Haritalarda Üç Ortaçağ Gezgini!!! İbrâhîm Tancî nâmıdiğer İbni Battûta!

Başlatan Mahi, 04 Şubat 2010, 19:20:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mahi

İbrâhîm Tancî nâmıdiğer İbni Battûta! Ortaçağ’ın en büyük Müslüman seyyahı. 24 Şubat 1304′de Fas – Tanca’da doğmuş, 1369′da yine aynı şehirde vefat etmiştir.Ömrünün neredeyse tamamını seyahatle geçirir.

Hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgilerin tek kaynağı kendi seyahatnamesidir. Ana dili olan Arapçanın yanında Farsça ve Türkçe bilmektedir. Seyyah, 14 Haziran 1325 yılında hac niyeti ile yola çıktığında henüz yirmi iki yaşındadır. Kuzey Afrika sahillerini takip eden yolculuğunda 5 Nisan 1326’da Mısır – İskenderiye’ye varır. İşte her şey burada başlar. İçinde Fars, Hind, Sind, Çin gibi doğu memleketlerini gezme hevesi uyanır ve bu isteğin peşine düşer. 25 yıl süren bu seyahatlerin 1. kısmını ancak Kasım 1349’da Fas’a gelerek tamamlar.

Yolculuklarında doğudan batıya, kuzeyden güneye, Avrupa hariç eski dünyanın hemen hemen tamamını gezmiştir. Seylan (Sri Lanka) adasına gidip, Serendib dağına çıkarak Hz. Adem’e ait olduğu söylenen ayak izini dahi görür.

Fas’ta bir süre kaldıktan sonra Endülüs’e geçip Gırnata’ya (Granada) gelir. Burada da ayağını uzatıp yatmaz tekrar seyahat arzusuyla yollara düşer. Bu sefer Orta Afrika’ya Mali’ye yönelir. Büyük Sahra’yı kuzeybatıdan güneydoğu’ya doğru baştan başa geçerek Nijer’e vasıl olur.

Battûta gün gelip yurduna döndüğünde gezdiği uzak ülkelerde, gördüğü garip olaylardan bahsedince sözleri alayla alınır, pek çok şeyi “işkembe-i Kübra”dan attığı ithamına uğrar. Dalga konusu olur. Fakat yolculuklarında gezdikleri ve gördükleriyle seçkin bir danışman olarak sultan’ın meclisinde de yer alır.

İbni Battûta. Marko Polo ile birlikte Ortaçağ’ın en büyük iki seyyahından biridir ve hatta çok daha geniş bir alanı gezmesi, üç kıtada en önemli kültür merkezleri¬ne ulaşması sebebiyle onu geride bırakmıştır.

Battûta gezdiği birçok ülkede sosyal hayata karışmış, evlilikler yapmış ve hatıralarını hiçbir şüpheye yer bırakmadan güvenilir birine yazdırmıştır. Halbuki Marko Polo’nun seyahatnamesine birçok hayalî hikâye katıldığı bilinen bir husustur.

Seyyahatlerini yazdığı notları İbni Cüzey’e vererek yirmisekiz yıl süren gezilerini yazmasını istemiş böylece “Rihletü İbn Battûta“ adıyla bilinen eser meydana gelmiştir.

Avrupa hariç neredeyse eski dünyanın tamamını gezen İbni Battûta’nın dönemi, dolaştığı ülkelerin çoğunda Türkler’in ve Moğollar’ın hâkim olması sebebiyle bir Türk-Moğol asrı sayılabilir.

Dünyanın yedi büyük hükümdarı arasında ilk sıraya koyduğu kendi ülkesi sultanı Ebû İnan el-Merînî hariç diğerleri Türk veya Moğol asıllıdır; dolayısıyla verdiği bilgiler bu milletlerin tarihi açısından çok önemlidir.

Anadolu’ ya yaptığı yolculukta Anadolu’nun durumu ve beylikler hakkında tafsilatlı bilgiler vermiştir. Bu yönüyle Türkiye tarihinin bir dönemi içinde önemli kaynaklar arasındadır.

Battuta’nın eserinden Türkler’le ilgili birkaç bölüm İsmet Parmaksızoğlu tarafından Kültür Bakanlığı’nın 1000 Temel Eser serisi içerisinde çıkmıştır.

Thomas J. Abercrombie ilginç bir metotla National geographic’ın sponsorluğunda yola koyularak İbn Battûta’nın gezdiği güzergahı aynen dolaşmış ve gördüklerini, çok güzel fotoğraflarla bu dergide yayınlamıştır.



Tarih ve Medeniyet

leyya

Bu konu bi yerden tanıdık geliyo bana.güzel bir konu eline saglık kardeşim:)))
Başaramassan bir daha dene, bir daha dene..Bir daha..Bir daha..Bir daha dene...
Unutma ''pes etmek intihar etmek'' gibidir...

Mahi

Kaynağında belirttiğim gibi eğer Tarih ve Medeniyet sitesini ziyaret ediyorsanız oradan hatırlıyor olabilirsiniz.... Veya paylaşılan başka sitelerden.