Zira "dünyanın iki büyük inkılâbı, yani 1789'la 1917, ne kadar sınırlı, ne kadar korkakmış. Bütün müesseseleri yerle bir etmiş ama dile dokunmamış ikisi de." (M, s. 28)

Dil, ona göre kendi seyrini takip eder. Tasfiyeyi devlet değil, zaman yapar. (M, s. 24) Bu yüzden yeni mefhumlara yeni karşılıklar elbette bulunacaktır. Ama dilin öz malı olmuş kelimeleri,  kökleri Arapça veya Farsça'dır diye kovmamalıyız. Birincisi inşâ, ikincisi tahriptir. Cedlerimiz buldukları yeni kelimeleri devlet zoruyla kabul ettirmemişlerdir. Her buluş sadece bir teklif olmuştur. Zira Osmanlı'nın "tilcik" üretmeğe memur ulemâ-yı rüsûmu yoktur. (M, s. 26)

Kısacası Harfi İnkilabı ile Türk devletlerinden İslam'ı tasviye süreci başlamış bundan sonra gelecek nesiller Batılı kültürlerin etkisi altında kalarak çekirdek aile yapısındaki özünü kaybetmiş, irfanımızı düne bağlayan köprülerimizi uçurmuş, üstadın dediği gibi kütüphanelerimizi dilsizleştirmiştir. Artık Türki devletler batılıların bile olmadığı kadar Laik olma yolunda hızla ilerliyordur...

Çox xetalı danısmalar yapmayın.
xer azarbayjanlı caferi olmaz..
birşey bilmirseniz konuşmayın.
dovletim xekkında asil danısın..
asil danısınki turkiye oldugunuz belli olsun.
ayrıca bu xebar asılsızdır
sadece bir söylentidir.
bizim topraklarımızda osmanlı kültürü mevcuddur
rus sempatizanları çoxtur ama geneli sunni ve türk sevdalısıdır.
AHLAKSIZCA YAZILAR YAZMAYIN NE OLUR :..!!

azeri kardesimizin milliyetcilik damarlari kabarmis anlasilan ama ortada bir gercek var rusya ve iran azerilerin türkiye ile beraberligine daha fazla tahammül edemez halka bir diyecegimiz yok elbette onlar bizim can ciger kardesimiz,ama yönetim icin ayni seyleri söyleyebilirmiyiz?

tamamina yakini eski tüfek lerden tesekkül ediyor.binaén alazalik yönetim noktasindan rusya ,halk bazindada iran sizi kendine cekmeye ugrasiyor bunu görün lütfen,neden ermenilere her türlü yardimi  yillardir yapan irana küsmessiniz de en ufak bir kipirdanista türkiyeyi düsmen gibi görürürsüz.

sizde asil danisin hatali danismayin lütfen.kaldiki sizin presidentinizde ermenilerle danisir,bizimkiler danissa kiyametmi kopar

anti ebrehe kardeşim. bizde senin gibi düşünüyoruz ama inşAllah senin söylediğin gibidir .yani haberin aslı yoktur inşAllah. burada

Alıntı yapılan: Anti_Ebrehe - 05 Kasım 2009, 01:24:13
Çox xetalı danısmalar yapmayın.
xer azarbayjanlı caferi olmaz..
birşey bilmirseniz konuşmayın.
dovletim xekkında asil danısın..
asil danısınki turkiye oldugunuz belli olsun.
ayrıca bu xebar asılsızdır
sadece bir söylentidir.
bizim topraklarımızda osmanlı kültürü mevcuddur
rus sempatizanları çoxtur ama geneli sunni ve türk sevdalısıdır.
AHLAKSIZCA YAZILAR YAZMAYIN NE OLUR :..!!

Hangisi ermeni yazacaktım ama kardeşimin bu yazısını görünce vazgeçtim.