"Fatih Sultan Mehmed'in Gemileri Karadan Yürüttüğü Yalandır" Diyenlere Cevap

Başlatan Fatihan, 23 Nisan 2009, 18:28:55

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Fatihan


21-22 Nisan 1453 gecesi, Dolmabahçe Kumbaracı yokuşunu takip ederek , Asmalı Mescid'den, Tepebaşı yoluyla Kasımpaşa'ya ormanlık ve toprak yollar temizlenerek bir yol açıldı.Yola çam ve diğer ağaç kalaslar döşendi ve üzerine iç yağı, zeytinyağı sürülerek kaygan hale getirildi.Donanma, binlerce nefer ve yük hayvanları ile çekilerek bir gecede Haliç'e indirildi.
Gemilerin yürütülmesinin bir yalandan ibaret olduğunu söyleyenlerin dikkate alması gereken bilgiler:

Gemilerin karadan yürütülmesi; Fetih esnasında Bizans tarihçisi Dukas, Dursun Bey ve Venedikli Barbo'nun tarihlerinde de yazılmış olup; ayrıca:
-Âşıkpaşazâde,
-Mehmed Neşrî,
-Tâcizâde Câfer Çelebi,
-Müneccimbaşı,
-İbn-i Kemal Paşa,
-Nişancı Mehmed Paşa gibi tarihçiler de ittifakla bildirmişlerdir.

Bizans Tarihçisi Dukas diyor ki:
"Böyle bir harikayı kim gördü kim işitti? İran Şahı Serhas, Çanakkale Boğazı'nda köprü inşa ederek , askeri karşıya geçirdi.Bu yeni hükümdar ve ban akalırsa neslinin son padişahı Mehmed(Fatih), karayı denize çevirdi ve gemileri dalgalar yerine dağların tepelerinden geçirdi.Binâenaleyh bu İran Şahı Serhas'ı da geçti.Zira Serhas, Çanakkale Boğazını geçti ve Atinalılara mağlup olarak kahrolmuş bir halde geri döndü.Mehmed ise karayı denizde olduğu gibi geçti ve Bizanslıları mahvetti ve hakiki altın gibi parlayan İstanbul'u, yani dünyayı tezyin eden şehirlerin kraliçesini fethetti."

Müneccimbaşı Ahmed Dede, "Sahâifü'l-Ahbâr" isimli eserinde bu hadiseyi "Allahu Teala, bu meselede padişah hazretlerine güzel bir tedbir ilham eyledi: Muhasara için tedarik olunan gemileri Boğazkesen Kalesinden Kasımpaşa'ya kadar döşenmiş yağlı tahtalar üzerinden kaydırarak Haliç'e indirtti." demektedir.

Gemilerin karadan yürütülmesinde şüphe yoktur.İhtilaflı olan husus, gemilerin Haliç'e indirildiği güzergahtır.

Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri, sadece İstanbul'un fethinde değil , Belgrad Muhasarasında da gemileri Sava Nehri'ne karadan yürüterek indirmişti.

Fazilet Takvimi, 22 Nisan 2009
(Bu yazı net ortamına ilk kez Sadakat Forum tarafından kazandırılmıştır).

Lika

Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

feyiz

 Güçlü imana sahip olan o Allah erleri,gemiyi karadan da yürütür,275 kg ağırlığındaki top mermilerini de top kundağına yerleştirir... Başka söze ne hacet?

Allah razı olsun,bu güzel paylaşımdan dolayı teşekkür ediyorum...
"Allah'ın elinden daha üstün el yoktur.Zulmünün cezasını çekmeyen hiçbir zalim yoktur".


ahdevefa

Mevla'nın herşeydeki sırrı "sabır"dır.
Açlığa sabredersin adı "oruç" olur.
Acıya sabredersin adı "metanet" olur.
İnsanlara sabredersin adı "hoşgörü" olur.
Dileğe sabredersin adı "dua" olur.
Duygulara sabredersin adı "gözyaşı" olur.
Özleme sabredersin adı"hasret" olur.
Sevgiye sabredersin adı "AŞK" olur.

(Hz. Mevlana)

duha

söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Ay Iıığı


osmanlı

Ordusunu rüzgara bindirip uçuran Sülayman A.S. torunu, gemiyi karada yürütür evelAllah...Bu iş onlar için basit bir hadisedir. Tokatlık malların beyni bunu idrake muktedir değildir. İlla ki okkalı bir sille yeyuncaya kadar.
Devrimci akıla sahip olanlar, luciferin yeni dünya düzenini yemezler...