Fatih Sultan Mehmet Han'ın Vasiyetnamesi

Başlatan Ahi, 23 Ağustos 2007, 11:50:05

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ahi

Fatih Sultan Mehmet Han’ın Vasiyetnamesi

Fatih Sultan Mehmet gibi bir cihan padişahının tababetle ilgili şu vasiyetnamesi, bütün istidatları Kur’ân’ın âyetleriyle hareket geçmiş bir mü’minin hayal ve tasavvurlarının en ince ayrıntılar üzerinde nasıl odaklanarak bir hayır âbidesi ortaya çıkardığını gösteriyor:

“Ben ki İstanbul Fâtihi abd-i âciz Fatih Sultan Mehmet, bizatihî alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım İstanbul’un Taşlık mevkiinde bulunan ve sınırları bilinen 136 bab dükkânımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakf-ı sahih eylerim. Şöyle ki:

“Bu gayri menkulâtımdan elde olunacak nemalarla İstanbul’un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim. Bunlar ki, ellerindeki bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Bu sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozu dökerler ki yevmiye yirmişer akçe alsınlar.

“Ayrıca 10 cerrah, 10 tabip ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim. Bunlar ki, ayın belli günlerinde İstanbul’a çıkalar, bilâistisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar; var ise şifası orada mümkün ise şifayab olalar. Değilse kendilerinden hiçbir karşılık beklemeksizin hastanelere kaldırılarak orada salâh buldurulalar.

“MaazAllah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vâki olabilir. Böyle bir hal karşısında, bırakmış olduğum 100 silâh, ehl-i erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-i vahşiyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.

“Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şühedânın harimleri ve İstanbul şehri fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizzâtihi kendileri gelmeyip yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle.”



Açıklama:

_abd-i aciz: Aciz kul
_kain: Bulunan
_malumul hudut: Hudutları belli olan
_Bilaistisna: İstisnasız
_salah: İyileşmek düzelmek
_balkanlara: Ormanlara dağlara
_şifayab: Şifa bulan
_zinhar: Sakın
_şühedanın harimleri: Şehitlerin aileleri
_medine-i istanbul:İ stanbul şehri
[glow=yellow,2,300]Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver[/glow]

Tuğra

〰〰〰〰🐠

Günbatımı

Ne mübarek insanlar!

Allah c.c. razı olsun...
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

ihvan

Ayrıca 10 cerrah, 10 tabip ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim. Bunlar ki, ayın belli günlerinde İstanbul’a çıkalar, bilâistisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar; var ise şifası orada mümkün ise şifayab olalar. Değilse kendilerinden hiçbir karşılık beklemeksizin hastanelere kaldırılarak orada salâh buldurulalar. ..................büyük ecdat büyük düşünmüş,emeğine sağlık

gülçiçek

mum  olmak kolay değildir, ışık saçmak için evvela yanmak gerek.

güldem


günce

İnmemeştir hele kuran   
bunu hakkıyla bilin 
ne mezarlıkta okunmak
ne de fal bakmak için.
            M.Akif Ersoy